Arafat'ın Sana'daki evinde Husi liderlerinden biri yaşıyor

Husiler, Filistin'e destek veren derneklerin mal varlıklarına el koydu.

Husi grubu, Yemenlileri kandırmak, kendi saflarına katmak ve bağış toplamak için Filistin meselesini kullanıyor. (EPA)
Husi grubu, Yemenlileri kandırmak, kendi saflarına katmak ve bağış toplamak için Filistin meselesini kullanıyor. (EPA)
TT

Arafat'ın Sana'daki evinde Husi liderlerinden biri yaşıyor

Husi grubu, Yemenlileri kandırmak, kendi saflarına katmak ve bağış toplamak için Filistin meselesini kullanıyor. (EPA)
Husi grubu, Yemenlileri kandırmak, kendi saflarına katmak ve bağış toplamak için Filistin meselesini kullanıyor. (EPA)

Husi grubu, merhum Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'ın Sana'daki evini liderlerinden birine, özel konut olarak tahsis etti. Sana’daki kaynakların verdiği bilgilere göre söz konusu ev son yıllarda gruba muhalif olanları zorla alıkoymak, tutuklamak ve kaçırmak için kullanılıyordu.

Yemen yönetimi, merhum Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'a Sana'nın merkezindeki Mücahid Caddesi’nde  bir ev vermişti. Evin geniş bir bahçesi bulunuyor.

scf
Filistin Devlet Başkanı Arafat'ın Husiler tarafından el konulan Sana’daki evi. (Facebook)

Merhum Arafat'ın evi ve diğer Filistin kurumlarının derneklerinin Sana'daki genel merkezleri daha önce de Husiler tarafandan baskına uğramış, yağma ve kapatma gibi operasyonlara maruz bırakılmıştı.

Şarku’l Avsat’ın Sana'daki kaynaklardan edindiği biliglere göre  grubun kalesi Saada'dan gelen ve ‘Ebu Hüseyin el-Husi’ olarak bilinen grup liderlerinden biri, merhum Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'ın Sana’daki evine yapılan saldırılarda yer alan başlıca isimlerden biriydi. Yıllar önce beraberindeki bir grup ile Arafat’ın evini basarak tamemen kontrol altına aldı ve evin avlusunda bazı değişiklikler yaptı.

Husi grubunun lideri, 2017 yılının ortalarında Sana'daki Filistinli topluluklardan gelen bir dizi şikayet üzerine, kendi silahlı çetelerinin baskısıyla karşılaşan, kurumlarının merkezlerine yapılan saldırılardan etkilenen birçok Filistinli topluluğun şikayetlerini ele aldı. Kaynaklara göre daha sonra Ebu Huseyin el-Husi olarak bilinen kişi, şikayet ve tepkiler üzerine Arafat’ın evini terk etmek zorunda kaldı. Ancak diğer Husi liderleri, talimatlar doğrultusunda evin bir kısmını gizli toplantılar ve görüşmeler için daimi bir merkeze dönüştürmek üzere hızla harekete geçti. Evin bir kısmı ise grup karşıtlarının tutulduğu özel bir hapishaneye dönüştürüldü.

Kaynaklara göre son iki günde yağmalanan evin, önde gelen liderlerden ikisine verilmesi için cezaevine dönüştürülme işlemi durduruşdu. Evden çıkartılan mahkumları ve suçlamalara karışan tutuklular Sana ve çevresindeki diğer hapishanelere transfer eidldi.

Varlık müsaderesi

Husiler geçtiğimiz yıllarda, Sana'daki Filistin dernek ve kurumlarının genel merkezlerini hedef alan bir dizi baskın, adam kaçırma ve yağma kampanyası yürütü. Bunlar arasında Mescid-i Aksa Derneği, Filistin Kenan Derneği ve Uluslararası Kudüs Vakfı da yer alıyor.

Sana'daki ‘Mescid-i Aksa Derneği’ne ait 1 milyon 200 bin dolar tutarındaki paraya da Nisan 2015'te el konuldu.

swfe
Yemen'in İbb kenti. (Şark’ul Avsat)

Yemen Enformasyon Bakanı Muammer el-İryani 2019'un başlarında, Husi grubunu, merhum Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'ın başkent Sanaa'daki aile evini kontrol etmekle suçladı.

