İsrail, Gazze’deki askeri karargahlara ve tünellere saldırıldığını duyurdu

İsrail’in Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki bombardımanı sonucu dumanlar yükseliyor (EPA)
İsrail’in Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki bombardımanı sonucu dumanlar yükseliyor (EPA)
TT

İsrail, Gazze’deki askeri karargahlara ve tünellere saldırıldığını duyurdu

İsrail’in Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki bombardımanı sonucu dumanlar yükseliyor (EPA)
İsrail’in Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki bombardımanı sonucu dumanlar yükseliyor (EPA)

İsrail ordusu, dün gece Gazze Şeridi’nde düzenlenen operasyonlar sırasında askeri karargahlara, mühimmat depolarına ve tünellere saldırıldığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Alemu’l Arabi haber ajansından (AWP) aktardığına göre, ordu tarafından bugün yapılan açıklamada, bir silahsız insansız hava aracı (SİHA) ile bazı unsurların hedef alındığı ifade edildi.

Ordu ayrıca, deniz kuvvetlerinin Hamas hareketinin deniz hedeflerine saldırdığını ve İsrail kara kuvvetlerine operasyonlarında destek olmak amacıyla saldırılar gerçekleştirdiğini duyurdu.

Filistin medyası ise, İsrail’in bu sabah erken saatlerde Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırıda onlarca kişinin öldüğünü ve yaralandığını bildirdi.

İsrail ordusu bugün Gazze Şeridi yakınındaki Kissufim kasabasında sirenlerin çaldığını belirtirken, Times of Israel gazetesi ise herhangi bir can kaybı veya maddi hasara ilişkin herhangi bir bilginin olmadığını bildirdi.

Haberde, 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi yakınındaki sivil yerleşim bölgelerinin çoğunun boşaltıldığına dikkat çekildi.

İsrail ordusu dün gece, Gazze Şeridi çevresindeki bölgede ve İsrail’in merkezinde füze uyarı sirenlerinin çaldığını duyurdu.

Hamas hareketinin askeri kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları da, Gazze Şeridi’nde İsrail askerlerinin bir araya geldiği bir alana saldırarak çok sayıda ölüme yol açtıklarını bildirdi.



Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

TT

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, Suveyda'da varılan ateşkes anlaşmasının, kendisi ve Şeyh Hamud el-Hanavi tarafından temsil edilen Dürziler ile Suveyda Vilayeti İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati ve diğer yetkililer tarafından temsil edilen Suriye hükümeti arasında imzalandığını duyurdu.

Suriye hükümeti, son günlerde şehirde devam eden ve çok sayıda ölü ve yaralıya neden olan çatışmalara son vermek için dün Suveyda halkıyla ateşkes anlaşması imzaladı.

Şarku'l Avsat'ın incelediği anlaşma, tüm askeri operasyonların derhal durdurulmasını ve tüm tarafların güvenlik güçlerine ve kontrol noktalarına yönelik her türlü saldırıyı durdurma taahhüdünde bulunmasını öngörüyor.

Anlaşmaya göre, ateşkesin uygulanmasını denetlemek ve uyulmasını sağlamak için Suriye devleti ve Dürzi şeyhlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulması planlanıyor.

hyujı8o9
Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinde Şeyh Hikmet el-Hicri, Suveyda'da kendisini destekleyen ‘Askeri Konsey’ üyeleri ile birlikte (Arşiv)

Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suriye'deki Dürzi Cemaati Meclisi’nin üç şeyhi, yani Şeyh Yusuf Carbu, Şeyh Hamud el-Hanavi ve Şeyh Hikmet el-Hicri'yi bünyesinde barındırdığını belirterek, Hikmet el-Hicri'nin ‘farklı bir yönelime sahip olduğu’ için ‘anlaşmanın tarafı olmadığını’ söyledi.

Anlaşmanın tüm taraflarca imzalanmadığını, çünkü Suveyda'daki güvenlik durumunun seyahat ve toplantılara izin vermediğini belirten Şeyh Yusuf Carbu, anlaşmanın ‘yazışmalar yoluyla’ kabul edildiğini belirtti. Anlaşmanın ardından iyimser olsa da, Şeyh Yusuf Carbu “Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor” ifadesini kullandı.

Şeyh Hikmet el-Hicri, çok geçmeden, ‘kendilerini sahte bir şekilde hükümet olarak adlandıran silahlı çetelerle herhangi bir anlaşma, müzakere veya yetki devri olmadığını’ teyit eden bir açıklama yayınladı. Bu ortak tutumdan sapan, tek taraflı iletişim veya anlaşma yapan herhangi bir kişi veya kuruluşun ‘istisnasız ve müsamahasız bir şekilde yasal ve toplumsal hesap verebilirliğe tabi tutulacağı’ uyarısında bulundu.