Libya İstikrar Hükümeti, UNSMIL’ı Ulusal Birlik Hükümeti ile ‘gizli anlaşma’ yapmakla suçladı

UNSMIL Başkanı Abdullah Batili (UNSMIL Medya Ofisi)
UNSMIL Başkanı Abdullah Batili (UNSMIL Medya Ofisi)
TT

Libya İstikrar Hükümeti, UNSMIL’ı Ulusal Birlik Hükümeti ile ‘gizli anlaşma’ yapmakla suçladı

UNSMIL Başkanı Abdullah Batili (UNSMIL Medya Ofisi)
UNSMIL Başkanı Abdullah Batili (UNSMIL Medya Ofisi)

Libya’da iktidar için mücadele eden iki hükümet arasında yeni bir gerilim yaşanıyor.

Usame Hammad liderliğindeki Libya İstikrar Hükümeti, Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti’ni anlaşmazlıkları körüklemekle suçladı.

Aynı zamanda, Birleşmiş Milletler (BM) Libya Destek Misyonu’nu (UNSMIL) da Birlik Hükümeti ile ‘gizli anlaşma’ yapmakla itham etti.

Libya İstikrar Hükümeti, uluslararası topluma ve BM Genel Sekreteri’ne, UNSMIL Başkanı Abdullah Batili’ye baskı yaparak, ‘Libya seçimlerinin engellemesi, görev süresi dolmuş bir hükümetle gizli anlaşma yapması ve onun yıkıcı gündemlerine boyun eğmesi’ olarak tanımladığı durumu durdurması için derhal müdahale etmeleri yönünde çağrıda bulundu.

Usame Hammad liderliğindeki hükümet, Ulusal Birlik Hükümeti’ni ‘ülke üzerindeki kontrolünü, güç kullanarak empoze etmeye çalışmakla’ suçladı.

Libya İstikrar Hükümeti, bazı tarafların ‘kendilerini koruyan ve emirleri altında çalıştıkları güce dayanarak’, ülkedeki tek meşruiyet olarak davrandıklarına dikkat çekti.

Dibeybe hükümetinin ‘bazen güvenliği sağlamak, bazen de düşmanlarla savaşmak bahanesini kullandığını’ vurgulayan İstikrar Hükümeti’nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Bu dayanıksız iddialar ve savaş seçeneği, herhangi bir meşruiyet bahanesi olarak kabul edilemez. Ulusal Birlik Hükümeti’nin Libya halkına karşı güç kullanma tehditleri reddediliyor ve kınanıyor. Bu, faillerinin cezalandırılması gereken bir suçu temsil ediyor.”

UNSMIL’ı önyargılı olmak ve tüm suç ve ihlallerine göz yummakla suçlayan İstikrar Hükümeti, UNSMIL’ı ‘Zuvara şehrinde Libya halkına karşı işlenen her şeyden’ sorumlu tuttu.

Ayrıca, ülkenin batısındaki fiili otoriteler aracılığıyla güvenlik, siyasi ve sosyal kriz tetiklemenin sonuçlarına karşı uyarıda bulundu.

FOTO: Temsilciler Meclisi tarafından atanan Libya İstikrar Hükümeti Başbakanı Usame Hammad (Libya İstikrar Hükümeti)
Temsilciler Meclisi tarafından atanan Libya İstikrar Hükümeti Başbakanı Usame Hammad (Libya İstikrar Hükümeti)

İstikrar Hükümeti, resmi sınırlar ve geçişlerin güvenliğinin sağlanması ve savunulmasının devlet kurumlarının sorumluluğunda olduğunu vurguladı. Meclis’e ise Libya şehirleri ve ülkenin batısındaki bileşenlerinin ‘kendilerine yönelik yapılacak her türlü hain saldırının sonuçlarından’ korunması için gerekli karar ve önlemleri alması çağrısında bulundu.

Libya’daki Ulusal İnsan Hakları Komisyonu, Ulusal Birlik Hükümeti’nin ülkeyi ‘toplumsal bileşenler arasında etnik bir iç savaşa’ sürüklemesinin sonuçları konusunda uyardı.

