Sudan’da sivil muhalifler UNITAMS’ın feshedilmesinden endişeli

Sudan’da muhalefet lideri Arman Şarku’l Avsat’a konuştu: UNITAMS çalışmalarına son verilmesi iç savaşın tırmanmasına yol açabilir

Geçen cuma günü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), BM’nin Sudan’daki Entegre Geçiş Yardım Misyonu’nun (UNITAMS) görev süresini 3 Aralık’tan itibaren sona erdiren 2715 sayılı kararı kabul etti.
Geçen cuma günü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), BM’nin Sudan’daki Entegre Geçiş Yardım Misyonu’nun (UNITAMS) görev süresini 3 Aralık’tan itibaren sona erdiren 2715 sayılı kararı kabul etti.
TT

Sudan’da sivil muhalifler UNITAMS’ın feshedilmesinden endişeli

Geçen cuma günü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), BM’nin Sudan’daki Entegre Geçiş Yardım Misyonu’nun (UNITAMS) görev süresini 3 Aralık’tan itibaren sona erdiren 2715 sayılı kararı kabul etti.
Geçen cuma günü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), BM’nin Sudan’daki Entegre Geçiş Yardım Misyonu’nun (UNITAMS) görev süresini 3 Aralık’tan itibaren sona erdiren 2715 sayılı kararı kabul etti.

Sudan’da Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) lideri ve Devrimci Akımın Halk Hareketi Başkanı Yaser Said Arman, “UNITAMS görevlerinin sona erdirilmesi, insani yardım sağlamak ve sivilleri korumak için BM’ye ihtiyaç duyduğu ve BM kuruluşlarının katılımının gerekli olduğu bir dönemde Sudan’daki savaşı bitirme girişimlerinin çıkarına değil” dedi.

Arman, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “BMGK, önünde Sudan’daki sivillerin korunmasıyla ilgili konular bulunurken misyonun görevlerini sonlandıramazdı” diyerek, “Uluslararası toplum, Sudan’daki savaş konusunu, siviller üzerindeki iç ve dış etkilerine terk etmeyecek” şeklinde konuştu.

Arman, Egemenlik Konseyi üyesi Korgeneral İbrahim Cabir başkanlığındaki BM ile İlişkilerle İlgili Ulusal Komitesi’nin benimsediği yöntemin, BM ve dış dünyayla ilişkilerinde izole rejimin kalıntıları yöntemiyle aynı olduğunu dile getirirken, “Sürekli olarak BM ve onun ülkede faaliyet gösteren kuruluşlarını kısıtlamaya çalışıyordu” dedi.

Tanınmış Sudanlı politikacı, UNITAMS'ın faaliyetlerini sona erdirme kararının yansımaları konusunda da uyarırken, “Bu bağlamda konu sonlanmayacak. Son verilmesi çağrısında bulunanlar açısından daha olumsuz sonuçlar doğuracaktır” ifadelerini kullandı. Politikacı ayrıca, “BMGK’daki mevcut bölünmelere rağmen tüm bu önlemler, Sudan devleti için bir tehlike oluşturması dolayısıyla savaşı mümkün olduğu kadar çabuk bitirmeye çalışmak yerine, savaşı tırmandırmaya yönelik. Durum, Sudanlılar arasında ciddi bir çalışma yapılmazsa, savaşa karşı geniş bir cephe örgütlenmezse, krizin her iki tarafının kalıntılarına ve ihlallerine karşı çıkılmazsa çöküşün habercisidir” dedi.

Kasım ortasında BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Hartum’dan BM misyonunun görev süresinin derhal sona ermesini talep ederek, Cezayirli diplomat Ramtane Lamamra’yı Sudan’a özel temsilci olarak atamaya karar verdi.

Sudan siyasi güçlerinin önümüzdeki dönemde hedeflemesi gereken hareketlerin öncelikleri ve amaçlarına ilişkin değerlendirmesine ilişkin olarak Arman, “Bu, insani yardımın ulaşması, sivillerin korunması ve uzun vadeli düşmanlıkların sona erdirilmesinin yanı sıra, savaşı durdurmak, ülkede demokrasi ve istikrarı sağlayacak ulusal bir proje inşa etme fırsatı veren yeni bir devlet, yeni bir ordu ve kurumlar inşa etmek için çalışmayı içeriyor” dedi.

