İsrail'in Gazze'nin güneyine yönelik saldırısı Mısırlılarda endişeye neden oldu

Saldırılar, yerinden edilme meselesine dair korkuları yeniden gündeme getirdi.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Dubai'de görüştü. (Kahire'deki ABD Büyükelçiliği)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Dubai'de görüştü. (Kahire'deki ABD Büyükelçiliği)
TT

İsrail'in Gazze'nin güneyine yönelik saldırısı Mısırlılarda endişeye neden oldu

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Dubai'de görüştü. (Kahire'deki ABD Büyükelçiliği)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Dubai'de görüştü. (Kahire'deki ABD Büyükelçiliği)

Gazze Şeridi sakinlerinin Filistin'in Refah bölgesine doğru yerlerinden edilmesinin tehlikelerine ilişkin uluslararası uyarılar arttı. İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin güneyindeki operasyonlarıyla Sina Yarımadası'na doğru ‘Filistinlileri yerinden etme’ planını uygulayacağı korkusu ise Mısır’da endişeye neden oldu. Mısır, Filistin halkının Sina’ya sürülmesine resmi olarak karşı. Uluslararası ve Arap dünyasında da bu tutumuna destek aldı.

Birleşmiş Milletler Filistin Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini cumartesi günü X platformundaki (eski adıyla Twitter) hesabı üzerinden paylaştığı gönderide, İsrail'in Gazze'nin güneyine yönelik saldırılarının devam etmesinin ‘yaklaşık bir milyon mülteciyi Mısır sınırına ve sınırın diğer tarafına’ iteceği uyarısında bulundu.

El-Ahram Stratejik ve Siyasi Araştırmalar Merkezi'nden Mısırlı uzman Dr. Subhi Asila'nın Şarku’l Avsat’a verdiği demece göre söz konusu açıklamalar Gazze Şeridi'nde beklenen felaket durumunu ortaya koyuyor. İsrail ‘Gazze Şeridi'ni boğma’ ve Filistinlileri yavaş yavaş sınıra doğru sürme planını uygulamaya devam ediyor. Bu, Mısır'ın erkenden fark ettiği ve uyarıp mücadele etmeye başladığı hedef olan ‘kendiliğinden bir patlamaya’ yol açacak.

Mısır Düşünce ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Danışma Kurulu Başkanı Dr. Abdulmunim Said, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada ‘Mısır yönetimindeki karar vericilerin İsrail'in eylemlerinin olasılıklarını ve tüm olası etkilerini görüştüklerine, bunları analiz ettiklerine ve doğru bir şekilde izlediklerine olan güvenini’ yineledi. Said, “Konu karmaşık ve medya düzeyinde ayrıntılı olarak tartışılamayacak kadar büyük” dedi.

Mısır ve ABD cumartesi günü yaptıkları açıklamada, ‘Filistinlilerin Gazze veya Batı Şeria'dan zorla yerinden edilmesine, Gazze'nin kuşatılmasına veya Gazze Şeridi’nin sınırlarının yeniden çizilmesine hiçbir koşulda izin vermeyeceklerini’ bir kez daha yineledi. Bu karar, Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris arasında Dubai'de düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı (COP28) çerçevesinde yapılan ikili görüşme sırasında alındı.

Asila, ABD'nin Mısır'ın yerinden edilmeyi reddetme konusundaki tutumunu medya önünde desteklediği görüşünde. ABD, özellikle de Mısır'ın bu konuyu kendi ulusal güvenliğine yönelik bir tehdit olarak görmesi nedeniyle Mısır’ı destekliyor. Asila, Kahire yönetiminin Camp David Anlaşmaları’na bağlılığı ışığında, etkileri herkesi etkileyecek ‘büyük bir patlamadan’ bölgeyi kurtarmak için belirli bir süre olduğunu düşünüyor.

Times of Israel gazetesi cumartesi günü İsrail ordusunun Han Yunus kentine broşürler atarak bölgede kalmak tehlikeli olduğu için kent sakinlerini güneydeki Refah'a kaçmaya çağırdığını yazdı.

