Sisi’den Gazze'de ‘kalıcı ateşkes’ vurgusu

Dünya Gıda Programı, Şarku’l Avsat’a açıklama yaptı: Ateşkes, yardımın ulaştırılmasına yardımcı oldu.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Macar mevkidaşı Katalin Novak’ı Kahire'de ağırladı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Macar mevkidaşı Katalin Novak’ı Kahire'de ağırladı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi’den Gazze'de ‘kalıcı ateşkes’ vurgusu

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Macar mevkidaşı Katalin Novak’ı Kahire'de ağırladı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Macar mevkidaşı Katalin Novak’ı Kahire'de ağırladı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısırlı ve Katarlı yetkililerin açıkladığı ve Hamas hareketinin de bir doğruladığı bilgilere göre Mısır-Katar arabuluculuğu, Gazze Şeridi'ndeki ‘insani ateşkesi’ salı sabahından başlayarak iki gün daha uzatmayı başardı.

Duyuru, Mısır Basın Enformasyon Kurumu Başkanı Ziya Raşvan’dan geldi. Raşvan dün televizyonda yaptığı açıklamada “Uzatılmış ateşkes, İsrail hapishanelerindeki 30 Filistinli mahkuma karşılık Gazze'de tutuklu bulunan 10 kadın ve çocuğun serbest bırakılmasını da kapsıyor” dedi.

İsrail'in 48 gün boyunca Gazze Şeridi'ni şiddetli bir şekilde bombalamasının ardından, ateşkesin cuma sabahı uygulanmaya başlamasıyla birlikte Mısır, Katar ve ABD'nin çabaları Gazze Şeridi'nde ilk insani ateşkes sonucunu vermiş oldu.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin dün (Pazartesi) Macar mevkidaşı Katalin Novak'ı kabul etmesiyle Kahire, Gazze'deki durumla ilgili gelişmelerle bağlantılı siyasi ve diplomatik hamlelerini sürdürdü. Mısır cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede ikili ilişkiler ve özellikle Gazze Şeridi ve Batı Şeria ile ilgili bölgesel meseleler ele alındı. Sisi, kalıcı ateşkesin ve Gazze Şeridi halkına yaşam ihtiyaçlarının karşılanması için mümkün olan en büyük miktarda yardım sağlanmasının önemini vurguladı. Sisi’ye göre ateşkes çatışmanın Batı Şeria'ya sıçramamasını sağlarken aynı zamanda tanık olunan büyük insani acıları da azaltıyor.

Sisi, bölgenin istikrar ve güvenliğinin öncelikle 4 Haziran 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin uluslararası alanda tanınmasıyla ilişkili olduğunu vurguladı.

Mısır’ın açıklamasında, Macaristan Cumhurbaşkanı’nın ‘Mısır'ın Ortadoğu'da istikrar ve barışın korunmasındaki rolünü takdir ettiği’ belirtildi.

Her iki tarafın da sükunet için çalışmanın gerekliliği konusunda hemfikir olduğu belirtilen açıklamada, Mısır ve Macaristan’ın sivillerin hedef alınmasını kınadığı, zorla yerinden edilmeye karşı olunduğu ve çatışmanın bölgesel olarak genişlememesinin önemini vurguladığı kaydedildi.

Son birkaç günde Avrupalı yetkililerin Kahire'ye ziyaretlerinin sıklığı arttı. Mısır Cumhurbaşkanı pazar günü Slovenya ve Portekiz dışişleri bakanlarını kabul etti. İspanya ve Belçika başbakanlarıyla da cuma günü bir araya gelen Sisi, geçen hafta da Avrupa Komisyonu Başkanı ile görüştü.

Mısır Cumhurbaşkanlığı’nın önceki açıklamalarına göre  görüşmelerde ‘Gazze Şeridi'nde ateşkes ve Filistin sorununa siyasi çözüm bulma çabaları’ üzerinde duruldu.

