İsrail'in yeni tünel iddiaları eski İsrail Başbakanının "Şifa Hastanesi'nin altındaki sığınakları İsrail inşa etti" itirafı ile ilişkilendirildi

İsrail, Şifa Hastanesi'nin altında askeri amaçlı tüneller bulduğunu iddia ederken, eski Başbakan Ehud Barak'ın 40-50 yıl önce binanın altına sığınak inşa ettikleri yönündeki ifşaatı görüntülerle birlikte tartışılarak sosyal medyada yoğun etkileşime girdi

(AA)
(AA)
TT

İsrail'in yeni tünel iddiaları eski İsrail Başbakanının "Şifa Hastanesi'nin altındaki sığınakları İsrail inşa etti" itirafı ile ilişkilendirildi

(AA)
(AA)

İsrail ordusu, Hamas'ın askeri karargah merkezi olduğunu iddia ettiği Şifa Hastanesi'yle ilgili dün akşam yeni görüntüler yayınlarken, Ordu Sözcüsü Daniel Hagari'nin anlatımları yine tartışma konusu oldu.

Videolarda hastane altında askeri amaçlarla kullanılan tüneller ve karargah olduğu, hastanenin çevresinde de Hamas'a ait bir evin tünele bağlandığı iddiaları yer aldı.

Hagari kamera çekimlerinde yer altındaki bir tünelden geçerek küçük mekanlardaki tuvalet, banyo, birkaç oda ve mutfak gösterdi.

Ancak Ordu Sözcüsünün işaret ettiği mekanlarda, uzun süredir İsrail'in iddia ettiği üzere askeri karargah merkezi olduğunu belli edecek silah ya da askeri ekipman görülmedi.

Görüntülenen hiçbir mekanda insan yaşamına dair belirti kabul edilebilecek herhangi bir eşya bulunmaması ve hatta tamamen boş olması dikkati çekti.

Döşeksiz divanlar, araç gereç bulunmayan mutfak, hiçbir malzeme olmayan tuvalet ve banyolar, söz konusu mekanların uzun süredir kullanımda olmadığı izlenimini verdi.

İsrail'in "I24News" televizyonu muhabiri, ordunun Şifa Hastanesi'ni 15 Kasım'da ele geçirmesinden bir gün sonra yaptığı canlı bağlantıda tünel olduğu varsayılan yerlerin Hamas tarafından betonla kapatılmış şekilde bulunduğunu, açılmaları için buldozer kullanıldığını söylemişti.

Bu durum İsrail'in aktif askeri karargah merkezi bulunduğu iddiasına karşın söz konusu yer altı mekanlarının gerçekten kullanılıp kullanılmadığı sorusunu güçlendirdi.

DAHA FAZLA OKU

Karargah mı İsrail'in inşa ettiği sığınak mı?

Görüntülerin yayınlanmasından sonra sosyal medyada geniş bir kitle eski İsrail Başbakanı Ehud Barak'ın Şifa Hastanesi altına 40-50 yıl önce İsrail'in bizzat sığınak inşa ettiğini anlatan açıklamalarını hatırlattı.

Barak, 21 Kasım'da CNN televizyonuna yaptığı açıklamada, sunucunun aldığı bilgi karşısında şaşırarak tekrar sorduğu eski sığınak meselesine aynı yanıtları vermişti.

İsrail ordusu ve yetkilileri, Şifa Hastanesi'yle ilgili yeni görüntüler yayınlamalarına rağmen Barak'ın büyük yankı uyandıran açıklamalarına yanıt vermekten halen kaçınıyor.

Eksik görüntüler ve çekimler

Hagari, ana askeri karargah olduğunu iddia ettiği Şifa Hastanesi'nin altındaki tünellerin, çevre sokaklara bağlandığını ve hastanenin paralelindeki caddede bulunduğunu öne sürdüğü bir evin harabesine girdi.