Said, İsrail'in Mısır sınırında çok sayıda Filistinliyi harekete geçirerek yaptıklarının, Mısır'ın taahhüt ettiği barış anlaşmasını tehdit eden saldırgan bir tutum anlamına geldiğini belirtti. İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırısının Mısır'ın ulusal güvenliğine yönelik riskleri arttırdığını ve sadece uluslararası yasalara değil, İsrail'in imzaladığı ve Gazze'de gelecekte kurulacak devletin çekirdeğini oluşturan Filistin topraklarının bir parçası olduğunu teyit eden Oslo Anlaşmaları’na bile aykırı olduğunu vurguladı.

Şarku’l Avsat’a konuşan Mısır Dış İlişkiler Konseyi Başkanı Muhammed el-Arabi’ye göre İsrail böylece tüm yasaları ve anlaşmaları ihlal ederek bölgeyi tehlikeye atıyor. Mısır sınırına yönelik yerinden etme operasyonlarının barış anlaşmasını ihlal ettiğini söyleyen el-Arabi, İsrailli yetkililerin güvenlikleri için barışın önemini henüz idrak edemediklerini kaydetti. El-Arabi, “Bölgedeki durumun patlamasını ve kontrol edilmesi zor bir aşamaya gelmesini önlemek için uluslararası toplumun müdahalesi gerekiyor” ifadesini kullandı.

Mısır geçtiğimiz ay, İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in açıklamalarını eleştirerek Knesset üyeleri Ram Ben Barak ve Danny Danon'un Amerikan Wall Street Journal gazetesinde yayınlanan ve Gazze mültecileri için gönüllü bir göç planı önerdikleri makaleyi yorumladı. Danon ve Ben Barak, söz konusu makalede ifade ettikleri fikre dair “Bu insani bir çözümdür. Sığınma, yoksulluk ve tehlikelerle geçen 75 yılın ardından Gazze sakinleri ve tüm bölge için doğru olan budur” dedi.

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin son oturumunda yaptığı konuşmada ‘dünyanın reddettiği ve uluslararası hukukun ihlali olarak gördüğü zorla yerinden etme ve kitlesel göç politikasının, sadece İsrailli yetkililer tarafından yapılan açıklamalar ve çağrılarla değil, aynı zamanda Gazze'nin Filistinli sakinlerini topraklarından sürerek, halkı topraklarından izole ederek ve topraklarını ele geçirerek davalarını tasfiye etmeyi amaçlayan acı bir gerçeklik yaratma yoluyla İsrail için halen bir hedef olduğunu’ vurguladı.

Israel Hayom gazetesi geçtiğimiz hafta sonunda, ABD Temsilciler Meclisi ve Senatosu'ndaki Demokrat ve Cumhuriyetçi partilerden üst düzey yetkililere sunulan ve onaylarını alan, Gazze sakinlerinin Mısır ve Ürdün de dahil olmak üzere komşu ülkelere göç ettirilmesine ilişkin bir planı ortaya çıkardı.



Es-Safadi Şam'da eş-Şera ile görüştü: Suriye'den Ürdün'e uyuşturucu ve silah kaçakçılığıyla mücadelede iş birliği yapacağız

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi ve yeni Suriye yönetiminin lideri Ahmed eş-Şera Şam'da bir araya geldi. (AFP)
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi ve yeni Suriye yönetiminin lideri Ahmed eş-Şera Şam'da bir araya geldi. (AFP)
TT

Es-Safadi Şam'da eş-Şera ile görüştü: Suriye'den Ürdün'e uyuşturucu ve silah kaçakçılığıyla mücadelede iş birliği yapacağız

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi ve yeni Suriye yönetiminin lideri Ahmed eş-Şera Şam'da bir araya geldi. (AFP)
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi ve yeni Suriye yönetiminin lideri Ahmed eş-Şera Şam'da bir araya geldi. (AFP)

Ürdün Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi'nin bugün Şam'da yeni Suriye yönetiminin lideri Ahmed eş-Şera ile bir araya geldiği belirtildi.

