İsrail, ABD’nin onayı olmadan Lübnan topraklarına saldırı düzenlemekten çekiniyor

Ordu, Hizbullah'ın hedef aldığı bölgeleri onarıyor

Lübnan vatandaşı, İsrail'in sınır köylerini bombalaması sonucu evinde meydana gelen yıkımı inceliyor (Reuters)
Lübnan vatandaşı, İsrail'in sınır köylerini bombalaması sonucu evinde meydana gelen yıkımı inceliyor (Reuters)
TT

İsrail, ABD’nin onayı olmadan Lübnan topraklarına saldırı düzenlemekten çekiniyor

Lübnan vatandaşı, İsrail'in sınır köylerini bombalaması sonucu evinde meydana gelen yıkımı inceliyor (Reuters)
Lübnan vatandaşı, İsrail'in sınır köylerini bombalaması sonucu evinde meydana gelen yıkımı inceliyor (Reuters)

Lübnan'ın güney cephesi, İsrail ve Hamas arasındaki ateşkesin geçtiğimiz Cuma günü yürürlüğe girmesinden bu yana göreceli bir sessizlik yaşıyor. İsrail'in zaman zaman gerçekleştirdiği ihlalleri, sınıra yakın Lübnan bölgelerini sınırlı bir şekilde de olsa bombalayarak devam ediyor. İsrail’in bu saldırılarına herhangi bir karşılık vermeyen ve insani ateşkesi yakından takip eden Hizbullah, ateşkesin kendi ekseni için bir askeri zafer olarak değerlendirilebileceğine inanıyor.

Lübnan'la ilan edilmemiş ateşkes altı gündür devam ederken, Hizbullah tehdidi devam ettiği sürece, başta yerleşimcilerin Lübnan sınırına yakın bölgelere dönmeyi reddetmesi olmak üzere birçok faktörün ışığında, İsrail'in herhangi bir zamanda kuzey cephesinde bir savaş başlatması olasılığı ortadan kalkmış değil. Ancak gelişmeleri takip edenler, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, ABD'den yeşil ışık almadan Lübnan'la savaşa girmeyi göze almayacağına inanıyor. Bu ışık ise şu an için mevcut görünmüyor.

Lübnan'ın güneyinde gerginlik azalmasına rağmen, hayat normale dönmedi. Şarku'l Avsat’a konuşan üst düzey bir güvenlik kaynağı, "İsrail'in devam eden teyakkuzu nedeniyle durum hala endişe verici" dedi. Kaynak, "Sınır kasabasından tahliye edilen vatandaşlar hala evlerinden dışarıda ve güvende değiller. Ancak, geçim kaynaklarına uğrayan hasarı kontrol ettikten sonra Lübnan'ın iç kesimlerine dönenler var" dedi. Aynı zamanda kaynak, "İsrail ordusu hala tam teyakkuzda ve Hizbullah tarafından hedef alınan yerlerdeki hasarı onarmaya başladı. Bu da gerginliği ortadan kaldırmıyor" dedi.

dsfvee
27 Kasım'da İsrail'in kuzeyindeki Kibbutz el-Manara'dan çekilen bu fotoğraf, güney Lübnan'daki Hula köyünü gösteriyor (AFP)

Lübnan-İsrail sınırı, İsrail tarafından gerçekleştirilen tekrarlanan ihlallere sahne oldu. Bu ihlaller, geçtiğimiz Pazar gecesi İsrail ordusunun Maruniye kasabasının eteklerini vuran dört obüs mermisi ile başladı. Geçtiğimiz Salı günü sabah saatlerinde de bir İsrail top mermisi, sınır kasabası Ayta eş-Şa’b'ı hedef aldı. Bu ihlallerin sonuncusu ise, İsrail askerlerinin, Lübnan ordusunun bir devriyesine, UNIFIL olarak bilinen Birleşmiş Milletler Lübnan Barış Gücü'nün üssüne yakın bir noktadan ateş açması oldu. Bu olayda herhangi bir yaralanma yaşanmazken, gözlemciler, söz konusu gelişmelerin, İsrail'in Hizbullah’ı büyük bir yanıt vermeye teşvik etme çabalarının bir parçası olduğunu düşünüyor. Bu yanıtın Tel Aviv'in, kuzey cephesini ateşe vermek için bir bahane olarak kullanabileceği belirtiliyor.