Ateşkesi uzatma çabaları

Kahire'deki Amerikan Üniversitesi (AUC) Siyaset Bilimi öğretim üyesi Dr. Tarık Fehmi Mısırlı müzakerecinin Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi uzatma konusundaki başarısı, geçtiğimiz günlerde yaşanan yoğun hareketlerin bir sonucu olarak geldi. Fehmi, Katarlı müzakerecilerle koordinasyonun yanı sıra, Mısır’ın, ateşkesi uzatma arzusunu dile getiren ABD yönetimiyle üst düzey temaslar gerçekleştiğine dikkat çekti.

Fehmi, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada Mısır'ın ‘savaş sonrası’ aşama için siyasi bir yol başlatmak üzere paralel yollarda ilerlediğini sözlerine ekledi.

Tarık Fehmi şunları söyledi:

Kahire'nin son dönemde Avrupalı yetkililerle gerçekleştirdiği yoğun temas, Mısır'ın Filistin meselesini Avrupalı ortaklara yeniden sunma çabalarını ve krizin başlangıcında İsrail vizyonuna karşı önyargılı davranan birçok Avrupalı gücün pozisyonlarında bir tür denge yaratma girişimini somutlaştırıyor. Avrupa, Filistin meselesinin umut edilen siyasi yolunda ‘vazgeçilmez bir ağırlığı’ temsil ediyor. Kahire de uzun vadeli bir ateşkese vardıktan sonra Filistin meselesinde umut edilen siyasi yolu başlatmayı planlıyor. Bölgede barışın geleceği ve Gazze Şeridi'nin yeniden inşasının tartışılacağı uluslararası bir konferansın düzenlenmesi, önümüzdeki dönemde Mısır-Avrupa eyleminin öncelikleri arasında yer alacak.

Yardımlar gelmeye devam ediyor

Refah kara geçişinde yoğun çalışmalar sürüyor. Ateşkes anlaşmasının uygulanması kapsamında yardım kamyonlarının girmeye devam etmesi halinde sınırdaki saha kaynaklarına göre, yardımlar yakıt (güneş enerjisi ve pişirme gazı) yüklü yedi tankın yanı sıra tıbbi yardım, gıda yardımı, çadır ve su yüklü 200 kamyonu içerecek.

Yabancı uyruklu kişiler ve çifte vatandaşlığa sahip Filistinliler için Gazze'den ve Gazze'ye her iki yönde de geçiş hareketi devam etti ve mahsur kalan Filistinlilerin gönüllü olarak Şerid’e dönmesine olanak tanındı.

HYU6J
Mısır Kızılayı, Refah Sınır Kapısı’ndaki yardım çalışmalarını sürdürüyor. (Mısır Kızılayı)

El Ariş Havalimanı üzerinden Gazze Şeridi'ne gelen uluslararası yardım sevkiyatları karşılanmaya devam ediyor. Suudi Arabistan, Katar, Türkiye, Umman ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden dün (Pazartesi) Gazze Şeridi'ne gönderilmek üzere yedi uçak geldi.

Son birkaç saat içinde çok sayıda yaralı Filistinli de Refah Sınır Kapıs’ına ulaştı. Yaralılar tedavi edilmek üzere Mısır hastanelerine naklediliyor.

Mısır Sağlık Bakanı Halid Abdulgaffar, Filistinli mevkidaşı Mai el-Kaila ve Katar Uluslararası İşbirliğinden Sorumlu Devlet Bakanı Lulva binti Raşid el-Hatır, El-Ariş Hastanesi'nde yaralı Filistinlileri ziyaret ettiler. Ayrıca El-Ariş deniz limanını ziyaretin yanı sıra, sınırdaki tıbbi prosedürleri de incelediler.

Mısır Sağlık Bakanı, Gazze Şeridi'nden Mısır'a gelenlere tıbbi hizmet vermek üzere Refah geçişinde en üst düzey donanıma sahip 150'den fazla ambulansın tahsis edildiğini belirtti. Sağlık Bakanı’nın açıklamasına göre prematüre bebekleri Mısır hastanelerine nakletmek için 35 ambulans kuvözlerle donatıldı. Prematüre bebekler 24 hastanede tedavi görüyorlar. Yaralıların hepsinin durumunun iyi olduğunu bildiren Mısırlı Bakan, onların en yeni tedavi protokolleriyle sağlık hizmeti aldıklarını vurguladı.

