İsrail ordusunun Şifa Hastanesi’ni işgal etmesi takas anlaşmasını engeller mi?

Hamas’ın elinde tuttuğu İsrailli rehinelerin fotoğraflarından oluşan poster (Reuters)
Hamas’ın elinde tuttuğu İsrailli rehinelerin fotoğraflarından oluşan poster (Reuters)
TT

İsrail ordusunun Şifa Hastanesi’ni işgal etmesi takas anlaşmasını engeller mi?

Hamas’ın elinde tuttuğu İsrailli rehinelerin fotoğraflarından oluşan poster (Reuters)
Hamas’ın elinde tuttuğu İsrailli rehinelerin fotoğraflarından oluşan poster (Reuters)

Filistinli mahkumlar karşılığında rehinelerin serbest bırakılmasını öngören takas anlaşmasının gerçekleşmesine yönelik risklere rağmen, İsrail ordusu Gazze’deki Şifa Hastanesi’ne baskın yapma konusunda ısrar ediyor.

Bu ısrar, serbest bırakılacak Filistinli mahkumların çocuk ya da kadın olsalar bile zafer işareti yaptıkları bir fotoğrafın yayılacağına ilişkin korkusundan kaynaklanıyor.

Beklenen bu tablo, İsrail ordusunun, Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısı konusundaki başarısızlıkları nedeniyle sırtındaki yükleri daha da artırabilir.

Bu nedenle, İsrail ordusu bu hasarı dengeleyebilecek kazanımları gösteren övünebileceği görüntüler istiyor.

FOTO: İsrail ordusu tarafından dün yayınlanan ve bir İsrail tankının Gazze Şehri’nde olduğunu gösteren bir kare (AP)
 İsrail ordusu tarafından dün yayınlanan ve bir İsrail tankının Gazze Şehri’nde olduğunu gösteren bir kare (AP)

Sorun şu ki, ordu liderleri planlanan hedeflerine ulaşamıyor ve hala bu savaş için gerçekçi olmayan hedeflere tutunuyorlar.

İsrail ordusu, Hamas’ın elinde tutulan birkaç İsrailli mahkumun yanı sıra, bir dizi üst düzey Hamas liderini de bulacakları düşüncesiyle hastaneye baskın düzenledi.

Bu operasyon, İsrail, ABD, Filistin, Mısır ve Katar’daki tüm kaynaklardan, kısmi mahkum takasına ilişkin müzakerelerde ciddi ilerleme kaydedildiğinin bildirildiği ve dolayısıyla ordunun bir darbe daha aldığını hissettiği bir zamanda gerçekleşti.

FOTO: Filistinli mahkumların aileleri, çocuklarının serbest bırakılması talebiyle ekim ayında Ramallah’ta Kızıl Haç önünde oturma eylemi düzenledi (AFP)
Filistinli mahkumların aileleri, çocuklarının serbest bırakılması talebiyle ekim ayında Ramallah’ta Kızıl Haç önünde oturma eylemi düzenledi (AFP)

Yedioth Ahronoth gazetesinin İsrail güvenlik kaynaklarıyla yakın bağlantıları olan askeri analisti Yossi Yehoshua’ya göre 2014 yılındaki Koruyucu Hat Operasyonu’nda olduğu gibi, varılacak bir ateşkesin savaşın sonu olacağı yönünde korkular var.

Anlaşmanın ayrıntılarını görüşmek üzere Mısır’a giden Şin Bet Başkanı, Genelkurmay Başkanı ve İsrail Ordusu’nun askeri istihbarat birimi Aman’ın Başkanı, 7 Ekim’de öldürülen bin 400 kişinin ve kaçırılan 239 rehinenin büyük yükünü omuzlarında taşıyor.

Yehoshua’ya göre böyle bir durumda, konumlarına aldıkları yıkıcı darbe göz önüne alındığında, tüm bu görüşmelerde gerçek ağırlıklarını tam olarak kullanabilecekleri kesin değil.

Dolayısıyla, muhtemelen ufukta beliren anlaşma kısmi olacak ve kaçırılan kişilerin tam listesini içermeyecek.

FOTO: 7 Ekim’de Hamas’ın saldırısında ölen 73 yaşındaki Ayala Hatzroni ve 12 yaşındaki torunu Liel’in mezarlarındaki fotoğraf ve çiçekler (AP)
7 Ekim’de Hamas’ın saldırısında ölen 73 yaşındaki Ayala Hatzroni ve 12 yaşındaki torunu Liel’in mezarlarındaki fotoğraf ve çiçekler (AP)

Kısmi anlaşmayı kabul etmenin doğru olmadığının altını çizen Yehoshua, “Bunun yerine, günün sonunda tek bir anlaşmaya varmamız için Hamas üzerindeki yoğun baskı sürmeli. Pratik açıdan İsrail ordusunun ilerleyişinin ne kadar ‘büyük’ olduğu ve kılıcın Hamas’ın boynuna ne kadar yaklaştığı açıkça ortaya çıktı. Tam da bu nedenle ivme kaybetme riskini göze almamak gerek” ifadelerini kullandı.

