Lübnan'ın hastaneleri güneyde büyük çaplı bir savaşa hazır mı?

Lübnan Sağlık Bakanlığı çatışmaların artan yoğunluğunu dikkate alarak bir acil durum planı hazırladı, ancak finansman sorunu engel olmaya devam ediyor

Lübnan'daki sağlık sektörü, güneyde devam eden çatışmalar ve enfekte insan sayısının yüksek olması nedeniyle birçok zorlukla karşı karşıya kalıyor / Fotoğraf: Reuters
Lübnan'daki sağlık sektörü, güneyde devam eden çatışmalar ve enfekte insan sayısının yüksek olması nedeniyle birçok zorlukla karşı karşıya kalıyor / Fotoğraf: Reuters
TT

Lübnan'ın hastaneleri güneyde büyük çaplı bir savaşa hazır mı?

Lübnan'daki sağlık sektörü, güneyde devam eden çatışmalar ve enfekte insan sayısının yüksek olması nedeniyle birçok zorlukla karşı karşıya kalıyor / Fotoğraf: Reuters
Lübnan'daki sağlık sektörü, güneyde devam eden çatışmalar ve enfekte insan sayısının yüksek olması nedeniyle birçok zorlukla karşı karşıya kalıyor / Fotoğraf: Reuters

Lübnan hükümeti, Güney Lübnan'daki gergin güvenlik koşulları ışığında, savaşın genişlemesi ve Hizbullah ile İsrail güçleri arasındaki çatışmaların yoğunluğunun artması durumunda hazırlıkları artırmak amacıyla çeşitli bakanlıklar düzeyinde kapsamlı bir plan hazırladı.

Halk Sağlığı Bakanlığı, topyekûn bir savaş durumunda acil sağlık planını duyurdu.

Ancak bugün Lübnan'daki durum, özellikle sağlık sektöründe sağlık ve hemşirelik personelinin beyin göçüne, ilaç ve tıbbi malzeme krizine ve ayrıca ülkede yaşanan yerinden edilme krizine tanık olduktan sonra, 2006 savaşındaki durumdan çok daha farklı bir hale geldi.

Çatışmalar genişlerse sağlık sektörü bu aşamada gerçekten bu tür bir zorlukla baş edebilecek mi?

Bakanlık güneyde enfekte insan sayısının artmasıyla birlikte ne gibi zorluklarla yüzleşmeye başlıyor?

Lübnan için çağrı

Krizin ışığında sağlık sektöründeki zor durum ve güneyde gerilimin artmasıyla birlikte Dünya Sağlık Örgütü Lübnan'da acil bir hazırlık ve müdahale çağrısı yayınlayarak, "kitlesel kayıp yönetimi ve acil bakım kapasitesinin artırılması, savunmasız ve etkilenen nüfus için temel sağlık hizmetlerinin sürekliliğinin sağlanması, hastalık sürveyansı ve kontrolünün geliştirilmesi ve diğer tedbirlerin güçlendirilmesi" için finansman talebinde bulundu.

Örgüt, yayımladığı açıklamada olası iki senaryoyu sundu:

Çatışmalar Güney Lübnan'la sınırlı kalırsa hazırlık ve müdahale için 6,7 milyon ABD dolarına ihtiyaç duyulacağı tahmin ediliyor. Ancak savaşın büyümesi ve diğer bölgelere yayılması durumunda ülkenin bazı bölgelerinde ihtiyaç 11,1 milyon ABD dolarına ulaşacak.

Dünya Sağlık Örgütü açıklamasında, Lübnan halkının sağlık hizmetlerine erişim olanağını kısıtlayan ekonomik kriz, ilaç kıtlığı ve fahiş sağlık maliyetleri yükü nedeniyle Lübnan'ın ihtiyaçlarının mevcut aşamada arttığını değerlendirdi.

Güneydeki çatışmalar, sonraki aşamada ne olacağına dair netlik sağlanamaması, son haftalarda çok sayıda mağdur ve yaralının ortaya çıkması ve sağlık tesislerinin bombalanması nedeniyle sağlık sistemi üzerindeki yükler artarken Dünya Sağlık Örgütü, çatışmaların olası genişlemesine karşı alarm durumunda olduğunu doğruladı.

Buna dayanarak bakanlığın öncülüğünde ve örgütün desteğiyle bir halk sağlığı acil durum operasyon merkezi faaliyete geçirildi.

