Sudan Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri iç savaşın bitirilmesi için çağrıda bulundu

Kahire'deki Sudan toplantılarının kapanış oturumundan bir kare (ÖDBG koalisyonunun resmi sayfası)
Kahire'deki Sudan toplantılarının kapanış oturumundan bir kare (ÖDBG koalisyonunun resmi sayfası)
TT

Sudan Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri iç savaşın bitirilmesi için çağrıda bulundu

Kahire'deki Sudan toplantılarının kapanış oturumundan bir kare (ÖDBG koalisyonunun resmi sayfası)
Kahire'deki Sudan toplantılarının kapanış oturumundan bir kare (ÖDBG koalisyonunun resmi sayfası)

Sudan'da sivil muhalefetin temsilcisi olan Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) koalisyonu, “Sudan'daki iç savaşı durdurmaya destek veren güçlerin şemsiyesinin genişletilmesi ve savaşın sona erdirilmesi için halk çabalarının harekete geçirilmesi” çağrısında bulundu. Koalisyon, Kahire'de dört gün süren görüşmelerin sonunda Suudi Arabistan, ABD ve bölgesel örgütlerin savaşı durdurmaya yönelik Cidde Platformu’nda gösterdikleri çabalara teşekkür etti.

Katılımcılar, 'Darfur'da çatışmanın körüklenmesi ve artmasına dair açık işaretlerin olduğu' konusunda uyarılarda bulunarak, bu durumun bölgeler arasında genel bir iç savaşa dönüşmesine yol açabileceğine dikkat çektiler.

Katılımcılar, İnsan Hakları Konseyi kararıyla 'suçluları sorgulamak ve mağdurlara adalet sağlamak' amacıyla kurulan Uluslararası Hakikat Araştırma Komitesi'nin desteklenmesini talep ettiler. 

ÖDBG’nin yürütme komitesi toplantıları geçen çarşamba günü Mısır'ın başkentinde başladı ve bu toplantılarda ülkede devam eden çatışmanın bıraktığı siyasi, örgütsel, insani ve ihlal durumları tartışıldı.

Şarku'l Avsat'a konuşan katılımcılar, "tartışmaların birçok konuda netlik arz ettiğini" vurguladılar. Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri Yürütme Komitesi üyesi Muhammed Hasan Arabi, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Koalisyon, Cidde Platformu, komşu ülkeler ve IGAD tarafından savaşı bitirmek için yürütülen hareket ve girişimlere destek veriyor. Toplantılarda birçok siyasi, askeri ve insani detay daha derinlemesine ele alındı. Bu durum, koalisyonun ‘geçiş dönemi öncesindeki bir kuruluş döneminin vizyonunu ortaya koyan, özgürlük ve değişim projesine demokratik sivil geçişle ulaşan yeni bir vatan’ başlıklı iddialı projesini güçlendirmesine yardımcı olacak.”

ÖDBG, son olarak Sivil Demokratik Güçler Koordinasyonu’na (Tekaddum) ilişkin düzenleyici adımları onayladı. Bu adımlar, Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'da Tekaddum’un kurulduğunun duyurulmasıyla sonuçlandı. Koalisyon, Tekaddum bileşenleri arasında belirlenen anlaşma süresi içinde kuruluş kongresini gerçekleştirme ve koalisyonun önerdiği prensipleri duyurarak savaşı sona erdirme, barışı sağlama ve savaş sonrası Sudan’ı yeniden kurmak için yol haritasının ana hatlarını çizme ve önerilen özgürlük ve değişim ilkelerini beyan etme tavsiyesinde bulundu.

ÖDBG Yürütme Komitesi üyesi Halid Bahr, görüşmelerin 'netlik, açıklık ve şeffaflıkla' karakterize olduğunu belirtti. Bahr Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, "Görüşmelerde çeşitli siyasi güçler ve aktif kuruluşlarla diyalog temelinin, savaşı durdurmayı destekleyen güçlerin şemsiyesinin genişletilmesine katkıda bulunacak şekilde genişletilmesi gerekliliğine vurgu yapıldı" dedi.

Bahr, savaş karşıtı retoriğin altını çizmenin yanı sıra, 'önceki toplantıda onaylanan planın gözden geçirilmesi ve koalisyonun duruşunu destekleyen bir medya stratejisi oluşturmanın önemini vurgulayan detaylı görüşmelerin yapıldığını' sözlerine ekledi.

ÖDBG Yürütme Komitesi üyesi ve Kongre Partisi Genel Sekreteri Şerif Osman, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, "Toplantı sonuçlarının, Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri de dahil olmak üzere Sudan'daki tüm taraflara sunulacağını ve gelecek ayın sonunda veya en geç gelecek yılın başında yapılacak olan bir sonraki toplantının planlandığını" belirtti.