Yehoshua, İsrail ordusunun, tabur komutanlarından daha yüksek rütbeli Hamas komutanlarını ortadan kaldırılması konusunda da bir atılım yapması gerektiğinin altını çizdi.

Ancak Yehoshua’nın İsrail ordusunun ‘büyük ilerleyişi’ olarak adlandırdığı ve Tel Aviv’deki generallerin sıklıkla dile getirdiği bu eylem, ‘Hamas’ı ve savaşma yeteneğini ortadan kaldırma’ gibi savaşın ciddi hedeflerinden herhangi birine ulaşmadı.

Ordu, Gazze’nin kalbindeki Filistin Yasama Konseyi’nin karargahını işgal etmeyi başardı.

Ordu ayrıca, Gazze şehrini çevreleyen kuzey bölgesi üzerinde neredeyse tam kontrol sağladı.

Gazze’nin merkezinde altı katlı bir yer altı binasını içeren askeri komuta merkezinin işgal edilmesi süreci başladı.

Hamas’ın Gazze'deki lideri Yahya Sinvar, savaş çıkana kadar orada bulunuyordu. Şarku'l Avsat'ın ulaştığı bilgiye göre Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed Dayf’ın ofisi de orada yer alıyor.

FOTO: İsrail’in dün Gazze Şeridi’ndeki Refah’a düzenlediği hava saldırılarının ardından yaşanan yıkımın ortasında oturan bir Filistinli (AP)
İsrail’in dün Gazze Şeridi’ndeki Refah’a düzenlediği hava saldırılarının ardından yaşanan yıkımın ortasında oturan bir Filistinli (AP)

İsrail ayrıca Şati kampını tamamen kontrol altına aldı. İzzeddin el Kassam Tugayları merkezi komuta kumandanı Eymen Nofal da dahil, yaklaşık 20 askeri komutanı öldürdü.

Ayrıca, 20 yıldır Gazze Şeridi’nin kuzey bölgesindeki güçleri komuta eden, hareketin askeri kolunun kurucu liderlerinden Ahmed Gandur’un evini yıktı. Saldırı anında Gandur’un evde olduğuna inanılıyor ve ölme ihtimali yüksek.

Yehoshua, Hamas’ın ortadan kaldırılması hedefiyle karşılaştırıldığında tüm bunların yetersiz kazanımlar olduğunu vurguladı.

Hamas, hala kuzeydeki direniş bölgelerini yönetebiliyor. Kaçınılmaz olarak tehlike ve kayıplarla dolu bir çatışma savaşına henüz girmedi.

Yehoshua’ya göre Hamas, bu yüzden mahkum takasını sürdürmek anlamına gelse bile, daha fazlasını istiyor.

Washington gibi siyasi bir liderlik de bu pozisyonu kabul etti ve İsrail’in daha sonraki operasyonlarının sonucunu bekliyorlar.

Kaçırılanların ailelerinin acı ve sıkıntıları ise devam ediyor.



Dahlan Gazze'de güvenlik veya hükümet rolü üstlenmeyi reddettiğini yineledi

Filistinli lider Muhammed Dahlan (Facebook sayfası)
Filistinli lider Muhammed Dahlan (Facebook sayfası)
TT

Dahlan Gazze'de güvenlik veya hükümet rolü üstlenmeyi reddettiğini yineledi

Filistinli lider Muhammed Dahlan (Facebook sayfası)
Filistinli lider Muhammed Dahlan (Facebook sayfası)

Filistinli lider Muhammed Dahlan dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, savaşı durdurmanın en önemli öncelikleri olduğunu belirterek, Gazze'de herhangi bir güvenlik ya da hükümet rolü üstlenmeyi reddettiğini yineledi.

Dahlan “X” platformu aracılığıyla yaptığı açıklamada: “Tüm meslektaşlarım ve şahsen ben, BAE'deki kardeşlerimizin bu iğrenç soykırım boyunca verdikleri cömert ve sürekli desteğe dayanarak, Gazze'deki halkımıza yardım için elimizden geleni yapmak üzere buradayız.”

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Wall Street Journal, Filistinli lider Muhammed Dahlan'ın ateşkesin ardından Gazze Şeridi'nde güvenlik sorumluluğunu üstlenmesinin beklendiğini belirten bir haber yayınladı.

Dahlan mesajında: “Savaşı durdurmak en önemli önceliğimizdir. Bizi Filistin siyasi sistemini şeffaf bir demokratik süreç yoluyla yeniden inşa etmeye götürecek ve halkımızın başkenti Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma mücadelesinin gerçekleşmesine yol açacak belgelenmiş ve programlanmış bir uluslararası eylem planı sağlayacak Filistin ulusal anlayışları dışında, hiçbir seçeneği desteklemeyeceğiz.”

Dahlan “herhangi bir güvenlik, hükümet veya yürütme rolünü kabul etmeyi ya da yerine getirmeyi” reddettiğini vurguladı.