Hamas’ın serbest bıraktığı İsrailli rehine ve köpeği sosyal medyada gündem oldu

Mia Leimberg köpeği Bella ile birlikte Kızılhaç’a teslim edilmeden önce El Kassam Tugayları mensuplarının arasından çıkarken (AFP)
Mia Leimberg köpeği Bella ile birlikte Kızılhaç’a teslim edilmeden önce El Kassam Tugayları mensuplarının arasından çıkarken (AFP)
TT

Hamas’ın serbest bıraktığı İsrailli rehine ve köpeği sosyal medyada gündem oldu

Mia Leimberg köpeği Bella ile birlikte Kızılhaç’a teslim edilmeden önce El Kassam Tugayları mensuplarının arasından çıkarken (AFP)
Mia Leimberg köpeği Bella ile birlikte Kızılhaç’a teslim edilmeden önce El Kassam Tugayları mensuplarının arasından çıkarken (AFP)

Hamas Hareketi ile İsrail arasında yapılan takas anlaşması kapsamında dün akşam saatlerinde Kassam Tugayları üyeleri tarafından serbest bırakılan bir İsrailli genç kız ve köpeği sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.

Filistin Enformasyon Merkezi ve diğer bazı aktivistler X platformundan, İsrailli kızın köpeğiyle birlikte Kızılhaç ekibine teslim edildiğini ve ardından İsrail'e geri döndüğünü gösteren görüntüleri yayımladı.

AFP’nin haberine göre, 17 yaşındaki kızın adı Mia Leimberg, köpeğinin adı ise Bella. Mia, Kibbutz Nir Yitzhak'tan kaçırılan annesi Gabriela Leimberg (59 yaşında) ve teyzesi Clara Marman (63 yaşında) ile birlikte İsrail'e geri gönderildi.

Bazı X platformu kullanıcıları, görüntülerin yayımlanmasının ardından Hamas direnişçilerinin göstermiş olduğu merhamete atıfta bulunulurken, Kevser es Sabah isimli bir kullanıcı ise “Gıda ve su kaynaklarının kıtlığına rağmen tüm bu insani muameleyi unutmayalım” dedi.

csdvfgbrth
İsrail Hükümeti Basın Ofisi tarafından sağlanan fotoğrafta Gabriela ve Mia Leimberg, Salı günü Hamas tarafından serbest bırakılmalarının ardından İsrail'deki aileleriyle konuşuyor (AP)

İslami Cihad Hareketi’nin askeri kanadı Kudüs Tugayları üyeleri dün, Hamas ile İsrail arasındaki rehine değişiminin başlamasından bu yana ilk kez İsrailli rehinelerin teslim sürecine katıldı.

Gazze'deki mahkumların serbest bırakılmasını, İsrail ile Hamas arasında uzatılan ateşkes koşulları uyarınca İsrail hapishanelerinde tutuklu bulunan 30 Filistinli mahkumun daha serbest bırakılması izledi. Katar, Mısır ve ABD, İsrail ile Hamas arasında dört günlük bir ateşkes anlaşmasına varılması için arabuluculuk yaptı. 50 İsrailli rehine, 150 Filistinli mahkumla değiştirildi ve ateşkes iki gün daha uzatıldı.

Bu bağlamda İsrail Kamu Yayın Kuruluşu (KAN) dün, çok sayıda Filistinli tutuklunun serbest bırakılması karşılığında, askerler ve erkekler de dahil olmak üzere tüm İsrailli tutukluların serbest bırakılması için Katar'ın başkenti Doha'da müzakerelerin sürdüğünü aktardı. Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, İsrail dış istihbarat servisi Mossad Başkanı David Barnea, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William J. Burns ve Mısır İstihbarat Başkanı Abbas Kamil, dün Katar'ın başkenti Doha'da Gazze'deki ateşkes ve esir takası konularını görüşmek için bir araya geldi. Haberde, müzakerelerdeki ana anlaşmazlığın ateşkesin süresi konusunda olduğu, Hamas'ın tam bir ateşkes talep ederken İsrail'in buna karşı çıktığı kaydedildi.



Sudani: Şara'nın Bağdat zirvesine katılımı herkes için önemli

Suriye Devlet Başkanı Ahmed el- Şara (sağda) ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani birleşik fotoğrafta
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el- Şara (sağda) ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani birleşik fotoğrafta
TT

Sudani: Şara'nın Bağdat zirvesine katılımı herkes için önemli

Suriye Devlet Başkanı Ahmed el- Şara (sağda) ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani birleşik fotoğrafta
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el- Şara (sağda) ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani birleşik fotoğrafta

Bağdat'ta yapılacak Arap zirvesi için geri sayım başlarken Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Suriye Devlet Başkanı'nın zirvede bulunmasının Suriye'nin yeni vizyonunu netleştirmek açısından çok önemli olduğunu söyledi.

