İsrail ordusu Gazze halkını güneye doğru itmeye devam ediyor

Ölü sayısı 17 bini aştı... El-Kassam, Savaş Kabinesi’nin bakanı olan Eisenkot’un oğlunu öldürdü.

İsrail bombardımanından kaçmak için güney Gazze’deki Han Yunus’tan Refah’a doğru göç eden Filistinliler. (AP)
İsrail bombardımanından kaçmak için güney Gazze’deki Han Yunus’tan Refah’a doğru göç eden Filistinliler. (AP)
TT

İsrail ordusu Gazze halkını güneye doğru itmeye devam ediyor

İsrail bombardımanından kaçmak için güney Gazze’deki Han Yunus’tan Refah’a doğru göç eden Filistinliler. (AP)
İsrail bombardımanından kaçmak için güney Gazze’deki Han Yunus’tan Refah’a doğru göç eden Filistinliler. (AP)

İsrail ordusu, güneydeki en büyük şehir olan Han Yunus’u kuşattıktan sonra binlerce sakini Refah’a doğru kaçmaya zorlayarak güney Gazze Şeridi’ne saldırısını sürdürdü. Kuşatma altındaki Gazze Şeridi’nin geniş çaplı alanlarını moloz yığınlarına dönüştürdü ve binaları yıkarak yaşanmaz hale getirdi.

Ordu, kara operasyonunun kapsamını yoğun nüfuslu Gazze Şeridi’nin tamamına doğru genişletti. Bu da sivillerin Mısır sınırına yakın Refah civarında her geçen gün daralan alana büyük gruplar halinde kaçmasına neden oldu. Bölge sakinleri, İsrail’in ‘güvende olacaklarını’ iddia ettiği yerlere gitmelerini isteyen broşürler dağıtmasından ötürü belli yerlere yığılmıştı.

Karada zırhlı araçlar ve buldozerlerle Han Yunus kentinin merkezine giren İsrail ordusu, hava, topçu ve deniz desteğiyle tanklar ve devasa buldozerlerle karadan ilerlemeye çalışıyor. Diğer yandan Birleşmiş Milletler (BM) savaş sonucunda 1,9 milyon insanın, yani Gazze’nin toplam nüfusunun yaklaşık yüzde 85’inin güneye doğru yerinden edildiğini bildirdi. Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), Refah’ta yerinden edilenlerin çoğunun çadır eksikliği nedeniyle açıkta uyuduğunu ve BM’nin ancak birkaç yüz çadır dağıtabildiğini bildirdi.

Fotoğraf Altı: İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik bombardımanı sürüyor (EPA)
 İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik bombardımanı sürüyor (EPA)

Cibaliye Mülteci Kampı

İsrail ordusu, tüm cephelerde yaşanan şiddetli çatışmalara rağmen Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda, Gazze şehrinin bölgelerinde ve güney Gazze Şeridi’ndeki Han Yunus’ta ilerleme kaydetti. Ordu, Hamas’a bağlı El-Kassam Tugayları’ndan üst düzey bir istihbarat yetkilisine suikast düzenlediğini ve Gazze Şeridi’nin kuzeyinden 700 Filistinliyi tutukladığını duyurdu. Bu sırada Kassam Tugayları orduya saflarında daha fazla kayıp verdirdiklerini bildirirken İsrail de Savaş Kabinesi’nde bakan olan Gadi Eisenkot’un oğlunun ve başkalarının Gazze savaşında öldürüldüğünü onayladı.

İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, ordu güçlerinin güneyde Han Yunus ve kuzeyde Eş-Şucaiyye ve Cibaliye de dahil olmak üzere birçok yerde savunma hatlarını aştığını belirterek “İsrail güçleri yüz yüze savaşmaya devam ediyor ve yer altındaki birçok altyapıyı ve silahı tespit edip yok etmeyi başardı” ifadelerini kullandı.

