Faslılar, yolsuzlukla mücadele çabalarının etkisiz olduğu görüşünde

Sağlık sektörü, yolsuzluk karşısında en savunmasız alan olarak görülüyor.

Fas hükümetinin Ulusal Dürüstlük, Rüşvetin Önlenmesi ve Rüşvetle Mücadele Komisyonu Başkanı Beşir el-Raşidi, komisyonun yıllık raporunu sundu. (Şarku'l Avsat)
Fas hükümetinin Ulusal Dürüstlük, Rüşvetin Önlenmesi ve Rüşvetle Mücadele Komisyonu Başkanı Beşir el-Raşidi, komisyonun yıllık raporunu sundu. (Şarku'l Avsat)
TT

Faslılar, yolsuzlukla mücadele çabalarının etkisiz olduğu görüşünde

Fas hükümetinin Ulusal Dürüstlük, Rüşvetin Önlenmesi ve Rüşvetle Mücadele Komisyonu Başkanı Beşir el-Raşidi, komisyonun yıllık raporunu sundu. (Şarku'l Avsat)
Fas hükümetinin Ulusal Dürüstlük, Rüşvetin Önlenmesi ve Rüşvetle Mücadele Komisyonu Başkanı Beşir el-Raşidi, komisyonun yıllık raporunu sundu. (Şarku'l Avsat)

Fas Ulusal Dürüstlük, Rüşvetin Önlenmesi ve Rüşvetle Mücadele Komisyonu, vatandaşların büyük bir yüzdesinin, Fas'ın yolsuzlukla mücadele konusunda büyük veya yeterli çaba gösterdiğine inandığını ancak bu çabaların etkisiz kaldığını bildirdi.

Bu açıklama, Fas'taki Rüşvetle Mücadele Komisyonu'nun 2022 yılı için hazırladığı yıllık raporda yer alan, yolsuzlukla ilgili ulusal bir araştırmanın sonuçlarının sunulması kapsamında yapıldı. Rapor, dün Rabat şehrinde sunuldu.

Rapora göre, söz konusu ulusal araştırma iki kategorideki katılımcıları kapsama aldı. İlk kategori ülke dışında ikamet eden Faslılar da dahil olmak üzere tüm vatandaşları kapsarken ikinci kategoride ise şirketlere odaklanıldı.

Yurt dışında ikamet eden Faslılar da dahil olmak üzere vatandaşları içeren araştırma, yolsuzluk olgusuna ilişkin olumsuz bir izlenim olduğunu gözler önüne serdi. Veriler, yolsuzluğun vatandaşların temel endişeleri arasında altıncı, yurt dışında yaşayan Faslılar arasında ise üçüncü sırada yer aldığını gösterdi. Yolsuzluğun yayılma düzeyi konusunda ise ulusal düzeydeki vatandaşlar; yolsuzluğun yayılması yönündeki düzeyin yüksek olduğunu, sektörlere göre değişiklik gösterdiğini, sağlık alanının yolsuzluğa karşı en savunmasız sektör olmaya devam ettiğini, bunu siyasi partiler, hükümet, ardından parlamento ve sendikaların takip ettiğini dile getirdi.

Fotoğraf Altı: Raşidi, komisyonun yıllık raporunu sundu. (Şarku'l Avsat)
Raşidi, komisyonun yıllık raporunu sundu. (Şarku'l Avsat)

Kamu sektöründe işe alım, atamalar, halka yönelik sosyal yardımları, ruhsat ve istisnai lisansların alınması gibi bazı alanlarda yaygın düzeyde yolsuzluğun olduğu biliniyor.

Vatandaşların yolsuzluk vakalarıyla ilgili deneyimlerine bakıldığında dört vatandaştan biri, kendisinin ya da en azından ailesinden birinin daha önce bir yolsuzluk vakasına maruz kaldığını belirtti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre bu durumun jandarma, ulaştırma, polis, kamu sektöründe sağlık, adalet, konut ve inşaat, özel sektördeki emlak ve liderlik gibi çeşitli sektörleri içerdiği kaydedildi.

Kolay yoldan zengin olma arzusu, yavaş prosedürler, vatandaşlık eksikliği, zayıf ahlak, prosedürlerin karmaşıklığı, düşük ücretler, yoksulluk, gözetim, hesap verebilirlik eksikliği ve cezaların olmayışı, yolsuzluğun nedenleri arasında yer alıyor. Toplumsal eşitsizlik, devletin yoksullaşması, zenginliğin eşitsiz dağılımı, satın alım gücünün azalması ve yoksulluk, yaygın yolsuzluğun zararlı etkileri olarak görülüyor.

Anketin sonuçlarına göre, yolsuzluğun ve yaygınlığının önemsiz gibi gösterilmesi, bunu bildirmenin veya raporlamanın yararsız olması ve olası misilleme endişesi, yolsuzlukla ilgili şikayetlerin zayıf kalmasına neden oldu.

Araştırmaya katılan şirketler ise yolsuzluktan en çok üç alanın etkilendiğini öne sürdü. Bunun yüzde 57'si ruhsat, yetki ve istisnai lisansların verilmesini, yüzde 51'i kamu ihaleleri ve satın alımlar, yüzde 50'si ise özel sektörde işe alma, atama ve terfileri kapsıyor. Ülke içerisinde yaşayan vatandaşların yüzde 40'ı, yurt dışında yaşayan Faslıların da yüzde 21'i, Fas'ta son iki yılda yolsuzluğun arttığına inanıyor. Ülkede yaşayan vatandaşların yüzde 25'i, yurt dışında yaşayan Faslıların ise yüzde 44'ü son iki yılda yolsuzluğun azaldığı görüşünde. Şirketlerin yüzde 45'i Fas'ta son iki yılda yolsuzluğun arttığını, yüzde 27'si ise azaldığını düşünüyor.

Vatandaşlar, yolsuzlukla mücadeleyle ilgili yasaların uygulanması, vatandaşların bu konuda eğitilmesi, izleme ve denetimin geliştirilmesi, yolsuzluk eylemlerinin rapor edilmesinin kolaylaştırılması, ihbarcıların ve tanıkların korunması gerektiğine inanıyor. Bunlar Fas'ta yolsuzlukla etkili bir şekilde mücadele etmek için en önemli tedbir arasında yer alıyor. Yolsuzluk Algısı Endeksi, Fas'ın endekste yüzde 38 puan aldığını gösterdi.

Ulusal Dürüstlük, Rüşvetin Önlenmesi ve Rüşvetle Mücadele Komisyonu’nun raporuna göre Fas bu hususta son dört yılda beş puanlık bir düşüş yaşadı. Rapora göre bu göstergede 2018 yılında yüzde 43 puan alarak başlayan, 2019 yılında ise yüzde 41 puan ile iki dereceye varan düşüşler yaşandı. 2020'de bir derece yükseliş ile yüzde 40'lık bir oran elde edildi. 2021'de ise bir derece daha düşüş ile yüzde 39'a gerilendi.



Libya, siyasi ve askeri bölünmüşlüğü sona erdirmek için ‘barışçıl bir çözümden’ bahseden Trump'ın kronik siyasi krizi çözecek ‘planını’ bekliyor

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ABD Afrika Komutanlığı'ndan (AFRICOM) bir heyetle yaptığı toplantıda (UBH Başbakanlık Ofisi)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ABD Afrika Komutanlığı'ndan (AFRICOM) bir heyetle yaptığı toplantıda (UBH Başbakanlık Ofisi)
TT

Libya, siyasi ve askeri bölünmüşlüğü sona erdirmek için ‘barışçıl bir çözümden’ bahseden Trump'ın kronik siyasi krizi çözecek ‘planını’ bekliyor

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ABD Afrika Komutanlığı'ndan (AFRICOM) bir heyetle yaptığı toplantıda (UBH Başbakanlık Ofisi)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, ABD Afrika Komutanlığı'ndan (AFRICOM) bir heyetle yaptığı toplantıda (UBH Başbakanlık Ofisi)

Libya siyaset sahnesine, on yılı aşkın bir süredir kronik siyasi ve askeri bölünmüşlükten mustarip olan ülkede ‘barışçıl çözüme’ yol açacak bir ABD planının yaklaşmakta olduğuna dair bir beklenti atmosferi hâkim.

ABD Başkanı Donald Trump'ın detaylarına değinmeden bu planı açıklaması, özellikle de Afrika işlerinden sorumlu danışmanı Massad Boulos'un kısa süre önce ‘herkes için adil, eşitlikçi, şeffaf ve tatmin edici başkanlık seçimleri yapılması’ gerektiğinden bahsetmesinin ardından, Libyalı siyasetçi ve analistlerin beklentilerine geniş bir kapı açtı.

Radikal değişim

Bazı Libyalı siyasetçilerin gözünde ABD'nin krize çözüm yolu ‘radikal değişim’ seçeneğinden geçebilir. Bu bağlamda Libya-ABD Koalisyonu Başkanı Faysal el-Fituri, Trump yönetiminin ‘Libya'ya geniş yetkilere sahip özel bir başkanlık temsilcisi atayarak siyasi sahneyi tamamen yeniden şekillendirmek için Birleşmiş Milletler (BM) sürecine paralel çalışacağını’ öne sürdü.

El-Fituri bu senaryoya ilişkin vizyonunu açıklarken ‘çözümün önünde engel teşkil eden mevcut organların feshedilmesi ya da dondurulması ve daha önce herhangi bir yönetim organında yer almayan tüm Libyalı bileşenleri temsil eden bağımsız bir ulusal komite oluşturulması’ temeline dayandığını söyledi.

tyu7ı8
ABD Başkanı Donald Trump’ın Arap dünyası ve Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos geçtiğimiz nisan ayında Libya Ulusal Petrol Şirketi (NOC) Başkanı ile bir görüşme gerçekleştirdi. (UBH)

Libya’da iktidardaki siyasi organlar, Temsilciler Meclisi (TM), Devlet Yüksek Konseyi (DYK), batı ve doğu Libya hükümetleridir.

Daha önce Libyalı uzmanlar BM gözetiminde bir siyasi çözüm planı ortaya koymuş ve bu plan seçim yasaları, yürütme yetkisi ve kalıcı anayasa konularında çözüme ulaşmak üzere bir siyasi diyalog komitesinin oluşturulmasıyla sonuçlanmıştı.

Libya-ABD Koalisyonu Başkanı Faysal el-Fituri Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, ‘Lübnan iç savaşını yatıştıran 1989 tarihli Taif Konferansı benzeri bir uluslararası konferans düzenlenmesi’ olasılığını değerlendirdi.

Ancak istikrarı engelleyenlerin yargılanması için Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) ve geçtiğimiz ekim ayında ABD Senatosu tarafından kabul edilen İstikrar Yasası'nın harekete geçirilmesini öneren el-Fituri'ye göre bu yol ‘havuç ve sopa’ yaklaşımından bağımsız olmayacaktır. El-Fituri, bunun karşılığında da ‘sıkı uluslararası şeffaflık koşulları altında yeni hükümeti desteklemek üzere dondurulmuş Libya fonlarının kademeli olarak serbest bırakılmasını’ önerdi.

ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff daha önce Libya'da diplomatik başarı elde edileceğine dair güvenini ve iyimserliğini dile getirmiş, mayıs ayında The Atlantic'e verdiği röportajda Washington'un ‘Libya'da başarı elde edeceğini ve bunun yakında duyulacağını’ söylemişti.

Libyalı siyasi analist Eyyub el-Evceli, Amerikan çözümünün ‘tüm siyasi tarafların diyalog masasına oturması’ yoluyla geleceği ihtimalini zayıf görüyor. Şarku’l Avsat'a konuşan el-Evceli, ‘Trump yönetiminin Libya'daki krizin taraflarından birini ortadan kaldırırken, bir tarafı güçlendireceği ve en fazla bir yıl içinde başkanlık veya parlamento seçimlerine gitmek için çözümün anahtarlarını ona vereceği’ beklentisindeydi.