İryani resmi açıklamalarda şu ifadeleri kullandı:

İran destekli Husi milislerinin Filistin meselesindeki etkisi artarken, merhum şehit Yaser Arafat'ın (Ebu Ammar) başkent Sana'daki aile evini işgal edip kontrol altına aldılar. Sanaa’da Filistin’i destekleyen merkezlere, Sanaa, İbb ve Dhamar illerindeki ofislere baskın düzenlediler.

İryani, Husi milislerinin Filistin meselesini siyaset ve medya pazarlama malzemesi olarak kullandığını belirterek, “Husi milislerinin Filistin meselesi, onlar için siyasi, medyatik bir malzeme ve gerici imamet projelerini desteklemek amacıyla sıradan vatandaşları kandırma aracıdır” dedi.

Yemenli Bakan, ‘Husi milislerinin kurulduğu günden bu yana, Yemen ve Filistin halkına hizmet vermek yerine Yemen ve bölge için yıkıcı gündemlerini kullanmak dışında herhangi bir hizmet sunmadığını kaydetti. Husi grubunun yüz binlerce Yemen vatandaşına zulmettiğini, kaçırdığını, tutukladığını ve sürgüne gönderdiğini vurguladı.



Avrupa’nın en büyük füze üreticisi, Gazze’de çocukların öldürülmesinden kâr elde ediyor

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 59 bine yaklaştı (Reuters)
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 59 bine yaklaştı (Reuters)
TT

Avrupa’nın en büyük füze üreticisi, Gazze’de çocukların öldürülmesinden kâr elde ediyor

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 59 bine yaklaştı (Reuters)
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 59 bine yaklaştı (Reuters)

Avrupa'nın en büyük füze üreticisi MBDA, Gazze’de çocukların ölümüne yol açan bombalarda kullanılan parçaları İsrail'e tedarik ediyor.

Guardian ve bağımsız gazetecilik kuruluşu Disclose’la Follow the Money’nin ortak araştırmasında, MBDA’nın ABD’deki fabrikası aracılığıyla İsrail’e GBU-39 bombaları için kanat sistemleri sağladığı tespit edildi. 

MBDA, ABD’nin Alabama eyaletindeki fabrikasında ürettiği “Diamond Back” isimli kanatları, Boeing yapımı GBU-39 bombalarına takılmak üzere temin ediyor. Bu bileşenler, İsrail’e ABD'nin askeri yardımı kapsamında gönderilen binlerce bombada kullanılıyor. 

Fransa merkezli firma, İtalyan Leonardo, Hollandalı Airbus ve Britanyalı BAE Systems’ın ortaklığından oluşuyor. Şirketin gelirleri, Birleşik Krallık’taki MBDA UK aracılığıyla Fransa’daki ana firmaya aktarılıyor. 2024’te MBDA grubu, hissedarlarına toplamda 350 milyon sterlin (yaklaşık 19 trilyon TL) temettü dağıttı.

Analize göre GBU-39 bombaları Gazze’de en az 24 saldırıda kullandı. Bu saldırılarda 100’den fazlası çocuk olmak üzere en az 500 kişi öldürüldü. Saldırıların 16’sında okullar hedef alınırken, diğerlerinde kamplar, evler ve camiler vuruldu. 

Avustralya merkezli Silahlanma Araştırma Hizmetleri’nden (ARES) Trevor Ball, GBU-39 bombalarının okul ve sığınak gibi yerleri vurmak için sıkça kullanıldığını söylüyor. Bunun kanat sistemleri üzerindeki yazılardan ve kuyruk parçalarından tespit edilebildiğini belirtiyor. 

Britanya merkezli Silah Ticaretine Karşı Kampanya (CAAT) grubundan Sam Perlo-Freeman da “MBDA, İsrail’in silahlandırılmasından kâr ediyor” diyor.

MBDA'nın Guardian’a gönderdiği açıklamada, şirketin ABD'deki faaliyetlerini veya İsrail'e satılan ekipmanlara parça tedarikini durdurma planına ilişkin bilgi verilmedi. Açıklamada, “şirketi yasadışı uygulamalara dahil edebilecek faaliyetler yasaktır” dendi.

BAE Systems ve Airbus, MBDA'nın yanıtına ekleme yapmadı. Leonardo, “askeri teçhizat ihracatıyla ilgili ulusal ve uluslararası düzenlemelere her zaman tam olarak uyulduğunu” savundu. Boeing, soruları ABD Dışişleri Bakanlığı’na yönlendirdi, bakanlığın açıklamasında Washington’ın İsrail'in kendini savunma hakkını desteklediği belirtildi. 

Independent Türkçe, Guardian, France 24