İsrail'in Gazze'deki her İsrailli esire karşı 3 Filistinli esiri serbest bırakacağı iddiası

İsrail-Hamas arasında gerçekleşmesi beklenen esir takası anlaşması kapsamında ilk aşamada, kısa süreli ateşkes ilan edilmesi, Gazze'de tutulan 50 İsrailli esire karşılık İsrail'in cezaevlerindeki 150 Filistinli esiri serbest bırakacağı iddia edildi

(AA)
(AA)
TT

İsrail'in Gazze'deki her İsrailli esire karşı 3 Filistinli esiri serbest bırakacağı iddiası

(AA)
(AA)

ABD'den yayın yapan "Axios" haber sitesi, "konuyla doğrudan ilgili iki ayrı kaynağa" dayandırdığı haberinde, İsrail ile Hamas arasında beklenen esir takası ve ateşkes anlaşmasının bir parçası olarak İsrail'in, Hamas tarafından serbest bırakılan her İsrailli esir karşılığında İsrail'deki üç Filistinli tutukluyu serbest bırakacağını belirtti.

İki aşamalı anlaşmanın ilk aşamasında Hamas'ın Gazze'de tutulan 50 İsrailli kadın ve çocuğu serbest bırakmasına karşılık, İsrail'in çoğu kadın ve çocuk olmak üzere yaklaşık 150 Filistinli tutukluyu serbest bırakmasının beklendiği kaydedildi.

Esir takasının, Gazze'de 4 günlük ateşkes ilan edilerek gerçekleşeceği ifade edilirken, anlaşma kapsamında İsrail’in, Mısır'dan insani yardım taşıyan günde yaklaşık 300 tırın Gazze'ye girmesini kabul edeceği belirtildi.

İkinci aşamada ise Hamas'ın, ateşkesin birkaç gün daha uzatılması karşılığında kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan 50 İsrailli esiri daha serbest bırakabileceği aktarıldı.

İsrail ile Hamas arasında onlarca esirin serbest bırakılması ve kısa süreli ateşkes ilan edilmesi yönünde bir anlaşmanın Katarlı arabulucular tarafından bugün ilan edilmesi bekleniyor.

Hamas, İsrail ile beklenen ateşkes anlaşmasını Katar'ın duyuracağını açıklamıştı.

Hamas'ın Siyasi Büro Üyesi İzzet er-Rişk, bu sabah yaptığı açıklamada, "Artık iş Katar'da. Onlar, İsrail ile beklenen ateşkes anlaşmasını duyuracaklar. Anlaşmanın detayları ilerleyen saatlerde açıklanacak." demişti.

İsrail’e göre, Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın elinde 239 İsrailli esir bulunuyor.



Sudani: Şara'nın Bağdat zirvesine katılımı herkes için önemli

Suriye Devlet Başkanı Ahmed el- Şara (sağda) ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani birleşik fotoğrafta
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el- Şara (sağda) ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani birleşik fotoğrafta
TT

Sudani: Şara'nın Bağdat zirvesine katılımı herkes için önemli

Suriye Devlet Başkanı Ahmed el- Şara (sağda) ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani birleşik fotoğrafta
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el- Şara (sağda) ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani birleşik fotoğrafta

Bağdat'ta yapılacak Arap zirvesi için geri sayım başlarken Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Suriye Devlet Başkanı'nın zirvede bulunmasının Suriye'nin yeni vizyonunu netleştirmek açısından çok önemli olduğunu söyledi.

17 Mayıs 2025'te Bağdat'ın ev sahipliği yapacağı Arap Birliği Konseyi'nin zirve düzeyindeki 34. toplantısına Cumhurbaşkanı Ahmed el- Şara'nın katılımı konusunda görüş ayrılıkları yaşanıyor.

