İsrail kara operasyonunu Gazze Şeridi’nin güneyine doğru genişletti

İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’a düzenlediği hava saldırısında yaralanan Filistinli bir kadın enkazların arasında oturuyor (AFP)
İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’a düzenlediği hava saldırısında yaralanan Filistinli bir kadın enkazların arasında oturuyor (AFP)
TT

İsrail kara operasyonunu Gazze Şeridi’nin güneyine doğru genişletti

İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’a düzenlediği hava saldırısında yaralanan Filistinli bir kadın enkazların arasında oturuyor (AFP)
İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’a düzenlediği hava saldırısında yaralanan Filistinli bir kadın enkazların arasında oturuyor (AFP)

İsrail, geçtiğimiz haftalarda Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki bölgelerin büyük kısmını kontrol ettikten sonra kara operasyonunu Gazze Şeridi’nin güneyine doğru genişletti.

İsrail ordusu, dün Gazze Şeridi’nin ikinci büyük kenti Han Yunus ve çevre sakinlerine bölgeyi tahliye etmeleri çağrısında bulundu.

Güneye, sınır şehri Refah’a veya güneybatıdaki bir kıyı bölgesine gitmeleri çağrısını içeren broşürlerde, “Han Yunus şehri tehlikeli bir savaş bölgesi haline geldi” ifadelerine yer verildi.

İsrail tankları, ordunun 5 bölge ve mahalle sakinlerine tahliye çağrısının hemen ardından Han Yunus’un kuzeyindeki bölgeleri hedef aldı.

Güneydeki saldırının, Gazze’deki en önemli ikinci şehir merkezi ve hareketin lideri Yahya el-Sinvar ve Muhammad ed-Dayf dahil Hamas hareketinin önde gelen liderlerinin doğum yeri olması nedeniyle Han Yunus’a odaklanması bekleniyor.

İsrail ayrıca, Gazze’deki askeri operasyonun başlamasından bu yana 800’den fazla tünel girişi bulunduğunu ve bunların yaklaşık 500’ünün imha edildiğini bildirdi.

ABD ise İsrail’den yeni bir büyük kitlesel göçten kaçınmasını ve Gazze Şeridi’nin güneyindeki kara operasyonu sırasında sivilleri korumak için daha fazla çaba göstermesini istedi.

Hamas hareketinin askeri kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları, dün yaptığı açıklamada, Han Yunus’un kuzeydoğusunda 8 askerden oluşan İsrail kuvvetinin bulunduğu alana daha önce yerleştirilen mayınların patlatıldığını ve geri kalan askerlerin de öldürüldüğünü açıkladı.

Ayrıca, Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerinde bir tankı, 5 askeri aracı ve bir grup İsrail gücünü hedef aldıklarını duyurdu.

Bu arada, yarın Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenecek 44. Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Zirvesi için bir araya gelecek Körfez liderlerinin gündeminde, Gazze Şeridi’ndeki gelişmeler ve Filistin halkının yaşadığı insani kriz yer alacak.

Gazze Medya Ofisi Genel Müdürü İsmail Es-Sevabta, İsrail’in Gazze Şeridi’ne son 24 saatte düzenlediği saldırılar sonucunda 700’den fazla Filistinlinin öldüğünü duyurdu.

Sevapta, dün yaptığı açıklamada, İsrail ordusu tarafından son 24 saat içinde Gazze Şeridi’nin tüm bölgelerinde eş zamanlı 20 ‘katliam’ gerçekleştirildiğini bildirdi.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ise Gazze Şeridi’nin güneyindeki aşırı kalabalık nedeniyle hastalıkların hızla yayılacağına dikkat çekti.

WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, dün yaptığı açıklamada, “Dün ekibimiz Gazze’nin güneyindeki Nasser Hastanesi’ni ziyaret etti. Hastanede kapasitesinin 3 katı üstünde, bin hastaya bakılıyor” dedi.

İsrail’in Gazze’nin güneyine saldırısı, Kahire’nin Gazzelilerin Mısır’a doğru tehcir edileceğine yönelik korkusunu yeniledi.



Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Türkiye Dışişleri Bakanı: Suriye'deki durum “kırılgan ve tehlikeli”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki durumu "kırılgan ve tehlikeli" olarak nitelendirerek, ülkesinin güney komşusunun birliğinden yana olduğunu ve Şam'daki yeni yönetimi uluslararası topluma açılmaya teşvik ettiğini söyledi.