Komisyon, Zuvara ve Ras Acdir Sınır Kapısı çevresinde yaşanan güvenlik geriliminin, Dibeybe hükümetine bağlı güçlerin limanın kontrolünü yeniden ele geçirme bahanesiyle, kötü düşünülmüş ve korkunç sonuçları olan eylemleriyle ortaya çıktığını da öne sürdü.

FOTO: Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ve UNSMIL Başkanı Abdullah Batili dün Kubba’da (Salih’in Ofisi)
Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ve UNSMIL Başkanı Abdullah Batili dün Kubba’da (Salih’in Ofisi)

Libya’nın doğusundaki Tobruk kentinde bulunan Temsilciler Meclisi’nin Başkanı Akile Salih, Kubba şehrinde beklenmedik bir şekilde UNSMIL Başkanı Abdullah Batili ile görüştü.

Temsilciler Meclisi Sözcüsü Abdullah Belhak’ın açıklamasına göre, Salih, Batili ile cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin yapılması ile seçimlerin yapılmasını denetleyecek birleşik bir hükümet kurulması konusunu görüştü.

Taraflar görüşmede, yakın gelecekte seçim hakkının uygulanması için gerekli önlemlerin alınması konusunda mutabakata vardı.

Görüşmede ayrıca, ülkenin batısındaki güvenlik geriliminin yanı sıra ertelenen cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerini düzenleyen yasalar konusunda Temsilciler Meclisi ile Devlet Yüksek Konseyi arasındaki görüş ayrılıklarını çözmek amacıyla Devlet Yüksek Konseyi’nin duyurmayı planladığı girişimin desteklenmesi konusunda da anlaşıldı.

Öte yandan, Yüksek Devlet Konseyi Başkanı Muhammed Takala, şu anda ziyaret ettiği ABD’deki Libya topluluğuyla, Libya’daki siyasi durumu ve topluluğun iki ülke arasındaki iletişimi geliştirmek için oynayabileceği rolü tartıştı.

FOTO: Trablus’ta Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi’nin başkanlık ettiği bir güvenlik toplantısı (Libya Başkanlık Konseyi)
Trablus’ta Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi’nin başkanlık ettiği bir güvenlik toplantısı (Libya Başkanlık Konseyi)

Diğer taraftan, Trablus Üniversitesi Fakülte Sendikası Başkanı Usame el-Azrak, pazar gününden itibaren çalışmaların devam edeceğini ve üyelerin talepleri konusunda Ulusal Birlik Hükümeti ile anlaşmaya varılacağını bildirdi.

Ancak Trablus Üniversitesi, çalışmaların yeniden başlaması ve çalışma materyallerinin indirilmesi için sistemin pazartesi günü açılacağını bildirdi.



Hamas, İsrail medyasına konuştu: “Filistin devleti kurulursa silah bırakırız”

İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
TT

Hamas, İsrail medyasına konuştu: “Filistin devleti kurulursa silah bırakırız”

İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)

Hamas, ateşkesin ikinci aşamasına geçilmesini desteklediklerini ve silah bırakmaya açık olduklarını duyurdu.

Adının paylaşılmaması şartıyla Times of Israel'e konuşan Hamas yetkilisi, Filistin devletinin kurulmasını sağlayacak müzakerelerin başlatılması halinde silah bırakacaklarını söylüyor:

Bu zorla veya ültimatomlarla yapılamaz. İsrail iki yıl boyunca Hamas'ı silahsızlandırmak için tüm askeri gücünü kullandı ama işe yaramadı. Silah bırakma meselesi siyasi bir sorunla bağlantılıdır ve bu nedenle siyasi bir çözüm gerektirir.

Yetkili, Filistinlilerin 78 yıllık İsrail işgaline karşı silahlı mücadele hakkının olduğunu belirterek, 1967 sınırlarının esas alınacağı bir Filistin devleti kurulması taleplerini yineliyor.

