Türkiye’den Gazze'de tam ateşkes vurgusu

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze savaşını görüşmek üzere 6 Kasım'da Ankara'yı ziyaret eden ABD’li mevkidaşı Antony Blinken ile görüştü (AP)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze savaşını görüşmek üzere 6 Kasım'da Ankara'yı ziyaret eden ABD’li mevkidaşı Antony Blinken ile görüştü (AP)
TT

Türkiye’den Gazze'de tam ateşkes vurgusu

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze savaşını görüşmek üzere 6 Kasım'da Ankara'yı ziyaret eden ABD’li mevkidaşı Antony Blinken ile görüştü (AP)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze savaşını görüşmek üzere 6 Kasım'da Ankara'yı ziyaret eden ABD’li mevkidaşı Antony Blinken ile görüştü (AP)

Türkiye, tam bir ateşkes ilan edilmesi ve Gazze Şeridi'ne mümkün olan en kısa sürede daha fazla insani yardım ulaştırılmasının gerekliliğini vurguladı.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Riyad’da düzenlenen olağanüstü Arap-İslam Zirvesi'nden sonra oluşturulan bakanlar komitesi çerçevesinde katıldığı diplomatik çalışmalara ilişkin yaptığı konuşmasında, "Bir an önce tam ateşkes ilan edilmesi, Gazze'ye insani yardım ulaştırılması ve kalıcı barış için çözüm sürecinin hemen başlatılması gerektiğini vurguladık” ifadelerini kullandı.

Fidan, X sosyal medya hesabından 29 Kasım Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü'ne ilişkin yaptığı paylaşımda, “Filistin halkını yalnız bırakamayız. Uluslararası toplum, hukuki ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmelidir. Türkiye olarak, Filistin halkına işgal ve zulme karşı haklı mücadelesinde desteğimizi sürdüreceğiz. Gazzeli sivilleri hedef alan savaşın durması için yoğun çaba harcıyoruz” dedi.

sdferg
Gazze'den Ankara Esenboğa Havalimanı'na gelen Filistinli kanser hastası sedyede (AFP)

Öte yandan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş da Gazze'de kalıcı ateşkes sağlanmasına yönelik çabaların başarıya ulaşmasından umutlu olduğunu ifade etti.

Kurtulmuş, perşembe günü bir televizyon kanalına verdiği röportajda, 4 Haziran 1967 sınırlarına dayanan iki devletli çözümün ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının alternatifi olmadığını vurguladı.

TBMM Başkanı, İsrail'in Filistin halkına yönelik vahşetine verdiği destek ve Gazze'de işlediği suçlara sessiz kalması nedeniyle Batı'nın tutumunu sert bir şekilde eleştirdi. Bunu Batı'nın, Nazi dönemi geçmişi, Holokost ve Avrupa'daki Yahudilere yönelik soykırım nedeniyle İsrail'e borçlu olduğu hissine bağladı.

Gazze'de yaşananlar ve İsrail'in sivillere, çocuklara ve kadınlara karşı işlediği suçların, uluslararası sistemin acizliğini ve Birleşmiş Milletler'in (BM) başarısızlığını ortaya koyduğuna değinen Kurtulmuş, eğer konunun Batılı hükümetlere bırakılmış olsaydı İsrail ile Hamas arasında geçici ateşkesin ilan edilemeyeceğini bildirdi.

cdfrg
Gazze'de öldürülen çocukların anısına Londra'daki İngiltere Başbakanlık binası önüne 450'den fazla sembolik tabut yerleştirildi (EPA)

Avrupa başkentlerinde İsrail saldırılarına karşı tanık olan protestoların ateşkese katkıda bulunduğunu belirten Kurtulmuş, sivil toplum örgütleri ve uluslararası toplumu ‘İsrail, Başbakan Binyamin Netanyahu ve çetesinin faşist politikaları üzerindeki baskıyı artırmaya’ çağırdığını aktardı.

Netanyahu ve hükümetinin Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'ne gitmesi için sunulan taleplerin artırılması gerektiğine dikkati çekerek, “Artık insanlığın vicdanı uyanmıştır ve bunu artıracak, insani cepheyi güçlendirecek şeyleri sürekli yapmamız gerekiyor” dedi.

Kurtulmuş, Ortadoğu'da ve Filistin'de kalıcı barış için tek yolun, 1967 sınırları temelinde, coğrafi bütünlüğü haiz, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasından geçtiğini aktardı.

TBMM Başkanı, Ortadoğu'nun tarih boyunca dünya barışının anahtarı olduğunu, bunun da Filistin topraklarının özgürleştirilmesiyle başladığını, bu olmadan barışın sağlanamayacağını vurguladı.



Faşir’den kaçanlar: Ağaçlara asılı cesetler gördük

HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)
HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Faşir’den kaçanlar: Ağaçlara asılı cesetler gördük

HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)
HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)

Faşir’deki saldırılardan sağ kalanlar, geçtiğimiz ekim ayında Sudan'ın Kuzey Darfur eyaletinin yönetim şehri Faşir'in Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) eline geçmesinden bu yana maruz kaldıkları veya tanık oldukları korkunç ihlalleri anlattılar.

Yedi yakın aile üyesiyle birlikte Faşir’den kaçan, ancak beraberindekilerin başlarına ne geldiğini bilmeyen Ahmed Cibril, “O gece çıplak ayakla ve pijamalarımızla yola çıktık ve yolda HDK üyelerinin yoğun ateşi altında kaldık... Birçoğu öldü ve yaralandı” dedi. Faşir’den yaklaşık 60 kilometre uzaklıktaki et-Tavile Mülteci Kampı’na giderken onlarca kişinin açlık ve susuzluktan öldüğünü, diğerlerinin ise aldıkları ağır yaralar nedeniyle hayatını kaybettiğine tanık olduğunu ekledi.

