Mısır-İsrail ekonomik ilişkileri güçlenecek mi?

Tel Aviv Enerji Bakanlığı, Kahire’ye ihracatın artırılabileceğini söyledi.

Mısır karasularındaki Zohr gaz sahası. (Getty)
Mısır karasularındaki Zohr gaz sahası. (Getty)
TT

Mısır-İsrail ekonomik ilişkileri güçlenecek mi?

Mısır karasularındaki Zohr gaz sahası. (Getty)
Mısır karasularındaki Zohr gaz sahası. (Getty)

İsrail Enerji Bakanlığı geçen perşembe günü ekonomik kaygılar doğrultusunda, Tamar açık deniz gaz sahasındaki ortakların, Mısır’a yıllık ilave 500 milyon metreküp gaz ihraç edebileceklerini duyurdu.

Bu açıklama, İsrail gazının Mısır’a akışının, Aksa Tufanı’nın ardından yaşanan güvenlik huzursuzluğu nedeniyle durmasının ardından tekrar başlamasının ertesi günü yapıldı. Aksa Tufanı, Hamas hareketi tarafından 7 Ekim’de İsrail hedeflerine yönelik gerçekleştirildi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre İsrailli yetkililer son aylarda daha fazla gazın ihraç edilmesine izin verilip verilmeyeceğini görüşüyordu. Bu bağlamda Bakanlık, “Belirlenen artış yerel pazar için hala yeterli arz bırakıyor” açıklamasında bulundu.

İsrail, 7 Ekim’de Hamas ile savaşının başlamasının ardından ana Tamar gaz sahasını kapattı. Bu durum, geçen yazdan bu yana iç tüketim oranlarında artışla karşı karşıya olan Mısır’daki elektrik sektörü üzerinde ek baskıya yol açtı.

Mısır Bakanlar Kurulu, geçen ekim ayının sonunda yaptığı açıklamada, “Mısır’ın doğal gaz ithalatı, günlük 800 milyon fit küpten sıfıra düştü. Bu da elektrik kesintilerinin sıklığını artırdı” ifadesini kullandı. Kurul ayrıca, hükümetin gaz ithalatındaki azalmaya paralel olarak tüketimin artması sonucunda elektrik kesintisi süresinin arttığını kaydetti.

Mısır, İsrail gazı ithalatının bir kısmını kendi iç ihtiyaçlarını karşılamak için kullanıyor ve fazlasını sıvılaştırılmış doğal gaz ile Avrupa’ya ihraç ediyor.

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin Uluslararası Çalışmalar Birimi Başkanı ve Enerji Çalışmaları Programı Başkanı Ahmed Kandil, İsrail gazının Mısır’a gönderilen miktarının artırılması konusundaki konuşmaların öncelikle ekonomik ve ticari bir konu olduğunu dile getirdi. Şarku’l Avsat’a konuşan Kandil, “İsrail, gaz üretiminin büyük bir kısmını sıvılaştırılıp yeniden ihraç edilen Mısır’a ihraç etmekten karşılıyor” dedi.

Kandil, İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşının maliyetinin İsrail ekonomisine ağır kayıplar yaşattığına dikkat çektiği açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Bu nedenle, İsrail gaz sahalarında faaliyet gösteren çoğu Amerikan şirketi olan şirketlerin baskılarına ek olarak, daha fazla miktarda gaz ihracatına başvurmak, bu kayıpların telafisine katkıda bulunuyor. Mısırlı şirketlerle sözleşme yükümlülüklerini ihlal etme olasılığının yanı sıra, üretim durmaya devam ettikçe uluslararası borsalardaki hisselerinde düşüş yaşanmasından korkuluyor.”

İsrail Merkez Bankası, Gazze Şeridi’ndeki savaşın hız kazanmasının maliyetinin, İsrail ekonomisine haftada yaklaşık 600 milyon dolara mal olduğu tahmininde bulundu. Gazze’de savaşın başlamasından bir ay sonra yayınlanan bir raporda Merkez Bankası, bu maliyetlerin İsrail ordusunda işgücünün yüzde 8’ini temsil eden yaklaşık 350 bin yedek askerin hizmete çağrılmasının yanı sıra birçok okulun kapatılmasından ve yaklaşık 144 bin işçinin Gazze ve Lübnan sınırlarına yakın bölgelerden tahliye edilmesinden kaynaklandığını belirtti.