Gazze ile ateşkes, rehine ve esir değişimi süreci devam ettiği sürece uzatılabilir. Ancak bu, Netanyahu'nun, iç krizinden ve hükümetinin geleceğinden kaçmak için Hizbullah ile savaşa girmesini engellemez. Eski milletvekili Faris Said, "Güney cephesini ateşe verme tehlikesi güçlü bir şekilde mevcuttur. Çünkü kuzeydeki yerleşim yerlerinden tahliye edilen İsrailli yerleşimciler, Netanyahu'yu Hizbullah tehdidinden kurtularak güvenliklerini sağlamanın zorluğuyla karşı karşıya bırakıyor" dedi. Said, "İsrail'in kuzey güvenliğini sağlamak Netanyahu hükümetinin sorumluluğundadır. Bu ya Hizbullah ile savaşla ya da Hizbullah'ın Lübnan cephesinin kararını elinde tutan İran ile anlaşmayla gerçekleşir. Bence işler İran ile anlaşma yönünde ilerliyor. Bu durumda Hizbullah bu cepheyi ateşe vermez" dedi.

Netanyahu, Dışişleri Bakanı Yoav Galant ve Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin ağzından Lübnan'a yönelik tehditler sürerken, Tel Aviv yönetimi, ‘Hizbullah'ın İsrail'in derinliklerinde stratejik hedefleri bombalaması halinde Lübnan'ı Orta Çağ'a geri döndürme’ tehdidinde bulunuyor. Ancak Hizbullah'ın İsrail’e ‘bu fırsatı’ çeşitli nedenlerle vermek istemediği görülüyor. Faris Said'e göre, İran, 7 Ekim operasyonunun meyvelerini topladı. ABD ile Katar aracılığıyla gizli müzakereler yürüterek yabancı tutukluları serbest bırakmayı başardı. Ayrıca, İsrail'in kuzey güvenliğini garanti etmek için gizlice müzakereler yürütüyor. Bu nedenle, savaşın patlak verme riski, ateşkesin başlamasından önce olduğundan daha düşük. Said, "7 Ekim'de Gazze Şeridi'ndeki yerleşimlere girerek, İsraillileri öldüren ve sivilleri esir alan Hamas, şimdi tüm dünyanın gözü önünde tutukluları serbest bırakarak insani bir imaj çizmek için geri döndü. Ateşkesle geçen her gün, İran için bir kazançtır" dedi.

sdgth
İsrail güçleri Lübnan sınırı yakınındaki Kiryat Shmona'da askeri tatbikat yapıyor (AFP)

Tel Aviv ve Hizbullah, aralarındaki savaşın bir eğlence olmadığını ve her iki taraf için de yıkıcı sonuçlar doğuracağının farkında. Lübnan hükümetinin eski UNIFIL güçleri koordinatörü Tuğgeneral Munir Şehade, Netanyahu hükümetinin istifasından veya kişisel olarak yargılanmaktan kaçmak için kuzey cephesini ateşe verebilme ihtimalini dışlamadı. Ancak Şehade, İsraillilerin bu savaşın sadece Lübnan için değil, tüm İsrail için yıkıcı olacağının farkında olduklarını belirtti. Şehade, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, "Hizbullah, ateşkesin üzerinden günler geçmesine rağmen güney sınırında tam teçhizatlı bir şekilde hazır bekliyor ve her ihtimale karşı hazırlanıyor" dedi. Şehade ayrıca, "Ateşkes, İsrail'in Lübnan ile Mavi Hat boyunca uğradığı kayıpları ortaya çıkardı ve beş büyük hedefin Burkan füzeleriyle imha edildiğini gösterdi" dedi. Şehade, "Lübnan'a muazzam bir yıkım verebilen İsraillilerin, Hizbullah'ın önemli askeri kabiliyetlere sahip olduğuna ikna olduklarını düşünüyorum" dedi.

Bazı insanlar, İsrail'in dizginlenmesi ve yeni bir cephede savaşa girmekten alıkonulması için ABD'nin rolüne güveniyor. Şehade, "ABD, Netanyahu'ya Lübnan'a savaş açması için yeşil ışık yakmaya niyetli değil. Kesin olan şu ki, Netanyahu savaşı ancak ABD'nin onayıyla başlatacak" dedi.