SCSCDFRGTH
Filistin Sağlık Bakanı, El-Ariş Hastanesi'nde Mısır Sağlık Bakanı ve Katar Uluslararası İşbirliğinden Sorumlu Devlet Bakanı eşliğinde konuşma yaptı. (Mısır Sağlık Bakanlığı)

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı Sözcüsü Abir Atifa ise ateşkesin uzatılmasının yardım kuruluşlarına daha fazla yardım getirme fırsatı sağlayacağı yönündeki umudunu dile getirdi. Atifa ateşkesin özellikle Gazze Şeridi'nin yoksul bölgelerine yönelik gıda ve nüfusun ihtiyaçlarının daha büyük bir kısmının karşılanması olmak üzere ilk dört günün Şerit sakinlerinin nefes alması ve onlara daha büyük miktarda yardım ulaştırılması için bir fırsat olduğuna dikkat çekti.

Atifa, Şarku'l Avsat'a şu açıklamada bulundu:

 Mısırlı yetkililerle ve Gazze'deki yardım kuruluşlarıyla koordineli olarak yürütülen program, daha büyük miktarlarda yardım girişine imkan tanıdı. Ulaştırılan yardımlar hala nüfusun tüm ihtiyaçlarını karşılamadı. Dağıtım faaliyetleri belli önceliklere göre yürütülüyor. İlk sırada binlerce yerinden edilmiş insanı barındıran hastaneler ve sığınma evleri geliyor. Dağıtılan gıda miktarının çoğu Gazze Şeridi'nin güneyinde, ancak kuzey bölgelerdeki ailelere de ulaşılmaya çalışılıyor.

 



Sadr, Irak’ta iki ilde askeri kanadını dondurdu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Sadr, Irak’ta iki ilde askeri kanadını dondurdu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Irak’ta Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, Salı günü yaptığı açıklamada, hareketin askeri kanadı olarak bilinen “Seraya es-Selam”ın Basra ve Vasıt (Kût) vilayetlerinde faaliyetlerinin dondurulmasına karar verdiğini duyurdu. Açıklama, hareket mensuplarının bir kamu görevlisini darp ettiği görüntülerin sosyal medyada yayılmasının ardından geldi.

Irak makamları zaman zaman, belediye mevzuatına aykırı biçimde inşa edilen yapıları yıkım kararıyla kaldırıyor. Yerel halk arasında “tecevüz” olarak bilinen bu kaçak yapılar sorunu, çoğu zaman siyasi ve toplumsal gerilimlere neden oluyor.

Son olarak, sosyal medyada paylaşılan videoda Sadr Hareketi’ne bağlı kişiler olduğu belirtilen bir grup, Basra’nın merkezinde kaçak yapıların yıkımından sorumlu Makal Belediyesi Müdürü Esir el-Ubeydi’yi darbediyor. Görüntülerde, Ubeydi’nin, hareket mensuplarına ait olduğu öne sürülen kaçak bir evi yıktığı için hedef alındığı belirtiliyor. Video ülkede geniş yankı uyandırdı ve tepkiye yol açtı.

Basra’daki kaynaklara göre, yıkılan ev Sadr Hareketi’ne bağlı din adamı Şeyh Kusay el-Esedi’ye ait. El-Esedi’nin dinî eğitim gören, cuma imamı ve Seraya es-Selam’da görevli bir isim olduğu aktarılıyor. Ev, kentin en değerli bölgelerinden birinde izinsiz olarak kullanılıyordu.

Sadr’a yakınlığıyla bilinen ve X platformunda açıklama yapan “Salih Muhammed el-Iraki” isimli hesap, Seraya es-Selam’ın Basra ve Vasıt’ta altı ay süreyle “dondurulması ve tüm merkezlerin kapatılması” talimatını duyurdu. Açıklamada, kararın, “Seraya es-Selam’ın adını kirleten ihlallerin ve hakaretlerin önüne geçmek amacıyla” alındığı belirtildi.

