Mısır-Türkiye koordinasyonu Gazze’ye destek çabalarını artırır mı?

Fidan ve Şukri, Gazze Şeridi’ne daha fazla yardım ulaştırmanın yollarını telefonda görüştü

Mısır ve Türkiye cumhurbaşkanları, Riyad’daki İİT-Arap Birliği Zirvesi’nin oturum aralarında yaptıkları görüşmede (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır ve Türkiye cumhurbaşkanları, Riyad’daki İİT-Arap Birliği Zirvesi’nin oturum aralarında yaptıkları görüşmede (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır-Türkiye koordinasyonu Gazze’ye destek çabalarını artırır mı?

Mısır ve Türkiye cumhurbaşkanları, Riyad’daki İİT-Arap Birliği Zirvesi’nin oturum aralarında yaptıkları görüşmede (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır ve Türkiye cumhurbaşkanları, Riyad’daki İİT-Arap Birliği Zirvesi’nin oturum aralarında yaptıkları görüşmede (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki savaşı, Mısır-Türkiye arasındaki ortak koordinasyonun hızını artırdı. İki ülke arasındaki temaslar, ikili işbirliğinden bölgesel koordinasyon aşamasına geçti.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, pazartesi akşamı Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile Gazze’ye insani yardımların ulaştırılması konusunda telefonda görüştü.

Anadolu Ajansı’nın (AA) ismi açıklanmayan diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberine göre, bakanlar görüşmede, Riyad’da 11 Kasım’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT)-Arap Birliği Zirvesi’nde alınan kararların takibi için ne tür adımlar atılabileceği konusunda fikir alışverişinde bulundu.

Fidan ekim ayında, Hamas’ın Aksa Tufanı Operasyonu sonrasında bölgesel durumdaki gelişmeleri görüşmek üzere Kahire’yi iki kez ziyaret etti. Hamas-İsrail savaşını görüşmek üzere Mısır’ın ev sahipliğinde düzenlenen Kahire Barış Zirvesi’ne katıldı.

Aynı zamanda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile Riyad’da düzenlenen İİT-Arap Birliği Zirvesi’nin oturum aralarında bir araya geldi.

Görüşmede, İsrail’in Gazze’ye yönelik şiddetini her geçen gün artıran saldırıları ile ilgili son gelişmeler ele alındı.

Erdoğan ve Sisi, sivillerin daha fazla riske ve can kaybına maruz kalmaması için Gazze Şeridi’nde devam eden saldırıların derhal durdurulması ve Gazze halkına insani yardımların ulaştırılması gerektiğini vurguladı.

Bölgesel koordinasyon

Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde Türkiye konusunda araştırmacı olan Kerem Said, konuya ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

“Türkiye Cumhurbaşkanı’nın, Riyad Zirvesi sırasında Mısır’ın Gazze Şeridi’ni desteklemedeki rolüne yönelik dikkat çekici övgüsüne ek olarak, Mısır ve Türkiye arasında, cumhurbaşkanlığı veya bakanlık düzeyinde yapılan çok sayıdaki istişareler, Mısır-Türkiye yakınlaşmasının ikili düzeyden bölgesel düzeye geçişinin açık bir göstergesidir.”

Şarku’l Avsat’a konuşan Said ayrıca şunları söyledi:

“Mısır-Türkiye koordinasyonu, Kahire ve Ankara arasındaki stratejik ilişki göz önüne alındığında, Mısır, Türkiye ve Katar’ın önemli rol oynadığı rehine konusunun yönetimi ve başta ABD olmak üzere uluslararası güçlerle iletişim de dahil olmak üzere çeşitli düzeylerde daha etkili eylemler sağlayabilir.”

Önümüzdeki dönemde bölgesel düzeyde, özellikle Libya, Suriye, Yemen gibi konularda Mısır-Türkiye işbirliği hızının artmasını bekleyen Said, şunları dile getirdi:

“Bu işbirliği, Gazze’deki askeri operasyonlar veya gelecekte bunun bölgede genişleme ihtimali zemininde, her iki ülke ile İsrail arasında var olan gerilimin etkisiyle daha da derinleşecek.”

Kahire ve Ankara’nın Tel Aviv ile ilişkilerinin ‘benzeri görülmemiş bir gerilim aşamasından geçtiğine’ dikkat çeken Said, “İsrail, Mısır-Türkiye yakınlaşması ve aralarındaki çıkar uyumluluğunun, baskı yaratan bir bölgesel güç yaratabileceğinin farkındadır” dedi.