Fotoğraf Altı: Gazze Şeridi’ndeki İsrail kuvvetleri. (AFP)
Gazze Şeridi’ndeki İsrail kuvvetleri. (AFP)

‘Filistin Meydanı’

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin kuzeyine doğru ilerlerken, Gazze şehrinin merkezindeki ‘Filistin Meydanı’na ulaştığını ve burayı ele geçirdiğini duyurdu. Burası, insani ara sırasında Hamas’ın gücünü göstermek ve esirleri serbest bırakmak için seçtiği yerdi. Diğer yandan Gazze Şeridi’nden gelen yeni fotoğraflarda, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Lahiye bölgesinde İsrail ordusu tarafından onlarca Filistinlinin tutuklandığı ve aşağılayıcı bir sahne ile sadece iç çamaşırlarıyla bırakılarak yere çöktürüldükleri görüldü.

İsrail Kamu Yayın Kuruluşu’na (KAN) göre ordu, ‘İllegal Savaşçılar’ yasası uyarınca şu ana kadar Gazze’de 700 Filistinliye karşı idari tutuklama gerçekleştirdi. Ancak tutuklananların kimliği teyit edilemedi. Gazze’deki kaynaklar tutuklananların okullardan ve evlerden alınan siviller olduğunu söylüyor.

İsrail ordusu aynı zamanda, iç istihbarat servisi Şin-Bet ile iş birliği yaparak Hamas’ın askeri istihbarat yetkilisi Abdulaziz er-Rantisi ile istihbarat liderlerinden Ahmed Ayyuş’a suikast düzenlediğini duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre İsrail, Rantisi’yi Gazze Şeridi’ndeki tüm keşif operasyonlarından sorumlu olmakla ve 7 Ekim’deki saldırının planlanmasında ortak olmakla suçluyor.

Fotoğraf Altı: Yüzlerce Filistinli Gazze Şeridi’nin güneyindeki bir okula sığındı. (Reuters)
Yüzlerce Filistinli Gazze Şeridi’nin güneyindeki bir okula sığındı. (Reuters)

İsrail şu ana kadar Hamas Siyasi Bürosu ve Kassam içindeki bazı yetkilileri öldürdü ancak asıl hedefe, yani ekim saldırısının planlayıcısı olarak gördüğü Hamas’ın Gazze lideri Yahya es-Sinvar’a ulaşamadı. İsrail, Sinvar’ı kuzey bölgesinde bulamayınca Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus bölgesine yöneldi.

Hamas’ın ‘ağırlık merkezleri’

İsrail ordusuna göre 98. Tümen, Han Yunus şehrinde Hamas Hareketi’nin ‘ağırlık merkezlerine’ karşı ortak bir saldırı başlatarak Hamas’ın Han Yunus Taburu’nun savunmasını kırdı, şehri kuşattı, daha derin hamlelere başladı, Hamas’ın kalelerinin kontrolünü ele geçirdi ve silah ile istihbarat malzemeleri buldu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu çarşamba günü geç saatlerde yaptığı açıklamada, İsrail ordu güçlerinin ‘an itibariyle Sinvar’ın evini kuşattığını’ söyleyerek “Evi onun kalesi değil, kaçabilir ancak bizim ona ulaşmamız an meselesi” dedi. Daha sonra Hagari yaptığı bir açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Sinvar yerin üstünde değil, altında. Tam olarak nerede olduğu ve ne bildiğimiz konusunda ayrıntı vermeyeceğim. Görevimiz Sinvar’a ulaşmak ve onu öldürmek.”

Gazze’nin kuzey ve güney bölgelerindeki saldırıların derinleşmesinden saatler önce, Washington’ın Gazze’ye giren yardımların artırılması ve çok sayıda sivil kaybını önlemek için daha fazla adım atılması yönündeki artan baskısı altında İsrail, iki aydır süren savaşta Gazze Şeridi’ne ‘minimum’ yakıt tedarik edilmesini kabul etti.