Telefonla Şarku’l Avsat’a konuşan sağ kalanlar, HDK’nın yüzlerce aileyi gözaltı merkezlerinde ve barınaklarda zorla alıkoymaya devam ettiğini ve birçoğunun açlıktan öldüğünü veya vurulduğunu söyledi.

Sağ kalanlardan biri şöyle dedi:

Ağaçlara asılmış kadın ve erkeklerin cesetlerini gördük, kimse onlara yaklaşamadı.

Faşir'in HDK’nın eline geçmesinden birkaç gün sonra şehirden ayrılan Avukat Adam İdris şöyle konuştu:

“HDK bizi camilere gitmeye zorladı, orada bizi videoya aldı ve ardından her şeyin normal seyrinde gittiğini söyleyen videolar yayınladı, oysa gerçekte silahsız vatandaşları gözaltına alıyor ve serbest bırakılmaları karşılığında büyük miktarlarda para talep ediyordu.”

İki çocuk annesi bir kadın ise şöyle anlattı:

“Kadınları sıraya dizip silahlarını bize doğrulttular ve sonra para ve altın var mı diye bakmak için giysilerimizi aradılar. HDK üyeleri tarafından cinsel şiddete ve insanlık dışı muameleye maruz kaldık. Bize ırkçı hakaretler ettiler.”

Sudan’da 2023 yılının nisan ayı ortalarında, tüm güçleri tek bir ordu altında birleştirme çabaları sırasında ordu ile HDK arasında başlayan anlaşmazlık silahlı çatışmaya dönüştü.


Suriyeliler, Suriye'nin kurtuluşu ve Beşşar Esed’in kaçışının yıldönümünü kutluyor

Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
TT

Suriyeliler, Suriye'nin kurtuluşu ve Beşşar Esed’in kaçışının yıldönümünü kutluyor

Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)

Şam, bugün ‘kurtuluşunun’ birinci yıldönümünde Suriyelilerin ülkelerine dönüşünü, eski rejimin çöküşünü ve lideri Beşşar Esed'in ülkeden kaçışını kutluyor.

Adeta bir tatil havasının hakim olduğu başkentte, geri dönüş hakkının sevinci, hatıraların ağırlığıyla iç içe geçmiş durumda. Sokaklar ise ‘karanlık dönemin’ sembollerinin yerini alan yeni bir kimliği yansıtıyor. Silahlı grupların üyeleri yeni devletin güvenlik kurumlarına entegre edilirken Şamlılar gelecekleriyle ilgili endişelerinin bir kısmından kurtulmuş durumdalar.

Süslemelerin, kalabalıkların, dolu otellerin ve yıllarca süren sürgünün ardından geri dönenlerin ardında, hala kayıp olanların aileleri ve yıkılmış bölgelerin sakinleri arasında hiç bitmeyecek bir hüzün var. Yine de insanlar, sanki ‘duvarların artık kulakları yokmuş’ gibi, açıkça konuşma cesaretini yeniden kazandılar ve bireysel karar verme gücünü ve geri dönme hakkını yeniden kazandıklarına dair genel duygularını ifade ettiler.

Bu değişim, 8 Aralık 2024 tarihinde Beşşar Esed'in ülkenden kaçışının ardından yaşanan hareketli gecenin hatıralarını silebilmiş değil. O gece, güvenlik kurumları çöktü, silahlı gruplar kritik öneme sahip karargahları yağmalamak için acele etti ve eski rejimin üyeleri üniformalarını sokaklarda bıraktı. Şam kaosun eşiğine gelmişti.

Ancak Cisr el-Ebyad, Bab Tuma ve el-Kassa gibi mahalleler, doktorlar, öğrenciler ve tüccarlardan oluşan geçici mahalle komiteleri sayesinde kendilerini korumayı başardılar. Bu girişimler sayesinde 200'den fazla hırsız tutuklandı ve mezhep çatışmaları önlerken halkın durumun kontrolden çıkmasını engelleme yeteneğini ortaya koydu.

Öte yandan Tahran'da bugün, İran'ın Suriye'deki dayanak noktasını kaybetmesi, İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney’in ‘dış komplo’ hakkındaki konuşması, Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Suriye'yi ‘35. Eyalet’ olarak görmesi, diplomasinin savunulması ve milletvekillerinin on milyarlarca doların israf edildiği yönündeki suçlamaları arasında ‘direniş çadırının ana direğinin’ çöküşüyle ilgili çelişkili haberler basında yer alıyor.


Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
TT

Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)

(Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi (LK) lideri Samir Caca, Hizbullah'ın askeri kanadının Lübnan'ın en büyük sorunu olduğunu söylerken Hizbullah’ın askeri yapısının tasfiyesini geciktirmek için hiçbir neden olmadığını savunuyor.

Caca, LK’nin ilk genel konferansında, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Başbakan Nevvaf Selam'a açık bir mesaj göndererek şunları söyledi:

“Hizbullah'ın askeri kanadının, yaşadığımız büyük sorunun merkezinde olduğu artık açıkça ortada. Herkes, bu sorunun çözülmesinin mali durumu hafifletmek için bir ön koşul olduğu konusunda hemfikir.”

Caca ayrıca, önümüzdeki bahar için planlanan parlamento seçim yasası ile ilgili olarak Meclis Başkanı Nabih Berri'ye bir mesaj gönderdi. Ona, iç düzenlemelerin uygulanmak için oluşturulduğunu, partizan amaçlara ulaşmak, parlamentonun işleyişini bozmak ve parlamento seçimlerini sekteye uğratmaya çalışmak için kullanılmak üzere oluşturulmadığını söyledi.