Hizbullah: İsrail'in sivilleri hedef alan saldırısına daha sert karşılık vereceğiz

İsrail’in saldırısında iki Lübnanlı ve bir Suriyeli yaralandı. Tel Aviv, 3 askerinin yaralandığını duyurdu.

Lübnan'ın güneyinde İsrail’in bombardımanı sonrası yükselen dumanlar (AFP)
Lübnan'ın güneyinde İsrail’in bombardımanı sonrası yükselen dumanlar (AFP)
TT

Hizbullah: İsrail'in sivilleri hedef alan saldırısına daha sert karşılık vereceğiz

Lübnan'ın güneyinde İsrail’in bombardımanı sonrası yükselen dumanlar (AFP)
Lübnan'ın güneyinde İsrail’in bombardımanı sonrası yükselen dumanlar (AFP)

Hizbullah, bir kez daha İsrail'in Lübnan'ın güneyinde sivilleri hedef alan saldırısına daha sert karşılık vereceğini söyledi. Hizbullah, daha önce Lübnan'ın güneyinde çok sayıda bölgenin hedef alındığı bombardıman sonucunda iki Lübnanlı ve bir Suriyelinin yaralandığı açıklamıştı. Hizbullah ile İsrail arasındaki çatışmalar yoğunlaşıyor. Hizbullah, İsrail ordusunun dün yoğunlaştırdığı bombardımanlarına karşı bir dizi operasyon gerçekleştirirken bazı kayıplar da verdi, askeri merkezleri zarar gördü.

Hizbullah Merkez Konseyi Üyesi Şeyh Nebil Kavuk, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Güneyde sivillere yönelik her türlü saldırıya daha sert karşılık vereceğiz. Aynı şekilde Lübnan’da sivillere yönelik hiçbir saldırıyı sert bir karşılık vermeden geçmeyeceğiz.”

Kavuk, Lübnan-İsrail savaşının yeniden başlamaması için İsraillilerin Gazze'ye güneyden destek verilmeden savaş açmak istediklerini ve bu yüzden ateşkes günlerinde de Hizbullah üzerindeki baskının devam ettiğini söyledi.

Öte yandan İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee dün (4 Aralık), Lübnan topraklarından başlatılan havan topu saldırısında sınırda yer alan askeri üste bulunan üç İsrail askerinin hafif yaralandığını açıkladı. Adraee X sosyal medya platformundan yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun misilleme olarak hava toplarının ateşlendiği noktaları hedef aldığını belirtti. İsrailli askeri yetkili, hedef alınan İsrail askeri üssünün Yiftah yerleşim bölgesi yakınlarında olduğunu da sözlerine ekledi.

İsrail ordusundan yapılan bir diğer açıklamada, İsrail'in kuzeyindeki Harduf yerleşim bölgesine Lübnan'dan top mermileri atıldığı ve mermilerin boş alanlara düştüğü aktarıldı. Lübnan sınırı yakınlarındaki Misgav yerleşim bölgesinin de bir top mermisiyle hedef alındığı belirtilen açıklamada, İsrail güçlerinin top mermisinin ateşlendiği kaynağı hedef alarak karşılık verdiği ifade edildi.

Hizbullah’ın Lübnan'ın güneyinde devam eden bombardımanlar nedeniyle dün düzenlediği operasyonlarla birlikte İsrail’in bazı askeri mevzileri ve İsrail kuvvetlerinin toplandığı beş nokta hedef alındı.

Hizbullah ayrı ayrı yaptığı açıklamalarda öğleden sonra Birket Rişe, Cel el-alem bölgesini ve Rahib bölgelerini hedef aldığını duyurdu. Açıklamalarda, İsrail’in Hanita yerleşim bölgesindeki İsrail piyade gücünü, Baranit Askeri Üssü’nün doğusundaki Kerem et-Tuffah ve Shtula yerleşim bölgelerinde konuşlu askeri güçleri hedef aldığını ve İsrail ordusu içinde doğrudan kayıplar verdirildiğini doğruladı.