Gazze savaşının sonlandırılması için ABD öncülüğünde hazırlanan 20 maddelik barış planı 10 Ekim'de devreye girmişti. Anlaşmanın garantörleri arasında Türkiye, Mısır ve Katar var.

Plan kapsamında Hamas'ın silah bırakması ve Gazze'nin geleceğinde söz sahibi olmaması isteniyor. Bunun yerine Gazze Şeridi'nin yönetiminin Filistinlilerin yer alacağı bir teknokratlar komitesine geçici olarak devredilmesi planlanıyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın başkanlık edeceği Barış Kurulu'na ek olarak bölgeye Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) konuşlandırılması öngörülüyor.

Anlaşmanın ilk aşamasında Hamas ve İsrail arasında rehine takası gerçekleştirilmişti. Ayrıca İsrail askerleri belirlenen "sarı hatta" geri çekilmişti. Haberde, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin yüzde 53'ünü kontrol ettiği belirtiliyor.

İsrail, Hamas'ın elindeki 28 rehinenin hepsini teslim etmeden ikinci aşamaya geçilmeyeceğini duyurmuştu. Filistinli örgüt şimdiye dek 27 rehineyi İsrail'e gönderdi. Ancak 7 Ekim saldırısında öldürülen İsrailli polis memuru Ran Gvili'nin naaşı hâlâ Gazze'de. Hamas yetkilisi, cesedin yerini bulmak için çalışmaların sürdüğünü söylüyor.

İkinci aşama kapsamında Barış Kurulu üyelerinin belirlenmesi ve Gazze'ye güvenlik gücü konuşlandırılması hedefleniyor. Bu aşamaya geçiş için Hamas'ın silah bırakmayı kabul etmesi gerekli. Bunun ardından İsrail askerleri daha gerideki bir hatta çekilecek.

Trump ikinci aşamaya "çok yakında geçileceğini" söylemiş fakat bir takvim açıklamamıştı. Ocak itibarıyla Gazze'ye ISF askerlerinin gönderilmesi planlanıyor.

Hamas yetkilisi, 7 Ekim 2023'te düzenlenen Aksa Tufanı'nda esir alınan kişileri ilk etapta operasyondan kısa süre sonra bırakmayı düşündüklerini söylüyor.

Ancak İsrail'in saldırıları durdurmaması ve arabulucular tarafından savaşın sonlandırılacağına dair garantiler sunulmaması nedeniyle bu plandan vazgeçtiklerini ifade ediyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın öncülüğünde hazırlanan plana göre ISF, Hamas'ın silahsızlandırılmasında da rol oynayacak.

Öte yandan Hamas yetkilisi, ISF kontrolündeki böyle bir sürece yanaşmayacaklarını belirterek, güvenlik gücü askerlerinin Gazze'de İsrail ordusuyla Filistin halkı arasında "tampon bölge" görevi görmesi gerektiğini savunuyor.

Ayrıca silahsızlanma karşılığında İsrail ordusunun tamamen Gazze'den çekilmesini talep ettiklerini aktarıyor.

7 Ekim 2023'te düzenlenen Aksa Tufanı'nın sonuçlarından pişmanlık duymadıklarını söyleyen Hamas yetkilisi, dünya kamuoyunun İsrail'in gerçek yüzünü görmesini sağladıklarını vurguluyor:

Tarihi değiştirmeyi başardık. Dünya gözlerini açtı, Filistinlilerin yaşadıklarını ve İsrail'in ne suçlar işlediğini gördü.

IDF ve Yahudi yerleşimciler işbirliği yapıyor

Diğer yandan İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF), Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcilerle aktif işbirliği yaptığı aktarılıyor.

İsrail'in kamu yayıncısı Kan'ın hazırladığı Zman Emet (Gerçek Zamanlı) programına katılan Tuğgeneral Avi Bluth, ISF'nin "sınır bölgelerinde çiftlikler kurmaları için yerleşimcilerle tam işbirliği içinde hareket ettiğini" söyledi.

Bluth, bu işbirliğinin özellikle geçen yıl temmuzda hızlandırıldığını belirtti.