Iraki mesajında, söz konusu davranışların “harekete karşı dış çevreler tarafından kasıtlı olarak yapılmış olabileceğini” öne sürerek “Seraya es-Selam’ın itibarı benim için varlıklarından daha önemlidir” ifadelerini kullandı.

Seraya es-Selam mensupları, 2014’ten bu yana özellikle Samarra kentinde yoğun şekilde konuşlanmış durumda. Kentte, 2006’da El Kaide tarafından bombalanan İmam Ali el-Hadi ve İmam Hasan el-Askeri türbeleri bulunuyor ve saldırının ardından bölgede mezhepsel çatışmalar patlak vermişti.

Örgütün ayrıca Bağdat ve Şii nüfusun çoğunlukta olduğu orta ve güney vilayetlerinde yaygın merkezleri bulunuyor. Hareket mensupları geçmişte de sosyal medyada Sadr’a yönelik sert eleştiriler yapan kişilere saldırmakla gündeme gelmişti.

sdvfg
Irak'ın güneyindeki Basra kentinde bulunan Şatt el-Arab sahil şeridinin önünden araçlar geçiyor (AFP)

Sadr hareketi, son hükümette ve parlamentoda temsil gücünü kaybetmiş olsa da, Seraya es-Selam ve hareket tabanı pek çok bölgede hâlâ ciddi nüfuza sahip.

Basra Valisi Esad el-İydani, saldırı sonrasında Sadr ile iletişime geçtiğini açıklayarak, “Sadr bu ihlali reddetti ve sorumluların cezalandırılacağını söyledi” dedi.

‘Mutsuz bir durumdayım’

Saldırıya uğrayan belediye yetkilisi Esir el-Ubeydi, yaşananları “mutsuz ve trajik bir durum” olarak tanımladı. Basra valisine gönderdiği ses kaydında, “Bu muameleyi hak edecek ne yaptığımı bilmiyorum” ifadelerini kullanarak korunma talep etti.

Ubeydi, görevini güvenlik güçleri ve yıkım ekipleri eşliğinde yürüttüğünü belirterek, evinin iki gündür akrabaları tarafından korunmak zorunda kaldığını anlattı. Yaptığı açıklamada, “Dört gündür uyuyamıyorum. Şikâyet için karakola gittiğimde bile hareket mensupları benden önce oradaydı” dedi.

Basra’da kaçak yapıların sayısına ilişkin net veri bulunmasa da, kentte nüfus artışı ve çarpık kentleşme nedeniyle sorun giderek büyüyor. Yerel yönetim son dönemde çok sayıda kaçak yapıyı yıktı ancak bu operasyonlar çoğu zaman bölgede gerginliklere yol açıyor.


Gazze’de hava koşullarına bağlı olumsuzluklar nedeniyle 4’ü çocuk 17 Filistinli hayatını kaybetti

32 yaşındaki Rafet Alvan (sağda) ve ailesi, Gazze şehrinde soğuk bir sabah, sahilde kurulan geçici mülteci kampında çadırlarının önünde dururken, giysileri plastik bir örtü üzerinde kurumaya bırakılmış durumda. (AP)
32 yaşındaki Rafet Alvan (sağda) ve ailesi, Gazze şehrinde soğuk bir sabah, sahilde kurulan geçici mülteci kampında çadırlarının önünde dururken, giysileri plastik bir örtü üzerinde kurumaya bırakılmış durumda. (AP)
TT

Gazze’de hava koşullarına bağlı olumsuzluklar nedeniyle 4’ü çocuk 17 Filistinli hayatını kaybetti

32 yaşındaki Rafet Alvan (sağda) ve ailesi, Gazze şehrinde soğuk bir sabah, sahilde kurulan geçici mülteci kampında çadırlarının önünde dururken, giysileri plastik bir örtü üzerinde kurumaya bırakılmış durumda. (AP)
32 yaşındaki Rafet Alvan (sağda) ve ailesi, Gazze şehrinde soğuk bir sabah, sahilde kurulan geçici mülteci kampında çadırlarının önünde dururken, giysileri plastik bir örtü üzerinde kurumaya bırakılmış durumda. (AP)

