Yemen'deki Husiler: BM'nin yardımı askıya alması, Filistin'i destekleyen Yemen halkını cezalandırmaktır

Yemen'deki İran destekli Husiler, BM Dünya Gıda Programı'nın kontrollerindeki bölgelere insani yardımı askıya almasını, İsrail'in Gazze Şeridi'nde sürdürdüğü savaşta Filistin'e verdikleri destek nedeniyle "Yemen halkını cezalandırma" olarak nitelendirdi

(AA)
(AA)
TT

Yemen'deki Husiler: BM'nin yardımı askıya alması, Filistin'i destekleyen Yemen halkını cezalandırmaktır

(AA)
(AA)

Husilerin kontrolündeki haber ajansı SABA'ya göre, Husilere ait İnsani İşler ve Uluslararası İşbirliğinin Yönetimi ve Koordinasyonu Yüksek Konseyi, konuya ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Konseyin açıklamasında, Dünya Gıda Programı'nın Husilerin kontrolündeki vilayetlerde insani yardımı durdurma kararının siyasi olduğu ve İsrail'in soykırımına uğrayan Filistinlilere destek veren Yemen halkını cezalandırdığı aktarıldı.

Kararın, Yemen'in Filistin halkını destekleyen tutumunu sürdürmesi halinde ABD'nin insani yardımı kesme yönündeki önceki tehditlerinin uygulanması kapsamında alındığı ifade edildi.

Açıklamada, başkent Sana'da ve Husilerin kontrolü altındaki bölgelerde gıda yardımını durdurma ve meşru hükümetin kontrolündeki bölgelerde dağıtımı sürdürme kararının, “insani çalışmanın en önemli ilkeleri olan tarafsızlık ve ayrımcılık ilkelerine aykırı" olduğuna işaret edildi.

Konseyin açıklamasında, Husilerin Dünya Gıda Programı ile büyük çaba harcadığı ve muhtaç insanlara insani yardım dağıtılmaya devam edilmesini sağlamak için bir dizi çözüm önerdiği, ancak bunların reddedildiği dile getirildi.

Dünya Gıda Programı, 5 Aralık'ta sınırlı finansman ve Husilerle daha az miktarda yardım sağlanması konusunda anlaşmaya varılamaması nedeniyle Yemen'in kuzeyinde Husilerin kontrolündeki bölgelerde genel gıda yardımının askıya alındığını duyurmuştu.

Yemen'deki Husilerin askeri sözcüsü Yahya Seri, dün sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Gazze Şeridi'ne ihtiyaç duyulan gıda ve ilaç girmemesi halinde, Yemen Silahlı Kuvvetleri (Husiler) hangi milletten olursa olsun Siyonist oluşuma giden gemilerin (Kızıldeniz'den) geçişini engelleyecek ve güçlerimizin meşru hedefi haline gelecektir." ifadelerini kullanmıştı.

Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi, 14 Kasım'daki televizyon konuşmasında, Kızıldeniz'de İsrail gemilerini hedef alabilecekleri tehdidinde bulunmuştu.

Husiler, 31 Ekim'den bu yana birçok kez İsrail'e yönelik füze ve insansız hava araçlarıyla saldırı düzenlediklerini duyurmuşlardı.



Caca, Lübnan'ın ‘ABD belgesini’ dikkate almasını eleştiriyor

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
TT

Caca, Lübnan'ın ‘ABD belgesini’ dikkate almasını eleştiriyor

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca, Lübnanlı yetkililer arasında ABD aracılığıyla yapılan görüşmelerin gidişatını ve Troyka'nın ‘Lübnan kurumlarını kısa yoldan ele almasını’ eleştirerek, hükümeti bir araya gelip ulusal bir yanıt hazırlamaya çağırdı.

Caca'nın bu tutumu, ABD elçisi Tom Barrack'ın daha önce yetkililere sunduğu ve Lübnan devletinin silahları resmî kurumlarla sınırlama ve idari, mali ve siyasi reformları hayata geçirme taahhütlerini içeren belgeye Lübnan'ın vereceği yanıtı almaya gelmesinden saatler önce geldi.

Caca yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Yaklaşık iki haftadır ABD'nin Lübnan'daki durumu ileriye taşıyacak, bir yandan Lübnan'ı İsrail işgalinden ve İsrail saldırganlığından, diğer yandan da Lübnan topraklarındaki tüm yasadışı silahlardan kurtaracak önerilerini duyuyoruz. Bu vesileyle şunu bilmek istiyoruz: Birincisi, Esed rejiminin Troyka'yı Lübnan'ın tüm kurumlarına kestirme bir yol olarak görme sapkınlığına, Lübnan'ı mahveden saçmalığa geri mi döndük?"

İkinci olarak da şunu sordu: “Şu anda kim müzakere ediyor? Lübnan devleti Hizbullah'ın ne diyeceğini mi bekliyor? Yoksa tam tersi mi olmalıydı?”

Caca, bu fırsatı kaçırmak için çalışanların, tüm Lübnanlılar ve tarih önünde büyük bir sorumluluk taşıyacağı konusunda uyardı.

Caca, “Lübnan hükümeti gecikmeksizin toplanmalı ve ABD'nin önerisine, İsrail'in Lübnan'dan çekilmesini ve saldırganlığını durdurmasını, Lübnanlıların çıkarlarını ve çocuklarının geleceğini gözetecek gerçek bir devletin kurulmasını retorikle değil pratikle sağlayacak ulusal bir Lübnan yanıtı hazırlamalıdır” dedi.

Caca sözlerini şöyle tamamladı: “Yaklaşan uluslararası müzakerelerde İran'ın konumunu güçlendirmek için Lübnan'ın ve Lübnanlıların kaderinin bu kadar manipüle edilmesi yeter.”