Kahire'de düzenlenen Sudan konferansında insan hakları çalışmaları için güvenli koridorlar talep ediliyor

Katılımcılar Şarku'l Avsat'a yaptıkları açıklamada "insani felaket" hakkında konuştular.

Konferans kapsamında düzenlenen atölyelerden bir kesit (Konferansın Facebook'taki resmi sayfası)
Konferans kapsamında düzenlenen atölyelerden bir kesit (Konferansın Facebook'taki resmi sayfası)
TT

Kahire'de düzenlenen Sudan konferansında insan hakları çalışmaları için güvenli koridorlar talep ediliyor

Konferans kapsamında düzenlenen atölyelerden bir kesit (Konferansın Facebook'taki resmi sayfası)
Konferans kapsamında düzenlenen atölyelerden bir kesit (Konferansın Facebook'taki resmi sayfası)

"Yardım, gıda güvenliği ve cinsel ihlallerin ele alınması" alanlarında çeşitli tavsiyelerin yer aldığı "Sudan'da İnsani Sorunlar 2023" konferansının faaliyetleri pazartesi günü Mısır'ın başkenti Kahire'de sona erdi. Konferans, Sudanlı sivil toplum kuruluşlarının büyük bir bölümünü temsil eden 400'den fazla kişinin katılımıyla gerçekleşti.

Katılımcılar, misyonu "ihlal ve şiddet faillerini izlemek, onları sorumlu tutmak, cinsel şiddet vakaları ve uluslararası eylem raporlarını almak için Afrika Birliği ile ortaklaşa bir yardım hattını aktifleştirmek ve kadınları ve savunmasız grupları korumaya yönelik anlaşmaları etkinleştirmek” olacak özel bir birimin kurulması çağrısında bulundu. Bunun yanında katılımcılar, "Sudan'da mevcut çatışmanın ortasında çalışan uluslararası kuruluşlar ve insan hakları örgütleri için güvenli geçişlerin sağlanması" çağrısında da bulundu.

Eski Sudan Maliye Bakanı Dr. Beşir Ömer, Şarku'l-Avsat'a, üzerinde mutabakata varılan en önemli noktalardan birinin "bölgesel ve uluslararası alanda aldığı büyük destek ışığında tekliflerin koordine edilmesi ve uygulanmasına yardımcı olmak üzere Cidde Platformu'na sunulması" ile ilgili olduğunu söyledi.

Buna karşılık Sudanlı Avukat Vehac Kemal Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Delillerin bastırılmasıyla işlenen suçlara ilişkin soruşturma açılmaması ve yürütme otoritesinin ve suç faillerine yönelik hesap verme mekanizmasının bulunmaması nedeniyle polis ve adalet kurumlarının soruşturmaları kapatması” konusunda uyarıda bulundu. Ayrıca “İşlenen suçların soruşturulması ve faillerinin cezadan kaçmamasını sağlamak için Sudanlıların katılımıyla uluslararası bir komite oluşturulması” için çalışmanın gerektiğini kaydetti.

Konferansın hazırlık komitesi başkanı Dr. Şefi Hadar’a göre konferansta "siyasi farklılıkların dışındaki insani konular" tartışıldı. Hadar, Şarku'l Avsat'a şunları söyledi: “Önümüzdeki dönemde yapılacak çalışmalar, tavsiyelerin toplanması ve bunların sahada uygulanması amacıyla siyasi partiler de dahil olmak üzere ilgili tüm taraflara gönderilecek kapsamlı bir rapor hazırlanması olacaktır.”

Eski Sudan Maliye Bakanı, ülkede yaklaşmakta olan bir kıtlığın habercisi olan artan gıda açığıyla birlikte gıda güvenliğiyle bağlantılı bir insani felaket konusunda uyarıda bulundu.

Zerka Kırsal Kalkınma Örgütü direktörü Mustafa Adam bu sorunun, yeni tarım sezonunun başlamasının akabinde çiftçilerin faaliyetlerini sürdürememesiyle birlikte en acil sorunlardan biri haline geldiğini belirtti.