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, bölgede etkili olan şiddetli yağışların başlamasından bu yana 17’den fazla binanın tamamen çöktüğünü açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın Filistin Safa Haber Ajansı’ndan aktardığına göre Basal, hava koşullarına bağlı olumsuzluklar nedeniyle 4’ü çocuk olmak üzere 17 kişinin aşırı soğuktan hayatını kaybettiğini, diğer can kayıplarının ise bina çökmeleri sonucu meydana geldiğini belirtti.

erf
Gazze şehrinde yağmurlu bir günün ardından su basmış bir çadırda ağlayan yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Basal, 90’dan fazla konut binasında tehlikeli düzeyde kısmi çökmeler yaşandığını, bunun da binlerce kişinin hayatı için doğrudan tehdit oluşturduğunu söyledi. Basal ayrıca, Gazze Şeridi’ndeki barınma merkezlerinin yaklaşık yüzde 90’ının, sel suları ve yağmur nedeniyle tamamen sular altında kaldığını ifade etti.

Tüm bölgelerde vatandaşlara ait çadırların zarar gördüğünü ve su bastığını kaydeden Basal, bunun binlerce ailenin geçici barınaklarını kaybetmesine yol açtığını; giysi, yatak, döşek ve battaniyelerin zarar görerek halkın insani sıkıntılarını daha da artırdığını vurguladı.

sd
Gazze şehrindeki sahilde kurulan geçici mülteci kampında, annesi çamaşır yıkarken, bir Filistinli çocuk annesinin yanında duruyor. (AP)

Basal, alçak basınç sistemlerinin başlamasından bu yana sivil savunma ekiplerinin vatandaşlardan 5 binden fazla yardım ve imdat çağrısı aldığını aktardı.

sdv
Yoğun yağışlar nedeniyle Gazze'nin merkezindeki ez-Zevayide mahallesinde kısmen suya batmış bir araba (AP)

Uluslararası topluma bir kez daha acil çağrıda bulunan Basal, vatandaşlara yardım ulaştırılması ve acil insani ihtiyaçların karşılanması için derhal harekete geçilmesi gerektiğini söyledi. Çadırların yetersiz kaldığını belirten Basal, ilgili kurum ve uluslararası kuruluşlardan çadır gönderilmemesini talep ederek, derhal ve acil şekilde yeniden imar sürecinin başlatılması, insan onurunu koruyan ve hayatı güvence altına alan kalıcı ve güvenli konutların sağlanması çağrısında bulundu.


Sarı hat, Mısır ile İsrail arasında gerilim yaratıyor

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc'de İsrail ordusu tarafından çizilen sarı hat sınırı (Arşiv – AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc'de İsrail ordusu tarafından çizilen sarı hat sınırı (Arşiv – AFP)
TT

Sarı hat, Mısır ile İsrail arasında gerilim yaratıyor

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc'de İsrail ordusu tarafından çizilen sarı hat sınırı (Arşiv – AFP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc'de İsrail ordusu tarafından çizilen sarı hat sınırı (Arşiv – AFP)

İsrail medyasında, Binyamin Netanyahu hükümetinin Gazze Şeridi’ndeki uygulamaları nedeniyle Mısır ile İsrail arasındaki gerilimin son dönemde arttığına dair haberler yer alırken, Mısırlı üst düzey bir yetkili Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Mısır makamları İsrail’in Şarm eş-Şeyh Anlaşması’nı ihlal eden uygulamalarını tespit etti, bunlara ilişkin bir dosya hazırladı ve Washington’ı bilgilendirdi” dedi.

Mısır’da görev yapmış bazı eski askeri yetkililere göre ise Kahire, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki adımlarını, üzerinde uzlaşılan Trump planından kaçınma girişimi ve sarı hat olarak bilinen bölgede kalıcı bir İsrail askeri varlığı tesis etme çabası olarak değerlendiriyor. Bu durumun Mısır’ın ulusal güvenliğini tehdit ettiği ifade ediliyor.