Binance’e Hamas davası açıldı: Kara para akladılar

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
TT

Binance’e Hamas davası açıldı: Kara para akladılar

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)
İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde çoğu kadın ve çocuk 70 bine yakın kişiyi katletti (Reuters)

Hamas'ın 7 Ekim 2023'te düzenlediği Aksa Tufanı operasyonunda yakınlarını kaybedenler, Filistinli örgütün kara para aklamasını sağladığı gerekçesiyle kripto devi Binance'e dava açtı.

306 ABD vatandaşının açtığı ve pazartesi günü kamuoyuyla paylaşılan davada, Hamas'ın saldırısında hayatını kaybeden, yaralanan veya rehin alınan kişilerin yakınları Binance'in yaptırımları deldiğini savunuyor. 

Davacılar, kripto borsasının Hamas, Hizbullah, Filistin İslami Cihad Örgütü ve İran Devrim Muhafızları'nın platform üzerinden 1 milyar dolardan fazla para transferi yapmasına göz yumduğunu iddia ediyor. 

Bu tutarın en az 50 milyon dolarının Gazze savaşını başlatan 7 Ekim 2023'teki saldırının ardından transfer edildiği belirtiliyor. 

ABD'nin Kuzey Dakota eyaletinde açılan davada, sözkonusu örgütlerin Binance'i kullanarak şüpheli hesaplar üzerinden kara para akladığı ileri sürülüyor. Bu örgütlerin hepsi ABD'nin yaptırım listesinde yer alıyor. 

Şikayette "CZ" diye de anılan Çinli iş insanı Changpeng Zhao'nun kurduğu kripto borsasına dair şu ifadeler yer alıyor: 

Binance yasadışı faaliyetler için kasıtlı olarak bir sığınak şeklinde faaliyet gösteriyor. Bugüne dek Binance'in temel iş modelini anlamlı biçimde değiştirdiğine dair hiçbir gösterge yok.

Şirketin açıklamasında davanın detaylarına ilişkin yorum yapılmazken "uluslararası alanda tanınan yaptırım yasalarına tam olarak uyulduğu" savunuldu. 

Kasım 2023'te ABD Adalet Bakanlığı, kara para aklamayı önleme ve yaptırım yasalarının ihlali nedeniyle Binance'le 4,3 milyar dolarlık bir uzlaşmaya varmıştı. Bu rekor tutar şirket tarafından kurumsal olarak ödendi. CZ ise aynı anlaşma kapsamında CEO'luk görevinden ayrılmış ve şirketten bağımsız olarak 50 milyon dolarlık kişisel para cezasını ödemeyi kabul etmişti.

Amerika'da yürütülen ceza yargılamasının ardından Zhao'ya gerekli kara para aklama kontrollerini uygulamadığı gerekçesiyle 4 ay hapis cezası verildi ve iş insanı bu cezasını tamamen çekerek tahliye edildi. Geçen ay ABD Başkanı Donald Trump tarafından açıklanan af kararıyla da yeniden CEO'luğa dönmesi önündeki engeller kaldırılmış oldu.

Independent Türkçe, Times of Israel, Reuter


BM uyardı: Gazze Şeridi beka tehdidiyle karşı karşıya

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
TT

BM uyardı: Gazze Şeridi beka tehdidiyle karşı karşıya

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bugün yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşın bölgenin ekonomisini mahvettiğini ve Filistin topraklarının ‘bekasını’ tehdit ettiğini belirterek, uluslararası ‘acil’ müdahale çağrısında bulundu.

BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafından yayınlanan yeni bir raporda, Gazze'nin yeniden inşasının maliyetinin 70 milyar doları aşacağı ve onlarca yıl sürebileceğini belirtildi. Raporda, savaş ve ablukanın ‘Filistin ekonomisinde eşi benzeri görülmemiş bir çöküşe’ neden olduğu uyarısında bulunuldu.

Askeri operasyonların hayatta kalmanın her temel unsurunu önemli ölçüde zayıflattığı ifade edilen raporda, “Gazze Şeridi, gıdadan barınmaya ve sağlık hizmetlerine kadar insan eliyle yaratılmış bir uçuruma itildi” denildi.

