Hamas: Biden'ın direnişçilerimize yönelik "cinsel taciz" iddialarını benimsemesini kınıyoruz

Hamas, ABD Başkanı Joe Biden’ın, "İsrail’in, 7 Ekim’deki Aksa Tufanı saldırılarında Hamas direnişçilerini cinsel şiddet ve tecavüzle suçlama girişimi olan asılsız iddiaları" benimsemesini şiddetle kınadı

ABD Başkanı Joe Biden (AA)
ABD Başkanı Joe Biden (AA)
TT

Hamas: Biden'ın direnişçilerimize yönelik "cinsel taciz" iddialarını benimsemesini kınıyoruz

ABD Başkanı Joe Biden (AA)
ABD Başkanı Joe Biden (AA)

Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, Biden’ın ABD’nin Boston şehrinde düzenlediği seçim mitinginde, "Hamas'ın 7 Ekim saldırılarında İsrailli kadınlara tecavüz ettiğine" yönelik raporların varlığına ilişkin söylemlerine değinildi.

Açıklamada, "ABD Başkanı Biden'ın, kahraman direnişçilerimizi 7 Ekim’deki Aksa Tufanı saldırıları sırasında cinsel şiddet ve tecavüz ile suçlama girişimi olan asılsız siyonist iddiaları benimsemesini şiddetle kınıyoruz." ifadesi kullanıldı.

"Ucuz siyonist propaganda"

Biden’ın “ucuz siyonist propaganda” yaptığı ifade edilen açıklamada, "Asgari düzeyde tarafsızlığa sahip olması gereken bir lider için bunu yeni bir ahlaki düşüş olarak görüyoruz." değerlendirmesinde bulunuldu.

Açıklamada, uluslararası medya kuruluşlarına "siyonist iddiaların asılsız olduğunu ortaya çıkarma" çağrısı yapıldı.

Hamas’ın İsrailli esirlere iyi davrandığı hatırlatılan açıklamada, İsrail’in suçlamalarına ilişkin, "Bu bariz yalanın tekrarlanması, İsrail işgal ordusunun ABD silahlarıyla halkımıza karşı uyguladığı savaş suçunu, soykırımı ve etnik temizliği örtbas etmeye yönelik siyonist tutumdur." ifadesine yer verildi.

İsrail’in Hamas mensuplarını 7 Ekim saldırılarında "tecavüz ve cinsel şiddet uygulamakla" itham etmesine karşı Hamas’tan 4 Aralık'ta yapılan açıklamada, İsrail’in asılsız iddialarının "Hamas’ın İsrailli esirlere insanca muamele etmesini örtmeye çalıştığı umutsuz bir girişim" olduğu belirtilmişti.

Hamas ile İsrail’in Gazze’de “çatışmalara insani ara” ve esir takası uzlaşısı kapsamında, İsrailli esirlerin serbest bırakıldığı sırada Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensuplarıyla gülümseyerek samimi tavırlar sergilediği görülmüştü.

İsrail makamlarının kasım ayında yaptığı bir soruşturmada, "7 Ekim'de gerçekleşen saldırılarda Filistinli silahlı kişilerce kadınlara tecavüz edildiği yönünde tanık ifadelerinin bulunduğu binlerce videonun toplandığı" öne sürülmüştü.

Haaretz gazetesi, 18 Kasım'da polis soruşturmasına dayandırdığı haberinde, bir İsrail helikopterinin, 7 Ekim'de İsrail içine sızan Hamaslıların yanı sıra bölgede düzenlenen müzik festivaline katılan sivillere ateş açtığını yazmıştı. Festivalde 364 kişinin öldürüldüğü ifade edilmişti.



İsrail, Güney Lübnan'a savaş atmosferini geri getiriyor

 İsrail'in dün Güney Lübnan'daki Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseldi (EPA)
İsrail'in dün Güney Lübnan'daki Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseldi (EPA)
TT

İsrail, Güney Lübnan'a savaş atmosferini geri getiriyor

 İsrail'in dün Güney Lübnan'daki Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseldi (EPA)
İsrail'in dün Güney Lübnan'daki Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseldi (EPA)

Savaş havası dün Güney Lübnan'a geri döndü. İsrail topçuları Nebatiye bölgesini ateş çemberi ile çevreleyerek, bir dizi şiddetli saldırıyla hedef aldı.

Lübnan Sağlık Bakanlığı, saldırılarda bir kişinin öldüğünü ve sekiz kişinin yaralandığını bildirirken, İsrail ordusu, güney Lübnan'da Hizbullah'ın "ateş ve savunma sistemlerini işletmek için kullandığı" bir "altyapı tesisini" bombaladığını duyurdu. Saldırılarda "Hizbullah unsurlarının yanı sıra silah ve tünel girişlerinin de hedef alındığı" ifade edildi.

Bu tırmanış, özellikle İsrail ordusunun Litani Nehri'nin kuzeyinde sığınak delici bombalar kullanması göz önüne alındığında, oldukça tehlikeli bir askeri mesaj olarak ortaya çıktı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre bu bombalar Lübnan'da daha önce Hizbullah'ın eski genel sekreterleri Hasan Nasrallah ve Haşim Safiyuddin'in suikastları dışında hiç kullanılmamıştı.

Güvenlik, savunma ve strateji uzmanı Tuğgeneral Hasan Cuni, İsrail operasyonlarının "özellikle yer altında belirli derinliklere ulaşan nüfuz edici mühimmat kullanımıyla yeni bir hedefleme örüntüsüne işaret ettiğini" söyledi.