İsrail'de çatışmaya son verilmesi çağrısında bulunan ‘seslerde’ gözle görülür artış

‘Aklın sesi’ olan bir grup siyasi ve askeri personel, ‘Hamas'ı yok etmenin’ mümkün olmadığını, gerekli olanın ‘siyasi girişim’ olduğunu söylüyor.

İsrail’in hava saldırıları sonucu yerle bir olan Gazze Şeridi'nden. (AFP)
İsrail’in hava saldırıları sonucu yerle bir olan Gazze Şeridi'nden. (AFP)
TT

İsrail'de çatışmaya son verilmesi çağrısında bulunan ‘seslerde’ gözle görülür artış

İsrail’in hava saldırıları sonucu yerle bir olan Gazze Şeridi'nden. (AFP)
İsrail’in hava saldırıları sonucu yerle bir olan Gazze Şeridi'nden. (AFP)

Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin genişletilmesi ve İsrail ile Hamas arasında esir değişimi anlaşmalarının artırılması yönündeki konuşmaların ortasında, Tel Aviv'de savaş retoriğine son verilmesini ve iki halk arasındaki çatışmayı sona erdirmek için fırsatlar aranmasını talep eden ‘aklın sesleri’ olarak tanımlanabilecek sesler, fark edilir derecede yükselmeye başladı. Bu, Washington ve Arap başkentlerindeki arabuluculara, tıpkı kendi halklarının çıkarlarını ve yeni nesillerin geleceklerini düşünen liderlerin parladığı durumlarda olduğu gibi, bölgenin yaşadığı felaketi umuda dönüştürme olanağı sağlıyor.

Bu ses, intikama dayalı radikal söylemlerden rahatsız olan bir grup eski siyasi ve askeri lider ile bazı yazarlar tarafından yükseltiliyor. Söz konusu radikal söylemler, “Hamas'ı yok etmek, Gazze Şeridi'ni tamamen işgal etmek ve halkını sınır dışı etmek” gibi zoraki hedefler koymakta ısrar ediyor.

rthrty
İsrail'in Han Yunus'a yaptığı saldırılar sonucu ortaya çıkan yıkımdan. (Reuters)

Bu liderler içinden öne çıkanlar arasında, Binyamin Netanyahu hükümetinde Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı olarak görev yapan ve İsrail tarihinde en fazla askeri madalyanın sahibi olarak kabul edilen eski Başbakan Ehud Barak da bulunuyor. “Pek çok savaşa katılmış ve kan dökmenin anlamını bilen kendi kuşağının, gücün de sınırları olduğuna inandığını” ifaden eden Barak, dün Haaretz gazetesinde yayınlanan makalesinde şu ifadeleri kullandı:

İyi insanların, güvenliğimizin İsrail'in Gazze Şeridi üzerindeki tam ve kalıcı kontrolüne bağlı olduğunu düşünmesine neden olan bu bariz çelik mantıkla birlikte, bu düşünce onları Lübnan'ı, ardından Suriye'yi ve belki de tüm bölgeyi kontrol etme ihtiyacına sürükleyecektir. Sonuç olarak Binyamin Netanyahu liderliğindeki bir hükümetin, İsrail'in stratejik konumuna ciddi zararlar vereceği ve sonu olmayan bir savaşa yol açacağı sonucuna varılmıştır. Bu büyük bir zarardır. Netanyahu, zayıflığının sonuçları onarılamaz hale gelmeden görevinden istifa etmeli. Mevcut şartlarda Netanyahu, Itamar Ben Gvir ve Bezalel Smotrich'in olmadığı geniş bir ulusal birlik hükümetine ihtiyacımız var. Ancak dışsal ve saptırıcı düşüncelerden uzak, sorumlu ve kararlı davranacak bu hükümet, İsrail'in savaşı zaferle bitirmesine rehberlik edebilir.

xsdcfr
İsrail askerleri Salı günü Lübnan'ın kuzey sınırına yakın Kiryat Shmona'da askeri tatbikat sırasında. (AFP)

Makalenin devamında Barak şunları yazdı:

