Gazze'de görev yapan Londralı cerrah: İsrail beyaz fosfor bombası kullandı

"Bazı hastaların yaraları bulaşık deterjanı ve sirkeyle temizlendi"

Dr. Sitte, çalıştığı hastanenin zarar gören bölümlerini fotoğrafladı (Gassan Ebu Sitte)
Dr. Sitte, çalıştığı hastanenin zarar gören bölümlerini fotoğrafladı (Gassan Ebu Sitte)
TT

Gazze'de görev yapan Londralı cerrah: İsrail beyaz fosfor bombası kullandı

Dr. Sitte, çalıştığı hastanenin zarar gören bölümlerini fotoğrafladı (Gassan Ebu Sitte)
Dr. Sitte, çalıştığı hastanenin zarar gören bölümlerini fotoğrafladı (Gassan Ebu Sitte)

43 gün boyunca bombardıman altındaki Gazze'de görev yapan Londralı cerrah Gassan Ebu Sitte, Londra'ya dönüşünün ardından dün bir basın toplantısı düzenledi.

Britanya-Filistin çifte vatandaşı olan Sitte, Gazze'de bir katliam gerçekleştirildiğini ve sağlık sisteminin çökertilmesinin İsrail ordusunun hedeflerinden biri olduğunu söyledi.

Sitte, Gazze'deki Şifa ve El-Ehli Arap hastanelerinde korkunç sahnelerin yaşandığını ve bu hastanelerin işlevsizleştirildiğini belirtirken, İsrail güçlerinin beyaz fosfor bombası kullandığını da öne sürdü.

Sitte, "Amaç Gazze Şeridi'nin yaşanmaz hale getirilmesi ve içinde sağlık sisteminin olduğu modern yaşamın tüm bileşenlerinin tamamen yok edilmesi" ifadelerini kullandı.

Guardian gazetesi Dr. Gassan Ebu Sitte'nin bir süre Londra'da çalıştığını, 2009'dan bu yana da Gazze'de görev yaptığı belirtti.

Gazze'deki savaşın ilk 6 haftası boyunca kentteki yaralıların yarısının çocuk olduğunu belirten Sitte, ilk günlerde patlama yüzünden yaralananları gördüklerini ancak daha sonra gelenlerin parça tesirli füzeler, keskin ateşçi ateşi ve yangın bombalarıyla yaralanan insanlar olduklarını söyledi.

Sitte, "Fosfor bombası yanıklarını görmeye başladık. 2009'daki savaş sırasında Gazze'de beyaz fosfor yanıklarını tedavi etmiştim. Bunda da yanıklar ve yaralanmalar çok benzerdi" diye konuştu.

Guardian, İsrail ordusunun konuyla ilgili açıklamasında, "İsrail ordusu sadece yasal silahlar ve mühimmat kullanıyor. Ordu tarafından kullanılan sis bombalarında beyaz fosfor bulunmuyor" dendiğini aktardı.

Zaman içinde hastanelerdeki tıbbi ürünlerin tükendiğini belirten Dr. Sitte, bazı ameliyatların anestezi işlemi olmadan yapıldığını aktarırken, bazı hastaların yaralarının da bulaşık detarjanı ve sirkeyle temizlendiğini söyledi.

10 gün önce Gazze'den ayrılan ve bundan dolayı suçluluk hissettiğini belirten Sitte, "Kalmak için en kararlı olanların bile, nihayetinde topraklarını terketmek zorunda kalacaklarından ve İsrail'in istediği bir başka 1948'in yaşanmasından korkuyorum" diye konuştu.

1948'de İsrail devletinin kurulmasının ardından yüzbinlerce Filistinli yaşadıkları topraklardan göçe zorlanmıştı.

Wall Street Journal: Gazze'de tam kaos yaşanıyor

ABD merkezli Wall Street Journal gazetesi, geçen cuma başlayan ateşkesin ardından bölgeye ulaşan yardım tırlarının yeterli olmadığını yazdı.

Gazete, kentteki çatışmaların durmasına rağmen Gazzelilerin kapıları yakarak ısındığını, çöpten yemek topladığını ve okullardaki sınıflarda uyuduğunu yazdı.

Gazeteye bilgi veren insani yardım kuruluşları Gazze'de tam bir kaosun yaşandığını aktardı.

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki evinden kaçarak güneyde bir çadırda yaşamaya başlayan 35 yaşındaki 5 çocuk annesi Balsam Hişam, "İnsani yardım istemiyorum, Gazze'deki evime dönmek istiyorum. Keşke orada ölseydim de burada bu hayatı yaşamasaydım" diye konuştu.

Evini terk ettikten sonra Han Yunus'taki üniversite binasında yaşamaya başlayan 45 yaşında Süha Mahmud ise, "Her şey pahalı ve bizim paramız yok. Herhangi bir yardım da almadık. Bu ateşkesten sonra ne olacağını bilmiyoruz. Evimize bir daha dönebilecek miyiz, herhangi bir yardım alacak mıyız bilmiyoruz. Bilinmezliğe doğru ilerliyoruz" ifadelerini kullandı.

