Amman'daki askeri ve güvenlik tahminleri, çatışmanın genişlemesinin ‘kaçınılmaz’ olduğunu gösteriyor

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, ülkesinin Arap güçlerini Gazze Şeridi'ne konuşlandırmayı reddettiğini duyurdu.

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, dün Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS) Manama Diyaloğu’nda konuştu. (Reuters)
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, dün Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS) Manama Diyaloğu’nda konuştu. (Reuters)
TT

Amman'daki askeri ve güvenlik tahminleri, çatışmanın genişlemesinin ‘kaçınılmaz’ olduğunu gösteriyor

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, dün Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS) Manama Diyaloğu’nda konuştu. (Reuters)
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, dün Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS) Manama Diyaloğu’nda konuştu. (Reuters)

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, ülkesinin İsrail ile Hamas arasında 7 Ekim'den bu yana devam eden savaşın sona ermesinin ardından Gazze Şeridi'ne Arap güçlerinin konuşlandırılmasını reddettiğini duyurdu. Şarku'l Avsat'a konuşan konu hakkında bilgi sahibi siyasi bir kaynak, İsrail'in Hamas'ı ortadan kaldırdıktan sonra yeni bir gerçeklik ve yönetim dayatma planlarına göre, Ürdün'ün Gazze Şeridi'nin geleceğiyle ilgili ‘test balonlarına’ proaktif yanıtlar gönderdiğini söyledi.

Savaşın bitiminden sonra Gazze'nin kaderiyle ilgili, istikrarı sağlamak için Arap güçlerinin konuşlandırılmasının yanı sıra Filistin Yönetimi'nin Gazze Şeridi’ni yönetmede oynayabileceği rol de dahil olmak üzere birçok öneriye dair raporlar vardı. Ancak Ürdün Dışişleri Bakanı, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS) tarafından düzenlenen 19’uncu Manama Diyaloğu’nda şunları söyledi:

“Bu konuyu Arap kardeşlerimizin birçoğuyla ve neredeyse tamamıyla görüştükten sonra hiçbir Arap gücünün Gazze'ye gitmeyeceği kararını aldık.” 

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre, Safedi, “Filistinlilerin bizi düşman olarak görmelerine izin vermeyeceğiz. Mevcut durum sona erdikten sonra hangi Gazze'nin kalacağını bilmezken, kim Gazze'nin geleceği hakkında nasıl konuşabilir?” ifadelerini kullandı.

RFVG
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi (sağda) ve Beyaz Saray'ın Ortadoğu ve Kuzey Afrika İşlerinden Sorumlu Koordinatörü Brett McGurk. (AFP)

Safedi, Beyaz Saray'ın Ortadoğu ve Kuzey Afrika İşlerinden Sorumlu Koordinatörü Brett McGurk ve Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in huzurunda yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Gelecekte Gazze'de ne yapacağımızı konuşmak istiyorsak Gazze'nin yıkımını durdurmalıyız.”

Amman'daki siyasi bir kaynak, Ürdün'ün Gazze'de olup bitenlere ilişkin birbirini izleyen tutumlarının “Gazze Şeridi'nin bazı bölümlerini yeniden işgal etmekten bahseden İsrail senaryolarını reddeden önleyici bir cephe” teşkil ettiğini söyledi. Kaynak, “Gazze'nin kuzeyinde yaşayanların yerlerinden edilmesi ve Hamas'ın ortadan kaldırılabileceğine dair şüpheler nedeniyle savaşın sona ermesinin ardından Arap güçlerinin Gazze'de konuşlandırılmasının reddedildiğini” ifade etti.

