İran destekli silahlı grupların saldırıları ABD’nin Gazze savaşının yayılması korkusunu artırdı

Riyad Zirvesi’nden çıkan bakanlar heyeti, bugün Çin'de Gazze’deki krizin çözüm yollarını görüşecekler. Kahire ve Doha esir ve mahkûm takası anlaşması için koordinasyon halindeler.

İsrail askerleri dün Gazze'de bıraktıkları yıkımın ortasında (Reuters)
İsrail askerleri dün Gazze'de bıraktıkları yıkımın ortasında (Reuters)
TT

İran destekli silahlı grupların saldırıları ABD’nin Gazze savaşının yayılması korkusunu artırdı

İsrail askerleri dün Gazze'de bıraktıkları yıkımın ortasında (Reuters)
İsrail askerleri dün Gazze'de bıraktıkları yıkımın ortasında (Reuters)

İsrail ordusu dün Şifa Hastanesi'nin tüm bölümlerine baskın düzenleyerek hastaneye su, yiyecek ve tıbbi malzeme girişini engelledi. Öte yandan İran destekli silahlı grupların Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen'de tekrarlanan saldırıları, ABD’nin Gazze savaşının ateşinin bölgedeki diğer ülkelere de sıçrayabileceğine dair korkularını artırdı.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant'ın dün İsrail'in Gazze'de çok cepheli bir savaş yürüttüğünü söylemesi, ABD’nin bu yöndeki korkularını daha da güçlendirdi. Gallant, Hizbullah’ın Lübnan’dan İsrail'e binden fazla füze fırlattığı, ancak bunun bedelini her gün ağır bir şekilde ödediği açıklamasında bulundu.

ABD basınında yer alan haberlere göre Washington’da, Ortadoğu'da konuşlu Amerikan güçlerini hedef alan saldırıların artması, ABD Savunma Bakanlığı’ndaki (Pentagon) bazı isimleri kızdırdı. Yetkililer, Başkan Joe Biden'ın bu saldırılara karşılık verilmesi için onayladığı sınırlı hava operasyonlarının saldırıları engellemede başarısız olduğunu itiraf ettiler.

Aynı şekilde Ürdün Kralı 2. Abdullah, İsrail’in Gazze’ye yönelik ‘çirkin savaşını’ sürdürmesinin, tüm bölgede bir ‘patlamaya’ yol açacağını vurguladı.

Öte yandan Gazze'deki savaşı durdurmak için atılacak uluslararası adımların ele alındığı Arap Ligi (AL)-İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ortak Zirvesi'nde görevlendirilen bakanlar heyeti, bugün Gazze'deki krize çözüm yolları bulmak üzere Çin'i ziyaret edecekler. Ziyarete katılacak heyette Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır, Katar, Türkiye, Endonezya, Nijerya ve Filistin dışişleri bakanlarının yanı sıra, AL Genel Sekreteri ve İİT Genel Sekreteri de yer alıyor. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ‘derhal ateşkes ilan edilmesi, Gazze halkının acılarının ve sivillerin öldürülmesinin sona ermesi gerektiğini’ vurguladı.

Diğer taraftan Hamas ile İsrail arasındaki esir ve mahkûm takası dosyasında ilerleme sağlanmasına yönelik çabalar da yoğunlaşıyor. Şarku'l Avsat'a konuşan bir kaynak, Mısır'ın bu yönde yoğun çabalar sürdürdüğünü açıkladı.

İlgili bağlamda Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani dün yaptığı açıklamada, Katar'ın esir ve mahkûm takası dosyasıyla ilgili anlaşmaya varılması yönündeki çabalarının sürdüğünü açıkladı. Son haftalarda bu dosyayla ilgili müzakerelerde iniş ve çıkışların olduğunu söyleyen Al Sani, “Ancak artık hem Hamas tarafından hem de İsrail tarafından esir tutulan insanların güvenli bir şekilde ailelerine geri dönmelerini sağlayacak bir anlaşmaya yakın olduğumuzdan daha fazla eminiz” ifadelerini kullandı. Müzakerelerdeki geriye kalan zorlukların lojistik ve uygulama alanlarında yaşandığına dikkati çeken Al Sani, her iki tarafın da anlaşmaya devam etmeyi istemesi halinde bunların üstesinden gelinebileceğinin altını çizdi.



Mısır'ın Somali'ye askeri desteğinin sınırları ne?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır'ın Somali'ye askeri desteğinin sınırları ne?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Somali'nin Mısır'dan askeri destek aldığını tekrar tekrar açıklaması, Addis Ababa ile çatışma halinde olan Mogadişu hükümetine verilen bu desteğin sınırları ve Etiyopya'nın ayrılıkçı Somaliland bölgesinde bir deniz limanı elde etme çabalarına ilişkin soru işaretlerini gündeme getirdi.

Somali Dışişleri Bakanı Ahmed Muallim Fiqi, ülkesinin ‘Mısır'dan askeri yardım ve mühimmat’ aldığını açıkladı. Fiqi cumartesi günü yaptığı basın açıklamasında, ‘Kahire'nin Somali için destekleyici bir rol oynadığını ve tarihsel olarak her zaman Mogadişu'yu savunduğunu’ belirtti.

Uzmanlar ve askeri yetkililer Mısır'ın Somali'ye verdiği askeri desteğin şekillerini sıraladılar. Somali'nin şu anda karşı karşıya olduğu güvenlik sorunları çerçevesinde bu desteğin “ortak savunma ve bilgi alışverişinin yanı sıra Afrika Birliği (AfB) barışı koruma güçlerine katılımı” da içerdiğini ifade ettiler.

