İsrail ordusu şiddetli çatışmaların ortasında Han Yunus’u kuşattı

Han Yunus’tan kaçan Filistinliler Mısır sınırı yakınındaki Refah’a varıyor (AFP)
Han Yunus’tan kaçan Filistinliler Mısır sınırı yakınındaki Refah’a varıyor (AFP)
TT

İsrail ordusu şiddetli çatışmaların ortasında Han Yunus’u kuşattı

Han Yunus’tan kaçan Filistinliler Mısır sınırı yakınındaki Refah’a varıyor (AFP)
Han Yunus’tan kaçan Filistinliler Mısır sınırı yakınındaki Refah’a varıyor (AFP)

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus şehrini kuşatırken, İsrail ile Hamas hareketi arasında iki ay önce savaşın başlamasından bu yana sahada en şiddetli çatışmalar yaşanıyor.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre, binlerce sivilin yaya, motosikletli ya da eşyaları yüklü araçlarla bölgeden kaçtığı görüldü.

Söz konusu Filistinliler, şu anda Mısır sınırına yakın, her geçen gün daralan bir bölgede sıkışıp kalmış durumda ve felaket niteliğinde bir insani durumla karşı karşıya.

İsrail’in, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Hamas’a karşı kara saldırısı 27 Ekim’de başladı.

FOTO: Savaş ikinci ayına girerken İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki bombardımanı devam ediyor (AFP)
Savaş ikinci ayına girerken İsrail’in Gazze Şeridi’nin güneyindeki bombardımanı devam ediyor (AFP)

Ancak İsrail ordusu, Hamas hareketinin 7 Ekim’de İsrail içerisinde başlattığı ani saldırısından iki ay sonra, operasyon kapsamını tüm Gazze Şeridi’ni kapsayacak şekilde genişletti.

İsrail Ordusu Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, dün yaptığı açıklamada, “Güçlerimiz Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus’u kuşatıyor. Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki birçok Hamas kalesini kontrol altına aldık ve şu anda güneydeki kalelerine karşı operasyonlar yürütüyoruz” dedi.

Halevi, “Güçlerimiz neredeyse tüm bina ve evlerde silah, pek çok evde de terörist buluyor ve onlarla karşı karşıya geliyor” diye ekledi.

Hamas ve İslami Cihad hareketlerinden kaynaklar, AFP’ye yaptıkları açıklamada, İsrail güçlerinin Han Yunus’a, şehrin doğusundaki bölgelere ve civardaki mülteci kamplarına girmelerini engellemek için şiddetli çatışmalara girildiğini bildirdi.

FOTO: İsrail’in hedef aldığı Han Yunus kentinde Filistinli bir kadın (Reuters)
 İsrail’in hedef aldığı Han Yunus kentinde Filistinli bir kadın (Reuters)

Hamas hükümetinin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in Gazze Şeridi’nin merkezindeki Nuseyrat kampındaki iki eve düzenlediği hava saldırısında 6 kişinin öldüğünü ve 14 kişinin yaralandığını bildirdi.

Açıklamada, Han Yunus’taki bir kliniğin müdürü Ramez en-Neccar ve oğlunun, İsrail’in evine düzenlediği saldırı sonucu öldüğü de ifade edildi.

İsrail ordusu, Hamas’ın askeri kolu İzzeddin el Kassam Tugayları’nın üst düzey liderlerinden birçok kişinin öldürüldüğünü öne sürdü.

'Bize sığınacak yer yok'

Yedi günlük ateşkesin ardından çatışmaların yeniden başladığı 1 Aralık’tan bu yana, Gazze Şeridi’nin güneyine sığınan yüzbinlerce insan, buradaki saldırılar ve çatışmalardan korunmak için yeniden kaçmak zorunda kaldı.

Han Yunus’tan ayrılıp, Mısır sınırındaki Refah’a giden Ümmü Mahmud, AFP muhabirine, “Burada Allah’ın geniş topraklarında sığınmak için dolaşıyoruz. Sığınacağımız bir yer yok gibi görünüyor” dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths ise konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi:

“Gazze’de hiçbir yer güvenli değil. Hastane değil, barınak değil, mülteci kampı değil. Kimse güvende değil. Çocuklar değil. Sağlık çalışanları değil. Temel insanlığa yönelik bu kadar bariz bir saygısızlığa son verilmeli. Çatışmaların durması gerekiyor.”

