Lübnan Genelkurmay Başkanlığı için kritik hafta

Berri’nin, Genelkurmay Başkanı Avn’ın görev süresinin uzatılmasının onaylanması için yasama oturumu daveti kabul edildi.

Lübnan Genelkurmay Başkanı General Avn, Beyrut’a yaptığı son ziyarette Le Drian ile görüştü (NNA)
Lübnan Genelkurmay Başkanı General Avn, Beyrut’a yaptığı son ziyarette Le Drian ile görüştü (NNA)
TT

Lübnan Genelkurmay Başkanlığı için kritik hafta

Lübnan Genelkurmay Başkanı General Avn, Beyrut’a yaptığı son ziyarette Le Drian ile görüştü (NNA)
Lübnan Genelkurmay Başkanı General Avn, Beyrut’a yaptığı son ziyarette Le Drian ile görüştü (NNA)

Lübnanlı siyasi güçler, Genelkurmay Başkanı General Joseph Avn’ın gelecek yılın başında emekliye ayrılacağı gün yaklaşırken, Avn’ın görev süresini uzatma veya yerine bir isim atama hususunda zamana karşı yarışıyor. Verilen bu yarış ise Cumhurbaşkanlığındaki boşluk nedeniyle ülkenin tanık olduğu siyasi kriz ve geçici hükümetin görevleri konusunda fikir birliğinin olmayışı gölgesinde gerçekleşiyor.

Lübnanlı siyasi partiler, şu anda durumu çözmek ve ordunun liderliğinde bir boşluk oluşmasını önlemek için zamana karşı yarışıyor. Generalin görev süresinin uzatılması, yeni bir ismin atanmasından daha çok gündemde. Ancak buna rağmen bu hafta, hükümet tarafından yeni bir ismin atanması veya hükümet ya da Temsilciler Meclisi aracılığıyla General Avn’ın görev süresinin uzatılması açısından belirleyici olacak.

Dün General Avn’un görev süresinin uzatılması için baskı yapan (Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi (LKP) Genel Başkanı Samir Caca, başta (Dürzi) İlerici Sosyalist Parti (İSP) ve (Şii) Emel Hareketi olmak üzere diğer taraflarla birlikte Meclis Başkanı Nebih Berri’ye yasama oturumu düzenleme ve Genelkurmay Başkanı’nın görev süresini uzatmayı oylama çağrılarını yineledi. Caca, X platformu (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı açıklamada “Bugün 4 Aralık’tayız. Ancak hala Meclis Başkanı Nebih Berri’nin söz verdiği gibi orduyu herhangi bir şoktan, kaostan kurtarmak için Temsilciler Meclisi’ni toplanmaya çağırmasını bekliyoruz” ifadelerine yer verdi.

Başkanı olduğu Kalkınma ve Kurtuluş blokundaki parlamento kaynaklarının belirttiğine göre Berri’nin ‘Temsilciler Meclisi aracılığıyla gerekli adımları atmadan önce, hükümetin ne yapacağının beklenmesi’ yönündeki açıklaması hâlâ geçerli. Şarku’l Avsat’a konuşan Caca, “Önümüzdeki saatlerde her şeyin netleşmesi gerekiyor ya hükümette sorun çözülecek, ya da Berri bu hafta sonu veya gelecek hafta toplantı çağrısı yapacak” dedi. Samir Caca ayrıca, “Bu hafta son girişimler devam ediyor ve konunun kabine masasında tamamlanacağına dair umutlar da hala mevcut” şeklinde konuştu. Ancak (Maruni Hristiyan) Özgür Yurtsever Hareket (ÖYH) Genel Başkanı Cibran Basil’in ve başta Savunma Bakanı Maurice Sleem olmak üzere kendisine bağlı bakanların itirazı, hükümetin General Avn’ın görev süresini uzatma faaliyetine devam etmesini engelliyor.

