Mısır seçimlerinin ana gündemi: Gazze savaşı

Zehran kefiye takıyor ve komiteler önünde Gazze’ye desteğini gösteriyor

Fuad Zehran, omuzunda kefiye ile seçimlerde oy kullanıyor (Facebook sayfası).
Fuad Zehran, omuzunda kefiye ile seçimlerde oy kullanıyor (Facebook sayfası).
TT

Mısır seçimlerinin ana gündemi: Gazze savaşı

Fuad Zehran, omuzunda kefiye ile seçimlerde oy kullanıyor (Facebook sayfası).
Fuad Zehran, omuzunda kefiye ile seçimlerde oy kullanıyor (Facebook sayfası).

Gazze'deki savaş, Mısır'da başlayan ve 3 gün boyunca devam edecek olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ana gündemini oluşturuyor. Oy verilen merkezlerde Gazze ile ilgili açıklamalar yapıldı. Filistin bayrağı ve kefiye takıldı.

Mısır Sosyal Demokrat Partisi lideri ve cumhurbaşkanlığı adayı Ferid Zehran’ın, oy kullanırken omuzunda kefiye vardı ve bu görüntü onun X platformunda trend olmasını sağladı. Bu görüntü hakkında çeşitli yorumlar yapıldı. Bunlardan biri Ahmed Salih'in yorumuydu. O, cumhurbaşkanı adayının Filistin bayrağı ve kefiye ile kullandığı oy kullanırken çekilen bir fotoğrafının altına şu ifadeleri yazdı: "Ferid Zehran, Gazze'yi desteklemek için oy kullanmaya Filistin bayrağı ve kefiye ile gitti.”

Mısır Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Ebu Zeyd, Mısır'ın başkenti Kahire'nin batısındaki Giza ilçesinde bulunan bir alt komitede oy kullandı. Bu tesadüfi olarak, Gazze olaylarında son günlerde adından sıkça bahsedilen "Han Yunus" adını taşıyan bir sokakta yer alıyordu. Mısır Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, "Bu tesadüf hepimize Gazze'deki kardeş Filistin halkının acılarına hatırlattı" dedi ve bölgedeki insani felaketin boyutuna dikkat çekti. Ayrıca, uluslararası toplumun, Filistin halkına karşı her gün uluslararası hukuka aykırı savaş ve ihlalleri durdurma sorumluluğu olduğunu vurguladı.

Ehram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Yardımcı Direktörü Eymen Abdulvehhab, "Gazze meselesi ve orada yaşanan savaş suçları, Mısır toplumuna doğrudan yansımaları olan bir konudur. Bu nedenle Gazze savaşı Mısır’ın seçim sathında kendini göstermektedir" dedi. Abdulvehhab cumhurbaşkanı adaylarının kampanyalarında ve programlarında Gazze olayının ele alındığını ve Mısır'ın genel olarak Filistin meselesine ve özellikle Gazze'ye karşı kararlı bir duruş sergilediğini belirtti.

Mısır'da cumhurbaşkanlığı seçimleri, Ulusal Seçim Komitesi tarafından belirlenen takvime göre 10, 11 ve 12 Aralık'ta gerçekleştiriliyor. Oylama, sabah saat 09:00'da başlayıp akşam saat 21:00'e kadar devam ediyor.

FOTO: İsrail ordusunun Han Yunus’a gerçekleştirdiği saldırı sonrasında oluşan enkaz (Reuters)
İsrail ordusunun Han Yunus’a gerçekleştirdiği saldırı sonrasında oluşan enkaz (Reuters)

Mısır Düşünce ve Stratejik Çalışmalar Merkezi danışma kurulu üyesi Azat İbrahim , ”Gazze, Mısır seçimlerinde güçlü bir şekilde temsil ediliyor çünkü bu konu, 80 yıldır Filistin meselesi ile ulusal güvenlik, vicdan ve milli bağ anlamında önem taşıyan bir meseledir. Şu an İsrail’in Gazze’ye yönelik devam eden saldırıları, adayların öncelikleri arasında Gazze'yi öne çıkarıyor. Filistin kefiyesi takması şaşırtıcı değil çünkü kendisi sol bir çizgide bulunuyor ve Filistin meselesi onun için milli bir öncelik taşıyor" dedi.

