Lübnan’da ordu komutanının görev süresinin uzatılmasına ilişkin kriz derinleşiyor

Parlamentoda konuya ilişkin tartışmalar sürüyor.

Patrik Rai, Büyükelçi Buhari’yi kabul etti. (Şarku’l Avsat)
Patrik Rai, Büyükelçi Buhari’yi kabul etti. (Şarku’l Avsat)
TT

Lübnan’da ordu komutanının görev süresinin uzatılmasına ilişkin kriz derinleşiyor

Patrik Rai, Büyükelçi Buhari’yi kabul etti. (Şarku’l Avsat)
Patrik Rai, Büyükelçi Buhari’yi kabul etti. (Şarku’l Avsat)

Lübnan’da dikkatler bugün Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri’nin Genelkurmay Başkanı General Joseph Avn ve güvenlik liderlerinin görevden alınmasının ertelenmesi meselesi de dahil, yasa tekliflerini içeren genişletilmiş gündemi tartışmak üzere çağrı yaptığı yasama oturumuna çevrildi.

Uzatma için baskı yapanlar ile başta hükümetin Avn yerine bir alternatif atamasını talep eden Özgür Yurtsever Hareket lideri milletvekili Cibran Basil olmak üzere buna karşı çıkanlar arasında konuya yönelik yaklaşım farklılıkları baş gösterdi.Söz konusu gelişme, Başbakan Necib Mikati’nin belgeleri incelemek üzere cuma günü kabine oturumu düzenleme çağrısı sonrasında yaşandı. Bu doğrultuda, görevden almanın ertelenmesinin perşembe günkü parlamento oturumunda gerçekleşmeyeceği neredeyse kesinleşti.

Parlamento bloğundaki kaynaklara göre Meclis Başkanı Nebih Berri, hükümet oturumundan sonra ikinci bir oturum planlayacak. Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan kaynaklar, Berri’nin uzatmanın sağlanması için her türlü tedbiri aldığını söyledi. Hükümetin bunu başaramaması halinde ikinci oturumda görevi meclis yürütecek.

Diğer yandan Maruni Patriği Beşara Butros er-Rai dün öğleden sonra Suudi Arabistan Büyükelçisi Velid Buhari’yi kabul etti. Maruni Patrikhanesi medya yetkilisi Velid Gayyad görüşmeye dair şu açıklamada bulundu:

“Buhari, Krallığın Rai’nin tavırlarına, özellikle de vaazlarında ifade ettiği tutuma desteğini aktardı. Buhari, Krallık ve Beşli Komite’nin ordu liderliğindeki boşluktan endişe duyduğunu ve temsilcilerin bu boşluğu önlemek için görevlerini yerine getirmesini umduklarını söyledi.”

Rai’nin ulusal konum meselesi olarak ve başkanlık pozisyonuyla ilgili endişelerden dolayı, uzatmanın Genelkurmay Başkanı General Joseph Avn’ı kapsayacak şekilde genişletilmesinin gerekliliğine işaret ettiğini söyleyen Velid Gayyad açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Genelkurmay Başkanı’nın görev süresinin uzatılması konusunda bir komplo kurulduğunu hisseden Rai, şüpheleri olduğunu ve niyetlerin netleşmesini beklediğini belirterek, konunun Maruni- Maruni çatışması gibi yansıtılmaması konusunda uyarıda bulundu.”

Muhalefet güçleri, General Avn’ın görev süresinin uzatılması konusunda neredeyse hemfikir olsalar da kararı kimin vermesi gerektiği konusunda farklılık gösteriyorlar. Bu çerçevede Ketaib Partisi Genel Başkanı Milletvekili Sami Cemayel, bazı Değişim Bloğu milletvekilleri gibi parlamento oturumuna katılmayacağını duyurdu. Cumhurbaşkanlığı boşluğu gölgesinde yasa çıkarmayı reddetmesi nedeniyle uzatmanın hükümetin sorumluluğunda olduğunu belirten Cemayel, “Görev süresinin ertelenmesine ilişkin yetkili makam, Savunma Bakanı aracılığıyla Bakanlar Kurulu’dur. Kendisi tereddüt ederse Konsey bu görevi onun adına yerine getirebilir” dedi.