Sevkiyatın artırılması

İsrail güvenlik kabinesi, Washington’ın halihazırda yapılan günlük 60 bin litre yakıt sevkiyatının iki, hatta üç katına çıkarılmasını talep etmesinin ardından çarşamba gecesi yapılan oylama ile artış yapılmasını kabul etti. Kanal 12’nin haberinde, Savaş Kabinesi’nin ABD’nin talebine göre günlük miktarı kademeli olarak 60 bin litreden üç katına, yani 180 bin litreye çıkaracağı ‘tahminleri’ paylaşıldı.

KAN, bugün itibariyle Gazze’ye günde 120 bin litre yakıt ulaştırılacağını bildirdi. Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ofisi X platformundaki hesabından, ‘minimum miktarda ek yakıtın’ girmesine izin verildiğini yazdı.

Fotoğraf Altı: Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı’ndan geri dönen bir yardım tırı. (EPA)
Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı’ndan geri dönen bir yardım tırı. (EPA)

Diğer yandan İsrail’in ilerleyişine karşı, Kassam Tugayları daha fazla İsrail askerini öldürdüklerini, tankları ve askeri araçları hedef alıp imha ettiklerini, mevzilerdeki ve evlerdeki askerlere saldırıp onları öldürdüklerini ve Gazze şehrinin güney kesimindeki işgal ordusunun komuta karargahlarını 114 mm kısa menzilli Racum füze sistemiyle hedef aldıklarını duyurdu.

Kassam tarafından gelen açıklamada, son 72 saat içinde Kassam mücahitlerinin yalnızca işgalci gücün Gazze’de girdiği bölgelerde 79 askeri aracı tamamen veya kısmen imha etmeyi başardığı belirtildi.

İsrailli bakanın oğlu öldürüldü

İsrail ordusu daha fazla askerinin öldürüldüğünü itiraf etti. İsrail, eski bir genelkurmay başkanı olan ve şimdiki Savaş Kabinesi’nde yer alan İsrailli bakan Gadi Eisenkot’un oğlu Gal Eisenkot’un öldürüldüğünü onayladı. Ordu, Eisenkot’un dün Gazze’deki çatışmalar sırasında öldürüldüğünü belirtti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Eisenkot’un ölümü için Savaş Kabinesi’ndeki meslektaşına şunları söyledi:

“Biz de sizinle birlikte ağlıyoruz. Sizi kucaklıyoruz. İsrail hükümeti ve İsrail vatandaşları sizinle birlikte yas tutuyor. Kahramanlarımız boşuna ölmedi. Zafer elde edene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Eisenkot’tan önce ordu, iki askerin yanı sıra ‘Etzioni’ Tugayı 8173. Tabur’un savaş komutanlarından Maor Gershoni’nin de (24) öldürüldüğünü duyurdu. Böylece Gazze’deki kara operasyonundan beri ölen subay ve askerlerin sayısı 92’ye, savaşın başladığı 7 Ekim’den bu yana ise 416’ya yükselmiş oldu.

Kara savaşları sürerken İsrail, Gazze Şeridi’nde geniş çapta alanları bombalamaya devam etti. Gazze Sağlık Bakanlığı Sözcüsü dün bir açıklama yaparak “Savaşın 62’nci gününde son 24 saatte 350 vatandaş şehit olurken toplam şehit sayısı 17 bin 177’ye yükseldi ve yaralı sayısı 46 bini aştı” ifadelerini kullandı.



Refah tünellerinin sırrı: Hamas unsurları 8 ay yeraltında nasıl hayatta kaldı?

TT

Refah tünellerinin sırrı: Hamas unsurları 8 ay yeraltında nasıl hayatta kaldı?

Refah tünellerinin sırrı: Hamas unsurları 8 ay yeraltında nasıl hayatta kaldı?

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentindeki tünellerde Kassam Tugayları’na bağlı unsurları öldürdüğüne ve esir aldığına dair ardı ardına yaptığı açıklamalar, bu kişilerin kim olduklarına ve özellikle Mayıs 2024’te İsrail’in kenti işgal etmeye başlamasından, ardından operasyonu genişleterek tam kontrol sağlamasından sonra, tünellerde nasıl bu kadar uzun süre gizlenebildiklerine ilişkin pek çok soruyu beraberinde getirdi.

Bir aydan uzun bir süre boyunca, bu unsurların tünellerden silahsız ve can güvenliklerini sağlayacak bir yöntemle çıkarılmasına yönelik temaslar yürütülüyordu. Bu girişimler, İsrailli subay Hadar Goldin’in naaşının 9 Kasım’da teslim edilmesini hızlandırdı. Ancak İsrail, dosyayı Türkiye ile birlikte takip eden ABD ile yapılan sözlü mutabakatları daha sonra ihlal ederek bu kişilere güvenli çıkış izni tanımadı.

Günler ilerledikçe İsrail, söz konusu unsurları tünellerden veya sığınaklarından çıktıkları anda hava saldırılarıyla ya da doğrudan takip ederek öldürmeye veya esir almaya başladı. Bu durum, Refah’ın doğusundaki Ceninah Mahallesi’nde tünellerin son kalan ceplerinin tamamen kuşatılmasıyla daha da yoğunlaştı.

Tünellerde ve pusu bölgelerinde 8 ay

Şarku’l Avsat’a  konuşan Hamas içindeki sahaya yakın kaynaklar, “Bu direnişçilerin, savaşın büyük kısmını, İsrail ordusunun kentte konuşlanmasına ve çok sayıda tünele girmesine rağmen, çoğu zaman tünellerin içinde geçirdiklerini” söyledi. Kaynaklara göre tüneller, İsrail’in tüm ayrıntılarını hâlâ çözemediği bir yapıda inşa edilmişti.

Aynı kaynaklar, Kasım 2023’teki ilk 7 günlük ateşkes sırasında söz konusu savaşçıların yer üstüne çıktığını, çatışmalar yeniden başlayınca tekrar tünellere döndüğünü aktardı. Bu süreçte zaman zaman yer üstünde hareket ettikleri, pusu noktaları arasında geçiş yaptıkları, ardından yeniden tünellere çekildikleri belirtildi. Komutanlarıyla temas, Ocak 2024’te varılan ikinci ateşkese kadar sürdü. Bu ateşkes 18 Mart’a kadar devam etti.

Kaynaklardan biri, çatışmaların yeniden başlaması öncesinde, İsrail ordusunun Refah’ta konuşlanmasına rağmen bazı savaşçıların yer üstüne çıkarak Han Yunus’a ulaştığını, burada komutanlarıyla buluştuğunu ve bazılarıyla birlikte Şubat 2024’te İsrailli esir Avraham Mengistu’nun teslim sürecine katıldığını söyledi. Mengistu, 2014 savaşından beri Gazze’de tutuluyordu.

Savaş yeniden başlayıp diplomatik girişimler sonuçsuz kaldıktan sonra Kassam unsurları tüneller aracılığıyla tekrar Refah’a döndü ve yer üstündeki pusu bölgelerine geri yerleşti.

rth
İsrailli rehine Avraham Mengistu, Hamas ile İsrail arasında geçen Şubat ayında Refah'ta imzalanan esir değişim anlaşması kapsamında teslim platformunda görülüyor (Reuters)

Mart ayı sonunda itibaren bu kişiler, Ağustos ayına kadar komutanlıklarıyla irtibat hâlinde kaldı. Bu süre zarfında İsrail’in Refah’ı tamamen kontrol altına aldığı yönündeki açıklamalarına rağmen, İsrail güçlerine kayıplar verdiren bir dizi saldırı gerçekleştirdiler.

Bu dönemde Kassam Tugayları “Cehennem Kapıları” adını verdiği operasyonlar dizisini başlattı. Askeri araçların, tuzaklanmış evlerin ve tünel çıkışlarının patlatıldığı saldırılarda yaklaşık 6 İsrail askerinin öldürüldüğü açıklandı. Bu saldırılardan birinde Kassam unsurlarının bir İsrail askerini esir almaya çalıştığı belirtildi.