Dünya Sağlık Örgütü'nün başlattığı bu çağrıyla ilgili olarak geçici hükümetin Sağlık Bakanı Dr. Firas Al-Abyad Independent Arabia ile yaptığı röportajda şunları açıkladı:

Örgütün çağrısı Lübnan dahil İsrail saldırganlığına maruz kalan tüm ülkelere yöneliktir. Gerekli desteğe gelince, bunun amacı Lübnan sağlık sektörünün saldırganlığın artması durumunda herhangi bir acil duruma karşı hazırlığını artırmaktır. Destek, bir güvenlik olayının meydana gelmesini beklemek yerine, bu tür bir tehlikeyle yüzleşmeye hazırlık için gerekli proaktif bir adıma yöneliktir. Özellikle sağlık sektörünün bugünkü durumu çok fazla baskıyla karşı karşıya olduğundan, bununla yüzleşmek için önceden hazırlanmak en iyisidir. Ekonomik kriz, doktor göçü, ilaç ve nakit krizi nedeniyle bugün sağlık sektörünün potansiyeli her zamankinden çok daha düşüktür.

Proaktif adımlar

Halk Sağlığı Bakanlığı, Lübnan'daki hastanelere, güneyde durumun kötüleşmesi durumunda alınması gereken önlemlere ilişkin bir genelge yayımlayarak, savaşta yaralanan Lübnanlıların, kurulan özel bir mekanizma çerçevesinde ele alınması konusunda kararlı olduğunu vurguladı.

Nitekim Sağlık Bakanı, İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırısının başlangıcından itibaren Lübnanlı yaralıların karşılanması için Bakanlar Kurulu'nda Halk Sağlığı Bakanlığı'na 11 milyon dolar ödenek açılması yönünde karar alındığını açıkladı.

Bakanlığın acil durum planının finansmanı için de Dünya Bankası kredisi kullanıldı. Sağlık Bakanlığı'nın kullanımına sunulan bu kaynakların toplamının yaklaşık 20 milyon dolar olduğu tahmin ediliyor.

Bakanlık, Dünya Sağlık Örgütü, UNICEF ve diğer ortaklardan sağlık sektörü için büyük miktarlarda yardım aldı ve bu yardımı, özellikle Güney Lübnan'ın en savunmasız bölgelerinde bulunan hastanelere ve birinci basamak sağlık merkezlerine dağıttı.

Savaşın büyümesi durumunda sağlık sektörünün hazırlığını artırmak amacıyla geliştirilen plan çerçevesinde Bakanlık ekipleri, hastanelerde malzeme sıkıntısı çeken alanların tahmin edilerek temin edilmesi amacıyla araştırma yaptı.

Hangi acil durum planı uygulandı?

Böylesi zor koşullar ve özellikle Lübnan'ın sağlık sektörünün karşı karşıya olduğu birçok zorluk karşısında Al-Abyad, bakanlığın halk sağlığı acil durum operasyon planının iki temel amaca bağlı olduğuna dikkat çekiyor:

Birincisi, savaş yaralılarının tedavisinin sağlanması, ikincisi ise bölgelerinden zorla yerinden edilen vatandaşlara yönelik sağlık hizmetlerinin devamlılığının sağlanmasıdır.

Ayrıca bu kapsamda Bakanlık, vatandaşlara hassas bölgelerde destek olmak için çalışmalarını sürdürüyor ve onların sağlık hizmeti almaya devam etmelerini sağlıyor.

 

Independent Arabia - Independent Türkçe



Sahnaya'da ‘kanlı bir sınav’ verilirken İsrail, Suriye’de ortalığı karıştırıyor

Başkent Şam'da zafer işareti yapan güvenlik güçleri, 29 Nisan 2025 (AFP)
Başkent Şam'da zafer işareti yapan güvenlik güçleri, 29 Nisan 2025 (AFP)
TT

Sahnaya'da ‘kanlı bir sınav’ verilirken İsrail, Suriye’de ortalığı karıştırıyor

Başkent Şam'da zafer işareti yapan güvenlik güçleri, 29 Nisan 2025 (AFP)
Başkent Şam'da zafer işareti yapan güvenlik güçleri, 29 Nisan 2025 (AFP)

Sobhi Frangieh

Suriye’nin başkenti Şam'ın dış mahalleleri, Genel Güvenlik İdaresi ile Ceramana'dan yerel gruplar arasındaki çatışmaların çatışan tarafların iç içe geçtiği Sahnaya'nın dış mahallelerine sıçramasıyla büyük bir gerilime sahne oluyor. Genel Güvenlik İdaresi tarafından temsil edilen Suriye hükümeti ile Deyrizor ve Dera'dan yerel savaşçıların ve sivillerin yanı sıra Dürzilerden oluşan resmi çerçeve dışında kalan yerel gruplar, Sahnaya'daki durumu daha da karmaşık hale getiriyor.