Shtula ve Rahib yerleşim bölgelerinde İsrail askerlerin toplandığı noktaların doğrudan hedef aldığını yönündeki açıklamanın ardından Bağdadi bölgesi ve Misgav doğusunda toplanan İsrail askerlerinin güdümlü füzelerle hedef alındığı belirtilen bir daha geldi.

Şarku’l Avsat’ın Lübnan resmi haber ajansı NNA’dan aktardığına göre güneyde birçok bölge hedef alındı. Bunun sonucunda iki kişi hafif şekilde yaralandı.

NNA, Bint Cubeyl bölgesinin kuzeyindeki boş bir evin silahlı insansız hava aracından (SİHA) fırlatılan iki füzeyle hedef alındığı hava saldırısının ardından İsrail uçaklarının bölgenin batısındaki Ummu et-Tut beldesindeki boş bir evi hedef aldığını bildirdi. Ajans, patlamada etrafa saçılan taşların isabet etmesi sonucunda bir kadın ve oğlunun hafif yaralandığını aktardı. NNA, düşmanın Marun el-Ras köyü yakınlarındaki bir evi de hedef aldığını ve buranın daha önce de hedef alınan noktalar arasında olduğunu kaydetti.

NNA, İsrail'in Mercayun’daki el-Vezzani beldesi yakınlarına düzenlediği bombardıman sonucu bir Suriyelinin yaralandığını ve tedavi için Mercayun Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığını bildirdi. Bombardıman sırasında Merkeba ve Rab Salisine beldeleri ile Vezzani beldesi arasındaki Belida ve Cebel Verde beldelerinin dış mahalleleri de hedef alındı. İtfaiye ekipleri, es-Sevane beldesindeki Bura bölgesinde çıkan büyük bir yangını söndürdü.

İsrail savaş uçakları, Meys el-Cebel beldesinin güneyindeki Tufa yakınlarındaki Sehm Araba bölgesini ve Muhaybib ve Meys el-Cebel beldelerinin batı bölgelerini hedef aldı.

Nakura yakınlarında Hamul bölgesini ve Tayr Hafra ve el-Cebin beldeleri çevresinin de hedef alındı. İsrail savaş uçakları Nebatiye ve İklim el-Tuffah bölgeleri üzerinde yüksek irtifada uçuşlar gerçekleştirdi. NNA bu uçuşlara, Nebatiye’nin çeşitli bölgeleri üzerindeki yoğun uçuşların eşlik ettiğini aktardı.

NNA, ‘sabah saatlerinde bir düşman keşif uçağının Raşaya bölgesi ve Hermon Dağı'nın batı yamaçları üzerinden Lübnan-Suriye sınırındaki Deyr el-Aşayir’e kadar alçak irtifa yoğun uçuşlar gerçekleştirdiğini’ bildirdi.

Kefer Kila ile Adissa arasındaki Merciyyun Ovası, Hamams Tepesi ve Uveyde Tepesi'ni hedef alan bombardımanın gece boyunca devam ettiğini ve bombardımanın Uveyde Tepesi’nde yangına yol açtığını aktaran NNA, ayrıca keşif uçaklarının batı ve orta kesimlerdeki Lübnan- İsrail sınırını temsil eden Mavi Hat’ta Litani Nehri'ne kadar komşu köylerin üzerinde uçuşlar gerçekleştirdiklerini belirtti. Gece boyu bombalanan Cebel el-Lebune'deki İsrail mevzisinin yakınlarında silahlı çatışma seslerinin duyulduğunu bildiren NNA, batı ve orta kesimlerdeki köylerde akşam 22:00 sularına kadar şiddetli çatışmaların yaşanmasının ardından İsrail uçaklarının sabah saatlerinde Ayta eş-Şaab beldesinin dış mahallelerini ağır topçu mermileriyle hedef aldığını aktardı. NNA’nın haberine göre İsrail savaş uçakları Mervahin, ed-Dahira, el-Kuzah ve Beyt Lev beldeleri çevresine hava saldırıları düzenledi. İsrail ordusu, Nakura, el-Cebin, el-Lebune köyleri ile Ayta eş-Şaab ve Alma eş-Şaab beldelerinin çevresine yoğun topçu bombardımanları düzenlerken bombardımanlarda can kaybı olmadı.



