İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahyan’dan Güney Lübnan'da sükunet çağrısı

Tahran müttefiklerinden ateşkese uymalarını istedi.

Lübnan Başbakanı Necib Mikati, İran Dışişleri Bakanı'nı kabul etti (Ulusal Ajans)
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, İran Dışişleri Bakanı'nı kabul etti (Ulusal Ajans)
TT

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahyan’dan Güney Lübnan'da sükunet çağrısı

Lübnan Başbakanı Necib Mikati, İran Dışişleri Bakanı'nı kabul etti (Ulusal Ajans)
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, İran Dışişleri Bakanı'nı kabul etti (Ulusal Ajans)

İsrailli rehinelerin ilk grubunun serbest bırakılması için Hamas hareketi Katar-Mısır-ABD sponsorluğunda İsrail ile geçici ateşkes için anlaştı. Bu ateşkesin yürürlüğe girmesinden birkaç saat önce İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahyan, Beyrut'u ziyaret etti. Abdullahyan’ın 7 Ekim'deki Hamas operasyonundan bu yana gerçekleştirdiği ve Tahran'ın ateşkes anlaşmasını desteklediğini iletmek üzere yaptığı bu ziyaret, ikinci Beyrut ziyareti olarak kayıtlara geçti. İran ayrıca başta Hizbullah, Hamas ve İslami Cihat olmak üzere müttefiklerinden kendisine uymalarını istiyor. Belki de bu anlaşma Gazze Şeridi'nde devam eden savaşı sona erdirecek siyasi çözüm arayışının kapısını açacak kapsamlı bir ateşkese ulaşmaya doğru genişleyecek.

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahyan Lübnan Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri ve Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve Hamas ve İslami Cihat Hareketi temsilcileriyle gerçekleştirdiği görüşmelerde, Tahran'ın Hamas ve İsrail arasında yapılan esir değişimi anlaşmasındaki rolünü vurgulayan net bir mesaj iletti. Ayrıca, Gazze'deki kuzey cephesinde ve Güney Lübnan'da ateşkese riayet çağrısında bulunan Abdullahyan, "tetikte olmaya" devam etme mesajı vermeyi de ihmal etmedi. Bu mesaj İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ateşkesin yürürlüğe girmesinden hemen önce Hizbullah'a karşı ani bir askeri operasyon düzenleyerek, hızlı bir zafer elde etme umuduyla bir hamlede bulunma ihtimaline karşı bir hazırlık olarak değerlendirilebilir.

Lübnan'daki bir siyasi kaynak, Hüseyin Emir Abdullahan'ın esir takasının başlamanın ardından bu sürecin devamını sağlama umudunu taşıdığını ifade etti. Ancak kaynak, bu sürecin Hamas'ın askeri esirlerini kapsamayacağını vurguladı.

Kaynak Abdullahyan'ın tutumunun, ABD yetkililerinin Lübnan'daki bazı kaynaklara dile getirdiği üzere “Washington'un ateşkesi daha uzun süreye yayma düşüncesiyle” uyumlu olduğunu söyledi. Öte yandan ABD Başkanı Joe Biden'ın Enerji ve Altyapı'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Amos Hochstein'in Tel Aviv ziyareti ve Hamas ile İsrail arasındaki esir takası planının detaylarının son şeklini alması aynı zamana denk geldi.

Aynı kaynak Şarku'l Avsat'a ABD elçisinin kuzey cephesindeki gerilimi düşürmeye çalıştığını söyledi. Hizbullah ile İsrail arasındaki çatışmanın kontrol edilmesi zor bir boyuta kaymasını önlemeye Gazze Şeridi'ndeki sükunetin de eşlik etmesi bekleniyor. Hizbullah ile İsrail arasındaki çatışmanın kontrol edilmesi zor bir boyuta kaymasını esir değişiminin aksamasına yol açabilir.

Kaynak, Abdullahyan'ın, savaşın kuzey cephesini de kapsayacak şekilde geniş çapta genişletilmesine karşı olmasına rağmen, şunları ekledi: “Öte yandan Abdullahyan İsrail'in esir takası anlaşmasını iptal etmek için kullanabileceği bahanelerden vazgeçildiğini vurguladı.”

