Washington: Kızıldeniz saldırıları durdurulmalı

Ticareti güvence altına almak için çok uluslu bir operasyon

İngiliz destroyeri HMS Diamond, Kızıldeniz’de bir İHA’ya füze attı (AP)
İngiliz destroyeri HMS Diamond, Kızıldeniz’de bir İHA’ya füze attı (AP)
TT

Washington: Kızıldeniz saldırıları durdurulmalı

İngiliz destroyeri HMS Diamond, Kızıldeniz’de bir İHA’ya füze attı (AP)
İngiliz destroyeri HMS Diamond, Kızıldeniz’de bir İHA’ya füze attı (AP)

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Sözcüsü John Kirby yaptığı açıklamada, İran'ın desteklediği Yemenli militanların Kızıldeniz'de başlattığı saldırıların durdurulması gerektiğini duyurdu. ABD ve ortaklarının gemileri hedef almaktan korumaya devam edeceğini vurguladı.

Husiler, geçtiğimiz aydan bu yana İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırısına yanıt verdiği iddiasıyla, Kızıldeniz'de seyreden uluslararası gemilere insansız hava araçları ile saldırıyor ve füzeler fırlatıyor.

Uluslararası kınama

ABD, Avrupa Birliği (AB), NATO ve aralarında Yemen’in de bulunduğu birçok ülke dün Husilerin seyir hak ve özgürlüklerine müdahalesini kınayan ortak bir bildiri yayınladı. Bildiride, “Aşağıda imzası bulunanlar, tüm ülkeleri Husileri teşvik etmek veya attığı adımları kolaylaştırmaktan kaçınmaya teşvik etmektedir. Bu gemilerin taşıdığı bayraklar haricinde pek çok ülkeyi etkileyen bu saldırıların hiçbir haklı gerekçesi olamaz” ifadeleri yer aldı.

ABD ve İngiltere, Husilerin ticari gemilere yönelik saldırıları tehlikesi konusunda uyarıda bulunurken İtalya ise Kızıldeniz'de güvenliği artırmak için bir firkateyn gönderme kararı aldı.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Husilerin Kızıldeniz'deki saldırılarının küresel ticaret özgürlüğüne yönelik tehdit oluşturduğunu doğruladı. Şuan bölgeyi ziyaret eden ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Husilerin saldırılarını benzeri görülmemiş ve kabul edilemez olarak nitelendirdi. Bu saldırıların ticaretin serbest akışını tehdit ettiğini, masum denizcileri riske attığını vurgulayan Austin, ayrıca pervasızca olduğunu ve uluslararası bir sorunu temsil ettiği, bu nedenle uluslararası bir tepki gerektirdiğini ifade etti.

Kızıldeniz'de ticareti güvence altına alacak operasyon

Washington, Kızıldeniz'deki ticareti güvence altına almak için çok uluslu bir operasyonun başlatıldığını duyurdu. Zirâ Husilerin  saldırıları, büyük denizcilik şirketlerini rota değiştirmeye zorlayarak, küresel ticaretin önündeki engellerin devam edeceği endişesini artırdı.

ABD Savunma Bakanı, Kızıldeniz'de deniz güvenliğine yönelik büyüyen tehdidi tartışmak üzere Avrupa Birliği ve NATO'nun yanı sıra 43 ülkenin bakanları, genelkurmay başkanları ve üst düzey temsilcileriyle sanal bir bakanlar toplantısı düzenledi.

Kızıldeniz'de kötüleşen güvenlik durumu hususunda uyarıda bulunan İngiltere, Diamond destroyerinin bölgedeki gemileri korumak için yeni uluslararası görev gücüne katılacağını doğruladı. İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, “Küresel ekonomi için tehdit oluşturan bu saldırılar, güvenliği baltalıyor. Akaryakıt fiyatlarının artması yönünde bir tehdit doğuyor” açıklamalarında bulundu.

Diğer yandan İsrail ise Hamas ile pahalı olabilecek yeni bir esir değişimi anlaşması imzalama isteğini dile getirdi. Ancak Hamas, savaşı durdurmadan önce herhangi bir anlaşmayı tartışmaya hazır olmadığını bildirdi.