UNITAMS’ın görevine son verildiğinin duyurulmasından bu yana bazı taraflar, bunun Sudan’ın BM Tüzüğü’nün Yedinci Bölümü hükümleri kapsamına girip girmediği anlamına gelip gelmediği konusunda sorular soruyor. Söz konusu bölüm, barışın tehdit edilmesi, ihlali ve saldırganlığın ortaya çıkması durumunda alınan önlemlere ilişkin mekanizmaları içeriyor. Arman, “Bu bölümdeki düzenlemelere giriş, savaştaki gelişmelere ve savaşın siviller için ne ölçüde büyük bir zorluk teşkil ettiğine bağlıdır. Bu da uluslararası toplumu büyük ve kapsamlı maliyetler içeren bu yola başvurmaya zorluyor” ifadelerini kullandı. BMGK kararı, UNITAMS faaliyetlerinin derhal durdurulması ve bu sürecin 29 Şubat 2024’e kadar sona erdirilmesi amacıyla işlevlerinin BM kuruluşlarına, programlarına ve fonlarına devredilmesi yönünde bir çağrıyı da içeriyor.



Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)

Hamas Sözcüsü bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nin doğu bölgelerinde ve orta kesiminde ‘etnik temizlik’ yaptığını söyledi.

Sözcü Hazım Kasım, “İşgal güçleri, sarı hattın dışındaki sivilleri hedef alıyor. Bu sabahtan itibaren dört vatandaş öldürüldü, yıkım operasyonları yoğunlaştı ve doğu bölgelerinden vatandaşlar yerlerinden edildi” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre, bu sabah İsrail'in Gazze ve Han Yunus şehirlerini hedef alan bombardımanında dört Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

dcgtrhy
Gazze şehrinde İsrail ateşiyle öldürülen Filistinli genç Ahmed el-Hevari'nin cenazesine katılan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Bu sabah üç kişinin cenazesi hastanelere getirildi; ikisi Han Yunus’un doğusundaki Beni Suheyle kasabasında İsrail’e ait bir insansız hava aracı (İHA) tarafından, bir diğeri ise Gazze kentinin doğusundaki et-Tuffah mahallesinde İsrail tankının açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti” dedi.

Han Yunus’taki Nasır Hastanesi, iki ölü ve biri ağır olmak üzere üç yaralıyı kabul ettiğini duyurdu. Gazze kentindeki Şifa Hastanesi’nin Müdürü Dr. Muhammed Ebu Selmiye de et-Tuffah mahallesinde sivillere yönelik tank ateşi nedeniyle bir ölü ve çok sayıda yaralının hastaneye ulaştığını doğruladı.

Gazze'deki bir güvenlik kaynağı AFP'ye, ‘işgal uçaklarının bu sabah Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ve Refah'ın güneydoğusundaki bölgelere birkaç hava saldırısı düzenlediğini’ söyledi. Kaynak, İsrail ordusunun ‘ez-Zeytun, Şucaiyye ve et-Tuffah (Gazze şehrinin doğusu) mahallelerinde ve Han Yunus ile Refah'ta savaş sırasında hasar gören onlarca binayı ve evi yıkmaya devam ettiğini’ belirtti.

İsrail güçleri, Refah şehrinin büyük bir kısmını ve Han Yunus'un doğu bölgelerini kontrol altında tutuyor. İsrail, 7 Ekim 2023'teki saldırının ardından Gazze Şeridi'ne savaş açtı. O günden bu yana, Birleşmiş Milletler'in (BM) güvenilir bulduğu Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşında en az 69 bin 756 kişi hayatını kaybetti.


Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
TT

Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)

Mısırlılar bugün, 2025 Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy kullanmaya başladı.

İki gün sürecek seçimler, 73 seçim bölgesi ve 5 bin 287 alt komiteden oluşan 13 vilayette gerçekleştiriliyor. Şarku’l Avsat’ın Kahire el-İhbariyye televizyonundan aktardığına göre, bu aşamada bin 316 aday bireysel sistem altında yarışıyor ve Kahire ile Kuzey, Orta ve Güney Delta ve Doğu Delta'nın iki seçim bölgesinde bir liste yer alıyor.

Mısır Ulusal Seçim Komisyonu, vatandaşlara seçimlere katılım çağrısında bulunarak, sürecin bütünlüğünü sağlama ve seçmenlerin iradesini tam şeffaflık içinde sandığa yansıtma konusundaki kararlılığını vurguladı.

Seçimlerin ikinci aşamasına dahil olan vilayetler, Ulusal Seçim Komisyonu’nun verilerine göre Kahire, Kalubiyye, Dakahliye, Garbiye, Menufiye, Kafr eş-Şeyh, Şarkiye, Dimyat, Port Said, İsmailiye, Süveyş, Güney Sina ve Kuzey Sina’dan oluşuyor.

gju
Parlamento seçimlerinin ilk turunda oy verme merkezlerinin önünde bekleyen Mısırlı kadınlar (Gençlik Partisi Koordinasyon Komitesi)

Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşaması, ilk turda 19 seçim bölgesindeki sonuçların ‘önemli ihlaller’ gerekçesiyle iptal edilmesinin ardından geliyor. Bu ihlaller arasında sandıkların önünde yapılan usulsüz propaganda ile adaylara oy sayım tutanaklarının nüshalarının verilmemesi gibi durumlar yer aldı. Gözlemciler bu adımı ‘emsalsiz’ olarak nitelendirdi.

Bu seçim bölgelerindeki sonuçların iptal edilmesi, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin ‘azami şeffaflık’ sağlanması için yaptığı doğrudan çağrının ardından gerçekleşti.


Irak Sünni güçleri seçim sonrası pozisyonları koordine etmek için birleşik bir blok oluşturuyor

Bağdat'taki Irak seçimlerine ait kampanya posterleri (AFP)
Bağdat'taki Irak seçimlerine ait kampanya posterleri (AFP)
TT

Irak Sünni güçleri seçim sonrası pozisyonları koordine etmek için birleşik bir blok oluşturuyor

Bağdat'taki Irak seçimlerine ait kampanya posterleri (AFP)
Bağdat'taki Irak seçimlerine ait kampanya posterleri (AFP)

Irak'taki en önde gelen Sünni siyasi güçlerin liderleri dün, ayrı listelerle katıldıkları parlamento seçimlerinin ardından "vizyon ve kararları birleştirmeyi" amaçlayan "Ulusal Siyasi Konsey" bloğunun kurulduğunu duyurdu.

Bağdat'ta, beş büyük Sünni partinin liderlerinin katıldığı bir toplantı düzenlendi. Toplantıda, seçilmiş parlamentoda Sünni güçler arasında en fazla sandalyeye sahip olan (27 sandalye) "Takaddüm" hareketinin lideri eski Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi ve ABD yaptırımlarına tabi olan "Egemenlik İttifakı"nın başkanı iş adamı Hamis el-Hancer de yer aldı.

Irak Haber Ajansı'nın (IRA) ve AFP’ye göre katılımcılar, "çeşitli önemli ulusal meselelerle ilgili pozisyonları koordine eden ve vizyon ve kararları birleştiren kapsayıcı bir çatı örgüt olarak Ulusal Siyasi Konsey'i oluşturma" konusunda anlaştılar.

Konseyin "tüm ulusal ortaklara açık olacağını ve Irak'ın birliğini ve istikrarını güvence altına alan ve tüm bileşenlerinin haklarını istisnasız koruyan temel ilkelere bağlı kalacağını" teyit ettiler.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Saddam Hüseyin rejimini deviren Amerikan işgalinden iki yıl sonra, 2005'te Irak'ta yapılan ilk çok partili seçimlerden bu yana, etkili siyasi güçler arasında uygulanan kota sistemine göre, Parlamento Başkanı Sünni, Başbakan Şii (yürütme erkinin fiili temsilcisi) ve Cumhurbaşkanı Kürtlerden oluşuyor.

Saddam Hüseyin'in devrilmesinden bu yana, Irak'taki Şii çoğunluk ülke siyasetine hâkim hale geldi.

Geçtiğimiz hafta, İran'a yakın Şii partilerden oluşan "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakı, en büyük parlamento bloğunun kurulduğunu ve başbakan seçme sürecini başlatma niyetini duyurdu.

Ertesi gün, geçici Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, 11 Kasım seçimlerinde 329 parlamento sandalyesinden 46'sını alarak en fazla sandalye kazanan koalisyonunun "en büyük parlamento bloğuna" katıldığını duyurdu.

Bu blok, parlamentodaki sandalyelerin yarısından fazlasını, yani 175'ten fazla sandalyeyi kazandı.