Sanaa sakinleri soğuk algınlığına ve solunum yolu enfeksiyonlarına karşı savunmasız

Yemen’de hastaneler, salgın sırasında dang humması ile enfekte olmuş çok sayıda hastayla doldu. (Reuters)
Yemen’de hastaneler, salgın sırasında dang humması ile enfekte olmuş çok sayıda hastayla doldu. (Reuters)
TT

Sanaa sakinleri soğuk algınlığına ve solunum yolu enfeksiyonlarına karşı savunmasız

Yemen’de hastaneler, salgın sırasında dang humması ile enfekte olmuş çok sayıda hastayla doldu. (Reuters)
Yemen’de hastaneler, salgın sırasında dang humması ile enfekte olmuş çok sayıda hastayla doldu. (Reuters)

Yemen’in başkenti Sanaa’da Husi grubunun fonları aşılar yerine takipçilerine, mezhepsel seferberliğe ve savaşçı toplamaya harcarken, tıbbi kaynaklar sağlık hizmetlerinin olmaması ve şehirde yaşayan binlerce kişinin soğuk algınlığı, solunum yolu enfeksiyonları diğer salgın hastalıklara karşı savunmasız hale geldiğini bildirdi.

Kaynaklar Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada kış aylarındaki düşük sıcaklıklar nedeniyle çoğu mevsimsel grip enfeksiyonundan kaynaklanan, şiddetli öksürük, yüksek ateş, boğaz ve göğüs bölgesinde enfeksiyon ve nefes darlığı vakalarının eşlik ettiği yeni bir solunum yolu hastalıkları ve ateş dalgasının ortaya çıktığını belirtti.

Fotoğraf Altı: UNICEF’in Yemen’de aşı kampanyası sürüyor. (Birleşmiş Milletler)
UNICEF’in Yemen’de aşı kampanyası sürüyor. (Birleşmiş Milletler)

Sanaa’da yaşayanlar, Husi grubu tarafından kontrol edilen ve yönetilen çoğu hastane ve devlete ait sağlık tesislerde sağlık hizmetlerinin neredeyse tamamen yok olmasına şikayetlerini dile getiriyor. Zira Husiler, takipçilerinin yararına mezhepsel etkinlikler düzenlemek ve savaş hareketlerini desteklemek için daha fazla para toplamaya ve tesisleri kontrol altına almaya odaklanıyor.

Tedavi yok

Sanaa’nın el-Kaa mahallesinde yaşayan Yahya takma adlı  bir hükümet çalışanı, üç çocuğunun soğuk algınlığına yakalandığını, ağrı, şiddetli öksürük, ateş gibi semptomlara neden olan solunum yolu enfeksiyonlarının da olduğunu söyledi. Yahya, maddi durumunun kötüleşmesinden dolayı çocuklarını tedavi için Ehli Hastanesi’ne götüremediğini kaydetti.

Tedavi için başkentin merkezindeki el-Kaa semtinde, grubun kontrolündeki el-Ulfi Tıp Merkezi’ne gittiğini ancak merkez çalışanlarının, solunum hastalıkları ve enfeksiyonların tedavisinde çocuk doktoru veya uzmanın bulunmadığına yönelik iddiaları ile şaşkınlığa uğradığını, ardından ​​eczaneden ağrı kesici alarak, çocuklarına tıbbi yardım sağlayamadan evine dönmek zorunda kaldığını aktardı.

Yahya’nın gittiği sağlık ocağının kapısında soğuk algınlığı, öksürük, ateş, baş ağrısı, nefes darlığı, şiddetli göğüs enfeksiyonları ve vücudunun çeşitli yerlerinde ağrı şikayeti olan, şiddetli soğuk algınlığı geçiren farklı yaşlardaki hastalar sırada bekliyordu.

