İsrail Savunma Bakanı Gallant: Hamas'ın 'yenilmez' tugayları çöküşün eşiğinde

Gazze'deki çatışmalar Cibaliye ve Şucaiyye'de yoğunlaştı

Gazze'ye yönelik İsrail saldırılarında ölenlerin sayısı 18 bini aştı (Reuters)
Gazze'ye yönelik İsrail saldırılarında ölenlerin sayısı 18 bini aştı (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Gallant: Hamas'ın 'yenilmez' tugayları çöküşün eşiğinde

Gazze'ye yönelik İsrail saldırılarında ölenlerin sayısı 18 bini aştı (Reuters)
Gazze'ye yönelik İsrail saldırılarında ölenlerin sayısı 18 bini aştı (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye ve Şucaiyye mahallelerindeki Hamas tugaylarının çöküşün eşiğinde olduğunu öne sürdü.

Pazartesi günü bir basın toplantısı düzenleyen Gallant, "Cibaliye ve Şucaiyye'de bir zamanlar yenilmez olarak görülen, bizimle savaşmak için yıllar boyunca hazırlanan Hamas tugaylarını tamamen kuşatma altına aldık. Dağıtılmak üzereler" diye konuştu.

Son günlerde yüzlerce Hamas üyesinin teslim bayrağını çektiğini öne süren Gallant, bu durumun örgüt içinde neler yaşandığının işareti olduğunu söyledi.

Gallant, "Teslim olan canını kurtarır" ifadeleriyle Hamaslıları silah bırakmaya çağırırken, yakalanan kişilerin sorgularında "çok ilginç şeyler anlattığını" iddia etti.

İsrail ordusu ve iç istihbarat servisi Şin Bet'ten dün yapılan açıklamada son bir ayda 500'den fazla Hamas üyesinin yakalandığı ifade edildi. Ortak açıklamada, teslim alınanlardan 140'ının ateşkesin sona erdiği 1 Aralık'tan sonra yakalandığı belirtildi.

İsrail ordusu yakalanan kişilerden bazılarının sivil binalarda saklanırken yakalandığını öne sürdü.

Açıklamada şu ana kadar 350 Hamas ve 120 İslami Cihad üyesinin ele geçirildiğini ve sorgularının askeri istihbarat tarafından yürütüldüğü belirtildi.

İsrail ordusunun pazartesi günü yayımladığı fotoğrafta yakalanan kişilerin tamamen giyinik olması dikkat çekti. İsrailli yetkililerin daha önce esir alınanların iç çamaşırlarına kadar soyulduğu görüntüleri yayımlaması tepkiyle karşılanmıştı.

DAHA FAZLA OKU

Gazze'nin merkezi ve güneyi yoğun şekilde bombalanıyor

İsrail savaş uçakları, tanklar ve savaş gemileri, Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki bölgelere yönelik bombardımanını yoğunlaştırdı.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin orta ve güney bölgelerinde Deyr el-Belah şehri, Gazze Şeridi'nin orta kesimlerindeki Nusayrat Mülteci Kampı'nın batısındaki Ez-Zevayide bölgesi ve Han Yunus şehrine yönelik hava ve topçu bombardımanını sıklaştırdı.

İsrail ordusunun bölgeye saldırılarında birçok bina yerle bir edilirken, saldırılar onlarca Filistinlinin ölümü ve yaralanmasıyla sonuçlanıyor.

Bazı evler tamamen yıkılırken, Sivil Savunma ekipleri, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu cesetleri çıkarmak ve yaralıları kurtarmak için uzun saatler çalışıyor.

İsrail güçleri, sadece karadan ve havadan değil, bölgeyi aynı zamanda denizden de hedef alıyor.

İsrail savaş gemileri, dün Deyr el-Belah kentinin kıyılarını yoğun bir şekilde bombaladı. Savaş gemilerinin bölgede hangi hedefleri vurduğuna ilişkin bir açıklama yapılmadı.