İki aylık savaşın ardından belirleyici noktaya yaklaşıyoruz. İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyinde net başarıları var. Ancak Hamas güneyde dağılmaktan çok uzak ve kuzeyde de yeteneklerini sürdürüyor. Hamas'ın askeri ve otoriter yeteneklerini yok etme hedefinin tamamlanması gerekli, ancak bunun için aylar ve belki de daha fazlası gerekecek. Mevcut durumda pratik saat ile politik saat senkronize değil. Eyleme geçmenin uluslararası meşruiyeti hızla tükeniyor. ABD ile bile gerilim kapalı odalarda yükseliyor ve patlayabilir. Kaçırılan insanların serbest bırakılması, Hamas'ı yok etmekten daha önemli değil ama daha acil ve en yüksek önceliğe sahip olmalı. Netanyahu'nun savaşı yönetmedeki başarısızlığı, önümüzdeki gün net bir pozisyon olmadan zafere ulaşılamayacağının farkına varılmamasından kaynaklanıyor. Netanyahu, Batı Şeria'yı alevlendirmeye çalışan kundakçılar Itamar Ben Gvir ve Bezalel Smotrich'le hâlâ kutsal olmayan bir ittifaka bağlı. Bu iki isim, Netanyahu’nun derhal görevden alınması yönündeki taleplere karşı ona koruma sağlıyor. Ama temelde İsrail'in tam kontrolünü yeniden ele geçirme ve Gazze Şeridi'nin sorumluluğunu üstlenme vizyonunu empoze etmek için İsrail'in kendilerine olan bağımlılığını istismar ediyorlar. Bu süreç, büyük olasılıkla Gazze bataklığında boğulmak, yıllarca süren çatışma ve kayıplar, ABD yönetimiyle kriz, Mısır ve Ürdün'le ilişkilerin, İbrahim Anlaşmaları'nın ve Suudi Arabistan'la normalleşme fırsatının tehlikeye atılması anlamına geliyor.

hy6uk

Yedioth Ahronoth'un başyazarı Nahum Barnea ise şunları yazdı:

Hamas'ın tasfiyesi konusunda her gün yüksek sesle açıklamalar yapmak yerine ses tonunu alçaltmak daha iyidir. Bu sadece İsrail kamuoyunun değil, kaçırılan insanlarla ilgili anlaşmalarda arabuluculuk yapmamız gereken Amerikalıların, Mısırlıların ve Katarlıların da kafasını karıştırıyor. Güvenilirlik müzakerelerde hayati bir unsurdur. Hamas ateşkes istedi. Bu onlar için işe yaradığı gibi İsrail ordusu için de işe yarıyor. Ateşkes, İsrail ordusunun kara harekatının ilk üç haftasında ortaya çıkan kusurları ve eksiklikleri gidermesine olanak tanıyor. 7 Ekim'den bu yana bizimle birlikte olan sorunları keşfetmemize olanak sağlıyor. Her şeyden önce de savaştan sonra ne olacağı meselesinde. Durum istikrara kavuştuktan sonra İsrail Gazze'de nasıl bir gerçeklik arıyor? Hükümet mevcut yapısıyla bu konuda gerekli kararları alabilecek mi? Yapabileceği çok şüpheli.

ghhjty
Gazze şehrinde meydana gelen yıkımdan bir görüntü (AP)

Dror Yemini, Yedioth Ahronoth'ta ‘Saldırgan açıklamalara son’ başlığıyla şunları yazdı:

Hamas ortadan kaldırılmalı, kökünden sökülmeli, yok edilmeli. Hamas'tan hayatta kalanlar, Nürnberg Duruşmaları’nda konuşulan bir formüle karşı çıkmak zorunda kalacak. Çünkü Hamas'ın ideolojisi, kelimenin tam anlamıyla bir Nazi ideolojisidir. Ancak İsrail'in mücadeleyi sürdürebilmesi için uluslararası desteğe ihtiyacı var. Durumu bilmeyen on milyonlarca insanın desteğine ihtiyacı var. Ayrıca Arap ve İslam dünyasında Müslüman Kardeşler'e sıcak bakmayan milyonların desteğine de ihtiyacımız var. ABD Kongresi’nin desteğine ihtiyacımız var. İşte tam da bu yüzden İsrail çıkmazı kırmalı ve oyunun kurallarını değiştirmeli. ‘Savaşın var gücüyle sürdürülmesi’ ve ‘ateşkesin sona erdirilmesi’ gibi gösterişli açıklamalar yerine, İsrail'in savaşın devam etmesini istemediğini tam olarak söylemek gerekiyor. İsrail ateşkes teklif ediyor. Elbette, Gazze Şeridi'nin askerden arındırılması, kaçırılanların tümünün iade edilmesi ve Hamas aktivistlerinin Gazze Şeridi'ni terk etmesi koşuluyla. Tepkinin ne olacağını zaten biliyoruz. Uluslararası kamuoyunda İsrail'e stratejik üstünlük kazandıracak olan da tam olarak budur. Elbette mücadeleye devam etmek için daha fazla zaman gerekiyor.

