BM, Suriye’deki ‘son derece tehlikeli’ duruma ilişkin uyarıda bulundu

Gazze savaşının uzantıları ve şiddetin devam etmesi “ateşle oynamakla eşdeğerdir”

BM Suriye Özel Temsilci Yardımcısı Necat Ruşdi, BM Güvenlik Konseyi’nin Suriye oturumu sırasında (BM fotoğrafları)
BM Suriye Özel Temsilci Yardımcısı Necat Ruşdi, BM Güvenlik Konseyi’nin Suriye oturumu sırasında (BM fotoğrafları)
TT

BM, Suriye’deki ‘son derece tehlikeli’ duruma ilişkin uyarıda bulundu

BM Suriye Özel Temsilci Yardımcısı Necat Ruşdi, BM Güvenlik Konseyi’nin Suriye oturumu sırasında (BM fotoğrafları)
BM Suriye Özel Temsilci Yardımcısı Necat Ruşdi, BM Güvenlik Konseyi’nin Suriye oturumu sırasında (BM fotoğrafları)

Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilci Yardımcısı Necat Ruşdi, ülkedeki durumu ‘son derece tehlikeli’ olarak nitelendirerek ‘Gazze ve İsrail’den yayılması da dahil olmak üzere Suriye’de şiddetin devam etmesinin ateşle oynamakla eşdeğer’ olduğu uyarısında bulundu. Ruşdi ‘tek bir muhakeme hatasının’ Suriye’nin çeşitli bölgelerinde durumun alevlenmesine yol açabileceğine dikkati çekti.

BM Güvenlik Konseyi’nin Suriye’deki duruma ilişkin gerçekleştirdiği olağan toplantının başında konuşan BM Suriye Özel Temsilci Yardımcısı Necat Ruşdi, Suriye’de ve bölgenin her yerinde tırmanan gerilimin engellenmesinin ‘daimi ve acil bir gereksinim’ olduğunu söyledi. Suriye’de daha geniş çaplı bir gerilimin patlak vermesi olasılığına karşı endişesini paylaşan Ruşdi, “İşgal altındaki Filistin toprakları ve İsrail’de yaşanan trajik gelişmelerin etkileri Suriye’de de hissedilmeye devam ediyor” dedi.

DFERGT
BM Suriye Özel Temsilci Yardımcısı Necat Ruşdi, BM Güvenlik Konseyi’nin Suriye oturumu sırasında (BM fotoğrafları)

Güney Suriye’den işgal altındaki Golan’a roket ve füzelerin fırlatılmasıyla eş zamanlı olarak İsrail’in Şam Havaalanı ve Kuneytra, Dera, Şam, Suveyda ve Humus’taki diğer bölgelere düzenlediği hava saldırılarından bahseden yetkili ayrıca Suriye’nin kuzeydoğusundaki ABD kuvvetlerine yönelik, çoğu İran destekli Iraklı gruplar tarafından düzenlenen saldırılara ve İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) ile ona bağlı gruplara ait Suriye’deki tesislere misilleme amaçlı yapılan saldırılara da değindi.

Dört mesaj

Öte yandan Ruşdi, ‘büyük bir askeri hareketliliğe ve daha fazla sivil kaybına’ sahne olan Suriye çatışmasının boyutlarına da değindi. Daha sonra BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen’in geçen ay gönderdiği ‘dört mesajı’ tekrarladı. Bunların birincisi, Suriye içindeki tırmanışın durdurulmasıyla ulusal düzeyde ateşkese varılması ve BM Güvenlik Konseyi’nin listelediği terörist gruplarla mücadele etmek için ülke çapında uluslararası hukuka uygun olarak iş birlikçi bir yaklaşım izlenmesi gerekliliği; ikincisi, Suriyeli olsun olmasın tüm aktörlerin azami itidal göstermesi gerekliliği; üçüncüsü, tüm aktörlerin uluslararası insancıl hukuka tam uyum içinde faaliyet göstermesi gerekliliği ve dördüncüsü, uluslararası iş birliğinde, ihmal edilen siyasi süreç üzerine yeniden odaklanılması gerekliliği.