Independent Türkçe, Times of Israel, Haaretz


Muhammed bin Salman ve eş-Şara Suriye ekonomisini canlandırma çabalarını görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
TT

Muhammed bin Salman ve eş-Şara Suriye ekonomisini canlandırma çabalarını görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman bin Abdulaziz, dün Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'dan telefon aldı.

Prens Muhammed bin Salman ve Ahmed eş -Şara, Suudi Arabistan ve Suriye arasındaki ikili ilişkilerin çeşitli yönlerini ve bu ilişkileri bir dizi alanda güçlendirme fırsatlarını gözden geçirdiler.

İki taraf ayrıca ortak ilgi alanlarına giren konuları ve Suriye'de güvenlik ve istikrarın pekiştirilmesi ile ekonomik toparlanmanın sağlanması çabalarını görüştü.


Suriye’de sivillerin üzerine varil bombası atılmasını öneren komitenin üyesi olan bir pilot tutuklandı

Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Suriye’de sivillerin üzerine varil bombası atılmasını öneren komitenin üyesi olan bir pilot tutuklandı

Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye’de sivillere karşı varil bombası kullanılmasına karışan isimlerden Tuğgeneral Faik Miyase (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Lazkiye'deki iç güvenlik güçleri, Suriye’deki devrimin başlangıcında savunmasız Suriye halkına karşı varil bombalarının kullanılmasını öneren eski rejimin askeri komitesinin üyesi olan Tuğgeneral Faik Eyub Miyase’yi tutukladı.

Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), Lazkiye İç Güvenlik Komutanı Albay Abdulaziz el-Ahmed, Haffah bölgesindeki İç Güvenlik Müdürlüğü birimlerinin Terörle Mücadele Şubesi ile iş birliği içinde özel bir güvenlik operasyonu gerçekleştirdiğini söylediğini ve birkaç gün süren dikkatli izleme ve takip sonucunda, Lazkiye kırsalındaki Lukmani köyünden pilot Tuğgeneral Faik Eyub Miyase’nin tutuklandığını aktardı.

Albay Ahmed, Miyase'nin askeri rütbelerde yükseldiğini, teğmen pilot rütbesiyle mezun olduğunu ve 1982 yılında Hama Askeri Havaalanı’nda çalıştığını belirtti. Suriye devriminin başlangıcında Taftanaz Askeri Havaalanı'ndaki 63. Tugay'ın komutanlığına atanan Miyase, İdlib kırsalındaki Mestuma’daki hava ve kara harekât odalarıyla birlikte hedefleri belirlemekle görevlendirildi, böylece tüm bu noktalar daha sonra helikopterler tarafından hedef alınabilecekti.

Suriye rejimi tarafından Suriye'nin güneyinde bulunan Dera kentindeki İnhil beldesine atılan varil bombası (Arşiv - Reuters)Suriye rejimi tarafından Suriye'nin güneyinde bulunan Dera kentindeki İnhil beldesine atılan varil bombası (Arşiv - Reuters)

Miyase, ön soruşturmalar sırasında, devrimin başlangıcında varil bombalarının kullanılmasını öneren askeri komitenin üyesi olduğunu itiraf etti. Ayrıca, çeşitli illerde varil bombaları ve deniz mayınlarıyla hedef alınacak yerlerin belirlenmesinden de sorumluydu.

Lazkiye iç güvenlik komutanı, masumların kanıyla lekelenmiş her suçluyu adalete teslim etmek ve yasalar uyarınca hesap vermelerini sağlamak için her türlü çabayı göstereceğine dair taahhüdünü teyit etti.

Bu operasyon, İçişleri Bakanlığı ve ilgili makamların, geçiş dönemi adaletinin uygulanması, mağdurların ve ailelerinin haklarının güvence altına alınması ve hiçbir suçlunun hesap vermekten kaçmaması ilkeleri temelinde, Suriye halkına karşı işlenen suçlara ve ihlallere karışan eski rejimin simalarının peşine düşme ve hesap sorma çabaları çerçevesinde gerçekleşti.