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin Kassam Tugayları'nın 7 Ekim'de başlattığı Aksa Tufanı operasyonuna, İsrail de Demir Kılıçlar operasyonuyla yanıt vermişti. 

Filistin Sağlık Bakanlığı'nın paylaştığı rakamlara göre, İsrail ordusunun bombardımanlarında Gazze'de 7 bin 729'u çocuk, 5 bin 153'ü de kadın 18 bin 205 kişi öldürülürken, yaralı sayısı 46 bini geçti.

İsrail ise Gazze'den düzenlenen saldırılarda 434'ü asker en az 1200 kişinin öldürüldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını duyurdu.

Independent Türkçe



Suriye Hükümeti: SDG konferansı kapsamlı bir ulusal çerçeveyi temsil etmiyor

Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke’de daha önce düzenlenen “SDG” askeri geçit töreni (Şarkul’l Avsat)
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke’de daha önce düzenlenen “SDG” askeri geçit töreni (Şarkul’l Avsat)
TT

Suriye Hükümeti: SDG konferansı kapsamlı bir ulusal çerçeveyi temsil etmiyor

Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke’de daha önce düzenlenen “SDG” askeri geçit töreni (Şarkul’l Avsat)
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke’de daha önce düzenlenen “SDG” askeri geçit töreni (Şarkul’l Avsat)

Suriye hükümeti yetkilisi, Paris'te düzenlenecek “Suriye Demokratik Güçleri” konferansına ilişkin yaptığı açıklamada, dini veya milliyetçi grupların siyasi görüşlerini ifade etme ve partiler kurma konusunda tam haklara sahip olduklarını söyledi.

Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), söz konusu yetkilinin bugün yaptığı açıklamada, dini veya etnik grupların faaliyetlerinde barışçıl olmaları, devlete karşı silah taşımamaları ve Suriye devletinin yapısına kendi vizyonlarını dayatmamaları gerektiğini söylediğini belirtti.

Yetkili, devletin şeklinin “grup anlaşmalarıyla değil, halk oylamasıyla kabul edilen kalıcı bir anayasa ile” belirleneceğini, bu sayede tüm vatandaşların eşit katılımının garanti altına alınacağını ve her vatandaşın devletle ilgili görüşlerini ifade etme hakkına sahip olacağını, ancak bunun tehdit veya silahlı güçle değil, kamusal diyalog ve sandıklarla olacağını ifade etti.

Yetkili, Paris'teki SDG konferansının "kapsamlı bir ulusal çerçeveyi temsil etmediğini, aksine Suriye halkının zaferi ve eski rejimin düşüşünden zarar gören tarafların yanı sıra, statükonun zoruyla Suriye'nin çeşitli bileşenlerinin temsilini tekeline alan veya almaya çalışan bazı gruplardan oluşan kırılgan bir ittifakı temsil ettiğini" vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre hükümet yetkilisi bu grupların dış desteğe dayandığını, "gelecekteki yükümlülüklerden kaçmak ve tek ordu, tek hükümet ve tek ülkeye dayalı Suriye devletinin ilkelerini inkar etmek" amacıyla, bu tür konferanslara başvurduklarını belirtti.

Yetkili, Suriye hükümetinin konferansta düşmanca eylemlerde bulunan ayrılıkçı isimlerin ağırlanmasını şiddetle kınadığını belirterek, konferansı "Suriye meselelerini uluslararasılaştırma, yabancı müdahaleye davetiye çıkarma ve yaptırımları yeniden uygulama girişimi" olarak nitelendirdi.

Cuma günü “Bileşenlerin Ortak Tutumu” adı altında Haseke’de düzenlenen konferans, “merkezi olmayan bir devletin kurulması ve etnik, dini ve kültürel çoğulculuğu garanti altına alan bir anayasanın hazırlanması” çağrısında bulundu.