Fidan, Türkiye'nin Suriye'ye yaklaşımının, Suriye'ye ilişkin temel kararların Suriyeliler tarafından alınması ilkesine dayandığını belirtti. Hem Suriye hem de Irak'ta "kaygan zemin" ve "kırılgan ve tehlikeli" bir durum olduğunu, Türkiye'nin genel olarak bu durumu ele alma ve iyileştirme kapsayıcılığına dayanan son derece yapıcı bir dış politika izlediğini vurguladı.

Suriye tarafının Türkiye'nin kendileri için neyi temsil ettiğini iyi fark ettiğini vurgulayarak, "Oradaki kardeşlerimizle (yeni Suriye yönetimi) bazı istişarelerde bulunuyoruz ve Suriye bölgesinin birliğine önem veriyoruz" ifadelerini kullandı.

Görsel kaldırıldı.
Fidan, dün gece televizyon röportajında ​​konuşuyor (TC Dışişleri Bakanlığı)

Fidan, dün gece 24TV'ye verdiği röportajda, yeni Suriye hükümetinin diğer ülkelerle çıkarlarını ilerletmek için atacağı adımların önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, Suriye hükümetinin üçüncü ülkelerle görüşmeler yapmasını, uluslararası topluma yeni Suriye'nin mahiyetini anlatma çabalarının doğal bir adımı olarak gördüğünü ve bunu önemli bulduğu için açıkça teşvik ettiğini ifade etti. Fidan, hedeflediği üçüncü ülkelerin hangileri olduğunu belirtmezken, Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara son günlerde ülkesindeki durumu yatıştırmak için İsrail ile dolaylı temaslarda bulunduğunu söyledi. Şara yönetimi, İbrani devletiyle dolaylı temasların yanı sıra Batı ve Arap ülkeleriyle de temaslarını sürdürüyor.

Eski rejim döneminde Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması gerektiğini vurgulayan Fidan, Avrupa Birliği ve ABD tarafından uygulanan yaptırımların kaldırılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini, bölgedeki bazı ülkelerin tutumlarındaki ayrışmanın diyalog ve ikna yoluyla çözülmesi gerektiğini kaydetti.

PKK'nin Suriye'deki varlığına, örneğin Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) öncülüğündeki Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG) üzerinden ve Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Türkiye'de devam eden PKK'yi tasfiye sürecine yönelik izleyeceği yola ilişkin soruya Fidan, "Bizim için önemli olan, Türkiye'yi başından beri etkileyen silahlı terörist unsurların artık bölgede olmamasıdır" dedi.

"PKK kendini feshedip silah bırakmaya karar verirse, bunun Suriye ve Irak'taki varlığını nasıl etkileyeceğini zamanla hep birlikte göreceğiz."

Fidan, "Suriye ve Irak'taki durum istikrarsız ve Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) Türkiye içindeki varlığı neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak bu iki ülkenin toprakları hala işgal altında. Onlara adım atmaları gerektiğini söylüyoruz ve topraklarının işgalinden de rahatsız olduklarını kaydediyoruz" diye devam etti.

Görsel kaldırıldı. Amerikan güçleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı'da (AFP)

Geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Suriye'deki durum ve ABD'nin çekilme planlarını ele alan telefon görüşmesiyle ilgili olarak Fidan, "ABD'nin Suriye'deki askeri varlığı mutlak gereklilik değildir" ifadelerini kullandı.

ABD'nin, terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadelede müttefik olarak Kürt birliklerine verdiği destek, Ankara ile Washington arasındaki tartışmalı konulardan biri. Türkiye, DEAŞ'a karşı mücadelede Suriye hükümetine destek vermeyi ve binlerce DEAŞ üyesi ve ailelerinin tutulduğu cezaevlerinin güvenliğini SDG yerine sağlamayı teklif etti. Türkiye ayrıca Suriye'de örgütle mücadele etmek için Ürdün, Irak, Suriye ve Lübnan'ın da aralarında yer aldığı beşli bir mekanizma oluşturmak için çalışıyor. 

Fidan, Türk-Amerikan ilişkilerinin mükemmel olması gerektiğini belirterek, Erdoğan ve Trump'ın, eğer sorunlar varsa bunların çözülmesi gerektiği konusunda mutabakata vardıklarını söyledi. Trump yönetiminin, ABD'de yıllardır görülmemiş, klasik Cumhuriyetçi yaklaşımdan daha devrimci, radikal değişimi hedefleyen bir dış politika yaklaşımı benimsediğini kaydetti.

Trump'ın politikalarının Türkiye üzerindeki olası etkilerinin Türkiye tarafından yakından takip edildiğini ve birçok alanda yankılarının neler olabileceğinin görüşüldüğünü belirtti.