Lübnan Kuvvetleri Partisi Başkanı Samir Caca ise direniş ekibini uzatmayı engellemekle suçlarken, parlamentoda Avn’ın görev süresinin uzatılması için çalışacağını dile getirdi. Caca, Hizbullah’ın General Avn’ın görev süresini uzatmayı reddetmesinin, Avn’ın bağımsız olması ve müdahaleyi kabul etmemesi nedeniyle yaşandığını, Basil’in Avn’ın görev süresini uzatmasını engellemeye çalışmasının nedenin de bu olduğunu belirtti.

Kuvvetler gibi Yenilenme Bloğu da yasama oturumuna katılacağını duyurdu. Milletvekili Mişel Muavvad, dünkü toplantının ardından yaptığı açıklamada, “Anayasal ilkelere bağlı kalarak uzatmanın Genelkurmay Başkanı’na kadar uzatılması için gerekeni yapıyoruz. Uzatmayı güvence altına almak için Temsilciler Meclisi binasında olacağız” dedi.

Diğer yandan Hizbullah, bu konudaki sessizliğini bozarak, milletvekili Hasan Fadlallah aracılığıyla ordu liderliğindeki boşluğu reddettiğini duyurdu. Uygun kararı almaları için işin başta hükümet olmak üzere ilgili anayasal kurumlara bırakılması çağrısında bulunan Hizbullah’tan yapılan açıklamada “Parlamentonun her durumda yasama yapma hakkı ve görevi vardır” denildi. Kalkınma ve Kurtuluş Bloğu ise Berri’nin başkanlığını yaptığı haftalık toplantının ardından ‘yasama gündemini ve diğer yasama işlerini görüştüğünü ve bunlarla ilgili uygun kararları aldığını’ belirtmekle yetindi.

Kalkınma ve Kurtuluş kaynakları, tüm gündem maddelerinin sunulmayacağı, ardından Berri’nin geri dönüp yeni bir yasama dönemi planlayacağı yönündeki bilgilere yanıt olarak ‘tuzaklar’ hakkında konuşmayı kabul etmedi. Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Genelkurmay Başkanı’nın görev süresinin hükümet aracılığıyla uzatılması yönünde çabaların sürdüğünü, ancak bu hususun gerçekleşmemesi halinde mecliste tamamlanacağını, Temsilciler Meclisi’nde tamamlanması halinde ise bağışıklık kazanacağını kaydetti. Kaynaklar, Patrik Beşara er-Rai’nin desteği ve dış desteğin yanı sıra, cumhurbaşkanlığı boşluğu nedeniyle yeni bir lider atanmaması konusunda Hıristiyanlar arasında neredeyse fikir birliği olduğunu vurguladı.



Suriye İsrail ile barışa hazır mı?

BM barış gücü, Eylül 2014'te Suriye ile İsrail arasındaki tek sınır geçişi olan Kuneytra şehrini ve Kuneytra sınır kapısını izliyor (EPA)
BM barış gücü, Eylül 2014'te Suriye ile İsrail arasındaki tek sınır geçişi olan Kuneytra şehrini ve Kuneytra sınır kapısını izliyor (EPA)
TT

Suriye İsrail ile barışa hazır mı?

BM barış gücü, Eylül 2014'te Suriye ile İsrail arasındaki tek sınır geçişi olan Kuneytra şehrini ve Kuneytra sınır kapısını izliyor (EPA)
BM barış gücü, Eylül 2014'te Suriye ile İsrail arasındaki tek sınır geçişi olan Kuneytra şehrini ve Kuneytra sınır kapısını izliyor (EPA)

Suad Gross

İbrani medyasında yer alan ve “Suriye'ye yakın” bir kaynağa atfedilen açıklamalara göre, Suriye ve İsrail 2025 yılı sonuna kadar barış anlaşması imzalayacak. Bu açıklamalar, Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Şam'ın diplomatik kanallar ve uluslararası arabulucularla dolaylı müzakereler yoluyla ülkenin güneyindeki İsrail saldırılarını ve ihlallerini durdurmak için çalıştığını ve “Suriye'nin egemenliğinin her şeyden önce geldiğini” vurguladıktan birkaç gün sonra geldi. Peki, Suriye barış anlaşması imzalamaya hazır mı?

İsrail'in Arapça yayın yapan “I24 NEWS” sitesi, “Suriye'den bilgili bir kaynak”tan, söz konusu barış anlaşmasının, İsrail'in 8 Aralık 2024 tarihinden sonra, tampon bölge içinde ilerlediği tüm Suriye topraklarından, Hermon Dağı'nın zirvesi de dahil olmak üzere, kademeli olarak çekilmesini öngördüğünü belirtti.

