Cezayir Parlamentosu, bağımsızlıktan bu yana en büyük bütçenin onaylanmasını memnuniyetle karşıladıhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/4713391-cezayir-parlamentosu-ba%C4%9F%C4%B1ms%C4%B1zl%C4%B1ktan-bu-yana-en-b%C3%BCy%C3%BCk-b%C3%BCt%C3%A7enin-onaylanmas%C4%B1n%C4%B1
Cezayir Parlamentosu, bağımsızlıktan bu yana en büyük bütçenin onaylanmasını memnuniyetle karşıladı
2023 Mali Kanunu’na ilişkin oylama oturumundan bir kare (Birinci Parlamento Kanadı)
Dün Cezayirli milletvekilleri, 112 milyar dolar ile Cezayir’in 1962 yılındaki bağımsızlığından bu yana en büyük bütçesini içeren 2024 Mali Kanunu’nun onaylanmasını memnuniyetle karşıladı.
Milletvekili Belahdar Kemal, Arap Dünyası Haber Ajansı’na (AWP) yaptığı açıklamada, “Yaklaşık 112 milyar dolar ile Cezayir’in bağımsızlığından bu yana tanık olduğu en büyük devlet bütçesini tetkik etmeyi başardık” dedi.
Öte yandan milletvekili Beriş Abdulkadir, bu yılki bütçenin ‘ulusal ve uluslararası ekonomik bağlama göre hazırlandığını’ söyleyerek “Olumlu olan şey, bize göre Cezayir’deki genel ekonomik göstergelerin olumlu olması” dedi. Abdulkadir “Nakit rezervinden bahsedecek olursak bunun 73 milyar doların üzerinde olduğunu görüyoruz. Ödemeler dengesine gelince, yaklaşık 6,4 milyar dolarlık olumlu bir miktar görmekteyiz. Ayrıca ihracat hacminde 55 milyar dolara kadar bir artış söz konusu” dedi. Parlamento üyesi Ferhani Beşir ise “Bu kanunun olumlu yönlerinden biri de yeni vergiler getirilmediğinden Cezayir devletinin sosyal statüsünün güçlendirilmiş olmasıdır” dedi. Bu bütçenin büyüklüğü 2023 bütçesinden yüzde 2,7 daha büyük. Beklenen büyüme oranı yüzde 4,2’ye ulaşırken bu oran cari yıl için yüzde 5,3’e ulaştı.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri, Deyrizor'un kuzey kırsalındaki karargâhlarına yapılan benzer saldırıların ardından yaptığı açıklamada, Rakka vilayeti kırsalındaki Tabka kenti ve Haseke vilayetinin güneyindeki eş-Şeddadi kasabasındaki güvenlik noktalarını hedef alan bir dizi silahlı saldırıda 5 üyesinin öldüğünü ve 2 üyesinin de yaralandığını duyurdu. Bu arada Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Medya Merkezi, silahlı grupların SDG'nin etki alanlarına yönelik saldırılarında 4 savaşçısının öldürüldüğünü açıkladı.
Kürt yönetimine bağlı İç Güvenlik Güçleri dün resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada, ‘terörist’ olarak nitelediği grupların ‘Tabka kentinde güçlerine ait iki noktayı hedef aldığını ve iki üyesinin yaralanmasına neden olduğunu, 14 Temmuz sabahı da eş-Şeddadi kasabasındaki güvenlik kontrol noktalarından birine saldırı düzenlendiğini ve beş üyesinin öldüğünü belirtti.
Özerk Yönetim ve SDG liderliği söz konusu saldırıları genellikle DEAŞ hücrelerinin gerçekleştirdiğini iddia ederek, ‘medya saldırıları ve Suriye genelinde, özellikle de ülkenin kuzey ve doğu bölgelerinde kaos ve fitne yaymak isteyen tarafların sürekli kışkırtmaları ışığında’ bu saldırıların arttığını ve sıklaştığını kaydetti.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri liderlerinden Ali el-Hüseyin Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, son dönemde Özerk Yönetim bölgelerindeki güvenlik durumunun, doğrudan karargâhları ve güvenlik kontrol noktalarını hedef alan DEAŞ hücrelerinin hareketlerinde bir artışa sahne olduğunu söyledi. Hüseyin, “Bu girişimlere rağmen, kuvvetlerimiz yüksek hazırlık ve uyanıklıkları sayesinde saldırıları etkili bir şekilde engellemeyi başardı” dedi.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke vilayetinde bulunan karargahlarından birinde (Şarku’l Avsat)
Genel Komutanlığın bu grupların kimliğini ve bağlantılarını ortaya çıkarmak amacıyla kapsamlı soruşturmalar başlattığını belirten el-Hüseyin, “Güvenlik güçlerimiz, bu tür girişimleri boşa çıkarmak konusunda daima tam teyakkuz hâlindedir ve sivillerin güvenliğini ve emniyetini korumak için gerekli tüm önlemleri almıştır” ifadesini kullandı.
SDG'nin güvenlik kanadı olan güvenlik güçlerinin mevzilerine yönelik bu silahlı saldırılar, Suriye'nin kuzeydoğusunda Özerk Yönetim’in kontrolü altındaki bölgelerin akıbetine ilişkin gerginlik ve endişe ortamında, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve SDG lideri Mazlum Abdi tarafından 10 Mart'ta imzalanan anlaşmanın uygulanmasını hızlandırmak amacıyla Özerk Yönetim’den bir heyetin ABD ve Fransa arabuluculuğunda başkent Şam'da Suriye hükümeti bakanlarıyla yaptığı son görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlandığının açıklanmasının ardından geldi.
Suriye hükümeti Tişrin Barajı'nda bakım çalışmalarına başladı. (Arşiv)
Konuyla ilgili olarak SDG Medya Merkezi, Halep'in doğu kırsalında Türk ordusu ve müttefik Suriyeli silahlı gruplar ile aralarında devam eden çatışmalarda 4 savaşçısının öldüğünü bildirdi.
Bu bölgeler, 10 Nisan'da Münbiç kırsalında varılan Tişrin Barajı anlaşmasından bu yana temkinli bir sükunete tanıklık etti. Cumhurbaşkanı eş-Şera ve Abdi arasındaki ikili anlaşmanın bir parçası olarak, tüm askeri tarafların çekilmesi ve Suriye Savunma Bakanlığı güçlerinin barajı korumak üzere bölgeye girmesiyle birlikte Suriye'nin kuzeyindeki stratejik barajın ortak yönetimi oluşturuldu.