ÖDBG Yürütme Komitesi üyesi Halid Bahr, görüşmelerde anlaşmaya varılan bir nokta olarak, 'savaşa karşı etkili bir cephe inşa etme ve savaşı durdurmak için halk çabasıyla hareket etme' gerekliliği üzerinde anlaşıldığını söyledi. Bu çerçevede, savaşın tırmanmasını durdurmak ve güven inşa etmek için Cidde Platformu'nda taraflar arasında anlaşılan tedbirlerin uygulanması konusunda taraflara baskı yapılması gerektiğine dair bir uzlaşı sağlandı.

Öte yandan, Kahire'de Cumartesi günü Sudanlı sivil toplum örgütleri tarafından düzenlenen İnsani Durumlar Konferansı’nın etkinlikleri başladı. Konferans üç gün boyunca insani durumları ve sivil toplum örgütlerinin çabalarını detaylı bir şekilde gözden geçirme amacını taşıyor.

Norveç Mülteci Konseyi (NRC) Genel Sekreteri Jan Egeland, evlerinin yıkılması sonucu 200 binden fazla kişinin Sudan'dan kaçtığını ve ülke içinde 6 milyon kişinin yerinden edildiğini söyledi. Egeland, uluslararası toplumu "kan akışına son vermek ve barış güçleri ile insani yardım çabalarını desteklemek" için çalışmaya çağırdı.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, konferanstaki konuşmasında 3 milyondan fazla Sudanlının kolera riski altında olduğunu ve çok zorlu bir ortamda çalıştıklarını belirtti.



Sudan: Hızlı Destek Kuvvetleri 'Dörtlü' ateşkesi kabul etti

Sudan'ın doğusundaki el-Kadirif kentinde dün kadınların düzenlediği gösteride, ülkenin batısındaki el-Faşir'in kurtarılması çağrısı yapıldı (AFP)
Sudan'ın doğusundaki el-Kadirif kentinde dün kadınların düzenlediği gösteride, ülkenin batısındaki el-Faşir'in kurtarılması çağrısı yapıldı (AFP)
TT

Sudan: Hızlı Destek Kuvvetleri 'Dörtlü' ateşkesi kabul etti

Sudan'ın doğusundaki el-Kadirif kentinde dün kadınların düzenlediği gösteride, ülkenin batısındaki el-Faşir'in kurtarılması çağrısı yapıldı (AFP)
Sudan'ın doğusundaki el-Kadirif kentinde dün kadınların düzenlediği gösteride, ülkenin batısındaki el-Faşir'in kurtarılması çağrısı yapıldı (AFP)

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK), Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Amerika Birleşik Devletleri'nden oluşan Dörtlü tarafından Sudan'da önerilen insani ateşkesi kabul ettiğini dün duyurdu.

HDK sözcüsü yaptığı açıklamada, "Sudan halkının beklentileri doğrultusunda, Hızlı Destek Kuvvetleri, Dörtlü tarafından önerilen insani ateşkesi kabul ettiğini teyit eder" ifadelerini kullandı.

Sözcü, HDK'nin "düşmanlıkların sona erdirilmesine yönelik düzenlemeler hakkında derhal görüşmelere başlamayı" dört gözle beklediğini de ifade etti.

HDK duyurusundan sadece birkaç saat önce konuşan Genelkurmay Başkanı Abdülfettah el-Burhan ise ordunun "Sudan'a yönelik saldırıyı yakında durduracağını... ve halkın galip geleceğini" söyledi. Nisan 2023'ten beri orduyla savaşan HDK’ye atıfta bulunan Burhan, "Bu düşmanı yenmeye ve devleti sonuna kadar güvence altına almaya kararlıyız" dedi.

El-Burhan, mobil komuta ile yaptığı görüşmede, "Ordunun yenilmeyeceğinden veya parçalanmayacağından kesinlikle eminiz. El Faşir'de ve isyancıların saldırdığı her bölgede öldürülen ve kötü muameleye maruz kalan herkesin intikamını alacağız" ifadesini kullandı.


İsrail'in Güney Lübnan'daki gerginliği tırmandırması

İsrail'in dün Güney Lübnan'daki Sur kasabasına düzenlediği hava saldırısının ardından dumanlar yükseldi (EPA)
İsrail'in dün Güney Lübnan'daki Sur kasabasına düzenlediği hava saldırısının ardından dumanlar yükseldi (EPA)
TT

İsrail'in Güney Lübnan'daki gerginliği tırmandırması

İsrail'in dün Güney Lübnan'daki Sur kasabasına düzenlediği hava saldırısının ardından dumanlar yükseldi (EPA)
İsrail'in dün Güney Lübnan'daki Sur kasabasına düzenlediği hava saldırısının ardından dumanlar yükseldi (EPA)

Güney Lübnan, geçen kasım ayındaki ateşkesten bu yana en yoğun günlerinden birini dün yaşadı. İsrail ordusu bir dizi eş zamanlı hava saldırısı düzenledi.