Mısır, Etiyopya hükümetinin ocak ayında Somaliland ile imzaladığı ve Etiyopya'nın Somaliland'ı bağımsız bir devlet olarak tanıması karşılığında, Addis Ababa'nın bir deniz limanı alacağı mutabakat zaptına karşı çıktı. Kahire söz konusu anlaşmayı ‘Somali'nin egemenliğine saldırı’ olarak değerlendirdi.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de ‘askeri iş birliği protokolü’ imzaladı. Sisi ayrıca ülkesinin Ocak 2025'ten itibaren AfB’nin barışı koruma güçlerine katılacağını duyurdu.

Mısır Askeri Akademisi danışmanlarından Tümgeneral Pilot Dr. Hişam el-Halebi'ye göre Mısır'ın Somali'ye askeri desteği ‘Somali tarafından gelen ve Somali Cumhurbaşkanı tarafından sunulan resmi bir talebe’ dayanıyor.

El-Halebi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Kahire'nin Mogadişu'ya sağladığı güvenlik ve askeri yardım iki şekilde gerçekleşiyor. Birincisi, AfB'nin barışı koruma güçleri çerçevesinde, hafif silahlı Mısır güçlerinin de katılımıyla, güvenliğin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması. İkincisi ise iki ülkenin silahlı kuvvetleri arasında ikili iş birliği çerçevesinde gerçekleşiyor. Somali ordusunun etkinliğini ve yeteneklerini arttırmak için eğitim programlarını içeriyor” ifadelerini kullandı.

El-Halebi, ‘Mısır'ın askeri desteğinin kimseye karşı olmadığını ve diğer bölgesel taraflarla savaşmayı amaçlamadığını’ belirtti. ‘Mısır'ın Somali'yi terör örgütlerinin tehdidi ve Kızıldeniz bölgesinin güvenliğiyle ilgili güvenlik sorunları çerçevesinde desteklemeyi amaçladığını’ ifade eden el-Halebi, bunun, ‘Mısır'ın Libya, Sudan, Yemen ve Suriye'ye yönelik politikasıyla aynı olan, egemenliklerini korumak için çatışmalarla karşı karşıya olan ülkelerin ulusal kurumlarını desteklemeye dayanan dış politika parametreleriyle tutarlı olduğunu’ kaydetti.

Somali geçtiğimiz ağustos sonunda, Mısır'ın barışı koruma güçlerine katılımının bir parçası olarak Mısır askeri teçhizatının ve heyetlerinin başkent Mogadişu'ya geldiğini duyurdu. Bunu, Etiyopya'nın ‘bölge için risk oluşturan bazı ülkelerin dış müdahalesini eleştiren’ açıklaması izledi. Söz konusu açıklamada, ‘buna karşı kayıtsız kalınmayacağı’ belirtildi.

Öte yandan el-Halebi, Etiyopya'nın Kızıldeniz'de bir liman elde etme hamlesini eleştirerek, bunun ‘uluslararası hukuk kurallarını ihlal ettiğini ve Somali'nin endişesinin meşru olduğunu, zira Etiyopya'nın hamlesinin, bölgenin resmi olarak bölünmesinin bir başlangıcı olduğunu’ vurguladı.

Mısırlı Afrika uzmanı Rami Zuhdi, Mısır'ın Somali'ye verdiği askeri desteğin sınırlarını ve şeklini sıralayarak, bunun ‘ortak savunma anlaşması, bilgi alışverişi, Somali silahlı kuvvetleri için eğitim programları ve AfB barışı koruma güçlerine katılımı’ içerdiğini belirtti. Zuhdi, ‘barışı koruma misyonundaki Mısır güçlerinin 10 bin personele ulaşabileceğini, bunların 7 bininin sınır korumasına, 3 bininin ise şehirlerdeki güvenlik durumunun korunmasına katılacağını’ söyledi.

Şarku’l Avsat'a konuşan Zuhdi, “Mısır'ın istikrarı sağlama ve Somali'yi koruma arzusu, karşılıklı savunma anlaşması ve uluslararası hukuk kuralları doğrultusunda askeri iş birliği seviyesini mümkün olduğunca sınırsız hale getirebilir” dedi.

“Kahire, Somali'nin bağımsızlığından bu yana Mogadişu'ya her zaman destek olmuştur” diyen Zuhdi, ‘bu desteğin kriz dönemlerinde arttığını ve şekillerinin çoğaldığını’ belirtti. Zuhdi ayrıca ‘mevcut Somali Cumhurbaşkanı’nın Mayıs 2022’de göreve gelmesinden bu yana Kahire'yi üç kez ziyaret ettiğini’ vurguladı.

Somali, topraklarında Etiyopya birliklerinin varlığını sürdürmesi nedeniyle bir güvenlik sorunuyla karşı karşıya. Zuhdi, Addis Ababa'nın AfB barış gücü misyonunun bir parçası olarak bu yılın sonunda görev süresi dolacak olan birliklerini sürdürmekte ısrar etmesi halinde gerilimin artabileceğini kaydetti.

Somali Dışişleri Bakanı geçtiğimiz günlerde basına yaptığı açıklamada, AfB barış gücü misyonuna katılan Etiyopya güçlerinin bu yılki görev sürelerinin sonunda Somali topraklarını terk etmelerini talep etti. Etiyopya güçlerinin bölgede kalışını ‘ülkesinin mevcut tüm imkanlarla mücadele edeceği askeri bir işgal’ olarak değerlendiren Fiqi, ‘Addis Ababa'nın sadece deniz limanlarını elde etmeye değil, Somali topraklarını kontrol etmeye ve egemenliğine katmaya çalıştığına’ işaret etti.