Ürdün Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan fotoğraflarda es-Safadi ve eş-Şera el sıkışırken görülürken, görüşmenin Şam’ın neresinde gerçekleştiği belirtilmedi. Dışişleri Bakanlığı daha önce yaptığı kısa bir açıklamada, es-Safadi'nin bugün Şam'ı ziyaret ederek Suriye'deki yeni yönetimin lideri eş-Şera ve bazı Suriyeli yetkililerle görüşeceğini bildirmişti.

Bu ziyaret, Devlet Başkanı Beşşar Esed'in 8 Aralık'ta devrilmesinden bu yana Ürdünlü üst düzey bir yetkili tarafından Suriye'ye yapılan ilk ziyaret. Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Ürdün İletişim Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Muhammed el-Mumini dün (Pazar) gazetecilere yaptığı açıklamada, “Ürdün'ün Suriye'deki son olaylara yönelik tutumu, iki kardeş ülke arasındaki ilişkilerin samimiyetinin yanı sıra Suriye'nin güvenliğinin, toprak bütünlüğünün ve kurumlarının istikrarının sağlanmasına yönelik desteğini ifade etmektedir. Bu istikrar Ürdün devletinin çıkarlarına olumlu yansıyor ve sınırlarının güvenliğini pekiştiriyor” ifadelerini kullandı.

Ürdün'ün Suriye ile 375 kilometrelik bir kara sınırı bulunuyor. Amman, Suriye'de çatışmaların başladığı 2011 yılından bu yana 1,3 milyondan fazla Suriyeli mülteciye ev sahipliği yaptığını söylüyor ve Birleşmiş Milletler'e (BM) göre Ürdün'de yaklaşık 680 bin kayıtlı Suriyeli mülteci bulunuyor. Ürdün İçişleri Bakanı perşembe günü yaptığı açıklamada, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden bu yana toplam 7 bin 250 Suriyelinin Ürdün sınırından ülkelerine geri döndüğünü söyledi. Ürdün 14 Aralık'ta sekiz Arap ülkesi, ABD, Fransa, Türkiye, Avrupa Birliği (AB) ve BM dışişleri bakanlarının katılımıyla Suriye konulu bir toplantıya ev sahipliği yaptı.

Kral 2. Abdullah, Ürdün'ün Suriyelilere desteğini ve iradelerine saygısını vurgulayarak, muhalif grupların Şam'a girip Devlet Başkanı Beşşar Esed'i devirdiklerini açıklamalarının ardından ülkenin ‘kaosa’ sürüklenmemesi çağrısında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre es-Safadi bugün yaptığı açıklamada, eş-Şera ile Suriye'den Ürdün'e uyuşturucu ve silah kaçakçılığıyla mücadele için iş birliği yapma konusunda anlaştıklarını söyledi.

Ürdün son yıllarda başta Captagon olmak üzere silah ve uyuşturucu kaçakçılığından çok zarar gördü. 2011 yılından bu yana Suriye'de devam eden kanlı çatışmalar yarım milyondan fazla insanın ölümüne, büyük bir yıkıma ve ülke içinde ve dışında milyonlarca insanın yerinden edilmesine neden oldu.

Ürdün söz konusu kaçakçılık operasyonlarının ‘organize’ hale geldiğini ve bazen insansız hava araçlarının (İHA) kullanıldığını söylüyor. AFP'ye göre Ürdün bu İHA’ları düşürmek için defalarca hava kuvvetlerini kullandı ve birçok kaçakçıyı tutukladı yahut öldürdü. Captagon üretimi bölgede yeni değil. Suriye 2011'de savaşın patlak vermesinden önce de bu maddenin ana kaynağıydı, ancak çatışma bu maddenin üretimini daha popüler hale getirdi ve ihracatının artmasına yol açtı.