Sarı hat, 10 Ekim’de Şarm eş-Şeyh’te ABD Başkanı Donald Trump’ın katılımıyla imzalanan ve Gazze savaşını sona erdirmeyi amaçlayan barış planı kapsamında, Gazze Şeridi’ni iki bölüme ayıran bir ayrım hattı olarak tanımlanıyor. Buna göre hat, Filistinlilerin kontrolündeki batı bölgesindeki toprakların yüzde 47’sini, İsrail’in kontrolü altındaki Gazze’nin yüzde 53’ünden ayırıyor. Gazze’deki Filistinlilerin neredeyse tamamının, bu hattın batısındaki bölgeye göç etmek zorunda kaldığı belirtiliyor.

xsdf
ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında Gazze barış planını görüşmek üzere bu ayın sonlarında bir zirve yapılması bekleniyor. (AFP)

İsrail Kanal 14 televizyonunun yayımladığı bir raporda, İsrail ordusunun sarı hat olarak bilinen bölgede faaliyet yürüttüğü ve Gazze Şeridi’nin coğrafi yapısını değiştirdiği öne sürüldü. Kanalın aktardığına göre Kahire, bu durumu ‘bölgesel çıkarlarına yönelik doğrudan bir tehdit’ olarak değerlendiriyor. Raporda, söz konusu faaliyetlerin Mısır’ı öfkelendirdiği ve Kahire’nin, Gazze Şeridi’ni ikiye bölmeye, bölgenin demografik ve coğrafi yapısını değiştirmeye çalıştığı gerekçesiyle İsrail’i ABD’ye şikâyet ettiği belirtildi.

Rapora göre Kahire, özellikle İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir’in sarı hata ilişkin açıklamalarının ardından Gazze’de yaşananları büyük bir endişeyle izliyor. Zamir’in bu hattı yeni bir savunma ve saldırı hattı olarak nitelemesine dikkat çekilirken, İsrail ordusunun kontrolü altında bulunan bölgede tünel altyapısını tahrip etme ve evleri yıkma gibi faaliyetlerinin, Kahire’de Gazze’de uzun vadeli bir askeri varlık tesis edilmesine yönelik hazırlık olarak yorumlandığı ifade edildi. Bu durumun, Mısır’ı Washington nezdinde acil diplomatik girişimlerde bulunmaya sevk ettiği kaydedildi.

Mısır Askerî İstihbaratı eski Başkan Yardımcısı ve İstihbarat Dairesi eski Başkanı Korgeneral Ahmed Kâmil ise Mısır’ın İsrail’in üzerinde uzlaşılan barış planından kaçınma girişimlerine karşı büyük bir öfke duyduğunu belirtti. Kâmil, İsrail’in sarı hattaki hamlelerinin Gazze’de ve Mısır sınırına yakın bölgelerde kalıcı bir askeri varlık oluşturma niyetine işaret ettiğini, bunun da Mısır’ın ulusal güvenliği açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.

uı
Kaynaklar, Mısır'ın Sisi ve Netanyahu arasında bir zirve düzenlenmesi için şartlar belirlediğini bildiriyor. (İsrail medyası)

Kâmil, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Mısır’ın tutumunun ulusal güvenliği ilgilendiren bir dizi temel konuda açık, net ve değişmez olduğunu söyledi. Kâmil, bu tutumun, barışın Mısır dış politikasının temel ve stratejik hedefi olması, Kahire’nin İsrail tarafıyla imzalanan anlaşmalara bağlılığı ve İsrail’in iki taraf arasında imzalanan anlaşmalara saygı göstermesi gerekliliğine dayandığını ifade etti.