AS
BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen (AFP)

Ruşdi, ‘ilgili tüm taraflardan gerilimin tırmandırılmasını istemedikleri yönünde açık bir mesaj aldıklarını’ ifade ederken, bunun yeterli olmadığını vurguladı. Ruşdi, ‘Gazze ve İsrail’den yayılması da dahil olmak üzere Suriye’de şiddetin devam etmesinin ateşle oynamakla eşdeğer’ olduğuna dair uyarıda bulunarak ‘tek bir muhakeme hatasının Suriye’nin farklı bölgelerinde durumun alevlenmesine yol açabileceğine’ dikkati çekti. Ruşdi “Şiddet içeren çatışmaların azaltılması hayati bir başlangıç ​​noktası olacak. Ama bu yeterli değil” dedi.

Ruşdi, ‘her zamankinden daha endişe verici hale gelen’ insani duruma da değinerek on binlerce kişinin hukuka aykırı olarak gözaltına alınmaya devam ettiğini kaydetti. Ruşdi “Mülteciler ve yerinden edilmiş kişiler hala güvenli, onurlu ve gönüllü bir şekilde geri dönmeleri için olgunlaşmış koşullar göremiyor” dedi. Ruşdi ‘bu sürdürülemez statükoyu düzeltmenin tek yolunun BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı doğrultusunda güvenilir bir yaklaşımdan geçtiğini’ söyleyerek buna ‘Anayasa Komitesi’nin çalışmalarının yeniden başlatılması ve adım adım güven oluşturma’ prosedürleri konusunda tüm paydaşların daha fazla katılımının sağlanması için çabalamaya devam edilmesinin de dahil olduğunu vurguladı. Suriye’deki tehlikeli gerilimin düşürülmesi için acilen azami itidal ve çaba gösterilmesi çağrısında bulunan Ruşdi, bölgede yaşanan korkunç kriz nedeniyle Suriye’ye olan ilginin azaldığı uyarısında bulunarak, “Suriye’deki durum göz ardı edilemeyecek kadar tehlikeli” dedi.



Hamas: Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in ‘askeri baskısı’ ile ilgisi yok

ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
TT

Hamas: Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in ‘askeri baskısı’ ile ilgisi yok

ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)

Hamas bugün yaptığı açıklamada ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in askeri baskısının bir sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan temasların bir ‘meyvesi’ olduğunu bildirdi.

Hamas'tan yapılan açıklamada, “Edan Alexander'ın geri dönüşü, Siyonist saldırganlığın ya da askeri baskı yanılsamasının bir sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan ciddi temasların ve arabulucuların çabalarının bir meyvesidir” denildi.

Hamas dün, ABD Başkanı Donald Trump'ın Körfez turu öncesinde Gazze Şeridi'nde tutulan Edan Alexander'ı serbest bıraktı. 21 yaşındaki Alexander, 19 aydan uzun bir süredir Gazze Şeridi'nde tutuluyordu ve ABD vatandaşlığına sahip yaşayan son esirdi.

Hamas tarafından yapılan açıklamada, Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail Başbakanı’nın söylediğinin aksine İsrail'in askeri baskısının değil, Washington'la yapılan ‘ciddi temasların’ bir sonucu olduğu belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Alexander'ın dönüşünü ‘sıcak’ bir şekilde karşıladı ve ‘İsrail hükümetinin yaşayan ya da ölü tüm esirleri ve kayıp kişileri geri getirmeye kararlı olduğunu’ vurguladı. Netanyahu, Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail devletinin askeri baskısı ve Trump'ın ‘siyasi baskısı’ sonucunda gerçekleştiği değerlendirmesinde bulundu.

İsrail ordusu, 7 Ekim saldırısı sırasında kaçırılan 251 esirden 57'sinin halen Gazze Şeridi'nde tutulduğunu, bunlardan 34'ünün öldüğünü açıkladı. Ayrıca Hamas, 2014 yılından bu yana bir İsrail askerinin cesedini elinde tutuyor.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre savaşın başlamasından bu yana Gazze Şeridi'nde çoğu sivil olmak üzere en az 52 bin 862 Filistinli hayatını kaybetti. Bunların 2 bin 749'u yaklaşık iki ay süren kırılgan bir ateşkesin ardından İsrail'in 18 Mart'ta saldırılarına yeniden başlamasından sonra yaşamını yitirdi.