FOTO: İsrail’in bombardımanı altında olan Han Yunus kentindeki Filistinli çocuklar (Reuters)
İsrail’in bombardımanı altında olan Han Yunus kentindeki Filistinli çocuklar (Reuters)

Dünya Gıda Programı (WFP), Gazze Şeridi’nde insani yardım dağıtımının neredeyse imkansız hale geldiğini ve çatışmaların yeniden başlamasının sivil nüfusu tehdit eden yıkıcı insani krizin daha da kötüleşmesiyle sonuçlanacağını vurguladı.

Yardımın kesilmesi

Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), Refah şehrinin Gazze Şeridi’nde sınırlı miktarda insani yardımın dağıtıldığı tek bölge haline geldiğini bildirdi.

OCHA, artık Han Yunus’a neredeyse tamamen ulaşamadıklarını ve kuzeydeki bölgelere erişimin mümkün olmadığını da ekledi.

İsrail ordusu, Han Yunus’a her gün bombardıman uyarısında bulunan broşürler dağıtıyor ve bölge sakinlerinden yerleşim bölgelerini terk etmelerini istiyor.

Ancak Gazze Şeridi topraklarının yüzde 28’inin bu ‘uyarı’ kapsamında olduğunu tahmin eden BM, siviller için güvenli alanlar oluşturmanın imkansız olduğuna inanıyor.

Gazze Şeridi’nin güneyindeki en büyük hastane olan Han Yunus’taki Nasır Hastanesi’nde dün kaos sahneleri tekrarlandı.

BM, Gazze Şeridi’ndeki savaş sonucunda 1,9 milyon kişinin, yani Gazze nüfusunun yüzde 85’inin yerinden edildiğini, konutların yarısından fazlasının yıkıldığını veya hasar gördüğünü bildirdi.

Filistin Sağlık Bakanlığı, savaşın başladığı 7 Ekim’den bu yana yüzde 70’inden fazlasının çocuk ve kadın olmak üzere 16 bin 248 kişinin öldüğünü açıkladı.

İsrail, ateşkes sırasında 105 rehinenin serbest bırakılmasının ardından, 138 kişinin hala Hamas’ın elinde olduğunu bildirdi.

Orduya göre, savaşın başlamasından bu yana Gazze’de 82 İsrail askeri öldürüldü.



Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
TT

Lübnan Başbakanı:  İsrail ile barış görüşmelerine henüz başlamadı

Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)
Lübnan Başbakanı Nevvaf  Selam (NNA)

Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail ve Lübnan’dan iki sivil temsilcinin katıldığı ateşkesi izleme komitesindeki görüşmelerin henüz “barış müzakeresi” aşamasına gelmediğini belirtti.

Selam, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Ateşkesi İzleme Komitesi, saldırıların durdurulması ilanının uygulanması için bir forumdur. Henüz barış müzakeresi aşamasına gelmedik” dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sivil temsilcinin gönderilmesini, “İsrail ve Lübnan arasında ekonomik iş birliğinin temeli için ilk girişim” olarak nitelendirmişti.

Selam, ekonomik görüşmelerin İsrail ile normalleşme sürecinin bir parçası olacağını ve bunun ancak bir barış anlaşmasını takip etmesi durumunda mümkün olacağını vurguladı. Ayrıca, iki ülke 2002 Arap Barış Planı’na uyarsa “normalleşmenin ardından barış geleceğini” söyledi, ancak bunun şu an için uzak bir hedef olduğunu kaydetti.

Lübnan Başbakanı, ülkesinin Ateşkesi İzleme Komitesi’nin güney Lübnan’daki Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını denetlemesine açık olduğunu da ifade etti. Selam, “Komiteye, herhangi bir endişe veya şüphe durumunda sahada doğrulama yapmaya hazır olduğumuzu ilettik. Denetlemeye açığız” dedi.


Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
TT

Refah’ta tünel çatışması: 4 İsrail askeri yaralandı

İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)
İsrail'in Gazze Şehri'nin doğusunda düzenlediği hava saldırılarının ardından dumanlar yükseliyor (AFP)

İsrail ordusu, bugün  (Çarşamba) yaptığı açıklamada, Gazze’nin güney  doğusundaki Refah’ta bir tünelden çıkan militanlarla yaşanan çatışmada dört İsrail askerinin yaralandığını duyurdu. Ordudan yapılan açıklamada, yaralılardan birinin durumunun ciddi, üçünün ise orta derecede olduğu belirtildi. Olay sırasında Golani Tugayı’na bağlı bir keşif birimine militanlar tarafından tünelden ateş açıldığı bildirildi. Yaralı askerler tedavi için tahliye edilirken, ailelerine bilgi verildi.

Yerel medyaya göre en az bir militan öldürüldü ve diğerleri için arama çalışmaları sürüyor. Çatışma, İsrail’in Gazze’nin kuzeyinde Kızılhaç aracılığıyla bir rehinenin kalıntılarını teslim almasının birkaç saat sonrasında gerçekleşti.

Gazze’deki kaynaklar, Refah’ta topçu ateşi ve silahlı çatışmaların devam ettiğini bildirerek, bölgedeki güvenlik durumunun istikrarsız olduğunu ortaya koydu.

Başbakan Binyamin Netanyahu, Hamas’ı ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçlayarak, İsrail’in askerlerine yönelik herhangi bir saldırıya uygun şekilde karşılık vereceğini vurguladı. Netanyahu, “Hamas ateşkes anlaşmasını ihlal ediyor ve ordumuza yönelik terör faaliyetlerine devam ediyor. İsrail, askerlerimize yönelik herhangi bir saldırıya müsamaha göstermeyecek ve buna göre yanıt verecek” dedi.


Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
TT

Gazze'de kış, çocukluğumdaki mutluluğun hatırasını silip süpürdü

Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)
Deyr el-Balah'ı geçen hafta sular bastı (AP)

Çocukluğumdan beri kışı hep çok sevmişimdir. Kara bulutlar gökyüzünü kapladığında ve yağmur damlaları yere düştüğünde, ailem büyükannem ve büyükbabamın evinde toplanırdı. Dedem ateşi yakarken yanına otururdum, babaannem de çaydanlığı ateşe koyardı. Bizim için kış, bir rahatlık mevsimiydi. Hiç üşümezdik.

Gündüzleri kuzenlerimle birlikte sokaklara yayılan su birikintilerinde yalınayak koşar, yağmur bizi tepeden tırnağa ıslatırken duvarların ve ağaçların ardında gizlenerek ghommemeh (saklambaç) oynardık. Annemin hastalanmadan önce içeri girmemiz için bize bağırdığını hatırlıyorum. Geceleri büyükbabam bize 1960'lardaki seyahatlerinde geçen hikayeleri anlatırdı.

Yaşım ilerledikçe kışları arkadaşlarımla daha fazla zaman geçirmeye ve mezun olduktan sonra peşinden gitmeyi umduğumuz hedeflerimiz ve geleceğe dair hayallerimiz hakkında konuşmaya başladım. Bazen Halid, Mahmud ve ben, Muhammed Hamo'nun evinde buluşurduk, artık o bir ölü; huzur içinde yatsın. Bir ateş yakıp en sevdiğimiz içeceği, yani çayı yanan odunların üzerine koyup kağıt oynardık ya da filmler ve TV dizileri izlerdik.

Evdeyken yağmur damlalarının sesi havayı doldurduğunda veya derslerimden bunaldığımda, yağmuru izlemek ve soğuk rüzgarın tadını çıkarmak için yatak odamın balkonuna çıkardım. O balkondan günbatımını izlemek gibi bir alışkanlığım vardı. Kışın manzarayı daha da harika yapan şey, sahil boyunca dönen göçmen kuşların gökyüzünde kısa süreliğine, güzel desenler çizmesiydi.

İsrail'in Gazze'yi istilası, kışla ilgili tüm güzel duygularımı yok etti. Ailem 13 Ekim 2023'te yataklarına örtecek bir şey ya da kışlık kıyafetlerini yanına almaksızın tahliye edildi. Sonrasında birkaç battaniye satın alabildik. Her birinin bize maliyeti yaklaşık 35 dolar oldu. Küçük biraderim ve ben, tek bir battaniyenin altında örtünmek zorundaydık. Birkaç hafta sonra bir okulun arka bahçesinde uyuyorduk. Kışın rüzgarı acımasızca üzerimizden geçti. Soğuktan titreyerek uyanınca sadece hafif yağmurlar yüzünden battaniyemin sırılsıklam olduğunu gördüm. O günden beri kıştan nefret ediyorum.

