Gazze’deki çevre felaketi İsrail askerlerini vuruyor

Gazze Şeridi'nin işgal girişimi sırasında 11 askerin mantar hastalığına yakalandığı, tedavilerinin Tel Aviv doktorları açısından zor olduğu belirtiliyor

İsrail, mantarın neden olduğu bağırsak hastalıklarından muzdarip 18 askeri tedavi görmek üzere Gazze Şeridi'nden tahliye etti (AFP)
İsrail, mantarın neden olduğu bağırsak hastalıklarından muzdarip 18 askeri tedavi görmek üzere Gazze Şeridi'nden tahliye etti (AFP)
TT

Gazze’deki çevre felaketi İsrail askerlerini vuruyor

İsrail, mantarın neden olduğu bağırsak hastalıklarından muzdarip 18 askeri tedavi görmek üzere Gazze Şeridi'nden tahliye etti (AFP)
İsrail, mantarın neden olduğu bağırsak hastalıklarından muzdarip 18 askeri tedavi görmek üzere Gazze Şeridi'nden tahliye etti (AFP)

Gazze'ye giren kara kuvvetlerinden bir İsrail askeri yaklaşık iki hafta önce mantar enfeksiyonuna yakalandı. İsrail'deki bir tıp merkezine nakledilen asker, tedaviye yanıt vermeyerek hayatını kaybetti.

Kaydedilen laboratuvar testlerinin ardından İsrail Bulaşıcı Hastalıklar Birliği, mantarın yaklaşık 10 kişiye daha bulaştığını bildirdi. Tedavilere direnç gösterme özelliği olduğunu, herhangi bir insan vücuduna ulaşması halinde ölüme neden olabileceğine dikkat çekti.

Gazze'nin kuzeyinde yaşanan şiddetli çatışmalarda bir İsrail askeri toprak alana düşerek alt vücudundan ağır yara aldı. Askerin ilk tedavisi savaş alanında yapılsa da durumu kötüleşti. Teşhis sürecinin ardından mantar hastalığına yakalandığı anlaşılan asker, tedavi için Aşdod'daki Assuta Hastanesi’ne götürüldü.

Hastanedeki doktorlar askeri antibiyotik kullanarak tedavi etmeye çalışsa da vücudu tepki vermedi. 24 saat müşahede altında tutulan askerin durumu kötüleşti. Doktorlar, yurt dışından deneysel tedavi getiren uluslararası uzmanları çağırdı. Ancak mantarlar askerin organlarını ele geçirerek ölümüne neden oldu.

Tedaviye dirençli mantar

İsrail Bulaşıcı Hastalıklar Birliği’ndeki araştırmacılar, askerin vücuduna bulaşan mantar örnekleri üzerinde bir dizi test gerçekleştirdi. Neticede mantarın tedavilere direnç gösterme yeteneğine sahip olduğu kanıtlandı.

İsrail Bulaşıcı Hastalıklar Birliği Başkanı Rahav Galia, “Şuana dek bu mantardan etkilenen yaklaşık 10 asker var. Sağlık durumları stabil değil. Dünyada daha önce hiçbir savaşta ortaya çıkmamış bir mantardan bahsediyoruz. Bu mantarların Gazze toprağında mevcut olması muhtemel. Kaynağının kanalizasyonla toprağın kirlenmesi olasılığı var. Tünellerle ilgisi olup olmadığı kontrol ediliyor” açıklamalarında bulundu.

Sürekli mutasyon

Galia, vakaların çoğunun toprak ve kil ile teması doğrulayan ifadeler sunduğunu açıklıyor. Bunların küf ve enfeksiyonlara neden olan, tedaviye dirençli bu bakterilere maruz kalmaya sebebiyet verdiğini, bazen etkilenen dokuyu çıkarmak için endoskopi gibi cerrahi müdahalenin gerekebildiğini de ekliyor.

Rahav, bu mantarların zamanla mutasyona uğradığını, ardından ise ilaçlara tepkisiz hale geldiğini söylüyor. Bu sebeple enfeksiyonların tedavisini zorlaştırdığını, askerler arasında hastalık, ciddi hastalık ve ölüm riskini artırdığını da ekliyor.

İsrail merkezi Bulaşıcı Hastalıklar Derneği (IID), ilaca dirençli birçok patojenin bulunduğunu açıkladı. Bunlar arasında klebsiella, koli basili ve aspergillus gibi oldukça dirençli bakteri türleri bulunduğunu da ekledi.