Şam Kırsalı'ndaki çatışma güneyde de yankı buldu. Suveyda vilayetinde hükümete bağlı tüm güçler, yerel güçler ve gruplar arasında gerginlik ve hareketlilik yaşanmaya başladı. Şam-Suveyda otoyoluna bakan bölgedeki yerel bir grup, Eşrefiye Sahnaya'ya doğru ilerleyen Suveydalı silahlı gruplara ait bir askeri konvoyun önünü kesti. Al Majalla’nın kaynaklardan edindiği bilgilere göre bahsi geçen yerel grup, konvoyun önünü kesmek için ne hükümet güçlerinden emir aldı ne de onlarla koordinasyon kurdu.

Genel Güvenlik İdaresi’nin Dera'daki bir askeri komutanı, Suriye hükümetinin, gerginliğin Dera ve Suveyda bölgelerine yayılmasından endişe ederek güneyde harekete geçtiğini ve aynı zamanda anlaşmazlığı çözmek ve kimliği belirsiz bir ses kaydının neden olduğu gerginliğin büyümesini önlemek için Suveyda’daki dini otorite temsilcileri ve bazı grupların temsilcileriyle el ele çalıştığını söyledi.

Öte yandan İsrail, 29 Nisan Salı günü Ceramana bölgesi üzerinde yaptığı uçuşlar ve 30 Nisan Çarşamba günü gerçekleştirdiği hava saldırılarıyla Dürzileri koruduğu mesajını vermeye çalışırken, İsrail'deki Dürzilerin ruhani lideri Muvaffak Tarif aracılığıyla da mesajlar göndermeye devam ediyor. Tarif yaptığı açıklamada, durumun kontrol altında olduğunu ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Suriye'deki durumla ilgili talimatlar verdiğini belirterek “Yakında bir değişiklik olacak” dedi.

Diğer taraftan Lübnan’daki İlerici Sosyalist Partisi, Dürzilerin önde gelen liderlerinden Velid Canbolat'ın Eşrefiye Sahnaya'da ateşkes çabaları kapsamında Suriye hükümeti, Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve Ürdün ile temasa geçtiğini duyurdu. Partiden yapılan açıklamaya göre Canbolat, meselelerin ‘devlet mantığı ve Suriye'nin tüm kesimleriyle ülkenin birliği temelinde’ ele alınması gerektiğini vurguladı.

Olay Ceramana'da başladı

Ceramana bölgesindeki gerilim, pazartesi günü Dürzi bir din adamına ait olduğu söylenen ve Hz. Muhammed’e hakaret içeren bir ses kaydının yayınlanmasının ardından başladı. Suriye hükümeti ses kaydının kime ait olduğunu tespit edememiş olsa da Dürzi yetkililer kaydın Dürzilerin düşüncelerini temsil etmediğini ve Suriyeliler arasında fitne yaymayı amaçladığını vurguladı. Ancak bu girişim, salı gecesi Ceramana’da, özellikle de Nesim Mahallesi’ndeki kontrol noktasında çatışmaya dönüşen ve bir kişinin ölümü ve dört kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan olay sonrası tansiyonu düşürmeye yetmedi.

Al Majalla’ya konuşan Ceramana’dan bir kaynak, “Olay, Şam kırsalından gelen ve hükümete bağlı olmayan silahlı kişilerin ses kaydına bir tür cevap olarak havaya ateş açmaya çalışması ve Ceramana'daki silahlı kişilerin de buna ateşle karşılık vermesiyle başladı. Bu olaydan sonra ne olduğunu bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.

ıko0p
Dürzilerden silahlı kişiler, Şam'ın dış mahallelerindeki bir kontrol noktasının yakınlarında nöbet tutuyor, 29 Nisan 2025 (AP)

Suriye İçişleri Bakanlığı, Ceramana'ya yapılan saldırının hükümet tarafından gerçekleştirilmediğini ve organize bir saldırı olmadığını söyledi. Bakanlık, ilk etapta yaşananların yerel gruplar tarafından sivil bir protestoyu hedef alan bir saldırı olduğunu da sözlerine ekledi.