Geçtiğimiz hafta Savunma Bakanı ile Maruni Patriği Beşara er-Rai arasında bu konuyla ilgili bir tartışma yaşandı. Zira Rai, Generalin görev süresini uzatma seçeneğini desteklerken, Sleem ise bunu reddediyor ve yeni bir isim görevlendirme konusunda ısrar ediyor. Bakan, yaptığı açıklamada, “Genelkurmay başkanının görev süresinin uzatılmasına Savunma Kanunu’nda izin verilmiyor. Mesele, kanunda değişiklik yapılmasını gerektiriyor ve bu da şu anda mümkün değil” dedi.

Benzer bir anlaşmazlık, Basil’in Fransa’nın Lübnan Özel Temsilcisi Jean-Yves Le Drian ile yaptığı görüşmede de kaydedildi. Öyle ki Le Drian, General Avn’ın görev süresinin uzatılmasını önerirken, Basil ise bu öneriye karşı çıktı. Kaynakların belirttiğine göre Basil, Lübnan’ın iç işlerine karışılmamasını istedi.

Aynı şekilde LKP’ye yakın kaynaklar, Genelkurmay Başkanı’nın görev süresinin hükümet ya da meclis aracılığıyla uzatılması ve yeni ismin görevlendirilmesi seçeneğinin ortadan kaldırılması konusunda kritik saat ve günlerden bahsediyor. Kişisel ve cumhurbaşkanlığıyla ilgili nedenlerden dolayı bu seçeneğe karşı çıkan Basil hariç uzatma, bu seçeneğe yönelik geniş bir iç destek alıyor. Kaynaklara göre General Avn’ın görev süresinin uzatılması, onun cumhurbaşkanlığı şansını artırıyor. Ayrıca iç desteğe, Beşli Komite ülkelerinin konumuyla temsil edilen dış destek de eklenmiş durumda. Belirtilene göre uzatmayı destekleyenlerin tavırları, ‘genelkurmay başkanını atama yetkisine sahip olan cumhurbaşkanlığı makamındaki boşluk ve savaş hali yaşayan Lübnan’daki istisnai durum’ başta olmak üzere iyi bilenen nedenlerden kaynaklanıyor.

Kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada anlaşmaya varılması ve uzatmanın hükümet tarafından onaylanması durumunda bunun en iyi seçenek olacağını, ancak eğer onaylanmazsa da bunun parlamento aracılığıyla yapılacağını söyledi. Kaynaklar ayrıca, “Çeşitli yönlerden iletişimler yoğunlaşıyor. Şu andan itibaren en geç hafta sonuna kadar işlerin gidişatı netleşmeli. Yoksa özellikle General Avn’ın emekliliğe sevk edildiği tarihe doğru geri sayımın başlamasıyla birlikte ve tatil döneminin başlamasından önce bu sorunları çözecek bir hükümet anlaşması yapılacak veya parlamentoda karar verilecek” dedi.

Son günlerde LKP ve ÖYH, özellikle de Basil’in General Avn’ın görev süresinin uzatılmasına alternatif olarak Bakanlar Kurulu aracılığıyla yeni bir ismin atanması seçeneğini önermesi sonrasında, bu konuyu tartışıyor. Ayrıca Basil, geçici hükümete karşı kampanyalar başlatırken, hükümetin cumhurbaşkanının yokluğunda anayasaya olduğunu düşündüğü toplantı ve kararlarını reddetmişti. Basil’in bu tavrı ise Lübnan Kuvvetleri tarafından eleştirildi. Özgür Yurtsever ise Temsilciler Meclisi’nin cumhurbaşkanlığındaki boşluk ortasında bir seçmen organına dönüşmesi nedeniyle LKP’nin mecliste yasamayı reddetme yönündeki önceki tavrından geri adım attığını belirtiyor. ÖYH’ye göre LKP, bugün uzatmanın onaylanması için bir oturum yapılması durumunda konuya ilişkin esneklik gösteriyor.