Hastaların tahliyesi

Bu hastalık, Gazze'deki askerler arasında yayılan tek hastalık değil. Aralık ayının başlarında dizanteri salgını, İsrail kuvvetlerinin ishal ve bağırsak hastalıklarından mustarip olmasına neden olarak tıbbi tedavi için tahliye gerektirdi.

Ynet haber sitesinde yer aldığına göre, Gazze’den tedavi edilmek üzere tahliye edilen yaklaşık 18 askerin tamamı ciddi bağırsak hastalıklarından mustarip iken, orduda gıda zehirlenmesi vakalarında alışılmadık bir artış yaşandı.

İsrail ordusu sözcüsü Daniel Hagari, “Bu, yaklaşık 18 askerin mide-bağırsak hastalıklarına yakalandığı, savaşçıların tıbbi bakım için Gazze Şeridi'nden tahliye edildiği tek seferlik bir olay” açıklamalarında bulundu. Ancak mantar hastalığına ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadı.

Salgın riski

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), sağlık hizmetlerinin parçalanması, su ve sanitasyon sistemlerinin çökmesi nedeniyle Gazze'de salgın hastalık riskinin arttığı uyarısında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Gazze Belediyesi Sözcüsü Husni Muhenna ise şu açıklamalarda bulundu:

“Gazze, kanalizasyonun denize, Gazze’nin çeşitli şehirlerindeki önemli ve hayati bölgelere sürekli sızması nedeniyle tehlikeli bir sağlık ve çevre felaketi yaşıyor. Gazze'nin kuzeyindeki alanlar kanalizasyon suları altında kaldı. Bu durum, pompaları çalıştırmak için gereken yakıtın bitmesi nedeniyle meydana geliyor. Böylece çevre ve sağlık açısından tehdit oluşturarak salgın hastalıkların yayılmasına neden olabiliyor. Belediye ekipleri kanalizasyon sızıntısının olduğu yere ulaşamıyor. Toprağın kirlenip kirlenmediğini, mikroplarla enfekte olup olmadığını veya mantar ve bakterilere bulaşıp bulaşmadığını kontrol edemiyor. Ancak Filistin halkını bir sağlık felaketinin ve salgın hastalıkların beklediğinden emin.”

Mayın tarlası

Sağlık Bakanlığı Epidemiyoloji Dairesi Başkanı Heysem Omran, İsrail'in kanalizasyon ağlarını yok etmesi ve kuzey bölgesinde yakıtın bitmesi ardından kanalizasyon suyunun sokaklara ve denize sızması nedeniyle Gazze toprağının mayın tarlasına dönüştüğünü bildirdi.

Aynı zamanda, “Kanalizasyon toprakla temas ettiğinde mikroplar kuma karışır. Temas halinde bulaşıcı hale gelir. Bu aynı zamanda İsrail patlayıcılarından üretilen barut için de geçerlidir” ifadelerini kullandı.

Omran’ın ifade ettiğine göre Gazze toprağı, bulaşıcı, ölüme yol açabilen ve tedavilere cevap vermeyebilen durgun baumannii bakterileri ile kirlenmiş halde. Bunlar yaralarla temas ettiği takdirde kana karışarak zehirleyebiliyor.



DEAŞ'lı sanılıp İslam düşmanı çıkan Noel pazarı saldırganı Talib Abdulmuhsin

Saldırıda 9 yaşındaki bir çocuk ve 45, 52, 67 ve 75 yaşlarındaki 4 kadın öldü (AP)
Saldırıda 9 yaşındaki bir çocuk ve 45, 52, 67 ve 75 yaşlarındaki 4 kadın öldü (AP)
TT

DEAŞ'lı sanılıp İslam düşmanı çıkan Noel pazarı saldırganı Talib Abdulmuhsin

Saldırıda 9 yaşındaki bir çocuk ve 45, 52, 67 ve 75 yaşlarındaki 4 kadın öldü (AP)
Saldırıda 9 yaşındaki bir çocuk ve 45, 52, 67 ve 75 yaşlarındaki 4 kadın öldü (AP)

Dünya yeni yıla coşkuyla girmeye hazırlanırken 20 Aralık akşamı Almanya'dan gelen haber pek çok kişiyi üzüntüye boğdu. Ülkenin kuzeydoğusundaki Saksonya-Anhalt eyaletinde yer alan Magdeburg kentinde sivillere saldırılmıştı.

Umutla geleceğe hazırlananların aklına bir anda geçmişin dehşet dolu hatıraları üşüştü. Yine bir Noel pazarı hedef alınmıştı. Bir otomobil sivillerin üzerine sürülmüş ve 200'den fazla kişi yaralanmıştı. Ölenler de vardı. 

