İsrail'in Deyr Belah'taki saldırılarında ölen Filistinliler, artık mezarlıklara sığmıyor

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'ne yönelik aralıksız saldırıları sonucu sürekli artan ölüm vakaları sebebiyle, cenazeler için ayrı mezar açılma imkanı kalmadığı ve defin işlemlerinin toplu mezarlara yapıldığı belirtiliyor

İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'nde düzenlediği saldırılarda 7 bin 112’si çocuk, 4 bin 885’i kadın toplam 16 bin 248 Filistinli öldürüldü (AA)
İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'nde düzenlediği saldırılarda 7 bin 112’si çocuk, 4 bin 885’i kadın toplam 16 bin 248 Filistinli öldürüldü (AA)
TT

İsrail'in Deyr Belah'taki saldırılarında ölen Filistinliler, artık mezarlıklara sığmıyor

İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'nde düzenlediği saldırılarda 7 bin 112’si çocuk, 4 bin 885’i kadın toplam 16 bin 248 Filistinli öldürüldü (AA)
İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'nde düzenlediği saldırılarda 7 bin 112’si çocuk, 4 bin 885’i kadın toplam 16 bin 248 Filistinli öldürüldü (AA)

AA, Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Deyr Belah kenti şehir mezarlığında yer kalmadığı için 50 kadar cenazeyi toplu mezara gömmek zorunda kalan Filistinlilerin çalışmalarını görüntüledi.

Görüntülerde, kabristanda kalan boş yerlere gençlerin cenazeleri sıralayarak defin işlemlerini yapmaya çalıştıkları görülüyor.

Yaşananları anlatacak başka kelimeler bulmak lazım

Deyr Belah Belediye Başkanı Diyab el-Cerv, yaşadıkları sıkıntıları anlattı.

Ebu Musabbih ailesine ait bir evin hedef alınması sonucu çoğunluğu yerinden edilenlerden oluşan 50 kadar kişinin öldüğünü aktaran Filistinli yetkili, şöyle devam etti:

Mezarlıklarda şehitler için yer kalmadı, cenazeleri toplu mezarlara gömüyoruz. İsrail, Deyr el-Belah kentinin güvenli olduğunu belirterek insanları buraya yönlendirdi. Ancak, bombaları yağdırıp evleri insanların başlarına yıkarak bir katliam gerçekleştirdi.

(AA)

Gazze'de gerçek bir felaket yaşandığını vurgulayan Cerv, "Uzmanlara, ilgililere ve basın mensuplarına sesleniyorum. Felaket, katliam, suç, soykırım gibi kelimeler yaşadıklarımızı anlatamaz oldu. Artık bunlardan daha derin kelimeler bulmaları gerek. Gazze'de ve özellikle Deyr Belah'ta yaşananları kelimelerle anlatmak mümkün değil." dedi.

Kadın ve çocukların suçu ne?

Ensar Deyr Belah Mezarlığı sorumlusu Sadi el-Bereke de belediyenin mezarlığında artık yer kalmadığını belirtti.

Öldürülenlerin sadece kadın ve çocuklardan ibaret olduğunu ifade eden Bereke, "İçlerinde bir tane bile Hamas mensubu yok. Hamas mensuplarını öldürecekse (Netanyahu) öldürsün, bu kadın ve çocuklardan ne istiyor. Kadınları ve çocukları öldürüp, Hamas unsurlarını öldürüyorum diyerek halkını kandırıyor." diye konuştu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, hakkındaki yolsuzluk davalarından kurtulmak için Gazze'ye savaş açtığını söyleyen Bereke, "Bu kişi (Netanyahu) yalancı ve başarısız biridir. İsrail devletini mahvetmiştir." şeklinde konuştu.

(AA)
(AA)

Bereke, Netanyahu'ya seslenerek, "Sen nasıl halkının barış için de yaşamasını istiyorsan biz de topraklarımızda barış içinde yaşamak istiyoruz." dedi.