 Aynı kaynağa göre Abdullahyan şunları söyledi: “Esir değişimi Hamas'ın meşruiyetinin tanınmasına yol açtı ve İsrail onu denklemden çıkaramadı. Aksi takdirde Katar ve Mısır'ın yurtdışındaki Hamas liderleriyle yaptığı görüşmeler sonucunda ortaya çıkan ışığı anlaşmanın görmesi mümkün olmazdı. Görüşmeler ABD’nin desteğini ve İsrail'in onayını aldı. Her ne kadar Netanyahu esir değişim sürecini geçici bir süreçmiş gibi ele alsa da etkileri sona erdiğinde bu durum onun Hamas'a karşı savaşını sürdürmesine olanak tanıyacak.”

Ancak, kaynak, Mısır ve Katar'ın Washington ile Tahran arasında oynadığı arabuluculuk rolünü göz ardı etmedi. Bu ülkeler, Hamas'ın İsrail esirlerini serbest bırakma sürecinde bir zaman çizelgesi oluşturulmasında önemli bir rol oynadı. Ancak bu süreçte askerlerin serbest bırakılmaması, Hamas'ın elinde bir baskı aracı olarak kalmasına neden oldu. Tahran ise Hamas'ın Gazze sınırındaki İsrail yerleşimlerini işgal etmesinin arkasında yer alan Aksa Tufanı operasyonunun hazırlıklarına dahil olmadığını bildirdi.

Beyrut'ta, Direniş Ekseni’ndeki bir yetkilinin ifadesine göre, İsrail'in, Hizbullah karşısında önceden saldırıya hazırlandığına dair haberler dolaşıyor. Bu hazırlık, Hamas'ın Gazze Şeridi çevresindeki yerleşimlere karşı yaptığını tekrarlamak için uygun zamanı seçme konusunda inisiyatif alamaması için. Bu endişenin ardında, Hizbullah’ın, Başbakan Nethanyahu'nun askeri bir maceraya girişmesini sınırlamak ve bu olasılığı önlemek istemesi bulunuyor. Bu nedenle, aynı yetkiliye göre her ihtimal göz önünde bulundurularak, Tel Aviv'in, Gazze'deki ateşkese tam bir şekilde uymaması durumunda Hizbullah kuzey cephesine karşı cevap hakkını elinde bulunduracak.



Mukteda es Sadr, Lübnan'daki patlamaların ardından "milyonluk" gösteriyi iptal etti

Mukteda es Sadr, 19 Ekim 2023'te Necef'te vaaz ediyor (Reuters)
Mukteda es Sadr, 19 Ekim 2023'te Necef'te vaaz ediyor (Reuters)
TT

Mukteda es Sadr, Lübnan'daki patlamaların ardından "milyonluk" gösteriyi iptal etti

Mukteda es Sadr, 19 Ekim 2023'te Necef'te vaaz ediyor (Reuters)
Mukteda es Sadr, 19 Ekim 2023'te Necef'te vaaz ediyor (Reuters)

Irak'taki Sadr hareketinin lideri, Lübnan'daki “çağrı cihazı” ve “telsiz” bombalamalarının ardından Gazze'yle dayanışma çağrısı yaptığı gösterinin iptal edildiğini duyurdu.

Mukteda es Sadr dün (Çarşamba) yaptığı basın açıklamasında, “mantık, Filistin ve Lübnan'daki Siyonist pervasızlık ve terörizmden sonra ve büyük şeytan Amerika'nın açık örtüsü, uluslararası kararlara ve insani çağrılara cevap vermemeleri ve yükselen halkların sesini dikkate almamaları nedeniyle milyonlarca kişinin katılması beklenen gösterinin iptal edilmesini gerektiriyor” dedi.

Sadr şöyle devam etti: "Amerika ve İsrail, tüm bölgeyi bir imha savaşına sürüklemek istiyor."

Gösteriyi iptal etme kararını değerlendiren Sadr, “İsrail'in halklara yönelik tüm bu saldırılarından sonra artık yararlı değil (...) protesto büyük bir olay düzeyinde değil” dedi.

Sadr, yaklaşık iki yıl önce siyasi süreçten tamamen çekildi, ancak zaman zaman dini vesilelerle Gazze savaşı hakkında yorum yapıyor ve savaşın durdurulması çağrısında bulunuyor.

Şarku’l Avsat’ın Lübnan Sağlık Bakanlığı’ndan aktardığına göre önceki gün (Salı) 12 kişinin ölümüne ve 3 bine yakın kişinin yaralanmasına neden olan benzer iletişim cihazı patlamalarının ardından dün Lübnan'da telsizlere yönelik bir patlama dalgasında, 9 kişi öldü ve 300'den fazla kişinin yaralandı.