Avrupa'daki El Kaide ve DEAŞ saldırılarını iyi hatırlayanların aklına ilk olarak Ortadoğu veya Kuzey Afrika kökenli, Batı'da tutunacak bir dal bulamamış genç bir radikal İslamcının bu eylemi gerçekleştirmiş olması ihtimali geldi. 

Evet saldırgan, Suudi Arabistan'da doğmuş biri çıktı. Ancak 50 yaşındaki bir doktor olması beklenmiyordu. Talib Abdulmuhsin'in sosyal medyada çizdiği İslam karşıtı profil kafaları iyice karıştırdı. 

Elon Musk ve sosyal medya platformu X'te (Twitter) bu profil yok sayılarak radikal sağı besleyen argümanlar ortaya atıldı. Şüphelinin takiye yaptığı öne sürüldü. 

Radikal sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi de zanlının kendilerine yönelik destek mesajlarını görmezden gelerek bu olayı göçmenlik karşıtı propaganda için kullandı.

Elon Musk, Almanya Başbakanı Olaf Scholz'un "derhal istifa etmesi gerektiğini" savunarak "Yalnızca AfD bu saldırıyı önleyebilirdi" ifadesini kullanan bir paylaşıma destek verdi.

Peki eylemiyle siyasi tartışmalara yol açan Talib Abdulmuhsin gerçekte kim?

Şii ailenin doktor oğlu

1974'te Suudi Arabistan'ın doğusundaki Hüfuf'ta doğdu. Çoğunlukla Şiilerin yaşadığı El-Ahsa bölgesine bağlı kentte yaşayan Abdulmuhsin ailesi de bu mezhepten. 

Talib, 2006'da Almanya'ya gitti. Stralsund kentinde yaşadığı 2011-2016'da uzmanlığını tamamladı. 2016'da mülteci statüsüne kavuştu. 

Alman basını, 2013'te ülke dışındaki eğitiminin tanınmasıyla ilgili bir sorun çıktığında Talib Abdulmuhsin'in tabipler birliğini arayarak tehditler savurduğunu ve 2013'taki Boston Maratonu'na yapılan saldırıyı hatırlattığını aktarıyor. 

Abdulmuhsin'in 2014'te de maddi destek isteyerek intihar tehdidinde bulunduğu bildiriliyor. 

Yetkililer, soruşturmalarında İslami aşırılıkçılık şüphesi yaratmayan Talib Abdulmuhsin'in zararsız olduğunu düşünmüş.

Talib Abdulmuhsin, Mart 2020'den beri Magdeburg'un 40 kilometre güneyindeki Bernburg'daki bir rehabilitasyon kliniğinde psikiyatrist olarak çalışıyordu.  

Bağımlılık sahibi suçlulara odaklanan klinik, saldırı sonrasında Talib Abdulmuhsin hakkında yaptığı açıklamada "Ekim 2024 sonunda beri tatil ve hastalık gerekçeleriyle çalışmıyor" ifadesini kullandı.

fbghtjyukı
Talib Abdulmuhsin olay yerinde kiralık BMW'sinin içinde yakalandı (RAIR Foundation/Reuters)

Şüpheli, 30 bin kişilik bir kasaba olan Bernburg'un merkezinin yakınlarındaki sakin bir sokakta yer alan üç katlı bir apartmanda yaşıyormuş. 

Alman medyası, hastaların Talib'in bozuk Almancasından, iş arkadaşlarınınsa tıp bilgisinden rahatsız olduğunu bildiriyor. 

Dr. Google adını taktıkları şüphelinin zaman zaman yanlış ilaçlar vererek hastaların hayatını tehlikeye attığı da iddialar arasında. 

Amacı neydi?

Yetkililer saldırının gerekçesine dair net bir şey söyleyemiyor. Ellerindeki kayıtların bir radikal İslamcıya işaret etmediğini belirtirlerken İçişleri Bakanı Nancy Faeser, şüphelinin İslamofobisinin apaçık ortada olduğunu bildirdi. 

Magdeburg Savcısı Horst Nopens, "Suudi mültecilere Almanya'nın gösterdiği muameleden rahatsızlık duyduğu için" Talib'in bu saldırıyı gerçekleştirmiş olabileceğini söyledi. 

ZDF kanalı 2015'in başından beri federal yetkililerin Talib Abdulmuhsin'in saldırı hazırlığı sinyali verdiğini bildiğini aktardı.