SXCD
Cuma günü Amman'da Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen protestolardan. (EPA)

Ürdün, kuşatmanın devam etmesi, hayati altyapı ve tesislere yönelik saldırılar ile yakıt, tıbbi malzeme ve gıda gibi temel ihtiyaçların girişinin engellenmesi karşısında Gazze Şeridi'ndeki insani felaketin genişlemesinden korkuyor. Amman'daki askeri ve güvenlik tahminleri, çatışmanın genişlemesinin ‘kaçınılmaz’ olduğunu gösteriyor. Diğer yandan Filistin Yönetimi’nin konumunun devam eden ‘zayıflaması’, Batı Şeria'daki güvenlik durumunun kötüleşmesine yol açıyor.

Ürdün hükümeti üzerinde giderek artan halk baskısını aşmak amacıyla ve Amman ile Tel Aviv arasındaki anlaşmaların, özellikle de Barış Anlaşması Yasası’nın parlamento tarafından gözden geçirilmesi beklentisiyle bazı adımlar atıldı. Bu bağlamda Dışişleri Bakanı Safedi, perşembe günü CNN'de İsrail ile su ve enerji değişimi anlaşmasına ilişkin müzakerelerin durdurulduğunu duyurdu. Safedi, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları ışığında, iki ülke arasındaki barış anlaşmasının ‘toz toplayan bir belge’ haline geldiği değerlendirmesinde bulundu.

STHYT
İsrail, dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a bombardıman düzenledi. (Reuters)

Buna ek olarak, aynı Ürdünlü siyasi kaynaklar, Şarku'l Avsat'a İsrail'in, güç kullanımını genişletip, sivilleri hedef almaya devam ederek ve Hamas'a karşı savaş bahanesiyle Gazze Şeridi'nin bazı bölümlerinin işgaline hazırlık için Gazze halkını yerinden etme politikasını empoze etmeyi amaçlayan resmi tahminleri hakkında konuştu. Bu, Binyamin Netanyahu hükümetinin Gazze'deki savaşı durdurduktan sonraki gün İsrail kamuoyuyla yüzleşme korkusunu ortadan kaldırmak için yapılıyor. Bu arada Ürdün'deki resmi endişeler, Tel Aviv'e “saldırıları derhal durdurması ve halka yeterli insani yardımın girmesine izin vermesi” yönünde baskı yapacak uluslararası desteğin bulunmaması nedeniyle artıyor.

Bu, Amman'daki Dışişleri Bakanlığı koridorlarının, Batılı yetkililerle bir dizi toplantıya tanık olduğu bir dönemde gerçekleşti. Özellikle İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırganlığına karşı koymak için tüm olasılıkları Ürdün'ün karar alma masasına koymak ve bölgedeki barış çabalarının yeniden başlatılması şansını baltalamaktan bahsediliyor. Bu bağlamda, Eylül 1993'te Eriha ve Gazze'de ilk adımda Filistinlilere özyönetim hakkı tanıyan Oslo Anlaşması'nın ardından, Ürdün'ün 1994'te İsrail ile imzaladığı barış anlaşmasını dondurma yönünde bir hamle yapması konusunda Batı'nın kaygısı var gibi görünüyor.



Şarku’l Avsat'a konuşan Hamas’a yakın kaynak: Doha'da gerçekçi yaklaşımlar tartışılıyor ve anlaşma Washington'un elinde

Zikim Sınır Kapısı yakınlarındaki bir dağıtım noktasından yardım almaya çalışırken öldürülen bir adamın cesedini taşıyan Filistinliler (AFP)
Zikim Sınır Kapısı yakınlarındaki bir dağıtım noktasından yardım almaya çalışırken öldürülen bir adamın cesedini taşıyan Filistinliler (AFP)
TT

Şarku’l Avsat'a konuşan Hamas’a yakın kaynak: Doha'da gerçekçi yaklaşımlar tartışılıyor ve anlaşma Washington'un elinde

Zikim Sınır Kapısı yakınlarındaki bir dağıtım noktasından yardım almaya çalışırken öldürülen bir adamın cesedini taşıyan Filistinliler (AFP)
Zikim Sınır Kapısı yakınlarındaki bir dağıtım noktasından yardım almaya çalışırken öldürülen bir adamın cesedini taşıyan Filistinliler (AFP)

Müzakereler hakkında bilgi sahibi bir Hamas kaynağı dün Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Ateşkes müzakerelerinde şu anda önerilen gerçekçi yaklaşımlar var, ancak anlaşma esas olarak İsrail'e baskı yapma araçlarına sahip olan ABD'nin tutumuna bağlı” dedi.