17 Mayıs 2025'te Bağdat'ın ev sahipliği yapacağı Arap Birliği Konseyi'nin zirve düzeyindeki 34. toplantısına Cumhurbaşkanı Ahmed el- Şara'nın katılımı konusunda görüş ayrılıkları yaşanıyor.

ABD'li gazeteci Tim Constantine verdiği bir röportajda Sudani, Arap zirvesine Bağdat'ta ev sahipliği yapmanın Irak'ın bölgedeki rolünü ve dengeli ilişkilerini vurgulamak açısından önemli olduğunu söyledi. Sudani, “Biz sadece ev sahibi ülke değil, aynı zamanda Ortadoğu'daki çeşitli krizlere yönelik çözümlerin başlatıcısı olacağız” dedi.

Suriye Cumhurbaşkanı'na yaptığı davetin Arap Birliği sisteminin bilinen protokolü çerçevesinde gerçekleştiğini belirten Sudani, “Suriye'deki siyasi süreç ve değişimin niteliği ne olursa olsun Suriye devletini temsil eden kişi Cumhurbaşkanı Şara'dır ve onun varlığı yeni Suriye'nin geleceğine ilişkin vizyonunu herkesin önünde netleştirmek açısından önemlidir. Suriye bizim ve tüm Araplar için güvenlik ve istikrar konusunda çok önemli bir meseleyi temsil ediyor ve biz Suriye'nin istikrarı, geleceği ve yeniden inşası konusunda istekliyiz" dedi.

gthyju
Katar Emiri Temim bin Hamad (sağda), Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara (Wa'i).

Irak Başbakanı ülkesinin Irak'ın ulusal güvenliğinin bir parçası olduğu için Suriye'nin güvenlik ve istikrarına olan bağlılığını yineleyerek tüm vatandaşların haklarının garanti altına alınmasına, insan haklarına saygı gösterilmesine, aşırılık ve terörizmin reddedilmesine ve devlet kurumlarının nasıl inşa edileceğine dair net pozisyonlara sahip olunmasına dayanan kapsamlı bir siyasi süreç olmasını umduğunu ifade etti.

Koordinasyon Çerçevesi koalisyonunun önde gelen güçleri Şara'nın Arap zirvesine davet edilmesine karşı çıkmıştı ve bu tutum Sudani'nin Katar'ın başkenti Doha'ya yaptığı ve Katar Emiri Temim bin Hamad'ın huzurunda Şara ile bir araya geldiği ziyaretin ardından daha da şiddetlendi.

Koordinasyon Çerçevesi, Arap Zirvesi'nin başarısını desteklediğini ve liderlerin zirveye katılımının bir “hükümet meselesi” olduğunu açıkladı.

Irak bir savaş bölgesi değil

Arap zirvesinin başlamasına yaklaşık iki hafta kala ülkesinin algılandığı gibi bir savaş bölgesi olmadığını ifade eden Sudani, “Sahadaki göstergeler farklı, başkent halkı gece geç saatlere kadar dolaşıyor ve ülke, sonuncusu Kerkük petrol sahalarında BP'den alınan sözleşme olmak üzere 88 milyar doları aşan yatırımlara girdi. Dünyanın farklı yerlerinden gelen turistler var ve onları Irak-Suriye sınırı yakınlarındaki Hatra'da ve Hıristiyanların hac ziyareti yaptığı Ur bölgesinde gördüm, yani olumsuz olarak tasvir edilenden farklı bir yaşam var” şeklinde konuştu. Sudani hükümetin önündeki zorluğun, son yirmi yılda yaşanan pek çok engel ve yaygın yolsuzluk nedeniyle vatandaşların devlet kurumlarına olan güvenini yeniden tesis etmek olduğunu belirtti.

ABD ile ilişkiler konusunda ise Sudani, “Irak'ı ABD'ye bağlayan tek şeyin güvenlik dosyası olmadığını” vurgulayarak şunları söyledi: “Önemli ekonomik ilişkilerimiz var ve büyük ABD şirketleriyle çeşitli alanlarda büyük sözleşmelerimiz var ve ABD arabalarından ithal ettiklerimizin değeri 4 milyar dolara ulaşıyor ve Başkan Trump tarafından uygulanan yeni tarifeler bize üçüncü bir ülke üzerinden yansıyor.”