Fotoğraf Altı: Dang hummasına yakalananlara yönelik tedavi çabaları sürüyor. (Reuters)
Dang hummasına yakalananlara yönelik tedavi çabaları sürüyor. (Reuters)

Eğitim çalışanı olan Abdullah, nefes almada zorluk, burun tıkanıklığı, boğaz ve göğüste ciddi enfeksiyon ve vücudunun çeşitli yerlerinde ağrılardan şikayetçiydi. Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan Abdullah, sağlık hizmetlerinin maliyetinin yüksek olması nedeniyle tedavi görmek için yakındaki bir tıp merkezine gidemediğini belirtti.

Abdullah yoksulluk nedeniyle, hastalığından kurtulma ümidiyle şifalı bitkiler, limon ve portakal gibi takviyelerle iyileşmesine yardımcı olacak gıdalar almakla yetindiğini söyledi.

Yemen’in bu yılın kışında tanık olduğu iklim değişiklikleri, enfeksiyonların bulaşması, hava dalgalanmaları ve soğuk algınlığına dayalı hastalıkların ve salgın hastalıkların yayılmasında artışa yol açtı.

Grip benzeri semptomlar

Sanaa’daki doktorlar ve sağlık uzmanları Şarku’l Avsat’a, başkent ve kırsal alanlarda yaşayan binlerce kişinin çeşitli hastalık semptomları nedeniyle birkaç haftadır büyük sorunlar yaşadığını anlattı. Çoğunun semptomlarının gribe benzediğini, bazılarının şiddetli solunum yolu enfeksiyonları, boğazda, eklemlerde ve kaslarda ağrı ve yüksek ateşe sahip olduğunu kaydetti.

Sağlık çalışanları, en düşük hizmetlerden ve maaşlardan mahrum kalan bölge sakinlerine ve çalışanlara yardım etmeye yönelik plansızlığın devam etmesi halinde, bu yıl mevsimsel kış gribi vakalarının Husi grubu tarafından kontrol edilen bölgelerinde en şiddetli şekilde görüneceğini düşünüyor.

Fotoğraf Altı: Sanaa sakinleri yoksulluk nedeniyle büyük bir dram yaşıyor. (Şarku’l Avsat)
Sanaa sakinleri yoksulluk nedeniyle büyük bir dram yaşıyor. (Şarku’l Avsat)

Sağlık çalışanları, tıp sektörü üzerinde tam kontrole sahip olan Husi grubunu eylemsizlik ve hazırlık yapmamakla suçluyor. Bazı salgın hastalıklara, bulaşıcı virüslere karşı aşı ekiplerine yönelik kasıtlı bir şekilde çarpıtma ve hedef kampanyaları başlattıklarını belirtiyorlar.

Sağlık uzmanları gribe karşı aşının olduğunu, doktorların insanları gripten korumanın etkili bir yolu olarak aşının yaptırılmasını tavsiye ettiğini ve altı aylık veya daha büyük herkese yılda bir kere uygulanabildiğini belirtti. Ancak nüfusun ekonomik koşulları nedeniyle bu aşının sağlanmasının zor olduğunu vurguladı.

Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre her yıl yaklaşık 500 bin kişi grip nedeniyle yaşamını yitiriyor. WHO, bireyler, topluluklar veya hükümetler olsun tüm ülkelerde, özellikle de en fazla risk altındaki grupları korumak için gerekli önlemlerin alınmasının önemini vurguluyor.



Tunuslu muhalif Şeyma İsa, hapishanede başladığı açlık grevinin dokuzuncu gününde

Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)
Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)
TT

Tunuslu muhalif Şeyma İsa, hapishanede başladığı açlık grevinin dokuzuncu gününde

Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)
Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)

Tunus ana muhalefet partisi Ulusal Kurtuluş Cephesi (NSFT) üyesi ve siyasi aktivist Şeyma İsa, tutukluluk koşullarını protesto etmek için başladığı açlık grevinde dokuzuncu gününe girdi.

1 Aralık'ta muhalefet tarafından düzenlenen yürüyüşe katılan İsa, devlet güvenliğine karşı komplo kurmak suçundan Temyiz Mahkemesi tarafından verilen bir kararla sivil polisler tarafından gözaltına alındı. Muhalif aktivist, hapishaneye girer girmez açlık grevine başladı.

Şeyma İsa (45), 2023 yılının şubat ayında yakalanmış, gözaltında tutulmuştu ve aynı yılın temmuz ayında serbest bırakılmıştı. Birinci Derece Mahkemesi tarafından 18 yıl hapis cezasına çarptırılan İsa’nın cezası temyiz sonucunda 20 yıla çıkarılmıştı.

İsa'nın yanı sıra aynı davayla bağlantılı olarak NSFT lideri, tanınmış siyasetçi Ahmed Necib eş-Şabi (82) de tutuklandı ve 12 yıl hapis cezasına çarptırdı. Muhalif Avukat Ayaşi Hammami (66) de terör suçlamasıyla beş yıl hapis cezasına çarptırıldı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölümü Müdür Yardımcısı Bessam Havaci, “Tunus muhalefetinin önemli simalarının tutuklanması, Cumhurbaşkanı Kays Said'in tek başına iktidarına alternatif olan her şeyi ortadan kaldırma planının son adımıdır. Bu tutuklamalarla Tunuslu yetkililer, siyasi muhalefetin çoğunu etkili bir şekilde hapse atmayı başardı” değerlendirmesinde bulundu.

Tunus muhalefeti ve NSFT, 25 Temmuz 2021'de olağanüstü hal (OHAL) ilan edip ardından yeni bir siyasi sistem kurarak geniş yetkilerle iktidarını sürdüren Cumhurbaşkanı Kays Said'in yönetimine karşı çıkıyor ve demokrasinin yeniden tesis edilmesini talep ediyor. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre buna karşın yetkililer tutuklananları hükümeti devirmeye ve devlet kurumlarını yıkmaya teşebbüs etmekle suçluyor. Muhalefet ise mevcut rejimi tutuklulara karşı siyasi suçlamalar uydurmak ve yargıyı emirlerine boyun eğdirmekle suçluyor.


Hamas, İsrail medyasına konuştu: “Filistin devleti kurulursa silah bırakırız”

İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
TT

Hamas, İsrail medyasına konuştu: “Filistin devleti kurulursa silah bırakırız”

İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)

Hamas, ateşkesin ikinci aşamasına geçilmesini desteklediklerini ve silah bırakmaya açık olduklarını duyurdu.

Adının paylaşılmaması şartıyla Times of Israel'e konuşan Hamas yetkilisi, Filistin devletinin kurulmasını sağlayacak müzakerelerin başlatılması halinde silah bırakacaklarını söylüyor:

Bu zorla veya ültimatomlarla yapılamaz. İsrail iki yıl boyunca Hamas'ı silahsızlandırmak için tüm askeri gücünü kullandı ama işe yaramadı. Silah bırakma meselesi siyasi bir sorunla bağlantılıdır ve bu nedenle siyasi bir çözüm gerektirir.

Yetkili, Filistinlilerin 78 yıllık İsrail işgaline karşı silahlı mücadele hakkının olduğunu belirterek, 1967 sınırlarının esas alınacağı bir Filistin devleti kurulması taleplerini yineliyor.

Gazze savaşının sonlandırılması için ABD öncülüğünde hazırlanan 20 maddelik barış planı 10 Ekim'de devreye girmişti. Anlaşmanın garantörleri arasında Türkiye, Mısır ve Katar var.

Plan kapsamında Hamas'ın silah bırakması ve Gazze'nin geleceğinde söz sahibi olmaması isteniyor. Bunun yerine Gazze Şeridi'nin yönetiminin Filistinlilerin yer alacağı bir teknokratlar komitesine geçici olarak devredilmesi planlanıyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın başkanlık edeceği Barış Kurulu'na ek olarak bölgeye Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) konuşlandırılması öngörülüyor.

Anlaşmanın ilk aşamasında Hamas ve İsrail arasında rehine takası gerçekleştirilmişti. Ayrıca İsrail askerleri belirlenen "sarı hatta" geri çekilmişti. Haberde, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin yüzde 53'ünü kontrol ettiği belirtiliyor.

