İsrail askerleri tarafından ailesi öldürülen Filistinli, yaşadıklarını anlattı: Gözümün önünde çocuklarımı nasıl katlediyorlar?

Halil, mültecilerin sığındığı okulda çocuklarına ve torunlarına isabet eden kurşun sesleriyle uyandı

Refah'ta yerinden edilmiş Filistinlilerin yaşadığı bir kampta çocukların barındığı bir çadır (AFP)
Refah'ta yerinden edilmiş Filistinlilerin yaşadığı bir kampta çocukların barındığı bir çadır (AFP)
TT

İsrail askerleri tarafından ailesi öldürülen Filistinli, yaşadıklarını anlattı: Gözümün önünde çocuklarımı nasıl katlediyorlar?

Refah'ta yerinden edilmiş Filistinlilerin yaşadığı bir kampta çocukların barındığı bir çadır (AFP)
Refah'ta yerinden edilmiş Filistinlilerin yaşadığı bir kampta çocukların barındığı bir çadır (AFP)

Yusuf Halil'in ailesi İsrail askerlerinin Gazze'deki Cibaliye Mülteci Kampı'na düzenlediği baskında öldürüldü. 

İsrail askerleri yerinden edilen Gazzelilerin sığındığı Cibaliye Mülteci Kampı'ndaki okulda rastgele ateş açarak, aralarında çocukların da bulunduğu 9 kişiyi öldürdü.

Baskına, ailesiyle birlikte sığındıkları okulda uykudayken yakalandıklarını söyleyen Halil, yaşadıklarını anlatmadan önce ayağa kalktı ve parmağıyla kurşunlarla delik deşik olmuş, kanla lekelenmiş duvarlara işaret etti. 

İsrail ordusunun Gazze'de Hamas'tan kaçan 3 rehinenin askerler tarafından öldürülmesini kabul etmesi, bölgenin tüm siviller için ne kadar ölümcül olduğunu kanıtlıyor.

Gazze'de Hamas'ın elinden kaçan 3 rehinenin İsrail askerleri tarafından öldürülmesi, İsrail ordusunun savaş hukukuna ne kadar uyup uymadığına dair yeni şüpheler doğurdu.

Halil, aralık ayı başında ailesiyle birlikte, son dönemde en şiddetli çatışmaların yaşandığı Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı'ndaki Şadiye Okulu'na sığındı.

Cibaliye Mülteci Kampı, İsrail'in geçen ekim ayından bu yana sivillerin ayrılmasını istediği bölgede bulunuyor.

Halil, iki askerin odaya girip herkesi vurduğu sırada uyuduğunu söyleyerek, "Gözümün önünde çocuklarımı nasıl katlediyorlar?" diye sordu.

2 askerin her yöne rastgele ateş etmeye başladığını anlatan Halil, ateş etmeyi bıraktıklarında kendisinin ayrılmak istediğini ancak ilk başta odadan çıkmasına izin vermediklerini söyledi.

İsrail ordusunun Cebaliye kampına düzenlediği baskında, hayatta kalanların bir kısmının tutuklandığını bir kısmının da kaçmayı başardığını ifade etti. 

Hayatta kalanlar bir hafta sonra geri döndüklerinde cesetlerin hala yerlerinde olduğunu söyledi.

13-15 Aralık tarihleri arasında Reuters'ın kayda aldığı okul görüntüleri, yıkılmış sınıfları, yerdeki yaşları belli olmayan en 2 cesedi, kana bulanmış bir yatağı, kurşun deliklerini ve yerdeki kan lekelerini gösteriyordu.

Olayla ilgili bir soruya karşılık İsrail ordusu bunun üzerinde çalıştıklarını söyledi.

7 Ekim'de başlayan Gazze savaşında, Gazze Şeridi'ne yönelik hava ve topçu bombardımanı ve çok sayıda ölüm yaşanması nedeniyle yaygın bir şekilde uluslararası eleştirilere maruz kaldı.