Fotoğraf Altı: Mısır açık deniz sularında gaz platformu. (AP)
Mısır açık deniz sularında gaz platformu. (AP)

Mısır’ın yakın zamanda İsrail doğalgaz ithalatında dalgalanmayla karşı karşıya kalmasının ardından İtalya merkezli Eni şirketi, geçen ay Mısır’dan sıvılaştırılmış doğal gaz ihracatına bu aralık veya gelecek ocak ayında yeniden başlamayı beklediğini duyurdu.

Mısır’daki Zohr sahası da dahil olmak üzere ülkede bir grup gaz projesini yöneten Eni, Mısır’da enerji talebinde kış mevsiminin başlamasıyla birlikte bir düşüş meydana geldiğini ve bu durumun yurt dışına ihracatın yeniden başlamasına yardımcı olacağını bildirdi.

Mısır, Avrupa’ya ihraç etmek üzere Akdeniz’deki sıvılaştırma istasyonlarında sıvılaştırmak için İsrail gazını ithal ediyor. Kahire, 2021 yılında 7 milyon ton olan 3,5 milyar dolar değerindeki gaz ihracatına kıyasla, 2022 yılında 8 milyon ton (8,3 milyar dolar) ile rekor bir rakama ulaştı. Hükümet verilerine göre gaz ihracatının değerinde yıllık yüzde 171 artış yaşandı.

Mısır Doğal Gaz Holding’in (EGAS) belirttiğine göre Mısır’ın Haziran 2023’te sona eren mali yılda İsrail’den ithal ettiği doğal gaz miktarı, bir önceki 2021-2022 mali yılındaki 191 milyar fit küpten yüzde 42,77 artarak 272,7 milyar fit küp gaza ulaştı.

Mısır’ın ortalama doğal gaz üretimi geçen mali yılda günde 6,2 milyar metreküpe ulaştı. Hükümet verilerine göre ortalama günlük doğal gaz tüketimi yaklaşık 5,9 milyar metreküpe ulaştı. Bu rakamın yüzde 57’si elektrik sektörü, yüzde 25’i sanayi sektörü, yüzde 10’u petrol ve gaz türevleri sektörü, yüzde 6’sı konut sektörü ve yüzde 2'si araç teminine dağıtıldı.



İsrail’in Gazze Şeridi'ndeki ihlallerine ilişkin gizli ABD raporu

Gazze şehrinin kuzeyindeki es-Saftavi bölgesinde yıkılmış evlerin arasından yürüyen Filistinliler (DPA)
Gazze şehrinin kuzeyindeki es-Saftavi bölgesinde yıkılmış evlerin arasından yürüyen Filistinliler (DPA)
TT

İsrail’in Gazze Şeridi'ndeki ihlallerine ilişkin gizli ABD raporu

Gazze şehrinin kuzeyindeki es-Saftavi bölgesinde yıkılmış evlerin arasından yürüyen Filistinliler (DPA)
Gazze şehrinin kuzeyindeki es-Saftavi bölgesinde yıkılmış evlerin arasından yürüyen Filistinliler (DPA)

ABD Dışişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu tarafından hazırlanan gizli bir rapor, İsrail askeri birliklerinin Gazze Şeridi'nde yüzlerce kez ABD insan hakları yasalarını ihlal ettiğini ortaya çıkardı. Bu, Trump yönetiminin Filistinlilerin Gazze Şeridi'nde maruz kaldıkları muameleyi ilk kez kabul ettiği bir gelişme oldu.

Washington Post gazetesi, İsrail'in eylemlerinin Leahy Yasası'nın kapsamına girdiğini bildirdi. Bu yasa, adını eski Demokrat senatör Patrick Leahy’den alan tarihi bir düzenlemedir ve ABD’den finansman alan yabancı askeri birliklerin, yargısız infaz, işkence veya diğer ağır insan hakları ihlalleri gibi eylemler gerçekleştirmeleri durumunda yaptırımlara tabi tutulmasını öngörür.

Gazete, isimlerinin yayımlanmasını istemeyen ABD’li yetkililere dayanarak, genel müfettişin raporunun sonuçlarının, İsrail’in eylemlerinden sorumlu tutulup tutulamayacağı konusunda şüpheler yarattığını aktardı. Bu şüphelerin nedeni, olayların birikmiş olması ve inceleme sürecinin, İsrail ordusunun çıkarlarını gözeten doğası; ayrıca sürecin ‘birkaç yıl’ sürebileceği ihtimali.