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı habere göre Genel Güvenlik İdaresi’nden bir komutan şunları söyledi:

“Genel Güvenlik İdaresi, Nesim Mahallesi’ndeki yerel gruplar tarafından saldırıya uğradı. Ceramana'daki Genel Güvenlik İdaresi’ne ait kontrol noktalarının neredeyse tamamında Suveyda kökenli savaşçılar konuşlu. Bu yüzden saldırıyı Genel Güvenlik İdaresi’nin başlatmış olması düşünülemez. Suriye devletinin bize çatışmaya girmememiz, durumu kontrol altına almaya çalışmamız ve oradaki durumu karmaşıklaştırabileceği korkusuyla herhangi bir tarafın Ceramana'ya girmesini engellememiz yönündeki talimatları gayet açık.”

Sorunu çözmek için büyük çaba sarf eden Suriye hükümeti ve Dürzi yetkililer, anlaşmazlığı sona erdirmek amacıyla salı günü Ceramana'da bir araya geldiler. Genel Güvenlik İdaresi, çatışmalarda ölenlerin cenazelerini Suriye devletine teslim etti. Cenazeler dün toprağa verildi. Ne yazık ki Ceramana'daki gerginlik 13 kişinin hayatına mal oldu.

Suriye hükümetinin, Suveydalı grupların ve dini otoritelerin anlaşmazlığı çözmek için araya girmesiyle Ceramana'daki çatışmalar şiddetini yitirdi.

Suriye hükümetinin, Suveydalı grupların ve dini otoritelerin anlaşmazlığı çözmek için araya girmesiyle Ceramana'daki çatışmalar şiddetini yitirdi. Al Majalla’da yer alan bir habere göre Suriye hükümeti, Dürzi cemaati, sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetim kurumları temsilcileri salı günü Ceramana’da bir araya geldi. Görüşmede ‘ilçede hayatını kaybedenlerin ailelerine haklarının iade edilmesi ve tazminat ödenmesinin sağlanması’ üzerinde mutabık kalındı. Ayrıca saldırıya karışanlardan hesap sorulması ve adalete teslim edilmeleri için çalışılmasının yanında medyada yaşananların açıklığa kavuşturulması ve mezhepsel ve bölgesel hareketliliğin sınırlandırılması taahhüdünde bulunuldu.

Anlaşmadan birkaç saat sonra Suveyda, Deyrizor, Dera ve diğer illerden gelen Suriyelilerin bir arada yaşadığı Eşrefiye Sahnaya beldesinde çatışmalar patlak verdi.

Karmaşık meseleler ve Ceramana'daki gerilimlerin bir uzantısı

Suriye hükümeti tarafından yapılan resmi açıklamaya göre Eşrefiye Sahnaya’daki devlet dışı gruplar salı akşamı Genel Güvenlik İdaresi’ne ait bir kontrol noktasına saldırarak üç polis memurunu yaraladı. Suriye Arap Haber Ajansı SANA’nın Şam'daki bir güvenlik kaynağından aktardığına göre tarım arazilerine yayılan diğer gruplar da yollarda seyir halindeki sivillere ve Genel Güvenlik İdaresi’ne ait araçlara ateş açarak 6 kişinin ölmesine, birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Al Majalla’nın kaynaklarına göre Eşrefiye Sahnaya beldesindeki meselenin birçok boyutu var. Bunların başında bölgenin geçtiğimiz yıllarda Deyrizorlu aşiretlere mensup siviller ile Dürziler arasında çok sayıda gerilime ve iki taraf arasında Genel Güvenlik İdaresi’nin son aylarda yatıştırmak için birkaç kez müdahale ettiği gerginliğe sahne olması geliyor.

Al Majalla’ya konuşan Genel Güvenlik İdaresi’nden bir komutan, Eşrefiye Sahnaya'daki durumun Ceramana'dakinden daha karmaşık olduğunu söyledi. Gerginliğin Ceramana'dan Eşrefiye Sahnaya’ya sıçramış gibi görünse de gerçek nedenlerinin tamamen yerel olduğunu ve Ceramana'daki gerginliğin taraflar arasında hesaplaşmak için kullanıldığını belirten komutan, “Edindiğimiz bilgilere göre anlaşmazlık Eşrefiye Sahnayalılar arasında Genel Güvenlik İdaresi’nin herhangi bir müdahalesi olmadan başladı. Genel Güvenlik İdaresi güçleri sabah saatlerinden itibaren durumu kontrol altına almak ve çatışmayla ilgisi olan tüm sivilleri tutuklamak için Eşrefiye Sahnaya’ya intikal ediyor” ifadelerini kullandı.