Aynı şekilde ÖYH, LKP’yi tavrından geri adım atmakla suçlarken, X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “LKP’nin gergin olmasına veya uzatma arayışlarını haklı çıkarmasına gerek yok. Kendisi, herhangi bir yasama oturumuna katılmama tavrından, uzatma kanunu teklifi sunmaya ve onlarca gereksiz maddenin yer aldığı bir oturuma katıldığını duyurmaya kadar tavrını değiştirdi. Kamuoyu, ister Amerikan büyükelçisi, ister Fransız elçisi olsun, dış güçlere ne ölçüde yanıt verdiğinden ve onların isteklerine ne ölçüde yanıt verdiğinden emindir, herhangi bir fark mevcut yok” dedi. Ayrıca, “Önemli olan ulusal egemenliğe ve karar alma bağımsızlığına saygı duymanın, sadece bir slogan ve bakış açısı olmamasıdır” ifadelerini kullandı.



Mısır'ın Somali'ye askeri desteğinin sınırları ne?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır'ın Somali'ye askeri desteğinin sınırları ne?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Somali'nin Mısır'dan askeri destek aldığını tekrar tekrar açıklaması, Addis Ababa ile çatışma halinde olan Mogadişu hükümetine verilen bu desteğin sınırları ve Etiyopya'nın ayrılıkçı Somaliland bölgesinde bir deniz limanı elde etme çabalarına ilişkin soru işaretlerini gündeme getirdi.

Somali Dışişleri Bakanı Ahmed Muallim Fiqi, ülkesinin ‘Mısır'dan askeri yardım ve mühimmat’ aldığını açıkladı. Fiqi cumartesi günü yaptığı basın açıklamasında, ‘Kahire'nin Somali için destekleyici bir rol oynadığını ve tarihsel olarak her zaman Mogadişu'yu savunduğunu’ belirtti.

Uzmanlar ve askeri yetkililer Mısır'ın Somali'ye verdiği askeri desteğin şekillerini sıraladılar. Somali'nin şu anda karşı karşıya olduğu güvenlik sorunları çerçevesinde bu desteğin “ortak savunma ve bilgi alışverişinin yanı sıra Afrika Birliği (AfB) barışı koruma güçlerine katılımı” da içerdiğini ifade ettiler.

Mısır, Etiyopya hükümetinin ocak ayında Somaliland ile imzaladığı ve Etiyopya'nın Somaliland'ı bağımsız bir devlet olarak tanıması karşılığında, Addis Ababa'nın bir deniz limanı alacağı mutabakat zaptına karşı çıktı. Kahire söz konusu anlaşmayı ‘Somali'nin egemenliğine saldırı’ olarak değerlendirdi.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de ‘askeri iş birliği protokolü’ imzaladı. Sisi ayrıca ülkesinin Ocak 2025'ten itibaren AfB’nin barışı koruma güçlerine katılacağını duyurdu.

Mısır Askeri Akademisi danışmanlarından Tümgeneral Pilot Dr. Hişam el-Halebi'ye göre Mısır'ın Somali'ye askeri desteği ‘Somali tarafından gelen ve Somali Cumhurbaşkanı tarafından sunulan resmi bir talebe’ dayanıyor.

El-Halebi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Kahire'nin Mogadişu'ya sağladığı güvenlik ve askeri yardım iki şekilde gerçekleşiyor. Birincisi, AfB'nin barışı koruma güçleri çerçevesinde, hafif silahlı Mısır güçlerinin de katılımıyla, güvenliğin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması. İkincisi ise iki ülkenin silahlı kuvvetleri arasında ikili iş birliği çerçevesinde gerçekleşiyor. Somali ordusunun etkinliğini ve yeteneklerini arttırmak için eğitim programlarını içeriyor” ifadelerini kullandı.