Kâmil, Mısır’ın İsrail ile gerilimin düşürülmesine yönelik şartlarının, Gazze anlaşmasının ABD Başkanı Donald Trump’ın girişimi doğrultusunda tüm aşamalarıyla uygulanmasını kapsadığını belirtti. Buna göre, herhangi bir engelleme ya da geçersiz gerekçeler olmaksızın ikinci aşamaya derhal geçilmesi, kalıcı ateşkesin tesis edilmesi ve barış sürecine geçilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca İsrail’in anlaşmayı eksiksiz uygulaması, mutabık kalınan miktarlarda insani yardımların girişine izin vermesi ve Refah Sınır Kapısı’nın iki yönde açılması şartlarını sıraladı.

Kâmil’e göre diğer şartlar arasında, Mısır’ın Gazze Şeridi sakinlerinin zorla ya da gönüllü göçe zorlanmasını kesin olarak reddetmesi, İsrail’in Batı Şeria’da yerleşim kurulmasına ve bölgenin İsrail’e ilhakına yönelik adımlarına karşı çıkılması, İsrail ordusunun Philadelphia Koridoru da dahil olmak üzere Gazze Şeridi’nin tamamından çekilmesi ve 7 Ekim 2023 sınırlarına dönülmesi yer alıyor. Kâmil, mevcut İsrail varlığının, anlaşmanın aşamalarının uygulanmasına bağlı geçici bir durum olduğunu, sarı hat da dahil olmak üzere tüm hatların fiili ve hukuki geçerliliği olmayan, varsayımsal çizgiler olduğunu ifade etti.

Dördüncü şartın ise Netanyahu ve hükümetinin, Arap Barış Girişimi kapsamında yer alan açık Arap taleplerine ne ölçüde yanıt verdiğiyle ilgili olduğunu belirten Kâmil, bunun; işgal altındaki Arap topraklarından çekilme, iki devletli çözüme onay verilmesi ve Filistinlilerin Gazze ya da Batı Şeria’dan zorla yerinden edilmesinin reddedilmesi gibi başlıkları içerdiğini söyledi. Ayrıca İsrail’in iyi komşuluk ve saldırmazlık yönünde iyi niyet göstermesi, nükleer silah tehdidinden arındırılmış bir bölge oluşturulmasına ilişkin uluslararası taleplerle uyumlu adımlar atması ve bu alandaki uluslararası anlaşmalara katılması gerektiğini vurguladı.

d
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Arşiv – Reuters)

Mısır’ın, ABD ve İsrail’in Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında bir görüşme düzenleme girişimlerine, İsrail’in barış ve bölgesel istikrara dair açık ve uygulanabilir bir girişimde bulunmadan yanıt vermeyeceği değerlendiriliyor.

İsrail medyasının aktardığına göre ABD, Sisi, Netanyahu ve Trump’ın katılımıyla Washington’da üçlü bir zirve düzenlemeyi denedi. Ancak bu girişim, Mısır’ın şartları nedeniyle İsrail açısından ‘kabul edilemez’ bulundu. Aynı raporlarda, Kahire’nin, Trump’ın bu ay sonunda Florida’da Netanyahu ile yapacağı görüşmede İsrail’e yönelik baskı yaparak Gazze’deki adımlarını sınırlaması yönünde rol oynayacağını beklediği kaydedildi.

Mısırlı strateji uzmanı Tümgeneral Semir Ferec, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Trump-Netanyahu zirvesinin sonuçlarına büyük önem atfedildiğini ve Trump’ın, adını taşıyan Gazze Barış Planı’nın uygulanması konusunda Netanyahu üzerinde kesinlikle baskı kuracağını söyledi.

Ferec, Mısır’ın pozisyonunun, Trump-Netanyahu zirvesinin sonuçlarına bağlı olarak değerlendirileceğini, ancak aynı zamanda İsrail’in sarı hat ya da Gazze’nin herhangi bir bölgesinde kalıcı askeri varlık tesis etmesini asla kabul etmeyeceğinin açık ve net olduğunu vurguladı. Ferec’e göre Mısır, Netanyahu hükümetinin tüm hareketlerinin, İsrail ordusunun Gazze’nin tamamından çekilmesini öngören barış planını engellemeye yönelik girişimler olduğunun farkında.