Sistematik bir şekilde devam eden yıkımın, Gazze'nin kendini yaşayabilir bir alan ve toplum olarak yeniden inşa etme yeteneğini zedelediği belirtilen raporda, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas ve diğer Filistinli silahlı grupların İsrail'in güneyine düzenlediği saldırıda çoğu sivil olmak üzere bin 221 kişi ölürken İsrail, Gazze Şeridi’ne  iki yıl süren yıkıcı bir savaş başlattı.

cdvfgthy
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’na geri dönen yerinden edilmiş Filistinlilerin görüldüğü havadan çekilmiş bir fotoğraf (AFP)

BM’nin güvenilir kabul ettiği Gazze Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre İsrail, Hamas'ın saldırısına misilleme olarak Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava ve kara saldırılarında çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 69 bin 756 Filistinliyi öldürdü.

Savaş, Gazze Şeridi'nde büyük yıkıma ve BM’nin bazı bölgelerde kıtlık ilan etmesine neden olan bir insani krize yol açtı.

UNCTAD raporuna göre Gazze Şeridi'ndeki yıkımın boyutu, ard arda ekonomik, insani, çevresel ve sosyal krizleri tetikleyerek, bölgenin gelişme düzeyindeki düşüşü tam bir yıkıma dönüştürdü.

Raporda, çift haneli büyüme ve önemli dış yardım desteğine rağmen, Gazze'nin 7 Ekim 2023 öncesi refah düzeyine geri dönmesinin onlarca yıl sürebileceği vurgulandı.

UNCTAD, koordineli uluslararası yardım, havale işlemlerinin yeniden başlatılması ve ticaret, hareket ve yatırım kısıtlamalarını hafifletmeye yönelik önlemleri bir araya getiren kapsamlı bir kurtarma planı çağrısında bulundu.

Gazze halkı ‘ciddi ve çok boyutlu bir yoksullukla’ karşı karşıya kalırken, UNCTAD, Gazze'deki her bireye yenilenebilir ve koşulsuz aylık nakit transferi sağlayan kapsamlı bir acil temel gelir programının başlatılmasını istedi.

Raporda, Gazze ekonomisinin 2023-2024 döneminde yüzde 87 oranında küçüldüğü ve kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) 161 dolar gibi cüzi bir rakama gerilediği, bu rakamın da küresel olarak en düşük oranlardan biri olduğu belirtildi.

Öte yandan Batı Şeria'da durum o kadar vahim olmasa da raporda ‘şiddet, Yahudi yerleşim birimlerinin inşasındaki hız ve işçi hareketliliğine getirilen kısıtlamaların’ buranın ekonomisini vurduğu ve UNCTAD'ın verileri kaydetmeye başladığı 1972 yılından bu yana en kötü ekonomik gerilemeye yol açtığı ifade edildi.


Gazze Şeridi'nin güneyinde çadırlar sular altında kaldı: İnsani kriz derinleşiyor

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
TT

Gazze Şeridi'nin güneyinde çadırlar sular altında kaldı: İnsani kriz derinleşiyor

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)

Gazze Şeridi’nin güneyinde yer alan Han Yunus kentinin Mevasi bölgesinde, bugün (Salı) sabah saatlerinde etkili olan yoğun yağışlar sonucu çok sayıda sığınmacı çadırı sular altında kaldı.

d
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş kişiler için kurulan geçici kampta, Filistinli çocuklar yağmurdan korunmaya çalışıyor (AFP)

Filistin Haber Ajansı WAFA bölgede çok sayıda çadırın yağmur suları nedeniyle zarar gördüğünü ve kullanılamaz hale geldiğini bildirdi. Kurtarma ekipleri su baskınından etkilenen çadır alanlarına müdahalelerini çeşitli noktalarda sürdürüyor.

csdfrg
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta, yağmur sonrası eşyalarını düzenleyen Filistinli bir aile (AFP)

Gazze Şeridi genelinde şiddetli sağanak yağış ve fırtınalarla birlikte sığınmacı kamplarında ek olumsuzluklara yol açmaktadır.

Öte yandan, 15 Kasım’da meydana gelen yağışlar sırasında da binlerce çadırın su baskını nedeniyle zarar görmüştü.

sd
Filistinliler, sular altında kalan sokaklardan, eşek arabalarıyla geçiyor (DPA)