Gazze Şeridi sakinlerinin dünyayla tek iletişim aracı ‘eSIM kartlar’ oldu

Bir Filistinli, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’ta bulunan bir mülteci kampında radyo dinliyor (AFP)
Bir Filistinli, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’ta bulunan bir mülteci kampında radyo dinliyor (AFP)
TT

Gazze Şeridi sakinlerinin dünyayla tek iletişim aracı ‘eSIM kartlar’ oldu

Bir Filistinli, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’ta bulunan bir mülteci kampında radyo dinliyor (AFP)
Bir Filistinli, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’ta bulunan bir mülteci kampında radyo dinliyor (AFP)

Telefonlarda kullandığımız SİM kartın dijitale dönüştürülmüş hali olan elektronik SIM kart (eSIM), telefon ve internet ağlarının sık sık kesintiye uğraması nedeniyle, Gazze Şeridi’nde yaşayan pek çok kişinin akrabalarıyla iletişim kurmasının veya İsrail ile Hamas arasındaki savaşın aktarılmasının tek yolu haline geldi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre, savaştan zarar gören Gazze’de elektrik kesintileri hayatın bir gerçeği haline geldi.

Ancak telefona gömülü olan eSIM kartlar sayesinde Filistinliler hala internete erişebiliyor ve yurtdışındaki sevdikleriyle iletişim halinde kalabiliyor.

Kuşatma altındaki Gazze’de, dün iletişim ve internet hizmetleri, savaşın başladığı 7 Ekim’den bu yana dördüncü kez tamamen kesildi.

Doğrudan bir cihaza yerleştirilen bu kartlar, Gazze sakinlerinin yurt dışında yaşayan aile üyelerinden aldığı QR kodu kullanılarak etkinleştirilebiliyor.

Gazze sakinleri daha sonra dolaşım modunda yabancı bir ağa (çoğunlukla İsrailli veya bazen Mısır) bağlanabiliyor.

Canlı yayınlarını eSIM kartlarıyla yapan yerel gazeteci Hani Şaer (35), AFP muhabirine şunları söyledi:

“Gazze Şeridi’ndeki iletişim ve internet kesintisi nedeniyle bu eSIM kartları kullanmaktan başka seçeneğimiz yok. Onlar olmasaydı dünyayla bağlantımız kesilir ve Gazze’de ne olduğunu kimse bilemezdi.”

Hamas’ın 7 Ekim’de, Gazze Şeridi’nden İsrail’in güneyine yönelik ani saldırısının ardından İsrail ile Hamas arasında savaş çıktı.

İsrail’in resmi rakamlarına göre, Hamas’ın saldırısı, İsrail’de çoğunluğu sivil olmak üzere yaklaşık bin 140 kişinin ölümüne yol açtı. Ayrıca, 129’u halen Gazze’de olmak üzere yaklaşık 250 kişi rehin alındı.

Hamas’ı yok etme sözü veren İsrail, misilleme olarak Gazze’ye yönelik büyük bir hava ve kara harekatı başlattı.

Söz konusu saldırılarda çoğu çocuk ve kadın 20 bin 915 kişi hayatını kaybetti.

Birleşmiş Milletler’e (BM) göre, savaş, Gazze Şeridi nüfusunun yüzde 85’ini oluşturan 1,9 milyon kişinin yerinden edilmesini de içeren ciddi bir insani krize neden oldu.

İsrail ayrıca, Gazze’ye yönelik ablukayı sıkılaştırdı ve yardım girişini kısıtladı.

Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yaşayan Samar Labad, eSIM’in bir nimet olduğunu söyledi.

Şu anda üç çocuğuyla birlikte güneydeki Refah şehrine göç etmiş olan ev hanımı Labad (38) ise söz konusu kartlar hakkında şu ifadeleri kullandı:

“Bir haftadan fazla bir süredir ailemle iletişimimi kaybetmiştim. Ancak daha sonra Belçika’da yaşayan erkek kardeşim bir eSIM gönderdi. Bağlantı stabil değil ama işe yarıyor. En azından ara sıra da olsa birbirimizin içini rahatlatmak için iletişim halinde kalabiliyoruz.”

Labad, Han Yunus şehrinde yakınları olduğunu dile getirerek, “Onlarla birlikte yaşayan ve telefonu eSIM’e uyumlu olan birinden ne durumda olduklarını öğreniyorum” diye ekledi.

Bu hizmet yalnızca İsrail sınırına yakın bölgelerde mevcut. Aksi takdirde insanlar sinyali yakalamak için çatı gibi yüksek yerlere çıkmak zorunda kalıyor.

Bir cep telefonu mağazasının sahibi olan İbrahim Muhaymar ise ana müşterilerinin, Gazze’deki duruma ilişkin doğru bilgileri dış dünyaya sunmak için eSIM kullanan gazeteciler olduğunu söyledi.