Gizli belgelerde Batı’yı kararsız bırakan seçimin 30. yıldönümü: Zerval’ın Cezayir zaferi

Eski Cezayir Cumhurbaşkanı Liamin Zeval, 1997 parlamento seçimlerinde oyunu kullanıyor (AFP)
Eski Cezayir Cumhurbaşkanı Liamin Zeval, 1997 parlamento seçimlerinde oyunu kullanıyor (AFP)
TT

Gizli belgelerde Batı’yı kararsız bırakan seçimin 30. yıldönümü: Zerval’ın Cezayir zaferi

Eski Cezayir Cumhurbaşkanı Liamin Zeval, 1997 parlamento seçimlerinde oyunu kullanıyor (AFP)
Eski Cezayir Cumhurbaşkanı Liamin Zeval, 1997 parlamento seçimlerinde oyunu kullanıyor (AFP)

Bugün, Liamin Zerval’ın Cezayir’de Cumhurbaşkanlık seçimlerini kazanmasının 30. yıldönümü. 1991’de Kurtuluş Cephesi’nin kazandığı seçimlerin iptalinin ardından yaşanan krizin ardından, Zerval’ın sandığa gitme kararı Cezayir siyasetinde bir dönüm noktası oldu. O dönemde muhalifler, ordu destekli yönetimin halk desteğinden yoksun olduğunu belirtiyordu. Zerval ise bu argümanı ortadan kaldırdı.

Bu karar büyük bir risk içeriyordu. Kan gölüne dönen Cezayir’de silahlı gruplar oy kullanacakları tehdit ediyor, ana muhalefet partileri ise seçimleri boykot çağrısıyla sabote etmeye çalışıyordu. Buna rağmen Zerval meydan okudu. Cumhurbaşkanlığı kazan sürpriz olmasa da, halkın tehditlere rağmen sandığa gitmesi ve yüksek katılım sağlaması büyük bir sürprizdi. Bu, “terör korkusunu” yıkmak anlamına geliyordu.

Zerval, böylece Cezayir yönetimine bir tür “meşruiyet” kazandırarak terör dönemini sona ermeye başladı. Ertesi yıl düzenlenen parlamento seçimleriyle 1991’de iptal edilen seçimlerin etkisi tamamen silindi. Ordu, silahlı grupları yenilgiye uğrattı ve çoğu, Zerval’ın halefi Buteflika’nın 1999’da çıkardığı af yasasından yararlandı.

Bugün genç kuşaklar, 1990’ların kanlı dönemini ve Zerval’ın seçim zaferinin önemini hatırlamayabilir. “Şarku’l Avsat”, İngiltere Ulusal Arşivi’nden ortaya çıkan belgeler ışığında, 1995 Kasım’ında Zerval’ın zaferini mercek altına alıyor.

de
1995 Cezayir seçimlerinin sonuçlarına ilişkin İngiliz belgesinin bir kopyası (Şarku’l Avsat)

Gizli belgeler, Zerval’ın zaferinin Batı’da kafa karışıklığı yarattığını gösteriyor. Fransa, resmi olarak “tebrik” mesajı göndermekten kaçındı; İngiltere ise Kraliçe II. Elizabeth’in mesaj göndermesini uygun bulmadı, ancak Başbakan bir tebrik iletecekti.