Gazetenin haberinde, ateşkesin ardından bölgeye günde 200 yardım tırının girdiği ancak bunun savaş öncesi dönemde Gazze'ye sağlanan tedariğin yarısından az olduğu vurgulandı.

Independent Türkçe



Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
TT

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir askeri ekip, Yemen'in geçici başkenti Aden'e, Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı güçlerin Hadramut ve Al-Mahra vilayetlerinden çekilmesi ve meşru yönetimi destekleyen Suudi liderliğindeki koalisyonun doğrudan gözetimi altında önceki konumlarına geri dönmeleri için yürütme mekanizmalarını kurmayı amaçlayan acil bir görevle geldi.

Ekip ayrıca, statüko öncesine dönüşü sağlamak amacıyla koordineli prosedürlere göre, bölgelerin "Vatan Kalkanı" güçlerine devredilmesi için düzenlemeler üzerinde de çalışıyor. Bu adım, Suudi Arabistan'ın Doğu Yemen'deki gerilimi sona erdirmek için yoğun çabalarının ve koalisyon liderliğinin Hadramut'taki Güney Geçiş Konseyi'nin tek taraflı eylemlerini reddetmesinin bir devamı niteliğinde. Koalisyon liderliği bu eylemleri, zorla yeni bir gerçeklik dayatma veya vilayeti barış ve istikrarı tehdit eden iç çatışmalara sürükleme girişimi olarak değerlendirmektedir.

Şarku’l Avsat'a konuşan özel kaynaklara göre askeri birliğin gelişi, Riyad'ın Yemen'deki meşru kurumlar içinde güvensizlik ortamı yaratacak veya bölünmeyi derinleştirecek adımları reddetme tutumunu güçlendiriyor.


Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
TT

Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)

İsrail’in geniş çaplı bir saldırı hazırlığında olduğu yönündeki iddiaların gölgesinde yaşayan Lübnan’da, Mısır gerilimi düşürmek ve ülkenin İsrail kaynaklı herhangi bir askeri tırmanıştan korunmasını sağlamak amacıyla diplomatik girişimlerini yoğunlaştırdı. Bu çerçevede Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli’nin gelecek hafta Beyrut’u ziyaret etmesi öngörülüyor.

Mısır’ın Beyrut Büyükelçisi Ala Musa, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Üzerinde çalıştığımız konu, gerilimin azaltılması ve Lübnan’ın saldırıların şiddetinde herhangi bir artıştan korunmasıdır. Asıl hedef budur. Sürecin, birçok engelin aşılmasında kullanılabilecek bir ivme yaratmak için adım adım ilerlemesi gerekiyor” dedi.

Öte yandan İsrail, diplomatik çabalara sahadaki gerilim ve geniş çaplı savaş tehditleriyle karşılık verdi. İsrail medyası, Lübnan hükümeti ve ordusunun yıl sonuna kadar belirlenen süre içinde Hizbullah’ın silahsızlandırılmasında başarısız olması halinde, İsrail ordusunun Lübnan genelinde Hizbullah hedeflerine yönelik kapsamlı bir saldırı planladığını yazdı.

Aynı zamanda İsrail, Lübnan’ın güneyindeki askeri gerilimi artırdı. İsrail güçleri, sivil müzakerelerin iki hafta önce başlamasından bu yana ilk kez, sınırdan yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Zahrani bölgesinin de aralarında bulunduğu Litani Nehri’nin kuzeyindeki bölgeleri hedef aldı.


BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
TT

BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)

AFP'nin dün gördüğü BM Genel Sekreteri'nin raporuna göre, İsrail'in işgal altında bulunan Batı Şeria'daki yerleşim genişlemesi, BM'nin 2017'de izlemeye başlamasından bu yana 2025'te rekor seviyeye ulaştı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği belgede, "İşgal altındaki Batı Şeria'da, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, İsrail yerleşimlerinin devam eden genişlemesini kınıyorum. Bu durum gerilimleri körüklemeye, Filistinlilerin topraklarına erişimini engellemeye ve bağımsız, demokratik, bütünleşik ve tam egemen bir Filistin devletinin kurulma olasılığını tehdit etmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İsrail'in 1967'de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs'te yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor; bunların yanı sıra Birleşmiş Milletler'in uluslararası hukuka göre yasadışı saydığı yerleşim yerlerinde de yaklaşık 500 bin İsrailli bulunuyor.

Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri hem sağcı hem de solcu çeşitli İsrail hükümetleri döneminde devam etmiştir.

Bu yerleşim faaliyetleri, özellikle 7 Ekim 2013'te Hamas'ın güney İsrail'de gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze'de savaşın başlamasından bu yana, mevcut hükümetin döneminde önemli ölçüde yoğunlaştı.