Şiddetli su kıtlığı, yağışların az olduğu bir dönemin ardından Beyrut'un sıkıntılarını daha da artırıyor

Beyrut sokaklarında su taşıyan bir tanker, 3 Temmuz 2025 (AFP)
Beyrut sokaklarında su taşıyan bir tanker, 3 Temmuz 2025 (AFP)
TT

Şiddetli su kıtlığı, yağışların az olduğu bir dönemin ardından Beyrut'un sıkıntılarını daha da artırıyor

Beyrut sokaklarında su taşıyan bir tanker, 3 Temmuz 2025 (AFP)
Beyrut sokaklarında su taşıyan bir tanker, 3 Temmuz 2025 (AFP)

Beyrut sokakları, Lübnanlıların yıllardır görmediği ciddi bir su kıtlığıyla başa çıkmak için halkın satın aldığı su depolarıyla dolup taşıyor. Bu kıtlık, yağışların rekor düzeyde azalması, kuyuların kuruması ve dağıtım şebekelerinin yıpranmasına bağlı.

Beyrut'un güney banliyösü Burc el-Baracne'deki evinde mutfak eşyalarını özenle yıkayan 50 yaşındaki Rima es-Seba, “Su eskiden her gün geliyordu, ama şimdi üç günde bir geliyor” diyor.

Resmi kurumun su tedarikini kesmesi durumunda es-Seba ailesi, yaşadıkları binanın su depolarına su pompalayan özel tankerlere başvuruyor. Rima, mutfak eşyalarını paslandıran tuzlu suyla depoyu doldurmak için 5 dolar ödediğini belirtiyor. İçme suyunu ise Lübnan'daki çoğu kişi gibi hazır şişelerde satın alıyor.

Ancak sosyal hizmet alanında çalışan Rima es-Seba, bu maliyetlerin sınırlı gelire sahip aile için çok ağır olduğunu belirtiyor. Rima, “Bu parayı nereden bulacağım?” diye soruyor. Ülke, Hizbullah ile İsrail arasındaki savaşın yanı sıra, birçok vatandaşını yoksullaştıran ağır bir ekonomik krizle boğuşuyor.

Lübnanlılar uzun yıllardır su kıtlığına alışkın. Enerji ve Su Bakanlığı'nın Ulusal Su Sektörü Stratejisi metninde belirtildiği gibi, ‘nüfusun yüzde 50'den fazlası düzenli olarak kamu su hizmetlerinden yararlanamıyor’.

Bakanlık, barajlar gibi yüzey depolamanın bu açığı kapatmak için yeterli olmadığını, hükümetin sağladığı suyun yarısının ulusal su şebekelerindeki sızıntılar veya hırsızlık nedeniyle ‘israf edildiğini’ belirtiyor.

Yağışların azalması, krizi daha da kötüleştirdi.

Meteoroloji İdaresi'nin yüzey tahminleri bölüm başkanı Muhammed Kenc, 2024-2025 kışında yağış miktarının ‘çok az’ olduğunu belirterek, bu miktarın gözlemlerin başladığı günden bu yana ‘80 yılın en düşük yağış miktarı’ olduğunu söyledi.

cdfgthy
Beyrut'taki bir kuyu suyu dağıtım tesisinde tankerini dolduran bir adam, 3 Temmuz 2025 (AFP)

Ulusal Su Sektörü Stratejisi’ne göre iklim değişikliği su kıtlığını artıracak. Dünya Bankası ise yılın başında ‘iklim değişikliğinin 2040 yılına kadar kuraklık mevsiminde su miktarını yarı yarıya azaltacağı’ öngörüsünde bulundu.

Kısıtlama

Enerji ve Su Bakanı Joseph Saddi geçen hafta ‘mevcut durumun çok zor’ olduğunu bildirdi.

Su kıtlığı, Beyrut'un farklı bölgelerinde farklılık gösteriyor. Yollar, binaların çatılarında yoğun olarak bulunan su depolarını besleyen tankerlerle dolup taşıyor.