Eşrefiye Sahnaya’ya giren Genel Güvenlik İdaresi güçleri, olayların arkasında kimlerin olduğunu tespit edemediği saldırılara maruz kaldı. Bu durum, özellikle çatışan tarafların halihazırda silahları olduğundan ve Eşrefiye Sahnaya’da  ikamet ettiklerinden dolayı bölgede yaşanan bir güç çatışmasının sonucu. Genel Güvenlik İdaresi tarafından dün sabah saatlerinde yapılan açıklamada, Eşrefiye Sahnaya'daki çatışmaların Genel Güvenlik İdaresi’nden 16 unsurun ölümüyle sonuçlandığı ve Suriye devletini durumu izlemek ve bilgi toplamak için Şahin Taburları tarafından geliştirilen insansız hava araçlarını (İHA) kullanmak zorunda bıraktığı belirtildi.

Al Majalla’ya konuşan Genel Güvenlik İdaresi’nden komutan, Eşrefiye Sahnaya'daki durumun Ceramana'dakinden daha karmaşık olduğunu söyledi. Gerginliğin Ceramana'dan Eşrefiye Sahnaya’ya sıçramış gibi görünse de gerçek nedenlerinin tamamen yerel olduğunu söyledi.

Suveyda'daki dini yetkililer ve Suriye hükümetinin yoğun çabalarıyla Eşrefiye Sahnaya’daki durum, iç barışa yönelik gelecekteki tüm tehditler ortadan kaldırılana kadar geçici de olsa çözülmeye başladı. Al Majalla, Suriye hükümeti ile Dürzi din adamları arasında dün sabah saatlerinden itibaren Şam'da, Deraya ilçesi yakınlarındaki bir bölgede ve Sahnaya'da birkaç toplantı yapıldığı ve Suveyda’dan gelen heyetin güvenliğinin Genel Güvenlik İdaresi tarafından sağlandığı bilgisine ulaştı.

Al Majalla’nın edindiği bilgilere göre Suriye hükümeti, Dürzi dini otoriteleri ve Suveyda'daki başlıca gruplarla ortak bir talep olarak, çatışmanın daha da yayılmasını ve kıyı bölgelerinde yaşananlara benzer çatışmalara yol açacak bir mezhep sarmalına dönüşmesini istemiyor. Suveyda'daki silah miktarının ve Suveyda ile Bedevi gruplar arasında uzun süredir devam eden gerginliğin farkında olan Şam, bu yüzden meseleyi tırmandırmaktansa barışçıl yollarla çözmenin daha etkili olacağına inanıyor. Zira özellikle İsrail'in doğrudan müdahalesi ve kendisini Dürzilerin koruyucusu olarak göstermeye çalışması, Suveyda'daki bazı güçlerin Suriye hükümetine karşı askeri olarak harekete geçmesi için psikolojik bir destek sağlayabilir.

Al Majalla’ya konuşan Genel Güvenlik İdaresi’nin Dera'daki komutanı, şunları söyledi:

“Suveyda'da Suriye hükümetini destekleyen ve desteklemeyen gruplar var. Bugün nedenleri, sonuçları ve güçleri karmaşık bir çatışmanın başlamasından korkuluyor. Aramızda sadece düşmanımıza hizmet edecek bir savaşın içine çekilmemek hepimizin çıkarına olur. Suriye hükümeti, Suriye'nin güneyinde güvenlik operasyonları ya da tutuklamalar gerçekleştirmesi için Genel Güvenlik İdaresi’ne ve orduya herhangi bir talimat vermedi.”

gthyju
Suriye'nin başkenti Şam'ın güneyindeki Ceramana beldesinde yaşanan çatışmalardan bir gün sonra silahlı adamların yanında dini cemaatlerinin bayraklarını sallayan Dürzi gençler, 29 Nisan 2025 (AP)

SANA'nın aktardığına göre Şam Kırsalı Emniyet Müdürü Yarbay Hüsam et-Tahan, Genel Güvenlik İdaresi’nin Eşrefiye Sahnaya'nın tüm mahallelerine girebildiğini söyledi.  Genel Güvenlik İdaresi güçlerinin güvenliği ve istikrarı yeniden sağlamak üzere bölgedeki mahallelerde konuşlandırıldığını belirten Yarbay Tahan, “Bölgede güvenlik ve istikrarı yeniden tesis etmek için önlemlere başlayacağız” diye konuştu.