Hamas, o dönem yürütülen ateşkes müzakerelerinde, Refah Taburu’nun hâlâ sahada aktif olduğuna dair bir mesaj vermeyi hedefliyordu. Buna karşın İsrail’in askeri kaynakları, taburun tümüyle dağıtıldığını savunuyordu.

Doğrulanabilen bilgilere göre, Kassam komutanlarıyla birlikte Refah’ta bulunan savaşçılar yer altı tünellerinde ve yer üstündeki pusu noktalarında toplamda 8 aydan fazla süre geçirdi.

Yiyecek ve suya nasıl ulaştılar?

Ateşkesin ardından İsrail ordusunun kontrolündeki bölgede sıkışan bu savaşçıların iaşesiyle ilgili soruları yanıtlayan saha kaynakları, tünellerde belirli miktarda yiyecek ve suyun önceden stoklanmış olduğunu aktardı.

Kaynaklardan biri, geçmişte benzer şekilde erzakın tükendiği bir savaş deneyimine atıfla, savaşçıların muhtemelen İsrail askerlerinin daha önce kullandığı evlerde bıraktığı yiyeceklerden ya da hasar görmemiş Filistinli evlerindeki malzemelerden faydalanmış olabileceğini söyledi. Sosyal medyada aylar önce paylaşılan, “ev sahiplerinden aldıkları yiyecekler için helallik isteyen Hamas ve İslami Cihad mensuplarının bıraktığı notlar” buna örnek gösterildi.

Kaynaklar, Kassam’ın elit birliklerinin görevleriyle yer altındaki destek gruplarının görevlerinin birbirinden farklı olduğuna da dikkat çekti. Bazılarının lojistik ve ikmal, bazılarının pusu operasyonları yürüttüğü, bazılarının ise farklı gruplar arasında geçiş yaparak doğrudan saha komutanlığı ile temas kurduğu belirtildi.

Öne çıkan komutanlar

İsrail medyasının öldürülmelerinin ardından fotoğraflarını yayımladığı kişiler arasında, Refah’ın doğu tabur komutanı Muhammed el-Bavab, yardımcısı ve aynı zamanda eniştesi İsmail Ebu Lebde, ayrıca elit birlik komutanı Tufik Salim bulunuyor.

Kaynaklara göre Ebu Lebde, Avraham Mengistu’nun teslim edilmesi sürecinde Kızılhaç ekibiyle doğrudan temas kuran isimdi. Bavab ise süreci uzaktan takip etti.

Her iki isim de 2014 savaşında İsrailli subay Hadar Goldin’in kaçırılması operasyonunu yöneten kişiler olarak biliniyor.

df
Kızılhaç araçları, Hadar Goldin'in cenazesini geçtiğimiz kasım ayında Gazze Şeridi'nde taşıyor (Reuters)

İsrail’in öldürdüğü isimler arasında ayrıca, Hamas Siyasi Büro üyesi Gazi Hamad’ın oğlu Abdullah Hamad da bulunuyor. Abdullah Hamad’ın müzakere heyetinin üyesi olduğu, savaş öncesinde Hamas yönetimine bağlı Rubat Askerî Koleji’nden mezun olduğu ve eğitimci olarak görev yaptığı aktarıldı. Abdullah Hamad, kuzeni Ahmed Said Hamad ile birlikte, tünelde Kassam komutanları ve diğer savaşçılarla aynı noktada öldürüldü.

Kaynaklar, Gazi Hamad’ın kardeşi Said Hamad’ın ise 7 Ekim saldırısına katılan damatlarının öldürülmesinin ardından üç kızını İsrail bombardımanında kaybettiğini belirtti.


İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.


Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
TT

Sudan'dan Rusya'ya cazip teklif: ABD ve AB kızabilir

Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)
Ordunun başındaki General Abdülfettah Burhan, Sudan'ı fiili olarak yönetiyor (AP)

Orduyla paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki çatışmaların sürdüğü Sudan'daki askeri yönetim, Rusya'yla daha yakın ilişkiler kurmak istiyor.