Kaynak, “İsrail tarafından sunulan ve Morag Koridoru’yla ilgili önceki haritalardan geri adım atılmasını içeren yeni haritaların olumlu bir adım olduğunu ve bir anlaşmaya varmak için siyasi ortamın hazırlanmasına katkıda bulunabileceğini düşünüyorum. Ancak halen birçok ayrıntı ve koşulun öne sürüldüğü hassas bir müzakere aşamasında olduğumuza inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıda hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)

Kaynak sözlerini şöyle sürdürdü: “Hamas saldırganlığı sona erdirmek ve soykırımı durdurmakla ilgileniyor. Bu aşamada on kişiyle başlayabilecek bir takas anlaşmasında bir dizi esirin serbest bırakılmasını içeren kapsamlı bir anlaşmaya doğru giden net bir vizyona sahip ve bu anlaşmanın başarılı olması için çok çalışıyor… Herhangi bir gerçek ilerleme İsrail'in Gazze Şeridi'nden net bir şekilde çekilmesine dayanmalıdır ve bu atlanamayacak bir ön koşuldur. Gerçekçi yaklaşımlar var ve bir anlaşmaya yakın olabiliriz, ancak bu esas olarak İsrail işgaline baskı yapma araçlarına sahip olan ABD'nin tutumuna bağlı.”

Doha bir haftadan uzun bir süredir, üçüncü bir ateşkes anlaşmasına (ilki Aralık 2023, ikincisi Ocak 2025) varmak üzere Mısır, Katar ve ABD'nin arabuluculuğunda Hamas ve İsrail arasında dolaylı görüşmelere sahne oluyor.

Kahire el-İhbariyye televizyon kanalının salı günü bildirdiğine göre, insani yardımların Gazze Şeridi'ne girişi, hastaların çıkışı ve mahsur kalanların geri dönüşüyle ilgili ayrıntıları görüşmek üzere Kahire'de yapılan Mısır-Katar-İsrail görüşmelerinde ilerleme kaydedildi. Kanal, Mısır İstihbarat Başkanı Hasan Mahmud Reşad'ın Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ve Filistin ve İsrail taraflarından heyetlerle anlaşmanın önündeki ‘engellerin aşılması’ için görüşmeler yaptığını bildirdi.

İsrail daha önce kuvvetlerinin Refah kenti yakınlarındaki Mısır sınırı boyunca uzanan üç kilometre genişliğindeki tampon bölge ve Refah'ı Gazze Şeridi'nin ikinci büyük kenti olan Han Yunus'tan ayıran Morag Koridoru da dâhil olmak üzere nispeten geniş bir alanda kalmasında ısrar etmişti.

Filistin ve İsrail basınında yer alan haberlere göre Hamas, İsrail güçlerinin Mart ayındaki son ateşkesin çökmesinden önce konuşlandıkları mevzilere geri çekilmesini talep ediyor. Bu mevziler, İsrail’in son dönemde kontrol ettiği yeni bölgeleri ve ‘insani yardım şehri’ olarak bilinen, Gazze Şeridi’nin yaklaşık 365 kilometrekarelik toplam alanının yüzde 40’ını kapsayan izole edilmiş bölgeyi kapsamıyor. Söz konusu bölgenin yaklaşık 600 bin Gazzeliyi barındırması öngörülüyor, ayrıca ileride daha fazla kişiyi yerinden etmeye uygun şekilde planlanmış. Bu şehir, Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki coğrafi bağlantıyı da ortadan kaldırıyor.