Bu, Hizbullah'ın "müzakere tuzakları" olarak adlandırdığı şeyi reddetmesinin ve "direniş" taahhüdünü yinelemesinin ardından geldi. Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, müzakere seçeneğinin "kapsamlı bir Lübnan ulusal tercihi" olduğunu açıkladı. Parlamento Başkanı Nebih Berri de ateşkes komitesinin İsrail ile dolaylı müzakereler için uzmanları da içerecek şekilde genişletilmesine itiraz etmeyeceğini açıkladı.

İsrail hava saldırıları Tayr Dibba, Taybeh, Ayta el-Cebel, Zawtar el-Şarkiye ve Kfardunin kasabalarını hedef aldı. Bunlar, İsrail askeri sözcüsü Avichay Adraee'nin daha önce resmi platformlarında yayınladığı ve bölge sakinlerini "ekteki haritalarda kırmızıyla işaretli binaları boşaltmaya" çağırdığı açıklamalarda hedef alınacağını duyurduğu bölgelerle aynı.

İsrail medyası, üst düzey yetkililerin "Lübnan'daki operasyonları genişletme veya gerilimi tırmandırma yönünde bir karar olmadığını" söylediklerini aktardı ve yaşananların "Hizbullah'ın kapasitesini yeniden inşa etmesini engelleme politikasının bir devamı" olduğunu belirtti.


UNIFIL: İsrail'in Güney Lübnan'a yönelik saldırıları 1701 Sayılı Karar'ın "açık ihlali"dir

Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü (UNIFIL) (AFP)
Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü (UNIFIL) (AFP)
TT

UNIFIL: İsrail'in Güney Lübnan'a yönelik saldırıları 1701 Sayılı Karar'ın "açık ihlali"dir

Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü (UNIFIL) (AFP)
Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Gücü (UNIFIL) (AFP)

Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü (UNIFIL), dün yaptığı açıklamada, İsrail'in güney Lübnan'daki bölgeleri hedef alan hava saldırılarının BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı Kararı'nın "açık ihlali" olduğunu ve siyasi ve diplomatik çözüme doğru ilerlemeyi baltaladığını belirtti.

UNIFIL açıklamasında, İsrail saldırılarının Lübnan Silahlı Kuvvetleri'nin Litani Nehri'nin güneyinde izinsiz silah ve altyapıyı ele geçirmek için operasyonlar yürüttüğü sırada gerçekleştiğini belirterek, "özellikle bu kadar yıkıcı ölçekteki herhangi bir askeri eylemin sivillerin güvenliğini tehdit ettiğini, siyasi ve diplomatik çözüme doğru ilerlemeyi baltaladığını" ifade etti.

İsrail, Hizbullah'a ait askeri tesisleri hedef aldığını iddia ederek bölge sakinlerine tahliye uyarısı yayınladıktan sonra Sur, Taybe ve Ayta el-Cebel'e hava saldırıları düzenledi. İsrail daha sonra iki bölge için daha tahliye uyarısı yayınladı.

Lübnan Sağlık Bakanlığı, İsrail'in güney Lübnan'daki Sur kasabasını hedef alan hava saldırılarında bir kişinin öldüğünü, sekiz kişinin de yaralandığını duyurdu.

UNIFIL, Lübnan ordusunun elindeki silahlar hariç olmak üzere güney Lübnan'ın silahsızlandırılmasını ve güneye yaklaşık 15 bin askerin konuşlandırılmasını öngören 1701 sayılı Karar'ın uygulanmasında hem Lübnan hem de İsrail'e verdiği desteği sürdürdü. UNIFIL, Lübnan ordusuyla birlikte "istikrarı yeniden sağlamak" için sahada çalıştığını da ifade etti.

BM barış gücü, İsrail'i "bu saldırılara ve 1701 sayılı Karar'ın tüm ihlallerine derhal son vermeye" çağırdı. Ayrıca, Lübnanlı tarafları "durumu daha da alevlendirebilecek herhangi bir tepkiden kaçınmaya" çağırarak, her iki tarafın da "zor kazanılmış ilerlemeyi baltalamaktan kaçınmak için" BM kararına ve bir yıl önce varılan ateşkes anlaşmasına uyması gerektiğini vurguladı.