Ayrıca, medyada Mısır’ın farklı bölgelerinde seçim merkezlerinin önünde Filistin bayrağı taşıyan bir takım görüntüler yer aldı. Bu görüntülerden birinde Mısır ve Filistin bayrağı taşıyan bir kadın görünüyor. Başka bir haber sitesinde ise bir kadının Mısır bayrağı ile “özgür Filistin” yazan Filistin bayrağı taşıdığı görüntü paylaşıldı.



Şam'da Şera ile SDG lideri Abdi arasında Barrack'ın da katıldığı bir toplantı gerçekleşiyor

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
TT

Şam'da Şera ile SDG lideri Abdi arasında Barrack'ın da katıldığı bir toplantı gerçekleşiyor

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi başkanlığındaki Kürt heyeti arasında, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın da katıldığı görüşme Şam'da başladı.

Görüşme, eş-Şera ve Abdi'nin 10 Mart'ta ABD himayesinde imzaladıkları ve ‘sınır kapıları, havaalanı, petrol ve doğalgaz sahaları dahil olmak üzere Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumların Suriye devletinin idaresine dahil edilmesini’ öngören bir dizi maddeden oluşan anlaşmadan dört ay sonra gerçekleşti.

Ancak Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi daha sonra anayasal deklarasyon ve çeşitliliği yansıtmadığını söylediği bir hükümetin kurulması nedeniyle Suriye yönetimini eleştirdi. Geçtiğimiz ay Kürt güçleri ‘demokratik ve adem-i merkeziyetçi’ bir devlet talep etmiş, Şam da buna yanıt olarak ülkede ‘bölücü bir gerçeklik dayatma girişimlerini’ reddettiğini açıklamıştı.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığı habere göre  adının açıklanmasını istemeyen bir Kürt kaynak, “SDG liderinin başkanlığındaki bir Kürt heyeti bugün DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) temsilcilerinin eşliğinde Şam'a gitti ve şu anda Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile görüşüyor. Görüşmede ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack da yer alıyor” ifadelerini kullandı.

Toplantının gündemi hakkında bilgi sahibi olan kaynak, ‘görüşmelerde dört ana dosyanın ele alındığını, bunların Suriye devletinin yapısı, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile Şam hükümeti arasındaki ilişki, ekonomi ve askeri güç olduğunu’ söyledi.

Çatışmaların patlak vermesinden önce onlarca yıl ötekileştirme ve dışlanmaya maruz kalan Kürtler, yeni yönetimin karar alma mekanizmasını merkezileştirme ve kilit unsurları geçiş sürecinin yönetiminden dışlama girişimini eleştiriyor.

Abdi, mayıs sonunda bir televizyon kanalına verdiği röportajda, “Şam ile vardığımız mutabakata bağlıyız ve şu anda uygulama komiteleri aracılığıyla bu anlaşmayı hayata geçirmek için çalışıyoruz” dedi. Abdi ayrıca, tüm bileşenlerin tam haklarla yaşadığı ve hiç kimsenin dışlanmadığı adem-i merkeziyetçi bir Suriye’ye olan bağlılığını vurguladı.

Eş-Şera'nın Şam'a gelişinden kısa bir süre sonra tüm silahlı askeri grupları dağıtacağını açıklamasına rağmen, ABD destekli Kürtler, 2019'da son kalesinden çıkarılana kadar DEAŞ'la mücadelede etkili olduğunu kanıtlayan organize askeri güçlerini korumakta ısrar ediyor.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Şam'ın ihtiyaç duyduğu büyük petrol ve doğalgaz sahaları da dahil olmak üzere kuzey ve doğu Suriye'nin büyük bölümünü kontrol ediyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani daha önce Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile imzalanan anlaşmanın şartlarının uygulanmasının ‘ertelenmesinin’ ülkedeki ‘kaosu uzatacağı’ uyarısında bulunmuştu.