Hasar almış evin içinden aktarılan videoda, zeminden yerin altına bir merdiven yoluyla inildiği görüldü.

Hagari buranın Şifa Hastanesi'ne bağlanılan bir tünel olduğunu savunurken, görüntüde merdivenin nereye uzandığı anlaşılmadı ve yalnızca kısa bir bölümü gösterildi.

Sosyal medya kullanıcıları, bir yazı tahtası ve eğitim materyallerinin de bulunduğu fark edilen evin, Gazze'de yıllardır İsrail saldırıları altında kendilerine sığınak inşa etmiş olabilecek pek çok ev veya okuldan biri olabileceği yorumlarını yaptı.

Ayrıca, Hagari'nin tünel içerisinde yukarıyı işaret ederek "Şifa Hastanesi yerleşkesi altındayız. Katar binası neredeyse üzerimizde bulunuyor" ifadesini yalanlayan Gazze'nin Yeniden İmarı Komitesi Başkanı Muhammed Al-Emadi, binanın yerleşke içinde değil, hastaneye yaklaşık üç kilometre uzakta olduğunu belirtti.

İsrail ne demişti

İsrail ordusu, 3 boyutlu grafiklerle hazırladığı sunumda Şifa Hastanesi altının Hamas'a ait ana askeri karargah olduğunu savunmuştu.

Başbakan Binyamin Netanyahu da aynı iddiayı tekrarlayarak, hastanede askeri komuta merkezi bulunduğunu öne sürmüştü.

İsrailli yetkililer, Hamas'ın esir aldığı İsraillilerin de Gazze'deki hastanelerin altındaki tünellerde tutulduğu iddiasını da ortaya atmıştı.

İsrail ordusu, "Hamas'ın ana karargahı olduğu için uluslararası korunma statüsünün kalmadığını" savunarak yerleşkeyi defalarca bombalamış ve can kayıplarına neden olmuştu.

Rantisi Hastanesi'ndeki iddialar alay konusu olmuştu

Gazze'deki Rantisi Hastanesi'ne de 14 Kasım'da baskın yapan İsrail güçlerinin, burada çektiği görüntüler, Hagari'nin anlatımları ve kanıt olarak sunduğu unsurlar, sosyal medya kullanıcıları arasında alaya varan eleştirilere konu olmuştu.

Hagari, hastane duvarındaki takvimi, rehinelerin başındaki gardiyanların isim listesi olarak takdim etmişti.

Burada bulunduğu iddia edilen silah görüntüleri, bir sonraki videoda roketatarlar ve mühimmatlar eklenip yeniden servis edilmişti.

Hastaneye götürülen yabancı basına bazıları paslanmış 10 kadar silah gösterilmiş, bina altına sığınmış Filistinlilere ait olabilecek birtakım eşyalar da rehinelerin burada bulunduğuna kanıt olarak sunulmuştu.



Yıkıntılar arasında Hartum... Hayata çekingen bir dönüş

Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)
Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)
TT

Yıkıntılar arasında Hartum... Hayata çekingen bir dönüş

Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)
Hartum'daki bir çarşıda yanmış dükkanlarının önünde oturan dükkan sahipleri (Şarku’l Avsat)

Ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında iki yılı aşkın süredir devam eden şiddetli savaşın ardından, Sudan'ın başkenti Hartum'da ticari faaliyetler ve günlük yaşam yavaş yavaş normale dönmeye başladı. Modernliğin ve güzelliğin sembolü olan şehir, bugün yıkımın enkazı üzerinde duruyor ve yeniden ayağa kalkmaya çalışıyor. Binlerce yıkık bina, başkentte Mehdi Devrimi’nden bu yana ilk kez yaşanan savaşın şiddetini gözler önüne seriyor.

uı8o9
Sudan Merkez Bankası binası ve yakınındaki bir otelde meydana gelen hasarın izleri (Şarku’l Avsat)

Savaşın izleri binalarda ve sokaklarda halen açıkça görülüyor. Başkentin birçok simgesel yapısı tamamen veya kısmen yakıldı ya da yıkıldı, binaların duvarlarında kurşun delikleri var. Bankalar ve devlet daireleri kapısız ve penceresiz hale geldi; içlerinden yangın ve is kokusu yayılıyor.