17 Kasım 1995 tarihli bir İngiliz belgesine göre, Zerval oyların %61,34’ünü alarak kesin bir zafer kazandı. Belgede, üç yıldır süren terör ve baskıya rağmen katılımın %75 ile beklentilerin çok üzerinde gerçekleştiği belirtiliyor. Katılım özellikle kadınlar ve gençler arasında yüksekti; bu da yönetim için açık bir mesaj taşıyordu: “Sessiz çoğunluk, laik bir devlette barış içinde yaşamak istiyor.”

Rakip aday Mahfuz Nahnah ise oyların yalnızca %25,38’ini alabildi; yani seçmenlerin büyük çoğunluğu İslami yönetimi reddetti. Ana muhalefet partilerinin boykot çağrısı işe yaramadı; aksine, rejim bu durumdan fayda sağladı. Seçimin meşruiyeti beklenenden daha güçlüydü ve boykot eden partiler uzlaşma mesajları verdi.

Seçimlerin güvenli ve düzenli geçmesi için geniş çaplı askeri ve polis önlemleri alındı. Bazıları seçimlere hile karıştırıldığını iddia etse de, belgeler sürecin dürüst ve şeffaf olduğunu, sonuçların teknik olarak doğru olduğunu gösteriyor. Ancak analistler, Zerval’ın askeri desteğin gölgesinden çıkıp çıkamayacağı konusunda temkinliydi.

Belgeler göre , Zerval’ın hem diyalog hem de terörle mücadeleye dayalı ikili politikayı sürdüreceğini, ancak önceliğinin terörle mücadele olacak. 1996 parlamento seçimleri, boykot eden muhalefet için bir teşvik unsuru olabilirdi, ancak İslami Kurtuluş Cephesi’nin yeniden rehabilitasyonu uzak durdu. Uzun vadeli istikrar konusunda sosyal ve ekonomik sorunların çözülmemiş olması endişe yarattı.

Uluslararası tepkiler “temkinli iyimserlik” şeklindeydi. Avrupa Birliği, yüksek katılım ve şiddetsiz seçimlerden memnundu ve reform programlarına desteğini sürdürmeyi planlıyordu.

Fransa, resmi olarak ılımlı bir tepki verdi; Chirac mesaj gönderecek, ama “tebrik” kelimesini kullanmayacaktı. Özel olarak, Fransız hükümeti sonuçtan memnundu; yüksek katılım, İslami Kurtuluş Cephesi ve Sosyalist Güçler Cephesi’ni zayıflatmıştı.

İngiltere başbakanı tebrik mesajında siyasi diyaloğa başlama isteği ve İngiliz şirketlerinin (BP’nin milyar dolarlık ihaleye girmesi) çıkarlarına değindi. Kraliçe’nin mesaj göndermesi ise askeri rejimin sicili nedeniyle uygun görülmedi.

Zerval’ın 30 yıl önceki zaferi, Cezayir’de terör korkusunu aşan bir halk iradesinin simgesi olarak tarihe geçti.


Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Boulos: Sudan'daki savaş dünyanın en büyük insani krizi

Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
TT

Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Boulos: Sudan'daki savaş dünyanın en büyük insani krizi

Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
Faşir’in HDK’nın eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı Massad Fares Boulos, Sudan'daki savaşı ‘dünyanın en büyük insani krizi’ olarak tanımladı. Boulus, Fransız Haber Ajansı AFP’ye yaptığı açıklamada diplomatik çabaların barışa doğru ilerleme sağlamasını umduğunu söyledi.

Sudan’da 2023 yılının nisan ayında Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki ordu ile eski yardımcısı Muhammed Hamdan Dagalu (Hamideti) liderliğindeki Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında savaşın patlak vermesinden bu yana, on binlerce kişi hayatını kaybetti ve yaklaşık 12 milyon kişi yerinden edildi.

