ABD’li Müslümanlar İslam’a hakaret eden Seldowitz’in gözaltına alınmasından memnun

İslam'a Hakaret ederek Mısırlı genci tahkir eden Obama’nın eski danışmanı Seldowitz, New York'ta gözaltına alındı

Stewart Seldowitz'un dolaşımda olan videolardan bir kesit (Şarku’l Avsat)
Stewart Seldowitz'un dolaşımda olan videolardan bir kesit (Şarku’l Avsat)
TT

ABD’li Müslümanlar İslam’a hakaret eden Seldowitz’in gözaltına alınmasından memnun

Stewart Seldowitz'un dolaşımda olan videolardan bir kesit (Şarku’l Avsat)
Stewart Seldowitz'un dolaşımda olan videolardan bir kesit (Şarku’l Avsat)

New York polisinin eski Amerikalı yetkili Stewart Seldowitz’in Mısırlı bir yemek satıcısına yönelik ırkçı ve İslamofobik tacizleri sonrası gözaltına alması Arap dünyasında memnuniyetle karşılandı.

Şarku’l Avsat’ın ABD merkezli CBS TV’den aktardığına göre eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde danışman olarak çalışan Stewart Seldowitz, “nefret” “kışkırtma”, “sözlü taciz” gibi suçlamalarla karşı karşıya kaldı.

Geçtiğimiz günlerde Seldowitz, Manhattan'da bir kaldırımda yemek arabasında çalışan Mısırlı bir satıcıyı kışkırttı ve Kur’an ve Hz. Muhammed’e  hakaret etti. Tacizlerine devam eden Seldowitz ayrıca satıcı tarafından kayda alınan sözlü tacizine “Gazze'de 4 bin Filistinli çocuğun öldürülmesinin yeterli olmadığını” söyleyerek devam etti.

Bu açıklamaların ve videoların yayılması gerek ABD’deki Müslümanları gerekse de İslam dünyasında tepkilere yol açtı. Görüntülerin sosyal medyada dolaşıma girmesinin ardından kamuoyu Seldowitz’in işlediği suçların cezası kalmaması için ABD yargısına çağrılarda bulundu.

Seldowitz ise CNN'e gönderdiği bir e-postada videoları doğruladı. İki hafta boyunca çekilmiş olduğu anlaşılan videolarda Seldowitz’in Mısırlı satıcıyı farklı zaman aralıklarında rahatsız ettiği görülüyor.  

CNN, Çarşamba günü LinkedIn sayfasını kapatan Seldowitz'in, çalıştığı ABD Hükümeti İlişkiler firmasının “kendisiyle tüm ilişkisini kestiğini” duyurdu.

Seldowitz, The New York Times gazetesine verdiği demeçte, 'Mısırlı satıcının Hamas hareketini desteklediğini hissettiği için rahatsızlık duyduğunu' iddia etti. Gazete, Seldowitz’in, satıcının bulunduğu yere tekrar gitme nedeninin, satıcıya 'Hamas’ı hala destekliyor musunuz?' diye bir kez daha sorma isteği olduğunu ileri sürdü. Ancak, olaya tanıklık eden yemek arabası sahiplerinden İslam Mustafa, CBS kanalına şunları söyledi: “Seldowitz'un gerçekleri çarpıtmaya çalışmak yerine özür dilemesini tercih ederdim.”

CBS’e göre, Mısırlı genç Muhammed Hüseyin, olayın detaylarını şu şekilde anlattı: “Seldowitz bana, 'Nereden geldin?' diye sordu. Ben de 'Mısır'dan' dedim, o zaman 'Sen Hamas'ı destekliyorsun' dedi ve sonra video çekmeye başladı.”

ABD Dışişleri Bakanlığı eski Sözcüsü Joseph Adam Ereli ise Seldowitz'un İslam ve Müslümanlara yönelik söyleminin "iğrenç ve uygunsuz" olduğunu ifade etti. Ereli, Seldowitz'un sözlerinin tamamen yanlış olduğunu belirtti. Aynı zamanda Washington merkezli düşünce kuruluşu Ortadoğu Enstitüsü’nde (Middle East Institute) çalışan Gerald Feierstein, “Ortadoğu'daki olaylar, Batı'da ve Amerika Birleşik Devletleri'nde İslam ve Müslümanlara yönelik nefret söyleminde büyük bir artışa neden oldu” dedi ve ABD’li yetkililerin bu kabul edilemez eylemlerin tekrarlanmasını önlemek için "kararlı adımlar atması gerektiğini” vurguladı.