Hükümet geçen ay, su tüketimini azaltmaya teşvik etmek için bir kampanya başlattı ve ülke genelinde kurumuş kaynak ve göllerin fotoğraflarını yayınladı.

Beyrut Kuzey İstasyonları Bölümü Başkanı Zuheyr Kazzi, “33 yıldır buradayım ve bu, Beyrut'a pompaladığımız su miktarı açısından geçirdiğimiz en kötü yıl” dedi.

Beyrut ve Lübnan Dağı Su Tesisleri Teknik Uzmanı Antoine ez-Zağbi, geçtiğimiz temmuz ayında AFP ile yaptığı röportajda, başkentte su kısıtlamasının genellikle yaz mevsiminin bitiminden ve kış mevsiminin başlamasından önce, ekim ve kasım aylarında başladığını açıkladı.

Ancak ez-Zağbi'ye göre bu yıl su sıkıntısı erken başladı. Zira bazı kaynaklarda yağışların azalması nedeniyle su miktarının yüzde 50'si bitti. Ez-Zağbi, aşırı tüketim ve deniz suyunun sızma riskini azaltmak için bazı kuyularda kısıtlamanın haziran ayında başladığını belirtti.

Ez-Zağbi, barajlar da dahil olmak üzere daha fazla depolama tesisine ihtiyaç olduğunu vurguladı.

cf90p
Lübnan'ın Batroun kentindeki bir baraj, 10 Temmuz 2025... Lübnan, yağışların az olduğu bir mevsimden sonra bu yaz şiddetli su kıtlığı çekiyor. (Reuters)

Dünya Bankası geçtiğimiz ocak ayında, Beyrut ve çevresindeki bölgelerde su hizmetlerini iyileştirmek için 250 milyon dolardan fazla bir kredi onayladı.

2020 yılında ise çevre aktivistlerinin biyolojik çeşitlilik açısından zengin bir vadiyi tahrip edebileceği gerekçesiyle, başkentin güneyinde bir baraj inşa etmek için verdiği krediyi iptal etti.

Kuyular

Beyrut'un güney banliyösünde yaşayan 66 yaşındaki emekli memur Ebu Ali Nasreddin, aylardır devletin su şebekesinden su alamadığını söyledi.

“Devletin suyu nerede? Nereye aktarılıyor? Kimse bilmiyor” diyen Nasreddin, yaşadığı binayı besleyen kuyunun da kuruduğunu belirtti. Nasreddin ayrıca, tankerlerin sağladığı suyun fiyatının da günden güne yükseldiğini ifade etti.

Bazı bölgelerde 2 bin litre kapasiteli su tankeri fiyatı 20 dolara ulaşıyor ve bu fiyat, tasarruflu kullanımla 5 kişilik bir ailenin bir haftalık ihtiyacını zar zor karşılıyor.

Küçük kamyonuyla su taşıyan 45 yaşındaki Bilal Selheb, suya olan talebin büyük ölçüde arttığını kaydetti.

“Su durumu çok kritik” diyen Selheb, kuyular kuruduğu veya tuzlu hale geldiği için su temininde zorluk yaşadığını belirtti.

Beyrut'un bazı bölgelerinde kuyular uzun zamandır devlet şebekesinin alternatifi veya tamamlayıcısı olarak kullanılıyordu. Ancak söz konusu kuyuların çoğu eskimiş durumda; bu da boruların hasar görmesine ve suyun tuzluluğunun artmasına neden oluyor.

Lübnan Amerikan Üniversitesi Sürdürülebilirlik Sorumlusu Nedim Faracallah, Beyrut'un iç savaşın (1975-1990) başlangıcından bu yana alan ve nüfus açısından büyük ölçüde genişlediğini, ancak su altyapısının bu büyümeye ayak uyduramadığını ifade etti.

Faracallah, birçok sakinin yasadışı olarak kuyular kazdığını, bunların arasında stratejik yeraltı su rezervlerine ulaşan kuyuların da olduğunu belirterek, “Kuyuların sayısını kimse bilmiyor” dedi.

Faracallah, mevcut krizle birlikte tasarruf ve farkındalık kampanyalarının daha erken başlaması gerektiğini düşünüyor.