Mısırlı sanatçı Mona Zaki'nin Filistin açıklamaları sosyal medyada gündem oldu

Dubai'deki "Diyafa" Festivali'nde ödül töreni sırasında duygulu bir konuşma yaptı

Mısırlı sanatçı Mona Zaki (Facebook sayfası)
Mısırlı sanatçı Mona Zaki (Facebook sayfası)
TT

Mısırlı sanatçı Mona Zaki'nin Filistin açıklamaları sosyal medyada gündem oldu

Mısırlı sanatçı Mona Zaki (Facebook sayfası)
Mısırlı sanatçı Mona Zaki (Facebook sayfası)

Mısırlı sanatçı Mona Zaki'nin Dubai Emirliği'ndeki ‘Diyafa Festivali'nde ödül töreni sırasında Filistin meselesine dair yaptığı konuşma, Mısır sanat çevrelerinde büyük ilgi gördü. Konuşmasının videosu dün (cuma) Google ve X platformlarının en popüler içerik listelerinde zirveye yerleşti.

Zaki, 2023 yılının ‘En İyi Arap Sanatçısı’ ödülünü alırken yaptığı konuşmada İsrail'in Gazze Şeridi'ni bombalaması sonucunda psikolojik ve fiziksel olarak başına gelenleri anlatmak istedi.

Zaki şunları söyledi:

“Sevgili Filistin'in başına gelen son olaylardan sonra hepimiz insani düzeyde değiştik. Hepimizin içinde bir şeyler kırıldı ve katliamlar durmadıkça, Filistin halkının özgür olduğunu ve haklarını kazandığını görmediğimiz sürece bu kırgınlık geçmeyecek.”

Filistinli kadın ve çocukları cinayetten korumayan insani yardım kuruluşlarını eleştiren Mısırlı sanatçı, “Dünyada insanlık için kanun koyabilecek bir örgüt yok. Hiçbir örgüt Filistin halkını koruyamadı. İnsanlık çocukla birlikte doğar ve insanlığın yasalarını koyan da yine insandır” dedi.

Filistin halkına sağladığı destekten dolayı Diyafa Festivali yönetimine teşekkür eden Zaki, şöyle devam etti:

“Filistin halkı karşısında hepimiz çaresiziz. Umarım dünya bu uykudan uyanır, gerçekleri ve Filistin'de yapılan katliamları görür.”

Mısırlı eleştirmen Macide Muris, Zaki'nin Filistin davasını destekleyen konuşmasının ‘insan hakları örgütlerinin kusurlarını ortaya çıkardığını’ söyledi. Şarku'l Avsat'a açıklamalarda bulunan Muris, şunları söyledi:

“O, son yirmi yılda Arap dünyasının en önemli sanat yıldızlarından biri. Söylediği her kelime etkili. Açıklama yapmanın ve medyada yer almanın meraklısı değil. Bu, sözlerinin sosyal medya sitelerinde ve arama motorlarında zirveye çıkmasının bir nedenidir.”

Mona Zaki'nin 'Velayet Altında' dizisindeki rolüyle 'Diyafa' Festivali'nde 'En İyi Arap Sanatçı' ödülünü kazanması dikkat çekiyor. Bu dizi geçtiğimiz Ramazan ayında yayınlanmaya başlandı ve halen ödüller almaya devam ediyor. Mona Zaki birkaç ay önce aynı diziyle Mısır'ın El-Alameyn El-Cedide şehrinde düzenlenen Kahire Drama Festivali'nde Eleştirmenler ve Seyirci Ödülleri'ni aldı.

Mısırlı sanatçıyı ‘büyük kültürel farkındalığa sahip kişilerden biri’ olarak tanımlayan Muris “Kamuoyundaki bazı gruplar, sanatçıların çoğunluğunun kamu meselelerini umursamadığına inanıyor ancak gerçek bu değil. İnsani meselelerle ilgilenmede uzun bir geçmişe sahip olan ve Arap bölgesindeki iyi niyet elçilerinden biri olarak kabul edilen Zaki dahil, kültürel ve politik farkındalığı yüksek sanatçılar var” dedi.

Mısırlı eleştirmen, Mona Zaki'nin ‘her zaman topluma mesajlar göndermeye çalıştığını’ söylüyor. Muris “Son dönemdeki çalışmaları (Vesayet Altında) hukukun adaletsizliğiyle karşı karşıya kalan dul Mısırlı kadınların sorunları da dahil olmak üzere önemli insani ve toplumsal konuları gündeme getirdi. Ayrıca Newton's Game dizisinde de sözlü boşanmanın sorunlarını ortaya koydu” dedi.

Zaki, Dubai'deki etkinliğin oturum aralarında yaptığı röportajlarında, ‘ara vermeye ve önümüzdeki Ramazan ayında ekranlarda olmamaya’ karar verdiğini söyledi.



Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
TT

Hamas'ın askeri operasyonları Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi nasıl etkiliyor?

 Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)
Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları (Getty Images)

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde İsrail askerlerine karşı yürüttüğü nitelikli askeri operasyonlar, ateşkes müzakereleri ve Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varma şansı üzerindeki etkilerinin boyutu hakkında soru işaretleri yaratıyor.