Wall Street Journal'ın (WSJ) Sudanlı yetkililere dayandırdığı habere göre, Moskova'ya Afrika'daki ilk deniz üssünü kurması teklif edildi.

Ekimde iletilen teklifin, Rusya'nın 25 yıl boyunca 300 askerini ve 4 savaş gemisini barındırabileceği bir üssü içerdiği aktarıldı.

Port Sudan ya da Kızıldeniz kıyısındaki bir başka yerde yapılabileceği bildirilen üs, bölgedeki kritik ticaret yollarına yakın olacak.

Küresel ticaretin yüzde 12'si, Avrupa-Asya alışverişinde önemli bir yere sahip olan Süveyş Kanalı üzerinden gerçekleşiyor.

WSJ, bunun Çin ve Rusya'yı kıtadaki limanlardan uzak tutmaya çalışan ABD için endişe verici bir gelişme olacağını vurguladı. 

Bu iki ülkenin Afrika'daki limanların kontrolü sayesinde buralarda savaş gemilerini tamir edip yeni silahlarla donatabileceği ve kritik denizyollarını kapatabileceği belirtildi.

Çin de denizaşırı ilk deniz üssünü 2017'de Cibuti'de kurmuştu. Kızıldeniz'i Aden Körfezi'ne bağlayan Babülmendep Boğazı'ndaki üs, bir uçak gemisinin demirleyebileceği kadar büyük.

ABD'nin Afrika'daki en büyük üssü Camp Lemonnier, Çin'inkinden yalnızca 10 kilometre uzaklıkta.

ABD'nin ayrıca Somali'de birlikleri var. 

Kremlin'in, Afrika'nın en büyük üçüncü altın üretici Sudan'dan madencilik konusunda imtiyazlar alabileceği de Amerikan gazetesinin haberinde ifade edildi. 

Sudanlı yetkililer tüm bunlar karşılığında hava savunma sistemleri gibi silahları ucuza almak istiyor.

WSJ, Sudan ordusundan bir yetkilinin, bu anlaşmanın AB ve ABD'yle aralarında sorun yaratabileceğinin farkında olduklarını söylediğini aktardı.

Bu hamlenin Moskova'yı kıtada yeniden güçlendirebileceği de haberde vurgulandı.

Paralı asker şirketi Wagner'in kurucusu Yevgeni Prigojin'in 2023'teki ölümünün ardından Rusya'nın Afrika planları sekteye uğradı.

Rusya Savunma Bakanlığı'na bağlı Afrika Kolordusu, Wagner'in operasyonlarını devralsa da kıtadaki yerini doldurmakta zorlandığı bildiriliyor.

General Abdülfettah Burhan'la işbirliği yapan General Muhammed Hamdan Dagalo, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin soykırımla suçladığı Ömer el Beşir'i 2019'da devirmişti. 

Ülkeyi sivil yönetime döndürme ve 100 bin kişilik paramiliter kuvvet HDK'yi ordu bünyesine dahil etme süreci nedeniyle iki general anlaşmazlığa düşmüş, 2023'te yeniden iç savaş patlak vermişti. 

Yeniden başlayan çatışmaların başlarında Moskova, Dagalo'ya bağlı HDK'yi destekliyordu. 

Başkent Hartum'dan HDK güçlerinin atılmasındaysa Ukrayna rol oynamıştı. 

WSJ, Rusların desteğini yetersiz bulan HDK'nin Kiev'e yanaştığını ve bunun üzerine Moskova'nın da Burhan'a bağlı orduyla ittifak kurduğunu aktarıyor.

Amerikan gazetesinin haberinde İran, Mısır ve Türkiye'nin Sudan ordusuna drone sağladığı da öne sürüldü.

Tahran'dan gelen deniz üssü kurma önerisinin, ABD ve İsrail'in tepkisiyle karşılaşmaktan korkan Hartum yönetimi tarafından geçen sene reddedildiği bildirildi. 

Diğer yandan ABD ve BM, Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) HDK'yi silahlandırmakla suçluyor. BAE ise bu iddiaları reddediyor.

Independent Türkçe, WSJ, AP