Hamas'ın yönettiği Gazze Şeridi'ndeki Filistin sağlık otoriteleri, çoğu bombalama nedeniyle olmak üzere yaklaşık 20 bin kişinin öldüğünü doğrularken, enkaz altında da binlerce sayılamayan cesedin bulunduğunu açıkladı.

İsrail, bombardımanlarında sivilleri öldürmekten kaçınmaya çalıştığını iddia ederek, Hamas'ı okul barınakları ve hastaneler de dahil olmak üzere Gazze sakinleri arasında saklanmakla suçluyor, bunun da daha fazla sivilin ölümüne yol açtığını belirtiyor.

Ancak Filistin hareketi bunu reddediyor.

İsrail güçleri bu ay Gazze'nin yoğun nüfuslu kentsel bölgelerine doğru ilerlerken, dikkatler giderek yaklaşık 2,3 milyonluk bir bölgede kara kuvvetlerinin yönetimine odaklandı.

Geçen hafta İsrail askerlerinin, ön soruşturmada beyaz bayrak salladıkları söylenen 3 rehineyi öldürmesi, bazı İsrailliler arasında öfkeye yol açtı ve yetkililerin, cinayete karışan askerlerin yerleşik angajman kurallarına uymadığını itiraf etmesiyle sonuçlandı.

Filistinliler, İsrail vatandaşlarının öldürülmesinin ardından dikkat çekmeyen ve araştırılmayan bu tür olaylarda kaç Gazzeli'nin de öldürüldüğünü merak ediyor.

Pazar günü Papa Francis, İsrail ordusunu Gazze'deki bir kiliseye sığınan iki Filistinli Hristiyan'ı vurduktan sonra "terörist" taktikler uygulamakla suçladı. İsrail ordusu onları vurmanın hiçbir gerçeği yansıtmadığını söyledi.

3 rehinenin öldürülmesini tartışan İsrail Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Herzi Halevi, ordunun teslim olan kimseyi vurmadığını söyledi.

Halevi, sözlerine şöyle devam etti:

Eğer iki Gazzeli teslim olmak için beyaz bayrak sallayarak çıksa, onları vurur muyuz? Kesinlikle hayır. Kesinlikle hayır, burası IDF değil. Burada kafası karışık olanlar, hatta bize karşı savaşanlar için bile söylüyorum, şimdi silahlarını bırakıp, ellerini kaldırsalar, biz onları tutuklarız, onlara ateş etmeyiz.

Vurularak öldürülen üç rehineden biri olan Samer Talalka'nın ailesi cevap istiyor.

Fuad Talalka, İsrail hükümetinin oğlunu öldürdüğü için artık dayanamadığını söyledi.

Talaka, "70 gündür hakkında hiçbir şey bilmediğin oğlunu, 70 gün sonra alıp sonra bir çantaya koyup geri verseler buna kim kızmaz ki?" dedi.

Independent Türkçe



Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?
TT

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Colin P. Clarke

Lübnan ve Suriye’nin bazı bölgelerinde salı günü gerçekleştirilen eş zamanlı bir saldırıda, Lübnan’daki Hizbullah Hareketi tarafından kullanılan yüzlerce çağrı cihazı peş peşe patladı. Saldırıda en az 10 kişi öldü, binlerce kişi yaralandı.

Birçok kişi saldırının neden şimdi düzenlendiğini ve saldırının zamanlamasının daha geniş bir anlamı olup olmadığını merak ediyor.

İsrail, ABD'nin daha geniş çaplı bir operasyonun, bölgede topyekûn bir savaşa yol açabileceği yönündeki uyarılarına rağmen, Hizbullah’ın saldırılarını önlemenin savaştaki hedeflerinden biri olduğunu açıkladı. Çağrı cihazı saldırısı İsrail'in Lübnan'da Hizbullah'a karşı yürüteceği uzun vadeli bir askeri harekatın başlangıcı olabileceği gibi, İsrail ile İran'ın vekilleri arasında uzun süredir devam eden gölge savaşının son gizli operasyonu da olabilir. İsrail, saldırıyı fark edilmeden gerçekleştirilebileceği zaman aralığı sınırlı olduğu için de böyle bir saldırı düzenlemiş olabilir.