Konferansa katılan acil durum komitelerinin temsilcilerinden Amme el-Vesile, sağlık sektöründeki sorunlara ilişkin Şarku'l Avsat'a, “Özellikle sağlık sisteminin çöküşü ve hastanelerdeki ciddi ilaç stoku sıkıntısı göz önüne alındığında, sağlık ekiplerinin girmesine ve yardım sağlamasına izin verilen güvenli koridorlar oluşturarak bölgenin karşılaştığı acılara son vermeyi umduklarını” söyledi.

Konferansın hazırlık komitesi başkanı Dr. Şefi Hadar, “Nihai tavsiyelerin formüle edilmesi ve çeşitli oturumlara ilişkin nihai raporların ilgili uluslararası kuruluş ve organlara sunulmak üzere hazırlanması için, tartışılan çeşitli uzmanlık alanlarındaki uzmanların yer aldığı bir yürütme mekanizması üzerinde fikir birliğine varıldığını” vurguladı. Hadar, bu yürütme mekanizmasının, “alınan kararları sahada uygulamak ve eklenecek diğer yorum veya önerilerin alınmasına kapıyı açmak amacıyla” oluşturulması gerektiğini kaydetti.



BAE, Sudan ordusunun Hartum'daki misyon şefinin karargahını hedef aldığını doğruladı

BAE Dışişleri Bakanlığı binası (Şarku’l Avsat)
BAE Dışişleri Bakanlığı binası (Şarku’l Avsat)
TT

BAE, Sudan ordusunun Hartum'daki misyon şefinin karargahını hedef aldığını doğruladı

BAE Dışişleri Bakanlığı binası (Şarku’l Avsat)
BAE Dışişleri Bakanlığı binası (Şarku’l Avsat)

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Güvenlik ve Askeri İşlerden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Salim el-Cabiri, Sudan ordusunun Hartum'daki BAE misyon şefinin karargâhını hedef aldığını ve bunun sonucunda binada ve çevresindeki tesislerde ciddi hasar meydana geldiğini bildirdi. El-Cabiri, diplomatik binaların dokunulmazlığı temel ilkesinin ve başta Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi olmak üzere uluslararası sözleşme ve normların açık bir şekilde ihlal edildiğini vurguladı.

El-Cabiri, karargâhın hedef alındığını kesin olarak kanıtlayan fotoğraflar ve deliller bulunduğunu, bunun ise Dışişleri Bakanlığı ve Sudan ordusu tarafından sunulan ve Sudan'daki bu çatışmanın neden olduğu insani felaketin yasal ve ahlaki sorumluluğundan kaçmak için umutsuz bir girişim olan sahte anlatıyı ortadan kaldırdığını belirtti. El-Cabiri söz konusu saldırının, uluslararası toplumu yanıltmayı, dikkatleri Sudanlı kardeşlerin çektiği acılardan başka yöne çekmeyi ve BAE'nin ortaklarıyla birlikte barışçıl bir şekilde sona erdirmek için büyük çaba sarf ettiği bu uzun çatışmayı sona erdirmek için uluslararası çabaların getirdiği yükümlülüklerden kaçmayı amaçladığını ifade etti.

Şarku'l Avsat'ın BAE resmi haber ajansı WAM'dan aktardığına göre el-Cabiri, Sudan tarafının başkalarına iftira atma ve sorumluluğu kabul etmeme konusundaki bu inkâr ve ısrarının, Sudan halkının çektiği acılara karşı bariz bir umursamazlığı yansıttığını belirtti. Ayrıca Sudan tarafının, kanıtlanmış gerçeklerle çürütülen gündemler aracılığıyla 9 aydan fazla bir süredir BAE'ye karşı iftira atma konusundaki bu inkâr ve ısrarının, Sudan halkının istikrar ve refaha ulaşma haklarını ve isteklerini reddettiğini vurguladı.

El-Cabiri, Birleşmiş Milletler (BM) uzmanlarını kanıtları gözden geçirmeye ve saldırının yol açtığı hasarı incelemeye davet etti.

Bu bağlamda el-Cabiri, söz konusu korkakça saldırıyı şiddetle kınadıklarını belirterek, bu acımasız saldırıda BAE ile dayanışma içinde olduklarını ifade eden 100'den fazla ülke ve uluslararası kuruluşa teşekkür ve takdirlerini sundu.