Ağustosta yaptığı ve "Almanya'nın Suudi mültecilere yönelik işlediği suçlardan" şikayetçi olduğu paylaşımdaki şu ifadeler dikkat çekiyor:

Bir Alman konsolosluğunu patlatmadan ya da Alman vatandaşlarını rastgele katletmeden adalete ulaşmanın bir yolu var mı? Ocak 2019'dan beri barışçıl bir yol arasam da bulamıyorum. Bilen biri varsa bana haber versin.

Yine aynı ay içinde "Almanya bizi öldürmek istiyorsa onları katledip öleceğiz ya da onurumuzla hapse gireceğiz" ifadesini kullanıyor.

Mayısta da "Alman terörizmi adaletle yüzleşecek. Bu yıl yüksek ihtimalle adaleti getirmek isterken öleceğim" demiş. 

Talib Abdulmuhsin dünya medyasının da bildiği biri. "İslam'ı terk eden Suudi Arabistanlıların Avrupa'ya kaçışına yardım eden bir aktivist" olarak BBC'ye dahi konuşmuş. 

Temmuz 2019'da yayımlanan bir belgeselde wearesaudis.net adlı bir site kurarak kendisi gibi ateist olan Suudi Arabistan yurttaşlarına yardım etmeye çalıştığını anlatıyor. 

Günde 10-16 saatini iltica etmek isteyen Suudlara yardım için harcadığını ve kendisine ulaşanların yüzde 90'ının kadın olduğunu söylüyor.

Haziran 2019'da Almanya'nın FAZ gazetesine konuşarak "İyi İslam yoktur" gibi ifadeler kullanmış.

Fransız haber ajansı AFP, 2022'de konuştukları Abdulmuhsin'in "Katı İslami yetiştirme biçimi, Müslümanların özellikle de kadınların tüm sorunlarının sebebi" dediğini aktarıyor.

Frankfurter Rundschau adlı gazeteye verdiği röportajda da dinden çıktığı için ölüm tehditleri aldığını söylüyor.

X hesabı da göçmen karşıtı AfD gibi radikal sağ partileri, Elon Musk'ı ve İsrail'i sevdiğini, Almanya Başbakanı Olaf Scholz'u ise yerdiğini ortaya koyuyor. 

Saldırının hemen sonrasında tutuklanmadan önce yaptığı bir paylaşımda Alman polisinin e-posta adresini ele geçirdiğini öne sürdüğünü söylemiş. 

Almanya Federal Kriminal Dairesi Başkanı Holger Münch, Suudi Arabistan'ın Kasım 2023'te kendilerini uyardığını ancak şüpheliyle ilgili net bir bilgi vermediğini olaydan sonra açıkladı. 

CNN'in Suudi Arabistan'daki kaynaklarından biri, 2007'de radikal görüşlerinden dolayı Abdulmuhsin hakkında Almanya'yı uyardıklarını ve "firari statüsünde" olduğunu belirterek onun iadesini istediklerini söyledi. Almanya, Abdulmuhsin'in Suudi Arabistan'a dönmesi halinde güvende olmayacağını düşünerek bu talebi reddetmiş.

cdfgthy
Otomobilde bulunan vasiyette saldırgan tüm varlığını Kızılhaç'a bağışladığını yazmış (AP)

Bir diğeriyse en az 4 resmi bildirim yaptıklarını aktardı. 

Washington Post'un kaynaklarıysa Abdulmuhsin'in genç kadınları dinden çıkıp Almanya'ya iltica etmek üzere ayarttığı gerekçesiyle Riyad'ın radarına girdiğini söyledi. 

Takiye mi yapıyor?

Talib Abdulmuhsin'in radikal İslamcı örgütlerle bilinen bir bağı yok. Ancak Noel pazarını hedef alarak tam da bu örgütlerin düzenleyebileceği tarzda bir eylem gerçekleştirdi. 

Göçmen karşıtları şüphelinin paylaşımlarının gerçek düşüncelerini yansıtmadığını iddia ediyor. Abdulmuhsin'in "takiye yaptığını", aslında İslam'ı hiçbir zaman terk etmediğini ve hatta Suudi Arabistan adına yurtdışındaki muhalifleri fişlediğini öne sürenler dahi var. 

X'te onbinlerce takipçisi bulunan saldırganın açık açık destek verdiği AfD'nin eş başkanı Alicia Weidel de tüm bu paylaşımları bir kenara atarak pazartesi günü Magdeburg'da bir miting düzenledi. "Güvenli yaşam için değişim" çağrısı yaparken kalabalıklar da "Onları sınır dışı et" sloganları attı. 