Al Majalla'nın edindiği bilgilere göre ‘geçici ateşkesin’ ardından hükümet ile Dürzi dini ve askeri yetkililer ‘kanun kaçaklarının’ Suriye'yi istikrarsızlaştırmaya yönelik yeni girişimlerini önlemek için aktif bir çaba gösterecek ve her iki taraf da ‘sadece Suriye'yi yıkmaya yönelik olan’ her türlü dış müdahaleye karşı koymak için çalışacak.

İsrail sahneye çıkıyor

Ceramana'daki gerginlikle eş zamanlı olarak salı gününden bu yana Şam semalarında dolaşan İsrail İHA’ları dün Eşrefiye Sahnaya beldesine birkaç hava saldırısı düzenledi. Ardından İsrail, Dürzileri korumak istediğini açıklarken Şam hükümetini Dürzileri korumaya çağırdı.

İsrail savaş uçakları çarşamba günü Eşrefiye Sahnaya bölgesini hedef alan hava saldırıları gerçekleştirdi. İlk saldırı Eşrefiye Sahnaya'ya gitmekte Genel Güvenlik İdaresi’ne ait bir askeri konvoyu hedef aldı. Saldırı bir Genel Güvenlik İdaresi görevlisinin ölümüne neden oldu. İkinci saldırıda ise hedef alınan bölgede sivil kayıplar olduğuna dair teyit edilememiş haberler geldi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden dün yapılan açıklamaya göre İsrail ordusu, ‘Suriye'nin başkenti Şam yakınlarındaki Sahnaya beldesinde Dürzilere yönelik bir saldırı hazırlığında olan radikal bir grubu hedef alan bir uyarı operasyonu’ gerçekleştirdi. Saldırının ‘Suriye yönetimine güçlü bir mesaj verdiği’ belirtilen açıklamada, İsrail'in Suriye hükümetinden Dürzilere zarar gelmesini önlemek için harekete geçmesini ‘beklediği’ ifade edildi.

İsrail daha önce de bu tür saldırılarda bulunmuş ve ardından açıklamalar yapmıştı. Netanyahu defalarca kez, ‘İsrail ordusunun Dürzileri korumaya kararlı olduğunu’ söylemişti.

İsrail daha önce de bu tür saldırılarda bulunmuş ve ardından açıklamalar yapmıştı. Netanyahu defalarca kez, ‘İsrail ordusunun Dürzileri korumaya kararlı olduğunu’ söylemişti. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz mart ayı başlarında yaptığı bir açıklamada, Şam'ın güneydoğusundaki Ceramana banliyösünde Suriye yönetiminin Dürzilere zarar vermesi halinde İsrail'in Suriye'ye askeri müdahalede bulunacağını söyledi. Bu açıklama Genel Güvenlik İdaresi ile Dürzi silahlı gruplar arasında yaşanan ve iki tarafın anlaşmasıyla sonuçlanan gerginlikle aynı döneme denk geldi. Buna karşın Suriye'deki Dürzi dini otoriteler ve Suveyda’daki gruplar, Suriye'deki Dürzilerin Suriye kimliğinin bir parçası olduğunu ve dış korumaya ihtiyaç duymadıklarını defalarca kez vurguladılar.

09pmk
Şam kırsalındaki Ceramana'da bir kontrol noktasında bekleyen silahlı Dürzi unsurlar, 29 Nisan 2025 (AFP)

Suriye hükümeti ve Suriye'deki Dürzi yetkililer Suriye saflarını birleştirmek için her türlü çabayı gösterse de bazı bölücü faktörler yok değil. Bir yandan Dürzilerin bir kısmı İsrail'den koruma talep ederken diğer yandan Suriye devleti, ülkeyi istikrarsızlaştırmak amacıyla disiplinsiz güçler tarafından Dürzilere ya da diğerlerine yönelik saldırılarda kullanılabilecek kontrolsüz silahları kontrol altına alabileceği imkanlarını geliştirmeye devam ediyor. Genel Güvenlik İdaresi’nin komutanlarından birine göre bugün yaşananlar tekrarlanabilir ve şiddeti artabilir. Bu yüzden hangi taraftan olurlarsa olsunlar Suriyeliler olarak iş birliği yapmaları gerekiyor ve Genel Güvenlik İdaresi de bunun çok iyi biliyor.