Gazzelilerin tek umudu yağmurun yağması... UNRWA: Suya erişim, ölüm kalım meselesi haline geldi

Gazze öyle bir su sıkıntısıyla karşı karşıya ki, suyun temini bir ölüm kalım meselesi haline geldi

(Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
(Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
TT

Gazzelilerin tek umudu yağmurun yağması... UNRWA: Suya erişim, ölüm kalım meselesi haline geldi

(Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
(Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

Gazze Şeridi'nin en güneyinde yer alan Refah şehrinde bir mülteci barınağında yaşayan Fadi, yağmur yağar yağmaz çadırına koştu.

İçmek ve yemek pişirmek için kullanacağı miktarda suyu toplamak için plastik bir kova getirdi ve onu açık bir yere koydu.

Uzaktan yağan yağmuru izleyen Fadi, su damlalarının büyük olup olmadığını kontrol etmek için gözünü yağmur damlalarından ayırmıyordu.

Bulutlardan düşen suyun gücü ve bereketi arttıkça seviniyordu, çünkü bu onun susuzluğunu gidermenin tek yoluydu.

Küçük bir kaseden yudumladı

Tatlı su sıkıntısının büyük bir susuzluk derecesine varması üzerine içi boş küçük bir kap getirip kovanın yanına koyan Fadi, içi suyla dolana kadar beklemeye başladı.

Genç Fadi, "Tekrar Refah'a sürgün edildiğimde aşırı bir kalabalıkla karşılaştım ve bu da bizi temiz içme suyuna erişimden mahrum bıraktı" dedi.

Küçük kasenin suyla dolması için birkaç dakika geçmesi üzerine Fadi, sohbeti yarıda keserek ona doğru koştu, iki eliyle taşıyarak bitene kadar ondan içti.

Plastik kasede biriken yağmur suyundan çocuklarına su vermek istediği için defalarca açık alana koydu.

İki gün önce Gazze Şeridi'nde hava değişikliği yaşandı ve bunun sonucunda Gazze Şeridi'nin tüm kuzey ve güney illerine şiddetli yağmur yağdı.

Ve yağmur, 3 saatten fazla bir süre aralıksız yağmaya devam etti.

Bu, kış mevsiminin başlamasından bu yana görülen en uzun yağış dönemi.

Gökyüzünün bulutlanmasıyla birlikte yerinden edilen vatandaşlar umutlandı.

Geçen haftalarda yağan yağmur, temiz ve tatlı su içemeyen Refah ilindeki kimi insanlara bir miktar tatlı su sağladı.

Kirli su içiyor

Yağmur yağdığı gece, duruncaya kadar uyumamaya karar verdiğini anlatan Genç Fadi, "Su toplamak için kaplar yerleştirdim. Sonunda kendimi çadırımın içinde sakladığım 5 plastik şişe kış suyuyla buldum. Bunları günlük olarak minimum ve israf etmeden kullanacağım" dedi.

Fadi, sözlerine şöyle devam etti:

Temiz içme suyundan mahrumum. Bu ayın başında Refah iline geldiğimden beri kirli tuzlu su içiyorum ve yakın zamanda yağmurdan topladığım su dışında bir kez bile tatlı suyun tadına bakmadım. Tuzlu suyu bulmakta bile zorluk çekiyorum ve onu elde etmek için çabalıyorum. Su satan bir istasyona ulaşmak için her gün dört kilometre yürüyorum ve biraz su almak için uzun bir kuyrukta beş saatten fazla sıramı bekliyorum. Bazen günde 10-20 litre tuzlu su alıyorum ve tuzlu olmasına rağmen içiyoruz. Çoğu zaman sırama ulaşamıyorum. Çünkü bekleyenlerin yoğunluğundan dolayı su hızla tükeniyor ve ailemin yanına susuz dönüyorum.

Gazze öyle bir su sıkıntısıyla karşı karşıya ki, suyun temini bir ölüm kalım meselesi haline geldi (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
Gazze öyle bir su sıkıntısıyla karşı karşıya ki, suyun temini bir ölüm kalım meselesi haline geldi (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

Yağmur suyunun kullanımı

Amerika'daki Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi'nin tavsiyesine göre, içme amacıyla toplanan yağmur suyunun düzenli olarak filtrelenmesi, dezenfekte edilmesi ve test edilmesi gerektiğinden, yerinden edilen insanların yağmur suyunu hiçbir arıtma maddesi olmadan içmesi büyük risk taşıyor.

Bunu etkili bir şekilde uygulama imkanı yoksa bahçe işleri, çamaşır yıkama veya banyo amaçlı kullanılması tavsiye ediliyor.

Ancak yerinden edilenlerin büyük çoğunluğu bu tavsiyelere kulak asmayarak yağmur suyunu toplayıp sadece içmiyor, aynı zamanda bunun kendilerinin mahrum kaldıkları bir nimet olduğunu, tehlikelerinin sivillere merhamet etmeyen İsrail'in aralıksız bombalamasından daha ciddi olmayacağını belirtiyor. 

Su kıtlığı

Fadi gibi Kerim de bazı oluklardan akan yağmur sularını toplayıp şişelere koydu ancak bunu temizlik ve yıkama amaçlı kullanacağını belirtti.

Eymen, ailesinin barındığı çadırın üzerinde biriken yağmur suyunu boşaltıp, daha sonra kullanmak üzere kaplarda sakladı.

Su sıkıntısı nedeniyle haftalardır duş almadığı için onu ısıtacağını ve ardından onunla duş alacağını söyledi.

Aslına bakılırsa, Refah şehrinde yerinden edilmiş insanlar ciddi bir su kaynağı kıtlığından mustarip ve bu durum tüm Gazze sakinlerini kapsıyor, çünkü yakıtın bitmesi nedeniyle su arıtma tesislerinin kısmen durması ve yer altı kuyularının sahiplerinin elektrik krizi nedeniyle bunları çalıştıramaması nedeniyle Gazze Şeridi'nin ihtiyacını karşılayacak yeterli miktarda su mevcut değil.

Su ölüm kalım meselesi haline geldi

Gazze Belediyesi, savaşın başladığı 7 Ekim'den bu yana yalnızca 1,2 milyon bardak su pompaladığını, bu miktarın tüm nüfusun ihtiyacını karşılamaya yetmediğini, savaştan önce ise her ay 3 milyon bardak su pompaladığını aktardı.

Dünya Sağlık Örgütü sözcüsü Margaret Harris şu sözlerle uyarıda bulundu:

İnsanlar tek bir bölgede sıkışıp kalmış durumda ve Gazze'de altyapı büyük ölçüde hasar gördüğü için temiz su sıkıntısı yaşanıyor.

UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini de konuya şöyle dikkat çekti:

Gazze Şeridi'nde iki milyondan fazla insanın hayati tehlike oluşturan su kıtlığı riskiyle karşı karşıyadır. Su bir ölüm kalım meselesi haline geldi. Su istasyonu ve kamu su şebekeleri çalışmayı durdurduktan sonra Gazze Şeridi'nde temiz su tükeniyor.

Independent Arabia - Independent Türkçe



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.