Cezayir, Mali'deki Wagner milislerine ilişkin kendisine atfedilen ‘uydurma haberleri’ yalanladı

Cezayir Dışişleri Bakanlığı, ‘hakaret’ olarak değerlendirdiği bu durumu kınadı.

Cezayir Dışişleri Bakanlığı binası. (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
Cezayir Dışişleri Bakanlığı binası. (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
TT

Cezayir, Mali'deki Wagner milislerine ilişkin kendisine atfedilen ‘uydurma haberleri’ yalanladı

Cezayir Dışişleri Bakanlığı binası. (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)
Cezayir Dışişleri Bakanlığı binası. (Cezayir Dışişleri Bakanlığı)

Cezayir Dışişleri Bakanlığı, hükümetin Mali'deki durumla ilgili gelişmelere ilişkin tutumuna değinen bir açıklamada kendisine atfedilen ‘uydurma haberleri’ yalanladı. Yapılan açıklamada, Wagner milislerinin desteğiyle düzenli ordunun Cezayir sınırının kuzey kesimini kontrol altına almasının ardından Mali'de yaşanan gelişmelerle ilgili olarak ülke hükümetinin tutumu ele alındı. Öyle ki muhalefet, uzun yıllardır bu duruma karşı çıkıyordu.

swerg
Ülkenin kuzeyindeki Mali Ordusu askerleri. (Mali siteleri)

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Mali hakkında dün (Cumartesi) dolaşan ve sosyal medyada Dışişleri Bakanlığı'na atfedilen bilgilerin yanlış, asılsız ve sadece manipülasyon olduğunu” bildirdi. Bakanlık, “kendisine yönelik hakaret” olarak değerlendirilen bu durumu kınadı ve “görevini yerine getirirken asla Facebook veya başka bir sosyal medya platformu aracılığıyla iletişim kurmadığını” vurguladı.

Cezayir Dışişleri Bakanlığı'nın antetli kağıdını taşıyan sahte açıklama sosyal medyada yayıldı. Cezayir'in “Mali silahlı kuvvetleri ve Wagner milisleri tarafından Azavad bölgesinde her gün gerçekleştirilen skandal ve kışkırtıcı ihlallere ilişkin şiddetli kınamasını ifade ettiği” belirtildi. Açıklamada ayrıca, geçtiğimiz günlerde Mali'nin kuzeyindeki en büyük şehir olan ve Cezayir sınırına yakın Kidal kentindeki bir pazara düzenlenen saldırıya değinildi. Azavad, üç ana şehirde (Kidal, Gao ve Timbuktu) yaşayan Tuareg kabilelerine verilen bir isimdir.

dfbg
Kidal'daki Tuareg militanları. (Mali siteleri)

Sahte açıklamaya göre, Rusya'ya bağlı Wagner milisleri, “kadın ve çocuklara yönelik suç faaliyetleri” yürütüyor. Açıklamada, “Azavad halkını korumanın, Azavad halkına zulmeden bu adaletsizliğe son vermek için önlem alma konusundaki yetersizliğinden kaçamayan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ne düşen bir sorumluluk var” ifadeleri yer aldı.

Geçtiğimiz ekim ayının başında Dışişleri Bakanlığı, Mali'de meydana gelen olaylara ilişkin resmi bir tutumun yer aldığı benzer bir ‘sahte’ belgenin içeriğinden duyduğu memnuniyetsizliği dile getirmişti. O gün okuyucular, sahte bir belgenin neden olabileceği zarar konusunda uyarıldı.

Cezayir Dışişleri Bakanlığı’na iliştirilen uydurma veriler, özel bir kanaldan yayınlamasını istediği yanlış haberlerle bizzat uğraşan İletişim Bakanı Muhammed Bu Süleymani'nin geçtiğimiz haziran ayında görevden alınmasına yol açtı. Bir yandan Dışişleri Bakanlığı'nın Arap ülkelerinden birinin Cezayir büyükelçisine ülkeyi terk etmesi için 48 saatlik süre vermiş olması, ona büyük bir hükümet organı olduğunu düşündürtüyordu. Zira Cezayir güvenlik güçleri, bu ülkeden Mossad'la iletişim kuran dört casusu tutukladı.

Kanalın ‘son dakika’ formatında yayınladığı iddia edilen haberde, “gözaltındaki dört kişinin Cezayir devletine ilişkin sırları ve bilgileri aktarmaya çalıştığı” öne sürüldü. Sahte açıklamaya göre, Dışişleri Bakanlığı, “Cezayir'e yönelik alçakça planları kınadı.”

Görevden alınan bakanın bu konuda “emsalleri” vardı. Kasım 2021'de kendisi ile Savunma Bakanlığı'nda tümgeneral rütbesindeki bir müdürü taklit eden bir kişi arasında geçen telefon görüşmesi sızdırıldı. Devlet televizyonunda yayınlanan “sahte haberler” nedeniyle onu şiddetle suçladı. Bu, uluslararası tutuklama emrine konu olan bir Cezayirlinin yurt dışında ‘aldatma ve dolandırıcılık’ suçlamasıyla tutuklanmasıyla ilgilidir.



Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.


İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi toplantısında yaptığı açıklamada, Suriye’deki bazı silahlı grupların Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşündüğünü söyledi. Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre Katz, İsrail’in Şam ile güvenlik anlaşması ya da normalleşme yolunda olmadığını belirterek, Suriye ordusu ya da ülkedeki farklı milislerin İsrail yerleşimlerine saldırma veya Suriye’deki Dürzi toplumunu yeniden tehdit etme ihtimaline karşı hazırlık yapıldığını ifade etti.

Katz, Husilerin de Golan Tepeleri’ne yönelik olası bir kara harekâtını değerlendirdiğini söyledi.

Öte yandan, İsrail güçleri Aralık 2024’te Beşşar Esad rejiminin çöküşünün ardından Suriye’nin güneyinde dokuz noktada konuşlandı. Bu noktaların büyük bölümü, iki ülke arasındaki sınırda Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölgede yer alırken, konuşlanma alanları arasında Cebel Hermon’un (Şeyh Dağı) Suriye tarafındaki iki nokta da bulunuyor.

İsrail, bu birliklerin İsrail yerleşimlerini korumak ve düşman unsurların eline geçtiğinde tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak amacıyla Suriye topraklarında yaklaşık 15 kilometre derinliğe kadar faaliyet yürüttüğünü açıkladı. Bu potansiyel tehdit unsurları arasında Lübnan Hizbullahı ile İran destekli diğer milis gruplar da yer alıyor.

Suriye’nin güneybatısında bulunan Golan Tepeleri, başkent Şam’ın yaklaşık 60 kilometre batısında yer alıyor ve toplamda 1.860 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. İsrail, Haziran 1967 Savaşı sırasında bölgenin yaklaşık 1.250 kilometrekarelik kısmını işgal etmiş, 1981’de ise fiilen ilhak etmişti. Ancak bu ilhak, bölgeyi hâlen işgal altındaki Suriye toprağı olarak kabul eden Birleşmiş Milletler tarafından tanınmıyor.