Mısır Cumhurbaşkanı, birçok kez İsrail’i, Filistinlileri Gazze Şeridi’nden ‘zorla yerinden etme’ uygulamasına karşı uyararak, İsrail’in ‘meşru müdafaa hakkını ihlal ettiğini’ vurguladı.

FOTO: Mısır Devlet Başkanı Abdulfettah Es-Sisi (AFP)
Mısır Devlet Başkanı Abdulfettah Es-Sisi (AFP)

Mısır’ın Filistin meselesinin tasfiyesine izin vermediği ve vermeyeceğinin altını çizen Sisi, ulusal güvenliğini koruma konusunda rehavete kapılmayacağını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki savaşını ‘katliam’ olarak nitelendirerek, planlanan İsrail ziyaretini iptal etti ve “(İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu hiçbir şekilde bizim için muhatap alınabilir biri değil artık. Onu sildik, attık” dedi.

Mısır-Türkiye ilişkileri, 10 yıl süren kesinti ve gerilimin ardından son aylarda normale döndü.

İki ülke, temmuz ayında arasındaki diplomatik ilişkilerin büyükelçilik seviyesine çıkarıldığı duyuruldu.

İki ülke cumhurbaşkanları, geçtiğimiz yıl uluslararası etkinliklerin oturum aralarında iki kez bir araya geldi. Mısır ve Türkiye’den bakanlar ve önde gelen yetkililer de birçok kez görüştü.

Mısır Dışişleri Bakanı Şukri, İsrail’in Filistinli sivillere, özellikle de kadın ve çocuklara yönelik ihlallerinin ‘tam teşekküllü savaş suçu anlamına geldiğini’ vurguladı.

Şukri, Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Birimi İcra Direktörü Sima Bahous ile dün yaptığı görüşmede, derhal ateşkes sağlanması ve Gazze’ye insani yardımların tam, sürdürülebilir ve güvenli bir şekilde ulaştırılması gerektiğini vurguladı.

Şukri ve Bahous, Filistin bölgesinde kötüleşen koşulları iyileştirme ve İsrail’in Filistinlilere, özellikle de kadınlara ve çocuklara yönelik saldırılarını durdurma yollarını görüştü.

FOTO: Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ve BM Kadın Birimi İcra Direktörü Sima Bahous (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ve BM Kadın Birimi İcra Direktörü Sima Bahous (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

Bahous görüşmede, Gazze Şeridi’ndeki kadınların maruz kaldığı koşulların, özellikle Filistin bölgesinde 55 binden fazla hamile kadının varlığı, hastanelerin sürekli hedef alınması, yaralı ve hastalara sağlık hizmeti verememesi nedeniyle kötüleştiğini vurguladı.



Ürdün İhvanı’nın siyasi kolu tarihindeki en yüksek parlamento bloğuna sahip olarak siyasi oyunu altüst etti

Amman'da bir sandık merkezinin önünde güvenliği sağlayan Ürdün polisi (Reuters)
Amman'da bir sandık merkezinin önünde güvenliği sağlayan Ürdün polisi (Reuters)
TT

Ürdün İhvanı’nın siyasi kolu tarihindeki en yüksek parlamento bloğuna sahip olarak siyasi oyunu altüst etti

Amman'da bir sandık merkezinin önünde güvenliği sağlayan Ürdün polisi (Reuters)
Amman'da bir sandık merkezinin önünde güvenliği sağlayan Ürdün polisi (Reuters)

Ürdün'de salı günü yapılan yirminci dönem parlamento seçimlerinin dün açıklanan kesin sonuçlarına göre ülkede yasaklı olan Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın (İhvan-ı Müslimin) siyasi kanadı İslami Çalışma Cephesi'nin (İAF) seçim bölgelerinin bölünmesini öngören yeni seçim yasası temelinde parlamentodaki toplam 138 sandalyeden 31'ini kazanması resmi karar merkezlerinde endişeye yol açtı. Söz konusu yeni seçim yasası, Siyasi Sistemi Modernleştirme Komitesi üyelerinin ‘ulusal’ genel seçim bölgesinin sınırlarını yeniden belirleyen karma bir seçim sistemi üzerinde uzlaşmasının ardından partilere tahsis edilen genel seçim bölgesinin yanı sıra ülkedeki seçim bölgelerinin 18 yerel seçim bölgesine bölünmesini ve 41 sandalyenin partilere tahsis edilmesini içeriyordu.