Ayrıca eski Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Heridi, bu tür konuşmaların ve davranışların "ABD halkının genel görüşünü yansıtmadığını" belirtti ve bunların "kişisel" ve "tüm ABD’lilere genelleştirilmemesi gereken" görüşler olduğunu söyledi; ancak Heridi  “bu ırkçı söylemin Amerikan toplumunda varlığının inkar edilmemesi gerektiğini" de vurguladı.

Sosyal medyadaki Arap takipçiler, Seldowitz'in gözaltına alınmasına olumlu tepki gösterdi ve bazıları eleştirel ifadeler içeren görseller paylaştı.

Seldowitz'in konuşmasının ve videolarının geniş çapta eleştirilmesi Kur’an’a ve Hz. Muhammed’e hakaret eden Seldowitz’in "İslam düşmanı" olmadığını söylemek zorunda bıraktı. Seldowitz Çarşamba günü şunları New York Times’a şunları söyledi: "Bazı Müslümanlarla çalıştım ve beni iyi tanıyan ve onlara karşı önyargılı olmadığımı bilen birçok Müslüman, Arap var.”

Geçtiğimiz günlerde çok sayıda takipçi ve ünlü, Seldowitz'in videolarında yer alan içeriklere tepki gösterdi. Mısırlı sanatçı Ahmed Hilmi, çarşamba akşamı "X" hesabında yayınladığı videoda Selldowitz'in Müslümanlar ve İslam hakkında söylediklerini öfke dolu sözlerle eleştirdi.

Stuart Seldowitz bir başka röportajında da "Olan bitenden pişmanım ve üzgünüm. Ama o anın sıcaklığında söylememem gereken şeyler söyledim" dedi.

Seldowitz daha önce Gotham Goverment Relations adlı bir lobi şirketinde çalışıyordu. Şirketten yapılan açıklamada Seldowitz'in yaptıklarının "rezil, ırkçı ve şirkette uygulanan standartların altında olduğu" belirtildi.

Kasım 2022'de şirketin yayımladığı bir basın açıklamasında Seldowitz "Dış ilişkiler başkanı" olarak tanımlanıyordu.

Ancak şirketin kurucusu ve başkanı David Schwartz, Seldowitz'in beş yıldır şirket için herhangi bir iş yapmadığını ve unvanın onursal olduğunu savundu.

Birçok New Yorklu, sosyal medyada Muhammed Hüseyin'e destek mesajı verdi.

New York Belediye Başkanı Eric Adams da X platformunda "İslamofobi nefrettir. Bu çok açık. Bu rezil, saygısız söylemin kentimizde yeri yok. Reddediyoruz ve yalnız olmadığımızı görmekten memnunuz" dedi.

Aslen Mısırlı olan Hüseyin, New York Post gazetesine yaptığı açıklamada Seldowitz'e dava açmayı düşündüğünü söyledi.



Yeni Suriye ve Sudan hatası

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Yeni Suriye ve Sudan hatası

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

İbrahim Hamidi

Suriye’de geçtiğimiz hafta yoğun geçti. Bu hafta artık geçmişle ilgili değil, şimdi ve gelecekle ilgiliydi. Esed rejimi sayfası kapandı. Konuşmalar ve çalışmalar yeni rejimin inşasına ve yeni devletle ilişkilere odaklanıyor. Sudan hatasının tekrarlanmaması için ABD ve yeni dönemin destekçilerinin hızlı hareket etmeleri ve yaptırımları kaldırmaları gerekiyor.

Batılı ülkeler, bazı Arap ülkeleri ve Şam arasında 2012 yılından bu yana süregelen kopukluk sona erdi. Bazı ülkeler kapatılan büyükelçiliklerini açtılar ve bayraklarını çektiler. ABD, İngiltere ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bazı ülkeler, açıkça üst düzey yetkililerini gönderdiler. Diğer önemli ülkelerse, Suriye'nin yeni lideri Ahmed el-Şera ile görüşmek üzere üst düzey yetkililerini gönderseler de bunu açıklamadılar. Arap ülkeleri ile Türkiye arasında Kahire'de bakanlar düzeyinde ve güvenlik servisleri arasında toplantılar düzenlendi.