El-Halebi, ‘Mısır'ın askeri desteğinin kimseye karşı olmadığını ve diğer bölgesel taraflarla savaşmayı amaçlamadığını’ belirtti. ‘Mısır'ın Somali'yi terör örgütlerinin tehdidi ve Kızıldeniz bölgesinin güvenliğiyle ilgili güvenlik sorunları çerçevesinde desteklemeyi amaçladığını’ ifade eden el-Halebi, bunun, ‘Mısır'ın Libya, Sudan, Yemen ve Suriye'ye yönelik politikasıyla aynı olan, egemenliklerini korumak için çatışmalarla karşı karşıya olan ülkelerin ulusal kurumlarını desteklemeye dayanan dış politika parametreleriyle tutarlı olduğunu’ kaydetti.

Somali geçtiğimiz ağustos sonunda, Mısır'ın barışı koruma güçlerine katılımının bir parçası olarak Mısır askeri teçhizatının ve heyetlerinin başkent Mogadişu'ya geldiğini duyurdu. Bunu, Etiyopya'nın ‘bölge için risk oluşturan bazı ülkelerin dış müdahalesini eleştiren’ açıklaması izledi. Söz konusu açıklamada, ‘buna karşı kayıtsız kalınmayacağı’ belirtildi.

Öte yandan el-Halebi, Etiyopya'nın Kızıldeniz'de bir liman elde etme hamlesini eleştirerek, bunun ‘uluslararası hukuk kurallarını ihlal ettiğini ve Somali'nin endişesinin meşru olduğunu, zira Etiyopya'nın hamlesinin, bölgenin resmi olarak bölünmesinin bir başlangıcı olduğunu’ vurguladı.

Mısırlı Afrika uzmanı Rami Zuhdi, Mısır'ın Somali'ye verdiği askeri desteğin sınırlarını ve şeklini sıralayarak, bunun ‘ortak savunma anlaşması, bilgi alışverişi, Somali silahlı kuvvetleri için eğitim programları ve AfB barışı koruma güçlerine katılımı’ içerdiğini belirtti. Zuhdi, ‘barışı koruma misyonundaki Mısır güçlerinin 10 bin personele ulaşabileceğini, bunların 7 bininin sınır korumasına, 3 bininin ise şehirlerdeki güvenlik durumunun korunmasına katılacağını’ söyledi.

Şarku’l Avsat'a konuşan Zuhdi, “Mısır'ın istikrarı sağlama ve Somali'yi koruma arzusu, karşılıklı savunma anlaşması ve uluslararası hukuk kuralları doğrultusunda askeri iş birliği seviyesini mümkün olduğunca sınırsız hale getirebilir” dedi.

“Kahire, Somali'nin bağımsızlığından bu yana Mogadişu'ya her zaman destek olmuştur” diyen Zuhdi, ‘bu desteğin kriz dönemlerinde arttığını ve şekillerinin çoğaldığını’ belirtti. Zuhdi ayrıca ‘mevcut Somali Cumhurbaşkanı’nın Mayıs 2022’de göreve gelmesinden bu yana Kahire'yi üç kez ziyaret ettiğini’ vurguladı.

Somali, topraklarında Etiyopya birliklerinin varlığını sürdürmesi nedeniyle bir güvenlik sorunuyla karşı karşıya. Zuhdi, Addis Ababa'nın AfB barış gücü misyonunun bir parçası olarak bu yılın sonunda görev süresi dolacak olan birliklerini sürdürmekte ısrar etmesi halinde gerilimin artabileceğini kaydetti.

Somali Dışişleri Bakanı geçtiğimiz günlerde basına yaptığı açıklamada, AfB barış gücü misyonuna katılan Etiyopya güçlerinin bu yılki görev sürelerinin sonunda Somali topraklarını terk etmelerini talep etti. Etiyopya güçlerinin bölgede kalışını ‘ülkesinin mevcut tüm imkanlarla mücadele edeceği askeri bir işgal’ olarak değerlendiren Fiqi, ‘Addis Ababa'nın sadece deniz limanlarını elde etmeye değil, Somali topraklarını kontrol etmeye ve egemenliğine katmaya çalıştığına’ işaret etti.