Teftiş Kurulu’nun internet sitesi üzerinden yapılan açıklamada şu ifade yer aldı: “Bu rapor, kamuya açık olmayan gizli bilgiler içermektedir.”

Rapor, İsrail ile Hamas’ın ateşkes ve İsrailli rehinelerin Filistinli mahkûmlar karşılığında serbest bırakılması konusunda anlaşmaya varmasından birkaç gün önce tamamlandı. Raporda, yaklaşık 70 bin Filistinlinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan iki yıllık savaş ele alınıyor.

Leahy Yasası’nın uygulanabilirliğine ilişkin bir sınama niteliği taşıyan değerlendirmede, Şubat 2024’te yardım kamyonlarının çevresinde toplanan 100’den fazla Filistinlinin öldürülmesi ve Nisan 2024’te İsrail’in düzenlediği bir saldırıda World Central Kitchen (WCK) yardım kuruluşundan yedi çalışanın hayatını kaybetmesi olaylarına dikkat çekildi. Ancak her iki saldırıda da ABD silahlarının kullanılıp kullanılmadığına dair ‘kesin bir sonuca’ varılamadığı açıklandı.

On milyarlarca dolar

ABD, İsrail'e her yıl en az 3,8 milyar dolarlık yardım sağlıyor; son yıllarda on milyarlarca dolar daha fazla yardım sağlayarak, İsrail'i dünyadaki en büyük ABD askeri yardımı alıcısı haline getirdi.

Rapor, Amerikan yardımı alan yabancı ordular tarafından işlenen insan hakları ihlallerinin incelenmesine ilişkin özel protokolün, üst düzey Amerikalı yetkilileri içerdiğini ve diğer ülkeler için yapılan incelemelere kıyasla daha uzun bir süreç öngördüğünü belirtiyor. Ayrıca, ardı ardına gelen Cumhuriyetçi ve Demokrat yönetimler tarafından özel olarak tasarlanan bürokratik bir mekanizmanın, insan hakları ihlalleriyle ilgili benzer iddialarla karşı karşıya kalan diğer ülkelere kıyasla İsrail’e avantaj sağladığına dikkat çekiyor.

Washington Post, eski Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Josh Paul’un şu sözlerini aktardı: “Normal inceleme sürecinde, bir yetkilinin itirazı yardımı durdurmak için yeterliyken, İsrail söz konusu olduğunda bir çalışma grubunun ‘ciddi bir insan hakları ihlali olup olmadığı konusunda fikir birliğine varması’ gerekiyor.”

Çalışma grubu, Kudüs'teki ABD Büyükelçiliği ve Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İşleri Bürosu temsilcilerinden oluşuyor. Daha sonra İsrail hükümetine danışılıyor ve herhangi bir önlem alınıp alınmadığı soruluyor. Grup, bir birimin ağır insan hakları ihlali gerçekleştirdiğini tespit ederse, bu birimin ABD yardımlarına ‘uygunsuz’ olarak değerlendirilmesini önerebilir. Dışişleri Bakanı daha sonra uygunsuzluk kararını onaylamalıdır.

Biden yönetimi, 2022'de Batı Şeria'daki bir kontrol noktasında gözaltına alınan 78 yaşındaki ABD vatandaşı Ömer Esad'ın öldürülmesine karışan birim de dahil olmak üzere, ciddi insan hakları ihlalleriyle suçlanan İsrail birimlerine yardımı durdurmayı reddetmesi nedeniyle eleştirildi.

Trump yönetimi de İsrail ordusuna karşı benzer bir müdahale etmeme yaklaşımı benimsemişti, ancak önceki yönetimin ‘insan haklarını ABD dış politikasının merkezine koyma’ şeklindeki klişe ifadelerini tekrarlamamıştı.

Teftiş Kurulu şu anda Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer yardım kuruluşu çalışanlarından, Hamas ve diğer silahlı gruplar tarafından yardımların çalınmasıyla ilgili ihlallerin kanıtlarını topluyor.


