'Saddam Hüseyin’i Saklamak' belgeselinin kahramanı Alla Namık: ‘Sürekli bizi sınıyordu, biz ona ihanet etmedik’

“Kızıldeniz Uluslararası Film Festivali’nin” oturum aralarında, Alla Namık, Şarku’l Avsat ile konuştu

Alla Namık, Şarkul Avsat’a Saddam Hüseyin’le olan hikayesini anlatıyor.
Alla Namık, Şarkul Avsat’a Saddam Hüseyin’le olan hikayesini anlatıyor.
TT

'Saddam Hüseyin’i Saklamak' belgeselinin kahramanı Alla Namık: ‘Sürekli bizi sınıyordu, biz ona ihanet etmedik’

Alla Namık, Şarkul Avsat’a Saddam Hüseyin’le olan hikayesini anlatıyor.
Alla Namık, Şarkul Avsat’a Saddam Hüseyin’le olan hikayesini anlatıyor.

Cidde'de Kızıldeniz Film Festivali'nde gösterime giren belgesel film, eski Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in ortadan kayboluş hikayesini anlatıyor. Saddam Hüseyin’in 253 gün boyunca saklanması Arap ve uluslararası dünyanın  hafızasına kazınan olaylar arasında yer alıyor. Filmde, Saddam'ın hikayesi Alla Namık tarafından anlatılıyor.

“Saddam Hüseyin’i Saklamak” adlı filmde, Eski Cumhurbaşkanı Saddam'ın, Bağdat'ın kuzeyindeki Dura kasabasında, ağaçlar ve güller arasındaki bir çukurda saklanmasından, tutuklanmasına kadar hayatındaki o kritik dönem, onu saklayan Alla Namık tarafından ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor.

Namık, Şarkul-Avsat'a, Batı medyasının 2004'ten bu yana, Ebu Garib hapishanesinden serbest bırakıldığından beri Saddam'la olan hikayesini anlatması konusunda ısrar etmesine rağmen filme katılmayı düşünmediğini söyledi.  Ancak yıllar sonra gazeteler, televizyonlar ve sosyal paylaşım siteleri hikayeyi her gün yeniden ve yanlış bir şekilde anlatmaya başladı. Bu da beni filmi yapmayı kabul etmeye motive etti, dedi. Ayrıca “Ben hain değilim ve kimsenin benim çocuklarıma hainin çocukları demesine izin vermeyeceğim.” şeklinde konuştu.

Namık’a göre Saddam'ın bazen zor bazen de kolay bir kişiliği vardı. Saddam, onları niyetlerinden emin olmak için her zaman sınardı. Namık, Saddam'ın 13 Aralık 2003'te kendisinden yerini değiştirmesini istediğini, kendisinin de "Şimdi değiştireceğiz" diyerek hemen kabul ettiğini, bunun üzerine ise  Saddam'ın "Hayır, oturun" dediğini ve akşam yemeğini hazırlamaya başladığını, söyledi. "Akşam yemeğine oturduğumuz anda Amerikan güçleri çiftliğe baskın düzenledi ve biz hemen tutuklandık." ifadelerini kullandı.



İsrail, Gazze'deki savaş suçları davalarının yüzde 88'ini iddianame hazırlamadan kapattı

Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)
Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki savaş suçları davalarının yüzde 88'ini iddianame hazırlamadan kapattı

Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)
Gazze'deki savaş suçlarıyla ilgili soruşturmaların 10'da 9'u suçlama yöneltilmeden kapatıldı. (Reuters)

Londra merkezli Silahlı Şiddete Karşı Eylem (Action on Armed Violence-AOAV) adlı kuruluş tarafından yayınlanan bir rapor, Gazze Şeridi'ndeki savaşın başlamasından bu yana İsrail askerleri tarafından işlenen savaş suçları ya da suiistimallerle ilgili olarak İsrail ordusu tarafından açılan her 10 soruşturmadan yaklaşık 9'unun herhangi bir suçlama yöneltilmeden kapatıldığını ortaya koydu.

Şarku’l Avsat’ın The Guardian'dan aktardığına göre AOAV, Ekim 2023 ile Haziran 2025 sonu arasında İsrail ordusunun Gazze Şeridi veya Batı Şeria'daki güçleri tarafından sivillere zarar verildiği iddiaları üzerine bir soruşturma yürüttüğünü veya yürüteceğini söylediği 52 vakaya ilişkin İngilizce medyada haberler bulduğunu bildirdi. Söz konusu vakalar bin 303 Filistinlinin öldürülmesi ve bin 880 kişinin yaralanmasını içeriyor.

frgty
Yardım dağıtım noktasında vurularak öldürülen oğlu için gözyaşı döken Filistinli bir anne (EPA)

AOAV, soruşturmaların yüzde 88'inin çözülemediğini ve herhangi bir suçlama getirilmediğini kaydetti. Bunlar arasında Şubat 2024'te Gazze Şeridi'nde un kuyruğunda bekleyen en az 112 Filistinlinin öldürülmesi ve Mayıs 2024'te Refah'taki bir kampta 45 kişinin ölümüne neden olan hava saldırısı da yer alıyor.

Refah'taki bir dağıtım noktasından yiyecek almaya giden 31 Filistinlinin 1 Haziran'da İsrail güçlerinin ateş açması sonucu öldürülmesiyle ilgili soruşturma ise halen sonuçlanmadı.

AOAV ekibinden Iain Overton ve Lucas Tsantzouris, “İstatistikler, İsrail'in, güçlerinin savaşla ilgili ihlal suçlamalarını içeren davaların büyük çoğunluğunda sonuca ulaşamayarak ya da suçsuz olduğunu kanıtlayamayarak bir ‘cezasızlık modeli’ yaratmaya çalıştığını gösteriyor” dedi.

cvdfgt
Gazze Şeridi'ndeki bir yardım dağıtım noktasında yaşanan ölüm vakasının ardından Şifa Hastanesi’nin önünde kanlar içindeki bir ambulans sedyesini taşıyan Filistinliler (EPA)

İsrail ordusu, ‘askeri polis tarafından onlarca soruşturma açıldığını ve bu soruşturmaların çoğunun halen devam ettiğini’ bildirdi.

Ordu tarafından yapılan açıklamada, “Kuvvetlerimizin görevi kötüye kullandığına dair her türlü ihbar, şikâyet ya da iddia, kaynağı ne olursa olsun bir ön inceleme sürecinden geçer. Bazı durumlarda kanıtlar askeri polis tarafından cezai soruşturma başlatılması için yeterli olurken, diğer durumlarda sadece bir ön soruşturma yürütülür” ifadeleri yer aldı.

Açıklama şöyle devam etti: “Bu vakalar, İsrail Genelkurmay Başkanlığı Gerçekleri Araştırma ve Değerlendirme Mekanizması olarak bilinen bir mekanizma tarafından, kuvvetlerin suç teşkil eden bir suiistimalde bulunduğuna dair makul bir şüphe olup olmadığının belirlenmesi için değerlendirmeye sevk edilir.”

İnsan hakları örgütleri bu sistemi eleştirerek soruşturmaların yıllar sürebileceğini söylüyor.