ABD'li gazeteci Tim Constantine verdiği bir röportajda Sudani, Arap zirvesine Bağdat'ta ev sahipliği yapmanın Irak'ın bölgedeki rolünü ve dengeli ilişkilerini vurgulamak açısından önemli olduğunu söyledi. Sudani, “Biz sadece ev sahibi ülke değil, aynı zamanda Ortadoğu'daki çeşitli krizlere yönelik çözümlerin başlatıcısı olacağız” dedi.

Suriye Cumhurbaşkanı'na yaptığı davetin Arap Birliği sisteminin bilinen protokolü çerçevesinde gerçekleştiğini belirten Sudani, “Suriye'deki siyasi süreç ve değişimin niteliği ne olursa olsun Suriye devletini temsil eden kişi Cumhurbaşkanı Şara'dır ve onun varlığı yeni Suriye'nin geleceğine ilişkin vizyonunu herkesin önünde netleştirmek açısından önemlidir. Suriye bizim ve tüm Araplar için güvenlik ve istikrar konusunda çok önemli bir meseleyi temsil ediyor ve biz Suriye'nin istikrarı, geleceği ve yeniden inşası konusunda istekliyiz" dedi.

gthyju
Katar Emiri Temim bin Hamad (sağda), Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara (Wa'i).

Irak Başbakanı ülkesinin Irak'ın ulusal güvenliğinin bir parçası olduğu için Suriye'nin güvenlik ve istikrarına olan bağlılığını yineleyerek tüm vatandaşların haklarının garanti altına alınmasına, insan haklarına saygı gösterilmesine, aşırılık ve terörizmin reddedilmesine ve devlet kurumlarının nasıl inşa edileceğine dair net pozisyonlara sahip olunmasına dayanan kapsamlı bir siyasi süreç olmasını umduğunu ifade etti.

Koordinasyon Çerçevesi koalisyonunun önde gelen güçleri Şara'nın Arap zirvesine davet edilmesine karşı çıkmıştı ve bu tutum Sudani'nin Katar'ın başkenti Doha'ya yaptığı ve Katar Emiri Temim bin Hamad'ın huzurunda Şara ile bir araya geldiği ziyaretin ardından daha da şiddetlendi.

Koordinasyon Çerçevesi, Arap Zirvesi'nin başarısını desteklediğini ve liderlerin zirveye katılımının bir “hükümet meselesi” olduğunu açıkladı.

Irak bir savaş bölgesi değil

Arap zirvesinin başlamasına yaklaşık iki hafta kala ülkesinin algılandığı gibi bir savaş bölgesi olmadığını ifade eden Sudani, “Sahadaki göstergeler farklı, başkent halkı gece geç saatlere kadar dolaşıyor ve ülke, sonuncusu Kerkük petrol sahalarında BP'den alınan sözleşme olmak üzere 88 milyar doları aşan yatırımlara girdi. Dünyanın farklı yerlerinden gelen turistler var ve onları Irak-Suriye sınırı yakınlarındaki Hatra'da ve Hıristiyanların hac ziyareti yaptığı Ur bölgesinde gördüm, yani olumsuz olarak tasvir edilenden farklı bir yaşam var” şeklinde konuştu. Sudani hükümetin önündeki zorluğun, son yirmi yılda yaşanan pek çok engel ve yaygın yolsuzluk nedeniyle vatandaşların devlet kurumlarına olan güvenini yeniden tesis etmek olduğunu belirtti.

ABD ile ilişkiler konusunda ise Sudani, “Irak'ı ABD'ye bağlayan tek şeyin güvenlik dosyası olmadığını” vurgulayarak şunları söyledi: “Önemli ekonomik ilişkilerimiz var ve büyük ABD şirketleriyle çeşitli alanlarda büyük sözleşmelerimiz var ve ABD arabalarından ithal ettiklerimizin değeri 4 milyar dolara ulaşıyor ve Başkan Trump tarafından uygulanan yeni tarifeler bize üçüncü bir ülke üzerinden yansıyor.”