İsrail'in gece boyu Gazze'ye düzenlediği saldırılar kırılgan ateşkesi sınıyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'tan yükselen dumanlar, 30 Ekim 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'tan yükselen dumanlar, 30 Ekim 2025 (Reuters)
TT

İsrail'in gece boyu Gazze'ye düzenlediği saldırılar kırılgan ateşkesi sınıyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'tan yükselen dumanlar, 30 Ekim 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'tan yükselen dumanlar, 30 Ekim 2025 (Reuters)

Filistin resmi haber ajansı WAFA, İsrail ordusunun dün akşam Gazze Şeridi'ne üst üste üçüncü gün saldırı düzenleyerek iki kişiyi öldürdüğünü ve bu saldırının kırılgan ateşkes anlaşmasını yeni bir sınava tabi tuttuğunu bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın WAFA’dan aktardığına göre, bir Filistinli İsrail hava saldırıları sonucu yaşamını yitirdi, bir diğeri ise İsrail güçleri tarafından vurularak öldürüldü.

sdfrgt
İsrail saldırısının ardından Gazze'den yükselen dumanlar, 29 Ekim 2025 (Reuters)

WAFA, üçüncü bir Filistinlinin ise önceki bir İsrail saldırısında aldığı yaralar nedeniyle hayatını kaybettiğini duyurdu.

Hamas'ın silahsızlandırılması ve İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilme takvimi gibi çetrefilli sorunları çözemeyen ABD'nin arabuluculuğunda sağlanan ateşkes, üç hafta önce yürürlüğe girmesinden bu yana ara sıra çıkan çatışmalarla sınandı.

cd
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde bulunan Nuseyrat'taki yerel bir pazardan alışveriş yapan Filistinliler, 28 Ekim 2025 (Reuters)

Geçtiğimiz salı ve çarşamba günü İsrail, askerlerinden birinin öldürülmesine, Gazze Şeridi’ndeki sağlık yetkililerinin 104 kişinin hayatını kaybettiğini söylediği bombardımanlarla yanıt verdi.


İsrail'e ait bir İHA Lübnan'ın güneyindeki Bint Cubeyl ilçesine bağlı Kounine kasabasına saldırı düzenledi

Güney Lübnan'ın Cezine ilçesine bağlı el-Mahmudiye köyüne düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından dumanlar yükseliyor... 30 Ekim 2025 (EPA)
Güney Lübnan'ın Cezine ilçesine bağlı el-Mahmudiye köyüne düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından dumanlar yükseliyor... 30 Ekim 2025 (EPA)
TT

İsrail'e ait bir İHA Lübnan'ın güneyindeki Bint Cubeyl ilçesine bağlı Kounine kasabasına saldırı düzenledi

Güney Lübnan'ın Cezine ilçesine bağlı el-Mahmudiye köyüne düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından dumanlar yükseliyor... 30 Ekim 2025 (EPA)
Güney Lübnan'ın Cezine ilçesine bağlı el-Mahmudiye köyüne düzenlenen İsrail hava saldırısının ardından dumanlar yükseliyor... 30 Ekim 2025 (EPA)

Lübnan Ulusal Haber Ajansı, İsrail İHA’sının Kunine'de bir motosikletli kişiyi hedef aldığını bildirdi.

Lübnan Sağlık Acil Durum Operasyon Merkezi, "İsrail'in bugün Bint Cubeyl bölgesindeki Kunine kasabasına düzenlediği düşman saldırısında bir şehit ve bir kişinin de yaralandığı" açıklamasını yaptı.

Gazze'de savaşın patlak vermesinin ertesi günü Hizbullah, Gazze Şeridi ve müttefiki Hamas için bir "destek cephesi" açıldığını duyurdu. Yaklaşık bir yıl süren sınır ötesi bombardımanın ardından, İsrail ile çatışma Eylül 2024'te açık bir savaşa dönüştü. Bu çatışma sırasında Hizbullah, cephaneliğinde ve askeri altyapısında önemli hasarlar gördü ve başta eski Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ve halefi Haşim Safiyuddin olmak üzere birçok liderini kaybetti.

ABD ve Fransa'nın arabuluculuğunda 27 Kasım'dan beri yürürlükte olan ateşkes anlaşması, Hizbullah'ın Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeden (İsrail sınırına yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta) çekilmesini, oradaki askeri altyapısını kaldırmasını ve Lübnan'daki silah taşıma yetkisini resmi güvenlik güçleriyle sınırlamasını öngörüyor.

Anlaşmanın yürürlüğe girmesinden bu yana devam eden hava saldırılarına ilave olarak İsrail, anlaşma şartlarına aykırı bir şekilde, Güney Lübnan'daki birkaç yüksek mevkide güçlerini bulunduruyor. Beyrut, uluslararası toplumu, İsrail'e yükümlülüklerini yerine getirmesi için baskı yapmaya çağırıyor.