Ürdün'de yeni parlamento seçimleri için oy verme süreci salı akşamı sona erdi. Bağımsız Seçim Komisyonu, nihai seçmen listelerinde kayıtlı 5,80 milyon seçmenden 1,63 milyonunun sandık başına gittiğini, genel oy kullanma oranının yüzde 32,25'in üzerinde gerçekleştiğini ve sandıkların yerel saatle 19.00'da kapandığını duyurdu.

dsv
Ürdün parlamentosunun içeriden görünümü (Ürdün Kraliyet Divanı)

Son seçimler, Gazze’deki savaş, İsrail’in Batı Şeria’daki operasyonları, İran destekli milisler ve Hizbullah'ın devam eden güvenlik tehdidinin, Suriye ile kuzey sınırı ve Irak ile doğu sınırındaki güvenlik riski oluşturan gelişmelerin ve ülke içindeki çeşitli zorluklar gölgesindeki karmaşık koşullarda gerçekleşti. Aynı döneme denk gelen tüm bu koşullar ve olaylar, ülkedeki ekonomik ve yaşam standartlarındaki düşüşle birlikte halkın ruh halini etkilerken hükümetin aldığı kararlara duyulan güven ve sandık başına gitme oranları üzerinde etkili oldu.

Oy verme sürecinin sona ermesiyle birlikte, iki yıl önce Kraliyet Divanı’nın direktifleriyle başlatılan ülkedeki siyasi sistemin modernizasyonu çalışmalarının sonuçlarının test edildiği parlamento seçimlerinin nihai sonuçları dün açıklandı. Ardından dün onaylanan sonuçlar, Siyasi Sistemi Modernleştirme Komitesi’nin çalışmalarının bir sonucu olan yasal çerçeveden gerçek hayata taşındı.

Katılım oranıyla ilgili karışıklık

Başkent Amman’ın üç seçim bölgesinde ve Zerka ve İrbid gibi yoğun nüfuslu şehirlerde seçimlere katılım oranının düşük olması, orta sınıfın seçimlere katılım oranlarındaki düğümün devam ettiğini, bunun yanında temsilci sayısı ve hizmet kotalarıyla birlikte halen seçimlere katılım ve parti üyeliği yükü olmamasından memnuniyet duyduklarını gösterdi.

sdv
Başkent Amman'daki parlamento seçimleri için oy kullanma merkezinde bir sandık görevlisiyle konuşan Ürdünlü bir kadın (Reuters)

Büyük şehirler ile kuzey ve güney illerindeki katılım oranları arasındaki farklılıklar, aşiretlerin seçimlere katılımlarının genel oy oranlarının yükseltilmesi denkleminin temelini oluşturduğu inancını pekiştirirken, aşiretler 38 partinin ortaya çıkmasını sağlayan yasal versiyonuyla Ürdün’deki siyasi partilerin üye sayısını artırmada destekleyici oldu. Bunlardan bazıları, iktidara yakın muhafazakâr hareketle bağlantılı liderlerin seçilmesiyle resmi destek sağlamakla suçlandı.

Resmi olarak desteklenen bu partiler, IAF’a karşı ağır ve önemli parti blokları oluşturma umutlarını hayal kırıklığına uğrattı. El-Misak, İrade, Tekaddum ve yeni kurulan diğer partiler, açık hükümet programlarına dayanan siyasi yönelimlere ilişkin değerlendirmeler temelinde kendi kendilerini üretmek yerine ülkenin siyasi karar merkezlerinin ürünü olmakla suçlandı.

csdvfb
Ürdün polisi yaşlı bir adamın parlamento seçimleri için Amman'daki bir sandık merkezine ulaşmasına yardım ederken (Reuters)

İslami Hareket Cephesi Partisi genel seçimlerde 17, yerel seçimlerde 11 sandalye kazanırken, eski Meclis Başkanı Ahmed Safadi'nin kurduğu El-Misak Partisi genel seçimlerde sadece 4, yerel seçimlerde ise 17 sandalye kazanabildi. İrade Partisi ise genel seçimlerde 3, yerel 16 sandalye, Takaddum Partisi genel seçimlerde 3 yerel seçimlerde 5, Ulusal İslami Parti genel seçimlerde 3, yerel seçimlerde 4 sandalye kazandı. Genel seçim bölgesindeki sandalyelerin geri kalanı barajı sadece bir ve iki sandalye ile aşan 8 parti arasında dağıldı. Barajı geçen partiler 18 yerel seçim bölgesine dağılan 97 sandalyenin 60'ını kazandı.