Göçten ölüme giden süreç

Deyr Belah sakinlerinden Ömer Nasır da Gazze'nin kuzeyinden güneyine göç etmek zorunda kalan Filistinlilerin yaşadığı sıkıntıları aktardı.

Deyr Belah'taki Ebu Hasani Caddesi'nde 5 Aralık'ta katliam işlendiğini ifade eden Nasır, "Bu yerinden edilenlerin direnişle ne alakası var. İsrail onlara kuzeyden göç edin dedi ve buraya geldiler. Ama burada da İsrail'in hedefi oldular. Bu kadınların ve çocukların günahı ne?" diye sordu.

Yerinden edilenlerin hedef alınmasının, İsrail güçlerinin başarısızlığını ortaya koyduğunu savunan Nasır, "Bizler, kanımızın son damlasına kadar direnişin yanındayız. Gazze, Filistin ve Kudüs için direnecek ve fedakarlıkta bulunacak." ifadelerini kullandı.



Mısır'ın Somali'ye askeri desteğinin sınırları ne?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır'ın Somali'ye askeri desteğinin sınırları ne?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Somali'nin Mısır'dan askeri destek aldığını tekrar tekrar açıklaması, Addis Ababa ile çatışma halinde olan Mogadişu hükümetine verilen bu desteğin sınırları ve Etiyopya'nın ayrılıkçı Somaliland bölgesinde bir deniz limanı elde etme çabalarına ilişkin soru işaretlerini gündeme getirdi.

Somali Dışişleri Bakanı Ahmed Muallim Fiqi, ülkesinin ‘Mısır'dan askeri yardım ve mühimmat’ aldığını açıkladı. Fiqi cumartesi günü yaptığı basın açıklamasında, ‘Kahire'nin Somali için destekleyici bir rol oynadığını ve tarihsel olarak her zaman Mogadişu'yu savunduğunu’ belirtti.

Uzmanlar ve askeri yetkililer Mısır'ın Somali'ye verdiği askeri desteğin şekillerini sıraladılar. Somali'nin şu anda karşı karşıya olduğu güvenlik sorunları çerçevesinde bu desteğin “ortak savunma ve bilgi alışverişinin yanı sıra Afrika Birliği (AfB) barışı koruma güçlerine katılımı” da içerdiğini ifade ettiler.

Mısır, Etiyopya hükümetinin ocak ayında Somaliland ile imzaladığı ve Etiyopya'nın Somaliland'ı bağımsız bir devlet olarak tanıması karşılığında, Addis Ababa'nın bir deniz limanı alacağı mutabakat zaptına karşı çıktı. Kahire söz konusu anlaşmayı ‘Somali'nin egemenliğine saldırı’ olarak değerlendirdi.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de ‘askeri iş birliği protokolü’ imzaladı. Sisi ayrıca ülkesinin Ocak 2025'ten itibaren AfB’nin barışı koruma güçlerine katılacağını duyurdu.

Mısır Askeri Akademisi danışmanlarından Tümgeneral Pilot Dr. Hişam el-Halebi'ye göre Mısır'ın Somali'ye askeri desteği ‘Somali tarafından gelen ve Somali Cumhurbaşkanı tarafından sunulan resmi bir talebe’ dayanıyor.

El-Halebi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Kahire'nin Mogadişu'ya sağladığı güvenlik ve askeri yardım iki şekilde gerçekleşiyor. Birincisi, AfB'nin barışı koruma güçleri çerçevesinde, hafif silahlı Mısır güçlerinin de katılımıyla, güvenliğin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması. İkincisi ise iki ülkenin silahlı kuvvetleri arasında ikili iş birliği çerçevesinde gerçekleşiyor. Somali ordusunun etkinliğini ve yeteneklerini arttırmak için eğitim programlarını içeriyor” ifadelerini kullandı.