HDK, geçtiğimiz ekim ayı sonlarında, Sudan’ın Darfur bölgesinin batısında yer alan stratejik öneme sahip olan Faşir şehrini 18 ay süren kuşatmanın ardından ele geçirdi. Bu süreçte toplu katliamlar ve cinsel şiddet olayları yaşandığına dair haberler basına yansıdı.

dsfrg
Faşir’deki çatışmalardan kaçarak Tavile’deki bir mülteci kampına sığınan çocuklar, 3 Kasım 2025 (AP)

Boulos, Katar’ın başkenti Doha'da AFP’ye, Sudan'daki çatışmanın ‘günümüz dünyasındaki en büyük insani kriz ve en büyük insani felaket’ olduğunu söyledi.

Trump'ın Afrika'dan Sorumlu Kıdemli Danışmanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Faşir’de özellikle son iki-üç hafta içinde yaşananları ve o videoları hepimiz gördük. O haberleri gördük. Bu zulümler kesinlikle kabul edilemez. Bu durum bir an önce sona ermeli.”

Washington, savaşan tarafları Sudan'da ateşkes ilan etmeye çağırdı.

Ordu yanlısı Sudan hükümeti, ABD'nin ateşkes önerisiyle ilgili toplantının ardından savaşa devam edeceğini açıkladı.

HDK ise arabulucuların insani ateşkes önerisini kabul ettiğini duyururken, savaşmaya devam ediyor.

ABD'nin Sudan'daki arabulucu ortaklarıyla birlikte her iki tarafı da ‘üç aylık insani ateşkes’ üzerinde anlaşmaya çağırdığını söyleyen Boulos, ‘ateşkesin tartışıldığı ve müzakere edilmek üzere olduğunu’ belirterek, Tarafları bu öneriyi kabul etmeye ve gecikmeksizin derhal uygulamaya koymaya çağırdıklarını söyledi.

xssadf
Faşir’deki HDK üyeleri (AFP)

ABD, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır, geçtiğimiz eylül ayında, önce insani yardım için ateşkes, ardından kalıcı ateşkes ve sivil yönetime geçiş için ortak bir bildiri yayınladı. Ancak bildiride savaşan tarafların hiçbirinin geçiş sürecine katılmayacağı belirtildi.

Boulos, ABD’nin ortaklarıyla birlikte, sivil yönetime geçiş de dahil olmak üzere daha geniş kapsamlı plan konusunda ‘önümüzdeki haftalarda bazı ilerlemeler kaydetmeyi’ umduğunu belirtti.

ABD’li yetkili, ‘en büyük önceliğin insani boyut ve insani ateşkes olmaya devam ettiğini’ vurguladı.


Irak’ın yeni parlamentosunda ‘siviller’ yok

IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)
IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)
TT

Irak’ın yeni parlamentosunda ‘siviller’ yok

IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)
IKBY’deki bir sandıkta oy kullanan bir seçmen (AFP)

Irak’ta geçtiğimiz hafta yapılan genel seçimlerde sadece Basra'daki Fav-Zaho İttifakı adayının bir sandalye kazandığı muhalefet kanadındaki üç ittifakın ezici bir yenilgiye uğramasıyla yeni parlamentoda sivil güçlerin temsiliyeti tamamen ortadan kalktı.

Sivil ittifaklar arasında Bedil, Sivil Demokratik Hareket, Fav-Zako ve Medeniyyun yer alıyordu ve yaklaşık 389 aday vardı. Ancak bu adayların çoğu, ittifak liderlerinin ‘sıfır’ olarak nitelendirdiği sonuçlar aldı.

Adaylar, geleneksel partilerin sahip olduğu etki ve finansman ağlarının belirleyici bir rol oynadığını, sivil güçlerin ise iç çekişmelerden ve zayıf organizasyon ve finansmandan şikayet ettiğini söylediler. Ayrıca, destekçileri arasındaki güven eksikliği ve katılımın azalmasının kazanma şanslarını düşürdüğünü de eklediler.

Adaylar, yenilgilerinin ‘seçimler adaletsizliğin olması’, siyasi finansmanın denetlenmemesi ve nüfuzlu grupların seçmenler üzerinde baskı kurmasından kaynaklandığını söylediler.