Muhaymar, eSIM müşterilerinin aynı zamanda insanlara yardım etmek için saldırıların tam yerini öğrenmek isteyen doktorlar ve sivil savunma çalışanlarını da içerdiğini dile getirdi.

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) çalışanları da bu kartları yardım konvoyları düzenlemek için kullanıyor.

Kartlar telekom kesintilerini dengelemeye yardımcı olsa da ilk etapta bunları etkinleştirmek için iki veya üç saatlik internet erişimi gerekiyor.

Video muhabiri Yaser Kudeyh, eSIM fiyatının ‘ne kadar süreyle geçerli olduğuna’ bağlı olarak 15 ila 100 dolar arasında değiştiğini söyledi.

Kudeyh, konuya ilişkin ayrıca şunları söyledi:

“İletişim ve internet hizmetlerinin kesintiye uğraması nedeniyle eSIM kullanarak çalışmaya başladık. Ancak basın içeriklerimi gönderebilmek için iyi bir sinyal almakta zorlanıyoruz, çünkü bu kartların iyi sinyal çekmesi için yüksek ve açık yerlere çıkılması gerekiyor.”

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), ekim ayı sonlarında Gazze’de iletişimin kesilmesinin ‘kitlesel vahşetleri örtbas etme ve insan hakları ihlallerinin cezasız kalmasına katkıda bulunma’ işlevi görebileceği uyarısında bulundu.

eSIM’e sahip olan Gazze’deki Filistinli gazeteciler, savaşı aktarmadaki rollerinin yanı sıra, Gazze Şeridi’nde yaşayanlarla yurt dışındaki akrabaları arasında bir köprü haline geldi.

Gazeteci Hani Şaer, “Gazze’den gelen son haberleri takip etmek ve Gazze’dekilerin yurt dışındaki aileleri veya akrabaları bilgi almak için bizimle iletişime geçiyor” dedi.



Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
TT

Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)

Tunus cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal’in avukatı, Cendube Mahkemesi’nin dün (Çarşamba) Zemal'i bir yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırdığını ve bunun muhalefetin Cumhurbaşkanı Kays Said'in yeniden seçilmesini amaçlayan adil olmayan seçimlere ilişkin korkularını güçlendiren son hamle olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre, 6 Ekim'de yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun bu ay üç önemli adayı diskalifiye etmesinin ardından tansiyon yükseldi. Bu hareket bir eleştiri seline yol açtı.

Binlerce Tunuslu geçen hafta muhalefetin ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla sokaklara dökülerek Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun muhalifleri ve adayları baskı altına almamasını talep etti.

Seçim Kurulu sadece Said, Zuheyr el-Mağzavi ve el-Ayaşi Zemal'in adaylıklarını onaylayarak seçim anlaşmazlıklarını karara bağlayan en yüksek yargı organı olan İdare Mahkemesi'nin kararına meydan okudu.

Dün alınan kararı yorumlayan Zemal'in avukatı Abdussettar el-Mesudi Reuters'e şunları söyledi: “Karar siyasi amaçlıdır; adil değildir. Zemal’in cumhurbaşkanlığı yarışındaki şansını baltalamayı ve onu Tunuslulara dürüst olmayan biri olarak göstermeyi amaçlamaktadır.”

Zemal iki hafta önce ‘belge uydurmak ve halk desteğini tahrif etmek’ suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

Said'in muhalifleri, üyelerini kendisinin atadığı Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nu rekabeti bastırmak ve adayları sindirmek suretiyle yeniden seçilmesini sağlamak için kullandığını söylüyor.

Said ise hainlerle, paralı askerlerle, yolsuzluk yapanlarla savaştığını ve diktatör olmayacağını söyleyerek suçlamaları reddediyor.

Özgür Anayasa Partisi lideri Abir Musi kamu güvenliğine zarar vermek suçlamasıyla geçen yıldan bu yana hapiste. Önde gelen siyasetçi Lutfi el-Merahi de 2019 seçimlerinde hile yapmak suçlamasıyla bu yıl hapse atıldı.

Her iki isim de seçimlere katılma niyetlerini açıklamış, ancak hapsedilmiş ve adaylıklarını sunmaları engellenmişti.

Geçtiğimiz ay bir başka mahkeme de cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olan dört siyasetçiyi hapis cezasına çarptırdı ve ömür boyu adaylıktan menetti.

Said 2019 yılında demokratik yollarla seçildi. Ancak zamanla iktidar üzerindeki kontrolünü sıkılaştırdı ve 2021 yılında muhalefetin ‘darbe’ olarak nitelendirdiği bir kararname yayınladı. Söz konusu kararnameyle Said yasama yetkisini kendisine devrederek ülkeyi yönetmeye başladı.