El-Halebi, ‘Mısır'ın askeri desteğinin kimseye karşı olmadığını ve diğer bölgesel taraflarla savaşmayı amaçlamadığını’ belirtti. ‘Mısır'ın Somali'yi terör örgütlerinin tehdidi ve Kızıldeniz bölgesinin güvenliğiyle ilgili güvenlik sorunları çerçevesinde desteklemeyi amaçladığını’ ifade eden el-Halebi, bunun, ‘Mısır'ın Libya, Sudan, Yemen ve Suriye'ye yönelik politikasıyla aynı olan, egemenliklerini korumak için çatışmalarla karşı karşıya olan ülkelerin ulusal kurumlarını desteklemeye dayanan dış politika parametreleriyle tutarlı olduğunu’ kaydetti.

Somali geçtiğimiz ağustos sonunda, Mısır'ın barışı koruma güçlerine katılımının bir parçası olarak Mısır askeri teçhizatının ve heyetlerinin başkent Mogadişu'ya geldiğini duyurdu. Bunu, Etiyopya'nın ‘bölge için risk oluşturan bazı ülkelerin dış müdahalesini eleştiren’ açıklaması izledi. Söz konusu açıklamada, ‘buna karşı kayıtsız kalınmayacağı’ belirtildi.

Öte yandan el-Halebi, Etiyopya'nın Kızıldeniz'de bir liman elde etme hamlesini eleştirerek, bunun ‘uluslararası hukuk kurallarını ihlal ettiğini ve Somali'nin endişesinin meşru olduğunu, zira Etiyopya'nın hamlesinin, bölgenin resmi olarak bölünmesinin bir başlangıcı olduğunu’ vurguladı.

Mısırlı Afrika uzmanı Rami Zuhdi, Mısır'ın Somali'ye verdiği askeri desteğin sınırlarını ve şeklini sıralayarak, bunun ‘ortak savunma anlaşması, bilgi alışverişi, Somali silahlı kuvvetleri için eğitim programları ve AfB barışı koruma güçlerine katılımı’ içerdiğini belirtti. Zuhdi, ‘barışı koruma misyonundaki Mısır güçlerinin 10 bin personele ulaşabileceğini, bunların 7 bininin sınır korumasına, 3 bininin ise şehirlerdeki güvenlik durumunun korunmasına katılacağını’ söyledi.

Şarku’l Avsat'a konuşan Zuhdi, “Mısır'ın istikrarı sağlama ve Somali'yi koruma arzusu, karşılıklı savunma anlaşması ve uluslararası hukuk kuralları doğrultusunda askeri iş birliği seviyesini mümkün olduğunca sınırsız hale getirebilir” dedi.

“Kahire, Somali'nin bağımsızlığından bu yana Mogadişu'ya her zaman destek olmuştur” diyen Zuhdi, ‘bu desteğin kriz dönemlerinde arttığını ve şekillerinin çoğaldığını’ belirtti. Zuhdi ayrıca ‘mevcut Somali Cumhurbaşkanı’nın Mayıs 2022’de göreve gelmesinden bu yana Kahire'yi üç kez ziyaret ettiğini’ vurguladı.

Somali, topraklarında Etiyopya birliklerinin varlığını sürdürmesi nedeniyle bir güvenlik sorunuyla karşı karşıya. Zuhdi, Addis Ababa'nın AfB barış gücü misyonunun bir parçası olarak bu yılın sonunda görev süresi dolacak olan birliklerini sürdürmekte ısrar etmesi halinde gerilimin artabileceğini kaydetti.

Somali Dışişleri Bakanı geçtiğimiz günlerde basına yaptığı açıklamada, AfB barış gücü misyonuna katılan Etiyopya güçlerinin bu yılki görev sürelerinin sonunda Somali topraklarını terk etmelerini talep etti. Etiyopya güçlerinin bölgede kalışını ‘ülkesinin mevcut tüm imkanlarla mücadele edeceği askeri bir işgal’ olarak değerlendiren Fiqi, ‘Addis Ababa'nın sadece deniz limanlarını elde etmeye değil, Somali topraklarını kontrol etmeye ve egemenliğine katmaya çalıştığına’ işaret etti.