Netanyahu, Gazze Şeridi’ndeki savaşın devam edeceğine dair söz verdi

İsrail ve Filistinli grupların Mısır’ın önerisi konusunda çekinceleri var

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde ordu komutanları ve askerlere güvenlik brifingi alırken (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde ordu komutanları ve askerlere güvenlik brifingi alırken (AP)
TT

Netanyahu, Gazze Şeridi’ndeki savaşın devam edeceğine dair söz verdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde ordu komutanları ve askerlere güvenlik brifingi alırken (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde ordu komutanları ve askerlere güvenlik brifingi alırken (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’ndeki savaşın devam edeceğine dair söz verdi.

Gazze Şeridi’nin kuzeyinde ziyaret ettiği İsrailli subay ve askerlere hitap eden Netanyahu, “Mücadeleyi bırakmayacağız. Savaş sonuna kadar, Hamas ortadan kaldırılıncaya kadar devam edecek” dedi.

Netanyahu daha sonra, Gazze’de kuşatma altındaki bölgeye yaptığı gezinin ardından Likud Partisi bloğunun Knesset’teki toplantısında şunları söyledi:

“Şu anda Gazze’den dönüyorum ve orada yedek tugayla görüştüm. Hepsi benden tek bir şey istedi: Durmamak ve sonuna kadar ilerlemek. Gazeteler ve televizyonlarda duracağımızı söylüyorlar. Daha önce de bir grup rehinenin serbest bırakılmasından sonra duracağımızı söylemişlerdi ama biz durmadık. Bu yüzden durmayacağız ve mücadeleye devam edeceğiz. Uzun bir mücadele olacak ve sona yaklaşmış değiliz. Uzun bir nefese, birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olacak.”

Netanyahu bu konuşmayı, İsrail Savaş Konseyi’nin Mısır’ın Gazze Şeridi’ndeki savaşı durdurma yönündeki önerisini tartışmak üzere toplanmasına saatler kala yaptı.

İsrailli yetkililerin sızdırdığına göre, Tel Aviv, Mısır’ın rehinelerle ilgili teklifinin ilk aşamalarını kabul ediyor, ancak sonraki aşamalar ateşkes taahhüdünü içerdiği için ‘sorunlu’ olarak değerlendiriliyor.

Mısır, İsrail’in tutukluları serbest bırakması karşılığında, insani ateşkes ve Hamas’ın kadın askerler ile cesetleri serbest bırakacağı bir öneri sundu.

Üçüncü aşama, Filistinli tutukluların serbest bırakılması karşılığında, Hamas’ın İsrailli erkek ve askerleri serbest bırakmasını, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nden çekilmesini ve kalıcı ateşkesin ardından Gazze’nin işlerini yönetecek bir Filistin otoritesinin kurulmasını içeriyor.

İsrail, Mısır’ın önerisinin önemini takdir ettiğini vurgulasa da Netanyahu’nun ifadeleri bu önerinin reddedildiğini açıkça gösteriyor.

Üst düzey bir yetkili, önerinin önemli olduğunu söyleyerek, “Çünkü Mısır’ın Hamas üzerinde büyük etkisi var ve Mısırlılar müzakerelerin yeniden başlatılması çabalarını ne kadar kontrol ederse, başarı şansları da o kadar yüksek olur” diye ekledi.

FOTO: Gazze Şeridi’ndeki Bureyc Mülteci Kampı ve Nuseyrat Mülteci Kampı’nda yaşayanlar, pazartesi günü İsrail’in kamplardaki askeri operasyonların artırılacağı yönündeki uyarısının ardından tahliye edildi (EPA)
Gazze Şeridi’ndeki Bureyc Mülteci Kampı ve Nuseyrat Mülteci Kampı’nda yaşayanlar, pazartesi günü İsrail’in kamplardaki askeri operasyonların artırılacağı yönündeki uyarısının ardından tahliye edildi (EPA)

İsrail merkezli Kanal 13, İsrail’de hiçbir şekilde fikir birliğine varılmadığını ve kalıcı ateşkesten bahseden aşamalara uymaya şu anda hazır olunmadığını bildirdi.

İsrailli bir yetkili, Axios’a yaptığı açıklamada, “Hamas’ın Mısır girişimine dair tutumuna ilişkin görülen herhangi bir gösterge yok” dedi.

Reuters’a konuşan Mısırlı kaynaklar, Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin, Mısır’ın kalıcı ateşkes karşılığında Gazze Şeridi’nin kontrolünden vazgeçme teklifini reddettiğini söyledi.

Yakın zamanda Kahire’yi ziyaret eden bir Hamas lideri, Reuters’a verdiği demeçte, hareketin kalıcı ateşkesi desteklediğini ve ancak ‘savaşın bitmesinden sonra’ takas anlaşmalarına varmayı tartışmaya hazır olduğunu söyledi.

Mısır’ın önerisi, her iki hareketin liderlerinin peşine düşülmemesi taahhüdünü içermesine ve Gazze Şeridi’nde seçim yapılmasını da içermesine rağmen reddedildi.

Hamas ve İslami Cihad hareketlerinden iki heyet, Mısır’ın önerisini görüşmek üzere Kahire’yi ziyaret etti.

Geçtiğimiz çarşamba günü Kahire’ye giden Hamas heyetine, hareketin siyasi büro başkanı İsmail Heniyye başkanlık etti.

İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad Nehale ise pazar günü giden hareket heyetine başkanlık etti.