İsrail'in istihbarat servisi Mossad için bu saldırı, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısında yaşanan başarısızlıklar nedeniyle ciddi şekilde zedelenen itibarını iyileştirme yolunda atılan sağlam bir adım olabilir. Saldırı aynı zamanda bir casus romanından fırlamış gibi görünüyor. Mossad'ın böylesine büyük ve dramatik bir operasyonu nasıl gerçekleştirebildiğine dair çok sayıda hipotez ortaya atıldı. Patlayıcıların çağrı cihazlarına üretim aşamasında mı yoksa tedarik süreci sırasında mı yerleştirilmiş olabileceğini henüz bilmiyoruz.

Hizbullah, İsrail'in siber saldırılarına karşı önlem amacıyla çağrı cihazları gibi eski iletişim araçlarını kullanıyordu. Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın alternatif iletişim araçları kullanmaya çağırdığı Hizbullah üyeleri 7 Ekim saldırısının ardından cep telefonu kullanmaktan büyük ölçüde kaçındılar.

Bazı kişiler cihazlara sızan kötü amaçlı yazılımın pillerin aşırı ısınmasına ve sonunda patlamasına neden olduğunu düşünüyor. Oysa saldırı titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi. Saldırının anlık etkisi ne olursa olsun, ortaya çıkan tablo Hizbullah'ın paranoyasını arttıracak ve Mossad'ın gelecekte yapabileceklerine karşı daha fazla temkinli olmasına yol açacak. Hizbullah'ın bu saldırının ardından iç güvenlik aygıtında bir revizyona gidebilir, operasyonel güvenliğindeki boşlukları gözden geçirebilir ve üyelerinin yeteneklerini arttırmaya çalışabilir. Tüm bunlar aynı zamanda Hizbullah içinde kan dökülmesine yol açabilir ve içeride bir casus avı başlayabilir. Bu da İsrail istihbaratı için bir başka kazanç olacaktır.

Saldırı, titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye geçtiğimiz temmuz ayı sonlarında Tahran'da düzenlenen suikastta olduğu gibi çağrı cihazı saldırısının arkasındaki nedenlerden biri de Mossad'ın prestijini yeniden kazanma konusundaki kararlılığıydı. İsrail istihbaratı 7 Ekim 2023 saldırısından önce her şeye gücünün yetebileceği yönünde güçlü bir imaja sahipti. Mossad efsaneleri, Steven Spielberg yönettiği Münih ve Netflix yapımı Kaos gibi popüler casusluk filmleriyle ekranlara taşınmıştı.

İsrail'in hedef odaklı suikastlarında, geçtiğimiz ocak ayında Beyrut'ta Hamas'ın Siyasi Büro Başkan Yardımcı Salih el-Aruri, temmuz ayı sonlarında yine Beyrut'ta Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükür ve Şükür’den kısa bir süre sonra da İsmail Heniyye öldürüldü.

dfv fdev
Patlayan çağrı cihazlarından birinden geri kalanlar Beyrut'ta sergilendi, 18 Eylül (AFP)

İsrail'in gizli operasyonlarının Mossad'ın imajını iyileştirmenin yanı sıra daha pratik bir etkisi de var. Saldırı büyük olasılıkla Hizbullah'ın komuta ve kontrol merkezini yok etti. Bu da öngörülebilir gelecekte Hizbullah için büyük iletişim sorunlarına yol açacak. Dahası, salı günü gerçekleşen saldırıda yüzlerce Hizbullah üyesi yaralandı. Bazılarının parmaklarının ya da ellerinin koptuğu ya da geçici de olsa sahadan uzaklaşmalarına neden olan başka yaralanmalar gibi fiziksel bozukluklara sebep olduğu şüphesiz.

Yemen'deki Husiler, Irak ve Suriye'deki milisler ve İran'ın diğer vekilleri daha fazla önlem almaya başlayacaktır. Bu durum söz konusu grupların birbirleriyle iletişim kurma şekillerinde değişikliklere yol açarak koordinasyon düzeylerini doğrudan etkileyebilir ve saldırı düzenleme kabiliyetlerini engelleyebilir.