Binlerce aile bizimkine benzeyen deneyimler yaşadı. Birbirine dikilmiş battaniyelerden oluşan derme çatma küçük bir çadırda 14 kişilik ailesiyle birlikte yaşayan 19 yaşındaki İsmail Abed, birkaç kez sırılsıklam halde uyandı. Aile, hava koşullarından biraz uzaklaşıp soluk almak için komşularının çadırına giderdi.

Bana "UNRWA'dan çadır alana kadar ne zaman yağmur yağsa boğuluyorduk" diyen İsmail, bu çadırı da barınağı olmayan başka bir aile grubuyla paylaşmış:

Bu yeni çadır bizi yağmurdan korudu ama rüzgarın getirdiği keskin soğuk, üzerimizi örtmeye yetecek kadar battaniyemizin olmamasıyla birleşince durum gerçekten dayanılmazdı.

Kendi çadırımızda o kadar kalabalıktık ki ısınmak için ateş yakacak yerimiz yoktu. Kışın yemek pişirmek bile daha zordu. İsrail işgali, Gazze Şeridi'ne girmesini engellediği için yemek pişirecek gazımız yoktu. Yemek pişirmek için ateş yaktığımız yerin üstü örtülü değildi, bu yüzden ne zaman yağmur yağsa ateş sönerdi.

Bir çadırda yaşamak, yiyecekleri sıçanlardan ve hamamböceklerinden saklayabileceğimiz bir buzdolabına veya başka bir güvenli yere sahip olmadığımız için her gün yiyecek alışverişine çıkmamız gerektiği anlamına geliyordu. Pazardaki un veya pirinç gibi temel yiyecekleri eve getirmek için bazen yağmurda iki saate yakın yürümek zorunda kalıyorduk.

Gazze'nin kuzeyindeki dostlarımdan Muhammed Ebu el-Mehza, kış boyunca defalarca yerinden edildi. Aralık 2023'te Muhammed'in ailesi, Gazze'nin batısındaki eş-Şati kampından zorunlu bir şekilde tahliye edilince yağmurda yürüyerek Şeyh Rıdvan mahallesine gitti.

Bana "Ben de dahil tüm ailem ertesi gün hastaydı" dedi:

İlaç o kadar az ki iyileşmemiz için 10 günden fazla süre geçmesi gerekti.

23 yaşındaki Usame Adas, eylülde ailesiyle birlikte Gazze'nin kuzeyinden güneyine tahliye edildi. Güneyde kimseyi tanımıyorlardı, bu yüzden denizden yaklaşık 20 metre uzakta bir çadır kurdular. Sahilden gelen rüzgarlar geceleri iliklere işleyen bir soğuktu, bu yüzden aile kuzeye dönebilecekleri günü bekledi.

Ateşkes ilan edildiğinde Usame evine döndü ve dört katlı binalarının tamamen yıkıldığını gördü. Ailesinin dönüşüne hazırlanmak yerine, hemen güneye yürümek zorunda kaldı ve babasından çadırı kurmak için daha iyi bir yer aramasını istedi. Aile hâlâ güvenli bir sığınağa sahip olamadan, yerinden edilmiş bir halde bekliyor. Deyr el-Balah'ın doğusundaki el-Maşala bölgesindeki yeni çadırları onları yağmurdan daha iyi koruyabilse de rüzgar boşluklardan içeri sızıyor. Usame bana "Bu kış nasıl hayatta kalacağımı bilmiyorum" dedi:

Şiddetli yağmurlar henüz başlamadı ama yine de yağmur şimdiden çadırın içine giriyor.

İlk damlanın düşmesinden beri bu mevsimin bitmesi için dua ediyorum. Kış eskiden sıcaklığın, kahkahanın ve geçici güzelliklerin mevsimiydi ancak artık Gazze'de bir korku, mücadele ve tahammül zamanı haline geldi. Kış artık bir direnç hikayesi anlatıyor: Kökünden koparılan hayatları, her şeye rağmen hayatta kalmayı ve bir gün bu mevsimin eski rahatlığını beraberinde getirip Gazze'nin çocuklarının yağmurda tekrar korkmadan yalınayak koşacağı umudunu...

Independent Türkçe