Şehirde AfD karşıtı gösteriler düzenleyen protestocular, radikal sağcı partinin olayı "siyasi istismar aracı olarak kullandığını" savunuyor.

Zanlıyı tanıyanlar onun hakkında ne diyor?

Almanya'daki Suudi diyasporasının iyi tanıdığı bir isim olan Abdulmuhsin iltica başvurusunda bulunanlara, özellikle de kadınlara yardımcı olmaya çalışan bir kişi gibi görülüyormuş.

Profesyonel yaşamında birlikte çalıştığı kişilerse, onun kadınlara kötü davrandığını söyleyerek buna inanamıyor. 

Berlin merkezli Avrupa Suudi İnsan Hakları Örgütü'nün hukuk direktörü Taha el Hacı, tüm çabalarına rağmen Abdulmuhsin'in Suudi toplumunda "bir parya" gibi görüldüğünü söylüyor. 

"Kendini çok büyük gören ve psikolojik olarak sorunlu biri. Bu kesinlikle İslami gerekçelerle düzenlenmiş bir saldırı değil" diyor. 

CNN de 2019'da Suudi Arabistan'dan Gürcistan'a kaçan iki kadın hakkında haber hazırlarken Abdulmuhsin'le temasa geçtiklerini bildiriyor. Onunla iletişimde olan CNN çalışanı, önceki aylarda agresif mesajlar ve asılsız iddialarla dolu mesajlar almaya başlayınca onu engellemiş. 

CNN'e gönderilen mesajlarda Atheist Refugee Relief adlı Almanya merkezli insan hakları örgütü de hedef alınmış.

Abdulmuhsin, kadınlara "İltica talebinde bulunurken İslam'ı terk ettiğinizi söyleyin" gibi bir telkinde bulunup bulunmadığını örgütün kendisine sorduğunu belirtmiş. 

Atheist Refugee Relief, sosyal medyada da kendilerini hedef alan Abdulmuhsin'i 2019'da polise şikayet ettiğini ve davanın temyiz aşamasında olduğunu bildiriyor.

Abdulmuhsin'in Suudi Arabistan'dan kaçanların kimliğini kamuyouna duyurarak destek toplamaya çalışması da eleştirilmiş. İltica başvurularının reddedilmesi durumunda Suudi Arabistan'da sıkıntı yaşanacağını belirtenler olmuş. 

zx vfdb
Suudi Arabistan onu insan kaçakçılığı ve terörizmle suçluyordu (AFP)

Council of Ex-Muslims adlı bir başka sivil toplum kuruluşunun başkanı Mina Ahadi, şüpheli için "Yıllardır bizi terörize ediyordu" diyor. Örgütün solcu eğilimlerini eleştirerek onları gizlice İslamcılığı desteklemekle suçluyormuş. 

Kanadalı aktivist Yasmine Mohammed de onu internet üzerinden tanıyanlardan. Olay sonrasında verdiği röportajda Abdulmuhsin'in kendisine "4-5 yıldır saplantılı bir şekilde İngilizce mesajlar gönderdiğini" ve son yıllarda dengesiz sözleri yüzünden ondan uzaklaştığını söylüyor.

Tanıdığı kişilerin Suudi Arabistan'dan kaçmasına yardım ettiğini ve bunlar arasında Rahaf Mohammed'in de olduğunu belirtti. Rahaf Mohammed, Kanada'ya sığındıktan sonra OnlyFans hesabı açarak Türkiye'de de gündem olmuştu. 

Yasmine Mohammed, "narsisist, agresif, sinirli ve talepkar" diye tanımladığı Abdulmuhsin'in takiye yapmadığı görüşünde:

Bence aklı karışmıştı ve şaşkındı. Tartışmalı şeyler söylemeyi seviyordu. Hamas'ı desteklediği bir tweet var ama orada alaycı konuşuyor.  Sahte bir eski Müslüman olduğunu düşündürecek hiçbir şey görmedim. Gerçekten o dinden nefret ediyordu ve ondan kaçanlara yardım etmek istiyordu. Maalesef sonunda Alman halkından da nefret eder oldu. Müslümanların geçmişte yaptığı eylemlerin yöntemini benimseyerek sahte bayrak operasyonu düzenlemiş olabilir.

Kaynaklar: AFP, AP, BBC, CNN, Middle East Forum, N-TV, Reuters, Spiegel, Wall Street Journal, Washington Post