Toplu taşımaya temkinli dönüş

Hartum'un merkezindeki ana ulaşım istasyonu olan ve Jackson durağı olarak bilinen istasyonda, toplu taşıma araçları eyaletin şehirlerinden ve ilçelerinden vatandaşları taşımaya yeniden başladı, ancak Hartum'un en ünlü pazarlarından biri olan Arap Pazarı’na ulaşmak için halen yürüyerek veya özel araçlarla gitmek gerekiyor.

Yetmişli yaşlarında bir adam yorgun adımlarla pazara doğru yürüyordu. Yürümekten yorgun düşen adam, başındaki takkesini kaldırarak terini sildi. Şarku’l Avsat’a eski dükkanını kontrol etmek ve 200 bin Sudan cüneyhi (73 dolar) değerinde mal ve eşya satın almak istediğini söyledi. Şehrin en büyük ve en ünlü ticaret merkezi olan Vaha Hartum’u çevreleyen yıkıma işaret eden yaşlı adam, gözlerinden umut ışığı saçarak, “Bu yıkım yeniden inşa edilecek, önemli olan dersimizi almamız” dedi ve sonra sessizliğe büründü.

Altınlar nereye gitti?

Yanan Vaha Hartum'un yakınında arabalar hareket ediyor ve insanlar dolaşıyor, ancak dükkanlar henüz açılmadı. Bazıları sadece mallarını kontrol etmekle yetiniyor, diğerleri ise el-Fercabi Eczanesi yazan tabelanın altında arabalarının bakımını yapmaya devam ediyor.

frgthyuı
Savaşın izlerini taşıyan yıkık bir ticaret merkezi (Şarku'l Avsat)

Bir zamanlar Sudan'ın en büyük altın ticaret merkezlerinden biri olan Altın Binası, yangına rağmen halen ayakta duruyor. Öte yandan, Hartum Valisi ile şirket sahipleri arasında bölgedeki altın ticaretini canlandırmanın yollarını görüşmek üzere bir toplantı yapılacağı konuşuluyor.

Hartum Ulu Camii

1901 yılında Hidiv Abbas Hilmi Paşa tarafından açılan ve tarihi bir mimari eser olan Hartum Ulu Camii, savaştan nasibini aldı ve çevresi ile birlikte büyük hasara uğradı. Bakım çalışmaları tamamlanmak üzere olan caminin birkaç gün içinde ibadete açılması planlanıyor. Savaştan önce Hartum Ulu Camii, ibadet etmek ve ders halkalarına katılmak için Hartum'un dört bir yanından gelenlerden yoğun ilgi görüyordu.

yjuı
Başkentin merkezindeki bir ticaret merkezinde meydana gelen yıkımdan (Şarku'l Avsat)

Saray Caddesi

Hartum'un merkezindeki ana caddelerden biri olan Saray Caddesi, adını, güney kapısında bulunan Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan almıştır. Çatışmalar sırasında büyük bir savaş alanı olan cadde, son dönemde yeniden hareketlendi; özellikle Cumhuriyet Caddesi ile kesiştiği noktada özel araçların gelip gittiği görülüyor.

gthyujı
Cumhuriyet Caddesi'nin çukur kısımlarındaki su birikintileri (Şarku'l Avsat)

Diğer caddelerin aksine Saray Caddesi her iki yanında küçük su birikintileri olmasına rağmen en temiz cadde olarak kabul ediliyor. Seyyid Abdurrahman Caddesi ile kesiştiği noktada ise el-Ehli Bankası binasında bakım çalışmaları başladı; bankanın faaliyetlerine yeniden başlaması için hazırlıklar yapılıyor.