“Washington, Libya'yı güvenlik ve istikrarı bozacak ya da çatışmanın tarafları arasında bir savaşı ateşleyecek her türlü girişimden uzak tutmak istiyor” diyen el-Evceli, ABD'nin ‘krizin tarafları arasındaki farklılıkların derin olduğuna’ inandığına dikkat çekti.

Mevcut organların devrilmesini dışlamak

Buna karşılık TM Milletvekili Rebia Buras mevcut siyasi organların devrilmesi senaryosuna sıcak bakmıyor. “Trump yönetimi siyasi sürecin ayrıntılarından çok dengeleri yönetmeye ve ABD'nin Libya'daki çıkarlarını sağlamaya büyük önem verecektir” diyen Buras, Beyaz Saray'ın planının ‘pragmatik olacağını, demokrasi ve insan hakları konularından çok ekonomik anlaşmalara odaklanacağını’ düşünüyor.

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan Buras, herhangi bir planın başarısı ve sürdürülebilirliği için temel bir koşula işaret etti: ‘Libya halkının, dışarıdan dayatılan ve Libyalıların hak ve çıkarlarını dikkate almayan her türlü dikte ya da çözümden uzak, birleşik ve egemen bir devlet kurma arzusunu yansıtması.’

Bu arada gözlemciler, Libya'nın uluslararası nüfuz ve çıkar mücadelesinin bir parçası olması nedeniyle ABD'nin olası bir çözümünün Libya dosyasındaki bölgesel ve uluslararası aktörlerden soyutlanamayacağına inanıyor.

rfty6
Libya Temsilciler Meclisi'nin (TM) Bingazi'deki bir oturumundan (TM resmi sayfası)

Trablus Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler profesörü olan Dr. Ahmed el-Atraş, ‘ABD'nin çözüm yolunun başarı şansının, uluslararası ve bölgesel güçlerin Libya'daki çıkarlarını ve nüfuzlarını paylaşmalarına yönelik düzenlemelerle birlikte bölge için yeni bir siyasi haritanın yeniden çizilmesi konusunda uzlaşmaya bağlı olduğuna’ inanıyor.

El-Atraş, ‘uluslararası sistemde aktif olan ve BM Güvenlik Konseyi'nin daimî üyesi olan ülkeler arasında ABD dış politikasına taktiksel olarak karşı çıkan bir akımdan’ söz etti.

El-Atraş, ‘bazı ülkelerin Libya'nın içişlerine müdahalesinin derinliğini, bölgedeki yabancı çıkarlar üzerinde ciddi yansımaları olabilecek güvenlik durumunun kırılganlığını ve fiili otoritelerin yabancı baskılara boyun eğme ve iktidara tutunma tehdidini’ örnek gösterdi.

Libyalıların görüşlerinin aksine, ABD Ulusal Güvenlik Konseyi eski üyesi Ben Fishman Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ABD'nin Libya politikasında bir değişiklik olduğuna dair hiçbir kanıt görmediğini söyledi.

Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü'nde kıdemli araştırmacı olan Fishman, Massad Boulos'un 20 Haziran'da Berlin'de düzenlenen Libya konulu uluslararası toplantıya katılmamasına dayanarak Trump'ın Libya siyasi çözüm planıyla ilgili açıklamasının ‘geçici’ olduğunu düşünüyor.

Geçtiğimiz hafta Trump, Libya'nın da aralarında bulunduğu birçok ülkeye yüzde 30 gümrük vergisi getirmiş ve bunun Libyalılar üzerinde olumsuz yansımaları olmayacağını savunmuştu.

Libyalı ekonomist Ömer Zermuh, “Libya'nın ABD'ye ham petrol ve küçük bir oranda petrol türevleri dışında hiçbir emtia ihracatı yok. Trump'ın açıklamalarına göre petrol bu kapsamda değil” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat'a konuşan Zermuh, “Petrole gümrük vergisi getirilse bile Libya'nın yüksek kaliteli ham petrolü için alternatif pazarlar bulması zor değil” dedi.

Öte yandan Fishman'a göre bu karar, Libyalıların ABD'ye giriş vizelerini kısıtlayan önceki karar da göz önünde bulundurulduğunda, Boulos'un Libya'da ekonomik fırsatlar arama çabalarının önüne engeller koyuyor.