Toplantılardan ve görüşmelerden gelen mesajlar aynıydı: Lider Ahmed Şera'yı destekliyoruz, yeni dönemi “meşrulaştırıyoruz”, Esed rejiminden kurtuluşu ve Suriye'nin “İran ekseninden” çıkışını memnuniyetle karşılıyoruz. Kapsayıcı bir hükümet ve yeni bir anayasa oluşturmak için hızla değerlendirilmesi gereken altın bir fırsat var. Terörle mücadele edebilmek, devlet kontrolünü genişletebilmek ve tüm topraklarda, yani 185 bin kilometrekare üzerinde hükümetin egemenliğini yeniden tesis edebilmek için güvenlik ve ordu kurumlarının kurulması bir zorunluluktur.

Bu ne anlama geliyor? Yaklaşık beş yıldır aralarında “sınırların sabit olduğu”, “üç devletçiğe” bölünen Suriye bitti. Artık yeni bir rejime sahip eski Suriye'nin, yani iç sınırların kaldırılmasının, dış sınırların belirlenmesinin ve dört düğümle uğraşmanın zamanı geldi.

Humus ve Şam'da iki askeri üs kurulmasını ve hava savunma sistemlerinin konuşlandırılmasını içeren ortak savunma anlaşmasının imzalanması için Şam ile Ankara arasında görüşmeler sürüyor.

Birinci düğüm, Şam-Kamışlı ilişkisidir. Yeni rejim, Suriye'nin kuzeydoğusunda ABD tarafından desteklenen Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) bölgelerini kontrol etmeyi, SDG’nin yeni orduya entegrasyonunu, Özerk Yönetim'in dağıtılmasını ve Kürdistan İşçi Partisi’ne (PKK) bağlı Suriyeli olmayan tüm savaşçıların Suriye topraklarından çıkarılmasını istiyor. Ancak SDG, lideri Mazlum Abdi'ye göre, ABD'nin desteğiyle DEAŞ’a karşı mücadele eden askeri bir blok olarak varlığını sürdürmek, Özerk Yönetim'in statüsü ve doğal kaynaklardaki payı konusunda özel haklar elde etmek istiyor.

Uzlaşıya varmak için Şam ile Kamışlı arasında bazı temaslar ve arabuluculuklar yapılıyor. Ancak çözüm anı büyük olasılıkla, ekibi Suriye'yi sarsan 11 güne dahil olan Başkan Donald Trump'ın 20 Ocak'ta Beyaz Saray'a gelişini bekliyor. Yeni Suriye rejiminin ana destekçisi Ankara, Trump'ın Suriye'den 2 bin askeri çekmeyi kabul etmesine ve SDG'yi Şera'nın teklifini kabul etmeye zorlamasına bahis oynuyor.

Hiç şüphe yok ki Türkiye son haftalarda Esed'ı devirerek kazanan taraf oldu. Taslağı, Humus ve Şam'da iki askeri üs kurulmasını ve İsrail saldırılarına karşı bir koruma şemsiyesi sağlayacak hava savunma sistemlerinin konuşlandırılmasını içeren ortak savunma anlaşmasının imzalanması için Şam ile Ankara arasında müzakereler sürüyor. Anlaşma, sonuçlanması için gerekli meşruiyet unsurları sağlandıktan sonra onaylandığında, Şam, Kamışlı'ya kıyasla müzakerelerde daha güçlü bir konuma sahip olacak.

Anthony Blinken, Arap ülkelerinin bakanlarına Netanyahu'nun kendisine kuvvetlerinin “kış sonunda çekileceği” konusunda güvence verdiğini söyledi.

Burada Binyamin Netanyahu hükümetinin Esed düşer düşmez giriştiği bir dizi icraat ile ilgili ikinci düğüm geliyor; bunlar arasında Suriye'nin kara, hava ve denizdeki stratejik askeri gücü ile araştırma merkezlerinin yok edilmesi, Golan'daki tampon bölgenin ve Hermon Dağı'nda hayati önemdeki gözlem merkezlerinin işgali de var.