Hükümet muhalefete karşı

Şarku’l Avsat’a konuşan siyasi kaynaklara göre IAF'ın 31 sandalyelik sürpriz zaferi, karar merkezinin, daha yüksek ulusal çıkarlar çerçevesinde ve muhalefetin baskısı altında çalışabilecek siyasi liderlerin olması gerektiğini anlamalarını sağladı. Kaynaklar, kurulacak yeni hükümetin ülkedeki İslami hareketin siyasi muhalefetiyle mücadele edebilmesi gerektiğinin altını çizdiler.

xcd
Başkent Amman yakınlarında bulunan es-Salt şehrindeki bir sandık merkezinde oyunu kullandıktan sonra mürekkep lekeli parmağını gösteren Ürdünlü bir adam, 10 Eylül (AFP)

Aynı kaynaklar, karar merkezinin, Başbakan Bişer el-Hasavne’nin halefi için seçenekleri yeniden düşünme aşamasına girdiğini belirterek, başbakanlık için ekonomi alanından değil, siyaset sahnesinden bir ismin seçilmesinin düşünüldüğünü ifade ettiler. 

IAF’den kaynaklar, partinin yerel ve genel seçimlerde aday olma planlarının, resmi kurumların önlerine çıkaracağı tüm engellerle mücadeleye hazır olmaya yönelik yapıldığını, kadrolarını dar çevrelerle iletişim kuracak şekilde örgütlediklerini ve seçmenlerin çıkışını daha önceki seçim dönemlerinde izlenen planlara göre organize ettiğini vurguladılar.

x sd s
Salı günü başkent Amman yakınlarında bulunan es-Salt şehrindeki bir sandık merkezinde oy kullanmak için kayıt yaptıran bir Ürdünlü (AFP)

Partili kaynaklar, delegelerinin sayım odalarından zorla çıkarıldığını ve sayım işlemlerine ilişkin not alma haklarını kullanmalarının engellendiğini, öte yandan partinin seçmenlerin sandık merkezlerinde seçmenlere ve parti delegelerine dağıtılan sandıklara erişim planının uygulanmasına yönelik ‘büyük provokasyonları’ sineye çektiğini de eklediler.

Oransal ve sayısal deliller

Siyasi gözlemcilere göre son seçimlere katılım oranı, İsrail'in Gazze Şeridi'nde yürüttüğü barbarca savaşının yansımaları, Ürdünlülerin içinde bulunduğu zorlu ekonomik koşullar, birçok ticari ve turizm sektörünün faaliyetlerindeki düşüş ve Ürdün İstatistik İdaresi’ne göre işsizlik oranının bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 21,4'e yükselmesi çerçevesinde ikna edici oldu.

xxs
Amman'daki bir sandık merkezinde oy kullanan, parmakları mürekkep lekeli Ürdünlü iki kadın (EPA)

Toplam 5,80 milyon kayıtlı seçmen salı günü sandık başına gitti. Genel katılımın yüzde 29,9 olduğu 2020 seçimlerine kıyasla 590 bin yeni seçmenin eklendiği tahmin ediliyor.

Yurtdışındaki Ürdünlülerin oy kullanmasına henüz izin verilmezken, seçimler açık kısmi temsile göre yerel seçim bölgesi düzeyinde bir liste ve kapalı kısmi temsile göre genel seçim bölgesi düzeyinde bir liste olmak üzere iki liste için sandık başına gidilmesini öngören yeni bir seçim yasası kapsamında gerçekleşti.

İstatistiksel olarak, çeşitli yerel ve genel listeler için toplam aday sayısı bin 634'e ulaşırken, 172 yerel listede 937 aday, 25 genel listede ise 697 aday yer aldı.

Tüm gözler, yeni partilerin doğuşuna ve geleneksel partilerin rekabetine sahne olan bu seçimlerin sonucuna çevrilmiş durumda. Yeni parlamentonun yapısını temelden neyin değiştireceği konusunda farklı tahminler yürütülüyor. Yeni yasa Parti blokları ve ittifaklar şeklinde gerçekleşecek olan parti temsili açısından, parlamentodaki tüm sandalyelerin yüzde 30'unun siyasi partilere tahsis edilmesini zorunlu kılıyor. Bu oran 21’inci ve 22’nci dönem parlamento seçimlerinde katlanarak artacak.