Gazze'ye yağan bombaların sesi, işitme engelliler için "psikolojik bir gürültü"

Yerinden edilme, işitme engellilerin savaş haberlerini takip etmesine engel olmadı, yakınları bültenleri işaret diline çevirerek onları bilgilendirdiler

(Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
(Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
TT

Gazze'ye yağan bombaların sesi, işitme engelliler için "psikolojik bir gürültü"

(Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
(Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

Yerinden edilmişlerin kaldığı çadır kampta Rim, annesinin anlayabileceği şekilde ellerini hareket ettirerek "Gazze Şeridi'ndeki savaş sürecek mi, yoksa ateşkesten söz ediliyor mu" diye soruyor.

Annesi Samira da hareketlerle karşılık veriyor: 

Bu konuda bir bilgi yok.

Rim işitme engelli bir kız ama buna rağmen Gazze Şeridi haberlerinden kopmuyor, savaşı sürekli takip ediyor, duymadığı ama her yerin sarsılışında hissettiği bombalama korkusuyla yaşıyor. 

Onlar çevrelerinde olup biten her şeyden haberdarlar (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
Onlar çevrelerinde olup biten her şeyden haberdarlar (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

Radyo haberleri

Rim'e savaş sırasında nasıl yaşadığını sorduğumuzda anne Samira bize işaret dilini tercüme etmemize yardımcı oldu.

"Sağır olmama rağmen Gazze'de olup biten her şeyi anlıyorum" diyen Rim, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu savaşın etkilerinden herkes gibi ben de acı çekiyorum, hatta belki de onlardan daha fazlasını yaşıyorum.

İşitme engelliler Gazze Şeridi'nin gerçekliğinden izole yaşamıyorlar (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
İşitme engelliler Gazze Şeridi'nin gerçekliğinden izole yaşamıyorlar (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

Rim haberlerle ilgileniyor ve her gün radyoyu annesine getirerek yayıncının söylediklerini dinleyip bültende çıkan haberleri ona işaret diliyle çevirmesini istiyor, çünkü o Gazze Şeridi'ndeki yaşamın gerçekliğinden soyutlanmayı sevmiyor.

Mahalle bombalaması

Rim'in savaşla ilgili hikayeleri var. Gazze şehrinin ortasındaki evindeyken, evinin yanındaki ev bombalandı.

Annesi kızının dediklerini hemen tercüme etti:

Uyuyordum, İsrail uçakları evi bombaladı, deprem gibi bir titreşim hissettim, o sırada baskında evimiz hasar gördüğü için yüzüme kum düştü.

Rim dehşete kapılıp ve evinden koşarak çıktı. Yaşadıklarını şöyle anlattı:

Hava yoğun siyah dumanla doluydu. Hiçbir şey görmedim, dolayısıyla bunun bir savaş olduğunu ve Gazze'de daha kötü bir şeyin olduğunu biliyordum. O sırada sormaya başladım. Ailem neler olduğunu anlattı ama çatışmanın başladığını benden sakladılar.

Bombalama tehlikesine rağmen yaşam umudu var (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
Bombalama tehlikesine rağmen yaşam umudu var (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

Yerinden edilme kâbusu

Gazze'den güneye doğru göç eden Rim, işitme engelli olduğu için bunun kendisi için zor bir deneyim olduğunu, etrafındaki sesleri göreceli olarak ayırt edebilmek için işitme cihazı kullandığını ancak kendisine yardımcı olan pillerin bittiğini anlattı. Onları çok aradı ve bir alternatif bulamadı.

Yerinden edilmek Rim için bir kabus, çünkü konuşmak yerine ellerini hareket ettiren kız, tuvalete gidip su almakta zorlandığını ve işaret dilinden anlayan sadece birkaç kişi olduğu için etrafındakilerin onun ne istediğini anlamasının zor olduğunu söylüyor. 

Rim, işitme engelli arkadaşlarını internet üzerinden sürekli kontrol etmeye çalışıyor, ancak internetin sürekli kesintiye uğramasının, onların durumlarını takip edememesine neden olduğunu ve bu nedenle onlar için aşırı bir korku hissettiğini doğruluyor.

İşaret dili

Dünya Sağlık Örgütü'nün uluslararası standartlarına göre Gazze'de işitme engelli bireylerin sayısının yaklaşık 20 bin olduğu tahmin ediliyor.

Hepsi de yerinden edilmeyi ve savaşın yarattığı tahribatı deneyimledi ve psikolojik olarak etkilendiler.

İnsan Hakları İzleme Örgütü, onların, etraflarında süregelen şiddetli savaştan izole olmadıklarını doğruluyor.

Olayları heyecanla bekliyorlar (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
Olayları heyecanla bekliyorlar (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

Başka bir durumda işitme engelli olan Duha etrafındaki her şeyi hissediyor.

Ablası ise konuşmasında işaret dili tercümesinde bize yardımcı oldu ve şöyle konuştu:

En zor anlarımız, yakınlarda meydana gelen ve evin sarsılmasına neden olan güçlü patlamaları hissettiğimiz anlardır. Terör ve kaygı içinde çok zor şartlarda yaşadık. Savaş günleri çok sert ve kimse bizi umursamıyor ya da herhangi bir yetkiliye koşullarımızı sormuyor.

Kararsız bir hayat

Ablası üniversitede okuyan ve savaş öncesinde normal, sakin bir hayat süren Duha'nın hayatının alt üst olduğunu belirterek, şunları tercüme etti:

Temel yaşam gereksinimlerinin ciddi şekilde eksikliğinin yanı sıra, duygu eksikliği ve güvensizlik hissediyorum.

İşitme engelliler bu sefer savaşın farklı olduğunu fark ediyor (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
İşitme engelliler bu sefer savaşın farklı olduğunu fark ediyor (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

Duha, hissedebildiği devasa titreşimler üreten yoğun patlamalar nedeniyle kendi odasında uyuyamamasının yanı sıra, çevresinde olup biteni duyamadığı için aşırı korku ve çaresizlik hissediyor.

Farklı bir savaş

Talin isimli başka bir işitme engelli kız da konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

Bazıları etrafımızdaki olayları hissetmediğimizi düşünüyor ama bu doğru değil. Gazze'de meydana gelen büyük yıkımı gördüm, kurbanların resimlerini gördüm ve yiyecek kıtlığını yaşadım, hala da yaşıyorum.

Tüm Gazze sakinleri gibi işitme engelliler de evlerinden sürüldü (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)
Tüm Gazze sakinleri gibi işitme engelliler de evlerinden sürüldü (Meryem Ebu Dakka-Independent Arabia)

İşaret diliyle konuşan Talin şunları ifade etti:

Bu savaş çok zor. Bunu gördüğüm fotoğraflardan biliyordum. Hiç bu kadar büyük bir yıkım görmemiştim. