Gazze'deki solcu direniş grubu yetkilisi, "İsrail'in direnişten intikam için halkı hedef aldığını" belirtti

Filistin'de faaliyet gösteren sol görüşlü Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi (FDHKC) Siyasi Büro Üyesi Talal Ebu Zarife, "insani ara"nın ardından saldırılarını yoğunlaştıran İsrail'in sivil halkı hedef alarak direnişten intikam aldığını söyledi

(AA)
(AA)
TT

Gazze'deki solcu direniş grubu yetkilisi, "İsrail'in direnişten intikam için halkı hedef aldığını" belirtti

(AA)
(AA)

Gazze'deki Marksist direniş grubunun yetkililerinden Ebu Zarife, "insani aranın sona ermesinden bu yana İsrail'in Gazze Şeridi'nde uçak, hücumbot ve tanklardan atılan binlerce roketle hedef almadık yerleşim alanı bırakmadığını" belirtti.

Ebu Zarife, "Direniş, doğrudan çatışmalar ya da bombardımanlar yoluyla başarılar elde ettiğinde, işgalciler direnişten intikam almak için sivilleri hedef almaktan başka bir yol bulamıyor. İsrail'in Gazze'ye yönelik barbar savaşında başarı elde edememesi, onu, sivilleri ve mülklerini daha fazla hedef alarak, katliamlar yaparak intikam almaya itiyor." ifadelerini kullandı.

Gazze’nin güneyindeki Filistinlilerin kararlılığının, kuzey kentlerindekilerin kararlılığının bir uzantısı olduğuna işaret eden Ebu Zarife, bunun "işgalcilerin yürüttüğü tehcir planlarını boşa çıkaracağını" vurguladı.

"İşgalcilerin sabahtan bu yana attıkları yoğun fosfor bombalarıyla Gazze kentinin gökyüzünü duman bulutuna çevirdiğini" aktaran Ebu Zarife, bunun "tehcir ve soykırım savaşının ayrılmaz bir parçası" olduğunu ifade etti.

İsrail'in askerleri ve Yahudi yerleşimcilerin ödediği bedelin beklenenden fazla olduğunu belirten Ebu Zarife, bunun da “İsrail'in hesaplarını bozduğunu ve tüm bölgeleri kapsayacak şekilde bombardımanı genişleterek krizi derinleştirdiğini" kaydetti.

Ebu Zarife, "Arap ülkelerinin elinde, siyonist rejimin Filistin halkına yönelik soykırım savaşını durdurması için ABD'ye baskı uygulayacak birden fazla güç faktörü bulunduğuna" dikkati çekti.

Ateşkesin uluslararası toplumun ve uluslararası kuruluşların önceliği olması gerektiğini vurgulayan Ebu Zarife, "bunun ancak katliamları kınama ve sivillerin hayatına saygı gösterilmesi için yapılan çağrıların ötesine geçecek ciddi baskılar ve İsrail'in işlediği savaş suçlarını durdurmaya zorlayacak pratik adımlarla mümkün olacağını" ifade etti.



Husiler, Kızıldeniz'i kasıp kavuruyor: Tamamen yalnızsınız

Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
TT

Husiler, Kızıldeniz'i kasıp kavuruyor: Tamamen yalnızsınız

Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)

İran destekli Husilerin, Kızıldeniz'deki iki ticari gemiyi batırmasının yankıları sürüyor. 

Husilerin askeri sözcüsü Yahya Seri, 7 Temmuz'da yaptığı açıklamada Magic Seas isimli gemiyi, iki insansız deniz aracının yanı sıra üç drone ve 5 balistik füzeyle vurduklarını duyurmuştu. 

Sözcü, 9 Temmuz’daki açıklamasında da Eternity C adlı geminin vurulduğunu söylemişti. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde, Liberya bandıralı iki geminin de Yunan şirketlerine ait olduğu belirtiliyor.

Haberde yardım çağrısı yapılmasına rağmen ABD ya da müttefiklerinin bölgedeki hiçbir gemisinin olaya müdahale etmediği aktarılıyor.

Pazar günü düzenlenen saldırıda Magic Seas mürettebatının gemiyi terk ettiği belirtiliyor. 

Ancak pazartesi gecesi düzenlenen ikinci saldırıda Eternity C mürettebatının Husilerle çatışmaya girdiği, bazı kişilerin Şii örgüt tarafından rehin alındığı aktarılıyor. En az üç kişinin gemide ölü bulunduğu, 15 kişinin kayıp olduğu, 10 kişininse kurtarıldığı yazılıyor. 

Britanyalı denizcilik teknolojisi firması VanguardTech’ten Ellie Shafik, "Bu, Husilerin 48 saat içinde yarattığı en ciddi hasar" diyor. 

Eski Birleşik Krallık Donanması Subayı Christopher Long da Husi militanlarının kontrolündeki bölgelerde askeri varlığın çok zayıf olduğunu, bunun da ticari gemileri savunmasız bıraktığını söylüyor. Long, "Oradaysanız, tamamen yalnızsınız" ifadelerini kullanıyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatıyla Husilere ait hedeflere 15 Mart’ta saldırı başlatılmıştı. 6 Mayıs’ta örgütle ateşkes yapıldığı ve operasyonun sonlandırıldığı duyurulmuştu. 

WSJ’nin aktardığına göre ABD, Husiler Amerikan gemilerine saldırmadıkça ateşkesi geçerli sayıyor. Pentagon’un bölgedeki askeri duruşunu değiştirmediği aktarılıyor. 

Diğer yandan Husilerin saldırıları, Gazze’de yeni bir ateşkes anlaşması için görüşmelerin yoğunlaştığı bir dönemde meydana geldi. 

Katar’ın başkenti Doha’da süren müzakerelerde Tel Aviv yönetimi ve Hamas arasındaki anlaşmazlıkların büyük ölçüde çözüldüğü fakat İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah ve Han Yunus kentlerini ayıran Morag Koridoru'nda işgali sürdürme ısrarının henüz aşılamadığı kaydedilmişti.

Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki Aksa Tufanı operasyonuna destek olarak başlatmıştı.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, AP