Hürriyet Caddesi

Hürriyet Caddesi, Hartum'un batı kesiminde, elektrikli ev aletleri mağazalarının bulunduğu bölgede yer alıyor. Esnaflardan bazıları dükkanlarına geri döndü; yetkililerin bölgeyi güvenli hale getirecekleri ve yıl sonuna kadar devlet vergilerinden muaf tutacakları sözü vermeleri üzerine, caddede nispeten canlanma başladı.

Dükkân sahipleri kurban kesip, şeker ve meyve suyu dağıttılar. Özgürlük Caddesi'ni Sudan bayraklarıyla süslediler ve hoparlörlerden milli marşlar çalarak Hartum'un ticaret merkezinde hayatın normale döndüğünü ilan ettiler.

jukılo
Başkent Hartum’un batısındaki Hürriyet Caddesi'nde hareketlilik yaşandı. (Şarku'l Avsat)

40 yıldır elektrikli ev aletleri satıcısı olan Babekir Hasan, “Bu dönüş, Hartum'da hayatın normale döndüğü anlamına geliyor. Tüm esnafı geri dönmeye çağırıyorum, çünkü durum şu anda istikrarlı” diyerek mutluluğunu dile getirdi. Bir diğer esnaf Salah Surkti ise, mallarını makul fiyatlarla satabilmek için vergilerin düşürülmesini talep etti ve savaş sırasında 200 milyon Sudan cüneyhi (73 bin dolar) kaybettiğini belirterek, “Tüccar kaybını üzülerek günlerini geçirmemeli, ayağa kalkıp yeniden başlamalı” dedi.

dvfgbh
Başkent Hartum'da işlerine geri dönen dükkanlar (Şarku'l Avsat)

Devlet ayağa kalkmaya çalışıyor

Başkent Hartum’daki yeni boyanmış binalar, istikrara dönüşün işaretlerini yansıtıyor. Öte yandan Hartum genelindeki birçok devlet kurumunda restorasyon çalışmaları başladı. Hartum Yasama Konseyi'ndeki (eyalet parlamentosu) hasara rağmen, bazı çalışanlar elektrik ve su olmadan çalışıyor. Yakındaki Elektrik İdaresi binası ise tamamen yanmış gibi görünüyor.

hyjuk
Başkent Hartum’da yaşanan savaş nedeniyle onlarca dükkân ve alışveriş merkezi yıkıma uğradı. (Şarku'l Avsat)

Bir çalışan, hizmetlerin yeniden sağlanmasının yakın olduğunu, ancak ‘en önemli konunun güvenliğin sağlanması’ olduğunu vurguladı.

Nil Nehri'nin iki kolunun birleştiği nokta, Hartum'un Omdurman'a açılan kapısı

El-Mukran bölgesi, adını Beyaz ve Mavi Nil nehirlerinin kesiştiği noktadan alıyor. Hartum ve Omdurman arasında yoğun trafik hareketliliğine sahne olan bu bölge, Omdurman'a giriş kapısı olmasının yanı sıra, Sudan Merkez Bankası Başkanlığı, Zain Telekomünikasyon Şirketi binaları, oteller, Sudan Müzesi ve diğer büyük kurumların da bulunduğu bir bölgedir. Ancak bu bölge de yıkım ve tahribattan nasibini aldı.

sdfghy
Başkent Hartum’daki bir çarşıda dükkanının yıkıntıları önünde duran bir esnaf (Şarku'l Avsat)

Büyük kayıplara ve geniş çaplı yıkıma rağmen Hartum yavaş ama emin adımlarla yeniden ayağa kalkmaya başladı. Dükkanların ve çarşıların yeniden açılması, camilerin ve devlet binalarının onarılması, savaşın yaralarını yaşayan bu şehrin, halkının desteği ve azmiyle yeniden ayağa kalkabileceğinin işaretleri.