FOTO: Dün Gazze merkezindeki bir hastanenin önünde, İsrail’in hava saldırılarında öldürülenlerin cesetlerinin yanında duran insanlar (Reuters)
Dün Gazze merkezindeki bir hastanenin önünde, İsrail’in hava saldırılarında öldürülenlerin cesetlerinin yanında duran insanlar (Reuters)

Hamas, Mısır’ın önerisi hakkında bir yorum yapmadı.

Hamas Siyasi Büro Üyesi İzzet El-Rişk, konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi:

“Hamas’ın, Reuters’ın Mısır güvenlik kaynaklarına atfedilen yayınladığı haber hakkında hiçbir bilgisi yok. Saldırılara kapsamlı bir şekilde son verilmeden hiçbir müzakerenin mümkün olmayacağını yineliyoruz. Hareketin liderliği, tüm gücüyle halkımıza yönelik saldırıları ve katliamları geçici olarak değil tamamen durdurmaya çalışıyor. Halkımız saldırıların durdurulmasını istiyor, geçici bir ateşkes ya da kısa süreli kısmi bir ateşkes beklemiyor. Çünkü bu geçici ateşkesten sonra saldırı ve terörizm devam edecek.”

İsrail, savaşı durdurmanın yanı sıra aynı zamanda savaştan sonra Gazze Şeridi’nde ne Hamas ne de El Fetih olmak üzere herhangi bir Filistin otoritesinin varlığını reddediyor. Bu yaklaşım, ABD ve uluslararası toplumla sorunlar yaratıyor.

İsrail, Gazze Şeridi’ndeki savaşı sona erdirmeyi amaçlayan bir anlaşmanın parçası olarak, Hamas liderliğini yurtdışına sürgün etme olasılığını değerlendiriyor.

Konuyla ilgili devam eden görüşmelerin ayrıntılarını bilen bir kaynak, şu aşamada masada somut bir teklifin bulunmadığını söyledi.

Söz konusu kaynak, bu ihtimalin, savaş kabinesinin belirlediği ‘Hamas’ın siyasi ve askeri yeteneklerini ortadan kaldırma hedefine ters düşmediği sürece tartışıldığını bildirdi.

Başka bir kaynak da Hamas liderliğinin yurtdışına sürgün edilmesinin, İsrail’in savaş hedefleriyle çelişmediğini söyledi.

Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, Hamas’ın Gazze’deki lideri Yahya Sinvar ve İzzeddin el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed ed-Dayf konusunda tek çözüm olduğunu vurgulayarak, “Bu onların öldürülmesidir, sınır dışı etmek ya da müzakere yapmak değil” diye ekledi.

FOTO: İsrail askerleri dün İsrail ile Gazze sınırı yakınında askeri bir araçta (Reuters)
İsrail askerleri dün İsrail ile Gazze sınırı yakınında askeri bir araçta (Reuters)

80. gün

Öneriler sunulurken, müzakereler yapılırken, müzakere masasında yoğun çaba sarf edilirken, sahadaki savaş 80. gününde de tüm hızıyla devam ediyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, savaşın devam ettiğini, askeri planlara göre ilerlediğini, Hamas’ın siyasi ve askeri sistemini parçalama ve kaçırılan insanları evlerine geri getirme hedeflerine doğru ilerlediğini açıkladı.

Adraee, açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü:

“Güçlerimiz Han Yunus, Beyt Lahia ve Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerinde çok sayıda teröristi yok etmeye devam ediyor. Çok sayıda kişiyi ortadan kaldırıyoruz. Şu ana kadar binlerce kişi ortadan kaldırıldı ve devam edeceğiz.”

İsrail ordusu, Hamas hareketinin kuzey karargahı olarak hizmet veren stratejik bir tünel ağını yok ettiğini duyurmasından bir gün sonra, Hamas saflarında birçok lider ve unsurun öldürüldüğünü, tünellere, evlere ve askeri bölgelere baskın düzenlediğini açıkladı.

İzzeddin el Kassam Tugayları ise Gazze’deki İsrail askerlerinin ve yerleşim bölgelerinin hedef alındığını bildirdi.

Açıklamada, Gazze Şeridi’nin merkezindeki Cuhr el-Dik bölgesindeki bir evde saklanan 10 askerden oluşan özel bir kuvvetin, güçlendirilmiş TBG füzesiyle hedef alındığı bilgisi yer aldı.

İsrail ordusunda 500 ölü

İsrail ordusunun açıklamasına göre, kara operasyonunun başlangıcından bu yana 156 asker öldü.

Gazze’ye yönelik başladığı 7 Ekim’den bu yana ise ölü sayısı 500’e yaklaştı.

İsrail, Gazze Şeridi’nin güneyinde bulunan Han Yunus’un doğusundaki Avrupa Hastanesi çevresini, Bureyc Mülteci Kampı, Nuseyrat Mülteci Kampı ve Maghazi Mülteci Kampı’ndaki evler ile Gazze Şeridi’nin güneyindeki Beni Süheyl bölgesini hedef alan saldırıda onlarca Filistinliyi öldürdü.

Gazze Şeridi Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre, İsrail güçleri, kitlesel infazlar, katliamlar, soykırım, Filistinlilerin sağlık hizmetlerinden yoksun bırakılması ve yerinden edilenlere yönelik insani imkanların eksikliği de dahil olmak üzere saldırganlığını çeşitli biçimlerde artırdı.

Bakanlık, İsrail’in saldırıları sonucu 7 Ekim’den bu yana 20 bin 674 kişinin öldüğünü ve 54 bin 536 kişinin de yaralandığını bildirdi.



HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.


Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.