Şam hükümetine yakın kaynaklar, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, İsrail ile bölgesel ve uluslararası himaye altında dolaylı müzakerelerin sürdüğünü, Suriye Devlet Başkanı'nın bunu duyurduğunu ifade etti.

Kaynaklar, Suriye'nin, İsrail'in Suriye topraklarındaki saldırı ve ihlallerini durdurmasını ve 1974 anlaşmasına geri dönmesini talep ettiğini, İsrail'in ise bir tampon bölge oluşturmak istediğini ve muhtemelen gelecekte kapsamlı bir barış anlaşmasına zemin hazırlayacak yeni bir güvenlik anlaşması imzalanacağını açıkladı.

Kaynaklar, kalıcı bir anlaşmaya varılmasının mümkün olmadığını belirtirken, kalıcı bir barış anlaşmasına veya İbrahim Anlaşması'na zemin hazırlayacak bir anlaşmaya varılma olasılığını dışlamadı. Kaynaklar, durumun hızla geliştiğini belirterek, Şam'ın Suriye'nin egemenliğini koruyacak bir anlaşmaya varılması için Arap dünyasının rolüne güvendiğini, barış dosyasını Arap dünyasının gündemine taşıdığını ve ABD ile Batı ülkelerinin Suriye'deki istikrarı destekleme arzusu çerçevesinde, İsrail'e saldırıları durdurması için baskı yapmasını umduğunu kaydetti.

Ancak Suriye, İsrail ile kalıcı bir barış anlaşmasına hazır mı?

Kaynaklar, Suriye'nin “yeni doğmuş” bir ülke olarak mevcut durumda kalıcı barışa hazır olmadığını ve umduğu çözümün, değiştirilmiş bir güvenlik anlaşması veya 1974 anlaşmasına geri dönmek olduğunu belirtti. Halkın reddi devam ediyor, ancak bu red, karmaşık ve çetrefilli iç sorunlar ve Suriye topraklarında iktidar dışında, düşmanla barış ilkesini reddeden aşırı akımlar ve silahlı grupların varlığı nedeniyle daha az belirgin.

Golan Tepeleri ile Suriye arasındaki sınıra yakın bir İsrail aracı (Arşiv-Reuters)Golan Tepeleri ile Suriye arasındaki sınıra yakın bir İsrail aracı (Arşiv-Reuters)

Suriye'li siyasi araştırmacı ve “Ortadoğu Muhafazakarlar Birliği” sekreteri Wael Aleji, İsrail ile kapsamlı barışın “şu anda zamansız bir konu olduğunu ve Suriye'nin yeni hükümetinin daha acil öncelikleri olduğunu” belirtti.

Aleji, “Şam'ın şu anda herhangi bir dış güçle askeri çatışmaya hazır olmadığını, Suriye halkının savaşlardan ve önceki rejimlerin Filistin meselesini ve Arap-İsrail çatışmasını istismar etmesinden bıkmış olduğunu” söyledi.

Araştırmacının görüşüne göre, Suriye devletinin önceliği “şu anda tüm çabalarını Suriye halkının yaşam koşullarını iyileştirmeye, iç barışı ve ulusal birliği güçlendirmeye, mezhepçilik ve terörizmle mücadeleye odaklamak”tır. İsrail'e gelince, “Suriye halkının haklarını ve bir tarafın diğerinin topraklarını işgal ettiğini açıkça ortaya koyan uluslararası hukuk ve çok sayıda BM kararı” olduğunu belirten araştırmacı, “uluslararası hukuka ve uluslararası mekanizmalara başvurmanın her açıdan en iyi, en güvenli ve en ucuz seçenek” olduğunu vurguladı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, birkaç gün önce Kuneytra ve işgal altındaki Golan'dan önde gelenlerle yaptığı toplantıda, Suriye'nin bu saldırıları ve ihlalleri durdurmak için diplomatik kanallar ve uluslararası arabulucular aracılığıyla dolaylı müzakereler yürüttüğünü belirterek, Suriye'nin egemenliğinin her şeyden önce geldiğini vurguladı.

Toplantıda, İsrail işgalinin tekrarlanan saldırıları altında halkın karşı karşıya olduğu hizmet, yaşam ve güvenlik sorunları ele alındı. Şara, önümüzdeki dönemde sınır bölgelerine daha fazla destek sağlanacağını vurguladı.