dfegrt
Yahudi bir din adamı, Gazze Şeridi'ndeki savaşa katılan İsrail askerlerini kutsuyor. (EPA)

Prof. Dr. Tom Mehager, Haaretz gazetesinde ‘Zafer olmayacak, Hamas'ı yok etmeyeceğiz, siyasi girişim gerekiyor’ başlıklı yazısında şu ifadeleri kulandı:

Belki de görünüşte iyimser bir senaryoda İsrail, birkaç ay içinde Hamas'ı yenecek ve Hamas otoritesi çökecek. Ancak bu yeni gerçeklikte Gazze Şeridi ve sakinleri üzerindeki kontrolün sürdürülmesinin sorumluluğu İsrail'e ait olacak. Bu güçlü şokun güvenlik getirip getirmeyeceği ve hatta ayrılık sürecinden önce Gazze Şeridi'nden ve Güney Lübnan'dan bildiğimiz gibi kalıcı bir çatışma ve kayıp durumunu devam ettirip ettirmeyeceği konusunda şüpheler var. Bu nedenle, Gazze Şeridi'ne ve onun yoksul sakinlerine ne kadar acımasız darbe indirirsek indirelim, zafer kazanamayacağımızı kabul etmenin zamanı geldi. Acı gerçek şu ki Hamas ve onun ardından Hizbullah, İsrail'i kendi saldırı girişimleri ve bizim korkunç başarısızlığımızla başlayan bir savaşa sürükledi. Askeri operasyonlar, içinde bulunduğumuz siyasi durumu değiştirmede başarılı olamayacak. Peki ne yapmalı? Öncelikle bir ateşkes tesis etmek, kaçırılan tüm insanları serbest bırakmak için kapsamlı bir anlaşma yapmak ve başarısızlığın sorumlularını mümkün olan en kısa sürede sorumlu tutmak için çalışmalıyız. Bundan sonra Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde yaklaşık 15 yıl gibi uzun vadeli bir ateşkes karşılığında bir Filistin devleti kurmayı taahhüt etmeli ve bu taahhüdü uygulamaya çalışmalıyız. Bu teklif Araplar, ılımlı Arap dünyası ve Filistin Yönetimi tarafından desteklenecek. Hamas liderleri de daha önce benzer bir plan önerdiği için Hamas'ın bu girişime katılmaktan başka seçeneği kalmayacak. Filistin halkının yok olmayacağının, burada güven içinde yaşamanın yolunun, onların haklarının ve meşru bağımsızlık taleplerinin tanınmasından geçtiğinin anlaşılmasından kaynaklanan bir İsrail siyasi girişiminin zamanı geldi.



Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kentinde ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle ilk yardım

Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
TT

Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kentinde ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle ilk yardım

Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)

Sudan'ın batısındaki el-Faşir kentinde yaşayan 8 yaşındaki Muhammed, kolu şarapnel parçalarıyla delik deşik olmasına rağmen tedavi edilebildiği için şanslı kişilerden biri. Diğer savaş yaralıları ise kentin kuşatılmış olması ve tıbbi ekipman eksikliği nedeniyle tedavisi zor olan daha ciddi yaralanmalardan mustarip.

