Sudan ordusu ve HDK, Cebel Evliya Köprüsü’nün yıkılmasıyla ilgili karşılıklı suçlamalarda bulunuyor

Cebel Evliye Baraj Köprüsü’nün arşiv fotoğrafı ( Sudan yerel medyası)
Cebel Evliye Baraj Köprüsü’nün arşiv fotoğrafı ( Sudan yerel medyası)
TT

Sudan ordusu ve HDK, Cebel Evliya Köprüsü’nün yıkılmasıyla ilgili karşılıklı suçlamalarda bulunuyor

Cebel Evliye Baraj Köprüsü’nün arşiv fotoğrafı ( Sudan yerel medyası)
Cebel Evliye Baraj Köprüsü’nün arşiv fotoğrafı ( Sudan yerel medyası)

Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) başkent Hartum'un güneyindeki Cebel Evliya Köprüsü'nün yıkılmasıyla ilgili karşılıklı suçlamalarda bulundu.

Ordu, Facebook hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Bugün şafak vakti terörist isyancı milislerin Cebel Evliya'daki mevzilerimize top atışları yapması Cebel Evliya Köprüsü’nün yıkılmasına neden oldu.”

Diğer yandan HDK, X (eski adıyla Twitter) platformundan yayınladığı açıklamada, “Burhan milisleri ve terörist Ulusal Kongre'nin kalıntıları, bugün şafak vakti  Hartum'un güneyini Omdurman'a bağlayan Cebel Evliya Köprüsü’nü yok etti” ifadelerine yer verdi.

Her iki taraf son birkaç gün içinde Bahri şehrinin kuzeyindeki El-Cili rafinerisinin yanı sıra Omdurman ile Kuzey Hartum’u birbirine bağlayan ve HDK tarafından kendi kuvvetlerine ikmal hattı olarak kullanılan Şambat Köprüsü'nün tahrip edilmesiyle ilgili karşılıklı suçlamalarda bulunmuştu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre HDK, Şambat Köprüsü'nün yıkılmasının ardından kuvvetlerine yeni bir ikmal hattı bulmak ve Omdurman'ı Hartum'un güneyine  bağlayan köprüyü kontrol altına almak amacıyla son iki gün içinde Cebel Evliya’da orduya yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı.

Sudan’da ordu ve HDK arasında, askeri ve sivil taraflar uluslararası düzeyde desteklenen siyasi süreç ve iki taraf arasında haftalarca süren gerilimin ardından nisan ayı ortasında aniden çatışma çıktı.

Ordu ile HDK arasında, başkent Hartum'un doğusundaki ordu komutanlığı çevresinde ve Omdurman şehrinin kuzeyindeki mahallelerde, çatışma cephelerinin temkinli bir sakinliğe tanık olmasının ardından son iki gündür çatışmalar yaşanıyor. AWP’ye konuşan görgü tanıkları, Hartum'un doğusundaki Genel Komutanlık civarında iki taraf arasında silahlı çatışma yaşandığını aktardı. Ordu ve HDK dün, insansız hava araçlarının ve karada konuşlu uçaksavar silahlarının kullanıldığı çatışmalarda, komuta çevresinin doğu tarafında duman sütunları yükselirken karşılıklı topçu ateşi açtı.

Omdurman'ın kuzeyindeki birçok mahallede çok sayıda bomba ve merminin düşmesine ve yaralanmalara tanık olundu. Mahalle sakinleri, bölgenin bombalanması sonucu panik halinde olduklarını söylediler. Bölge sakinleri, ordunun Omdurman'ın kuzeyindeki Karari askeri bölgesinden yapılan yoğun top atışlarının, şehrin batısında ve Kuzey Hartum şehrinin kuzeyinde, Nil Nehri'nin doğu kıyısında bulunan HDK toplantılarını hedef aldığını bildirdi.

Cuba Barış Anlaşması'nı imzalayan silahlı hareketler önceki gün tarafsızlıktan vazgeçtiğini açıklayarak, tüm cephelerde Sudan ordu güçlerinin yanında savaşma kararı aldı. Ayrıca HDK’nın ihlallerini ve kendi deyimiyle ‘ulus karşıtı ve vatandaşlık karşıtı uygulamalar ve yaşam hakkı da dahil olmak üzere insanlığa karşı suçlar’ şiddetle kınandı.



Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım bugün yaptığı açıklamada, silahlarını teslim etmesi için ABD'nin sürekli baskısı altında olduğu bir dönemde İsrail'in tehditlerinin Hizbullah’ı ‘teslim olmaya’ ya da silah bırakmaya itmeyeceğini vurgularken, İsrail'in varlığını sürdürmesini ‘gerçek bir kriz’ olarak değerlendirdi.

Aşure günü münasebetiyle televizyonda yaptığı konuşmada Kasım şunları söyledi: “Bu tehdit bize teslim olmayı kabul ettirmiyor. Bize pozisyonlarınızı yumuşatın denmiyor ama saldırganlığa son verin deniyor... Bize silahlarımızı bırakmamız söylenmiyor.”

Kasım, ‘Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacaklarını’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre Kasım, “Koşullar zor ve karmaşık olsa da direniş ateşini yakmaya devam etme inancına sahibiz. Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacağız. Bir taviz ve aşağılama olan normalleşmeyi kabul etmeyeceğiz. Biz emanetin bekçileriyiz, devam edeceğiz ve yüzleşeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi tehdit etmek için çalışıyorlar ve bizden onlara yeni adımlar atılmazsa teslim olmamız gerektiğini söylüyorlar... Bu tehdit bizi teslim olmaya zorlamayacak. İsrail-ABD saldırganlığı, cinayetleri ve suçları durmalı. Sorun İsrail, direniş değil. Direniş çözümlerden biridir ve İsrail'in hayatta kalması gerçek bir krizdir.”

asdfrgt
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Reuters)

Kasım, “Önümüzde anlaşma ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının uygulanması olmak üzere iki aşama var. Bizim tutumumuz ilk aşamanın tamamlanması ve anlaşmanın uygulanmasının ardından kararı uygulamaya hazır olacağımız yönünde. Anlaşmaya varmak için esnekliğe sahibiz” dedi.

Kasım sözlerine şöyle devam etti: “ABD ve İsrail'in öldürmekle ya da teslim olmakla tehdit eden denklemiyle ilgilenmiyoruz. Biz haklarımıza bağlıyız. Şehit olmamız ya da galip gelmemiz gerekiyorsa biz varız. Bizim kabiliyetimizi, duygularımızı ve pozisyonlarımızı tartışmayın, biz sahanın adamıyız. Hizbullah adına her iki seçeneğe de hazır olduğumuzu beyan ediyorum. Barışa, ülkeyi inşa etmeye, ilerleme ve istikrar için iş birliğine hazırız. Çatışmaya ve savunmaya da hazırız; biz boyun eğmeyen, haklarımızdan ve onurumuzdan vazgeçmeyen bir halkız. Lübnan'da büyük bir hapishanede yaşamayı kabul etmiyoruz.”