İsrail, Hamas'ın elindeki 28 rehinenin hepsini teslim etmeden ikinci aşamaya geçilmeyeceğini duyurmuştu. Filistinli örgüt şimdiye dek 27 rehineyi İsrail'e gönderdi. Ancak 7 Ekim saldırısında öldürülen İsrailli polis memuru Ran Gvili'nin naaşı hâlâ Gazze'de. Hamas yetkilisi, cesedin yerini bulmak için çalışmaların sürdüğünü söylüyor.

İkinci aşama kapsamında Barış Kurulu üyelerinin belirlenmesi ve Gazze'ye güvenlik gücü konuşlandırılması hedefleniyor. Bu aşamaya geçiş için Hamas'ın silah bırakmayı kabul etmesi gerekli. Bunun ardından İsrail askerleri daha gerideki bir hatta çekilecek.

Trump ikinci aşamaya "çok yakında geçileceğini" söylemiş fakat bir takvim açıklamamıştı. Ocak itibarıyla Gazze'ye ISF askerlerinin gönderilmesi planlanıyor.

Hamas yetkilisi, 7 Ekim 2023'te düzenlenen Aksa Tufanı'nda esir alınan kişileri ilk etapta operasyondan kısa süre sonra bırakmayı düşündüklerini söylüyor.

Ancak İsrail'in saldırıları durdurmaması ve arabulucular tarafından savaşın sonlandırılacağına dair garantiler sunulmaması nedeniyle bu plandan vazgeçtiklerini ifade ediyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın öncülüğünde hazırlanan plana göre ISF, Hamas'ın silahsızlandırılmasında da rol oynayacak.

Öte yandan Hamas yetkilisi, ISF kontrolündeki böyle bir sürece yanaşmayacaklarını belirterek, güvenlik gücü askerlerinin Gazze'de İsrail ordusuyla Filistin halkı arasında "tampon bölge" görevi görmesi gerektiğini savunuyor.

Ayrıca silahsızlanma karşılığında İsrail ordusunun tamamen Gazze'den çekilmesini talep ettiklerini aktarıyor.

7 Ekim 2023'te düzenlenen Aksa Tufanı'nın sonuçlarından pişmanlık duymadıklarını söyleyen Hamas yetkilisi, dünya kamuoyunun İsrail'in gerçek yüzünü görmesini sağladıklarını vurguluyor:

Tarihi değiştirmeyi başardık. Dünya gözlerini açtı, Filistinlilerin yaşadıklarını ve İsrail'in ne suçlar işlediğini gördü.

IDF ve Yahudi yerleşimciler işbirliği yapıyor

Diğer yandan İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF), Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcilerle aktif işbirliği yaptığı aktarılıyor.

İsrail'in kamu yayıncısı Kan'ın hazırladığı Zman Emet (Gerçek Zamanlı) programına katılan Tuğgeneral Avi Bluth, ISF'nin "sınır bölgelerinde çiftlikler kurmaları için yerleşimcilerle tam işbirliği içinde hareket ettiğini" söyledi.

Bluth, bu işbirliğinin özellikle geçen yıl temmuzda hızlandırıldığını belirtti.

Independent Türkçe, Times of Israel, Haaretz


Muhammed bin Salman ve eş-Şara Suriye ekonomisini canlandırma çabalarını görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
TT

Muhammed bin Salman ve eş-Şara Suriye ekonomisini canlandırma çabalarını görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman bin Abdulaziz, dün Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'dan telefon aldı.

Prens Muhammed bin Salman ve Ahmed eş -Şara, Suudi Arabistan ve Suriye arasındaki ikili ilişkilerin çeşitli yönlerini ve bu ilişkileri bir dizi alanda güçlendirme fırsatlarını gözden geçirdiler.

İki taraf ayrıca ortak ilgi alanlarına giren konuları ve Suriye'de güvenlik ve istikrarın pekiştirilmesi ile ekonomik toparlanmanın sağlanması çabalarını görüştü.