İki yıldır orduya karşı savaşan Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) geçtiğimiz hafta, sağlık sisteminin de çöktüğü Kuzey Darfur'un başkenti ve çevresinde kanlı bir saldırı başlattı. HDK'nin geniş Darfur bölgesinin başkentine yönelik tekrarlanan saldırıları sivillerin her türlü hareketini riskli hale getirdi. Ayrıca tüm sağlık tesisleri bombalandı ya da saldırıya uğradı.

cdfrgt
Hartum Uluslararası Havalimanı'nda hasarlı bir uçak (AFP)

Muhammed'in babası 27 yaşındaki İsa Said, bölgedeki iletişim tamamen kesildiği için Starlink aracılığıyla AFP'ye yaptığı açıklamada, “Eski bir hemşire olan komşumuzun yardımıyla kanamayı durdurduk, ancak Muhammed’in eli şişti ve ağrı nedeniyle geceleri uyuyamıyor” dedi.

Mayıs 2024'ten bu yana HDK tarafından kuşatma altında bulunan el-Faşir'in diğer sakinleri gibi İsa da oğlunu hiçbir hastanenin acil servisine götüremiyor. Bu hafta el-Faşir'e kaçan insani yardım koordinatörü Muhammed, yüzlerce yaralının şu anda şehirde mahsur kaldığını bildirdi.

Tedavi için şifalı bitkiler

Muhammed, HDK'nin el-Faşir'in 15 kilometre güneyindeki Zemzem Kampı’na düzenlediği ölümcül saldırı sırasında kalçasından vuruldu. Güvenlik nedeniyle tam adını açıklamaktan kaçınan Muhammed, “İnsanlar evlerinde özel olarak tedavi görüyor” dedi.

İnsani yardım kaynaklarına göre yüz binlerce insan Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kıtlık yaşandığı ilan edilen Zemzem Kampı’ndan kaçarak el-Faşir şehrine sığındı.

El-Faşir'de insanlar, ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle, kurşun ve mermi parçalarından kaynaklanan yanık ve yaraları tedavi etmeye ve ilk yardım sağlamaya çalışıyor.

29 yaşındaki Muhammed Ebkar, bacağından vurulduğunda ailesi için su getirmeye çalıştığını anlattı. Ebkar, “Komşularım beni evin içine taşıdı. Yine komşularım, vücudumdaki kırıkları tedavi etmesi için tahta ve bez parçaları kullanarak atel tedavisi yapan diğer komşumuzu aradı. Sorun şu ki, kırık tedavi edilse bile kurşun halen bacağımda” ifadelerini kullandı.

Muhammed, şehirde tıbbi malzeme son derece sınırlı olsa da, parası olsaydı gazlı bez veya ağrı kesici almak için birini göndermenin mümkün olabileceğini, ancak genellikle malzeme bulunmadığını, bu nedenle tedavinin mevcut imkanlarla yapıldığını söyledi.

Dezenfektan olarak tuz

Birleşmiş Milletler (BM) pazartesi günü, HDK’nin el-Faşir ve çevresindeki göçmen kamplarına yönelik son saldırılarında 400'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'na (UNICEF) göre en az 825 bin çocuk dünyadaki cehennemde sıkışıp kaldı. UNICEF, el-Faşir’i kuşatmış olan HDK tarafından gerçekleştirilecek geniş çaplı bir saldırının yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini kaydetti.

dfgrthy
El-Faşir'deki insani durum felaket boyutuna ulaştı. (Arşiv – Şarku’l Avsat)

11 ay süren kuşatma ve iki yıl süren savaşın ardından el-Faşir sakinlerinin çoğu, bombardımandan korunmak için genellikle aceleyle çukurlar kazıp üzerlerini kum torbalarıyla örterek doğaçlama barınaklar inşa etti.

Çarşamba günü Hana Hamad'ın evine isabet eden bir top mermisi kocasını karnından yaraladı. AFP'ye konuşan 34 yaşındaki kadın, “Komşumuzun yardımıyla kanamayı durdurmaya ve yarayı antiseptik olarak sofra tuzuyla tedavi etmeye çalıştık. Ama ertesi sabah kocam öldü” dedi.

Yatalak olan bir başka hasta ise ‘insanları kurtarabilecek herkesin acil müdahalede bulunması’ çağrısında bulundu.

Sınır Tanımayan Doktorlar, insani yardım çağrısında bulundu. Misyon Başkanı Rasmani Kabore, “El-Faşir'e giden yollar kapalı. Ne olursa olsun orada mahsur kalarak açlık çeken bir milyon insana gıda ve ilaç ulaştırmak için hava operasyonları başlatılmalıdır” şeklinde konuştu.