Gözlemciler, direniş operasyonlarının ‘İsrail hükümeti üzerinde ateşkes anlaşmasını kabul etmesi için bir baskı kartı’ oluşturduğuna inanıyor ve ‘askeri operasyonların devam etmesinin, özellikle artan sokak baskısıyla birlikte İsrail tarafını ateşkesi kabul etmeye itebileceğini’ belirtiyor.

Mısır, Katar ve ABD öncülüğünde Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşması imzalanması için yürütülen arabuluculuk çalışmaları aksamaya devam ediyor. Gazze şehrinin doğu bölgelerindeki Refah ve Han Yunus'un yanı sıra Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Hanun ve Beyt Lahiya'da son zamanlarda sık sık düzenlenen direniş operasyonlarında çok sayıda İsrail askeri öldürüldü ve yaralandı.

Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)Gazze Şeridi'ndeki İsrail askerleri (Arşiv - Reuters)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, bu hafta Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde İsrail askerlerinin, tanklarının ve buldozerlerinin hedef alındığını ve İsraillilerin kayıplar verdiğini duyurdu.

Hamas'ın askeri operasyonları, İsrail hükümetinin 19 Mart'ta ateşkes anlaşmasını bozmasından bu yana İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının devam ettiği bir ortamda gerçekleşti.

19 Ocak'ta Hamas ve İsrail uluslararası arabulucuların (Mısır, ABD ve Katar) çabalarıyla Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına vardı. Anlaşmanın ilk aşaması 42 gün sürecek ve bu süre zarfında ikinci ve üçüncü aşamaların uygulanması için görüşmeler yapılacaktı. Ancak İsrail tarafı ilk aşamanın sona ermesinin ardından Gazze Şeridi'nde askeri operasyonlarına yeniden başladı.

Uluslararası Filistin Halkının Haklarını Destekleme Komitesi Başkanı Salah Abdulati, Filistin direnişinin operasyonlarının ‘Filistinlilerin haklarını desteklemek ve saldırganlığı durdurmak için devam eden uluslararası baskı ile Gazze Şeridi'ndeki ateşkes sürecini hızlandırdığına’ inanıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan Abdulati, “Askeri operasyonların devam etmesi, Tel Aviv'de devam eden savaşın kayıpları nedeniyle İsrail sokağının baskısı ve protestoları yoluyla İsrail hükümeti üzerinde bir baskı kartı oluşturuyor. Savaşın İsrail hükümetine yüksek maliyeti, onu saldırganlığı uzatma politikalarını yeniden gözden geçirmeye itiyor” ifadelerini kullandı.

Abdulati'ye göre İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik devam eden saldırganlığı karşısında Hamas'ın elinde ‘İsrailli esirler, direniş, uluslararası ve Arap baskıları’ gibi İsrail tarafına yönelik baskı kartları var.

Hamas 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerinden yaklaşık 250 kişiyi esir aldı ve İsrail hükümeti 57 esirin bugün halen Gazze Şeridi'nde olduğunu söylüyor.

Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)Yerlerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan yardım alıyor. (AFP)

Askeri operasyonlar İsrailli karar alıcılar üzerinde bir baskı unsuru oluştursa da uluslararası ilişkiler profesörü Dr. Tarık Fehmi bu operasyonları ateşkes çabalarını ilerletmek için yeterli görmüyor. Fehmi'ye göre bu operasyonlar, İsrail sokağının Netanyahu hükümetine ateşkes anlaşmasını hızlandırması için baskı yapması yoluyla ateşkes süreci için sadece bir katalizör olabilir.

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Fehmi, Hamas’ın askeri operasyonlarının ‘ateşkes sürecinde güvenilebilecek tek motor olmayacağına’ ve ‘İsrail tarafı üzerindeki etkilerinin sınırlı olduğuna’ inanıyor. Fehmi, İsrail ve Hamas'ın yakında, ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Gazze Şeridi'nde ateşkes için değiştirilmiş önerisine yanıt vereceğini umuyor.

Witkoff kısa bir süre önce Gazze Şeridi'nde 60 günlük ateşkes, halen esir tutulan 57 kişiden 28'inin bin 200'den fazla Filistinli mahkûmla takas edilmesi ve Gazze Şeridi'ne insani yardım girişini öngören bir öneri sundu.

Gazze Şeridi'ndeki ateşkes, Hamas'ın kalan esirleri ancak İsrail'in savaşı sona erdirmeyi kabul etmesi halinde serbest bırakacağını söylemesi ve Netanyahu'nun Hamas silahsızlandırılmadan ve Gazze Şeridi'nden çıkarılmadan savaşı sona erdirmeyeceğini taahhüt etmesi nedeniyle zorluklarla karşı karşıya.

Fehmi, İsrail'in ‘önümüzdeki dönemde Güney Lübnan'daki gelişmelere ve Yemen'deki Husilerin defalarca bombalanmasının ardından Yemen cephesine odaklanacağını’ düşünüyor. Fehmi, bu gelişmelerin İsrail hükümetini Gazze Şeridi'ndeki durumu sakinleştirmeye itebileceğini ifade etti.