Batılı ülkeler yeni Suriye'nin, İsrail dahil olmak üzere diğer ülkelere yönelik bir dış tehdit platformu olmamasını istiyor. Şam ise İsrail'in son dönemde işgal ettiği topraklardan çekilmesini istiyor. ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Arap ülkelerinin bakanlarına, Netanyahu'nun kendisine kuvvetlerinin “kış sonunda geri çekileceği” konusunda güvence verdiğini bildirdi. Ancak bu konuda pek çok şüphe var ve sahadaki gerçekler bunu göstermiyor. Şam'ın Batılı elçilere mesajı; İsrail’in “7 Aralık hattına” çekilmesi gerektiği, kendisinin yeni savaşlara girişmekle ve “devrimi ihraç etmekle ilgilenmediği” yönündeydi.

Şam ile “Dera’da başlayan örgütler sayfasının” çevrilmesine ve “devrimci zihniyetten devlet zihniyetine” geçilmesi konusundaki görüşmelere dönüş yönündeki müzakereler halen devam ediyor.

Üçüncüsü, silahın birleştirilmesi. Önceliğin, güvenliği sağlamak ve yeni orduyu oluşturmak olduğu açık. Bu nedenle Şera, örgüt liderleriyle bir toplantı yapma, ordunun oluşumunu ve örgütlerin entegrasyonunu denetleyecek yeni bir Savunma Bakanı atama girişiminde bulundu. Şam kırsalındaki Duma'da üslenen İsam el-Buveydani liderliğindeki İslam Ordusu ile Güney Operasyonlar Odası komutanı Ahmed el-Avda'nın pozisyonu merakla bekleniyordu. Örgütlerin çoğu, ordunun kurulması ve örgütlerin dağıtılması yönündeki yeni reçeteyi kabul etti. Şam ile “örgütler sayfasının” çevrilmesi, yani “devrim zihniyetinden devlet zihniyetine geçiş” ve silahın birleştirilmesi konusundaki görüşmelere geri dönüş yönündeki müzakereler halen devam ediyor.

Ömer el-Beşir'in devrilmesinin ardından Sudan'ın çöküşünün ve acımasız savaşın daha da kötüleşmesinin nedenlerinden biri, ABD'nin Hartum'a yönelik yaptırımları kaldırmakta gecikmesiydi. Washington ve müttefiklerinin Suriye'de Sudan hatasını tekrarlamayacaklarına bahse giriliyor

Dördüncü düğüm ise ulusal konferanstır. Muhalefetin Kahire'de bir konferans düzenlemesi yönünde girişimlerde bulunuldu, ancak yeni yönetim ulusal konferansı Şam'da düzenlemeye hazırlanıyor. Siyasi Komisyon’un liderlerinden biri, 2011 yılında Ulusal Diyalog Konferansı'na sponsorluk yapan eski Suriye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Faruk el-Şara ile temasa geçti. Yakın zamanda “Saldırıyı Caydırma” operasyonuna katılan askeri örgütlerin liderleri arasından atanan yeni valilerden, son yıllarda ülkede kalan Suriyelileri temel alan kapsayıcı bir konferansa katılmaları için her şehirden 40-50, özelliğinden dolayı Dera’dan ise 70 kişinin temsilci seçilmesinin istenmesine yönelik bir öneride bulunuldu. Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığına göre bunun yeni anayasanın oluşumuna ve 1 Mart'tan sonraki döneme katkıda bulunacağına ve sahadaki güçleri, seçkinleri, siyasetin ve sivil toplumun sembollerini bir araya getireceğine güveniliyor.

Şam'daki eğilimin otorite, egemenlik ve siyaseti 185 bin kilometrekarelik alana yaymak olduğu açık. Tüm bunların anahtarlarından biri ekonomi, 10 yıllık savaş ve izolasyon nedeniyle bitkin düşen insanların yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve Şam'ın aydınlatılmasıdır. Bu nedenle Batı ve ABD’nin yaptırımların kaldırılması konusunda acilen harekete geçmesi gerekiyor. Birikmiş yaptırımların varlık nedenleri Esed'in devrilmesiyle sona erdi.

Sudan'ın çöküşünün ve Ömer el-Beşir'in devrilmesinin ardından yaşanan yıkıcı savaşın nedenlerinden biri, ABD'nin Hartum'a yönelik yaptırımları kaldırmakta gecikmesi nedeniyle kötüleşen yaşam koşullarıydı. Washington ve müttefiklerinin Suriye'de Sudan hatasını tekrarlamayacaklarına bahse giriliyor. Arap-Batı-Türk desteğinin yeni Suriye için bir koruma şemsiyesi sağlayacağına güveniliyor.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.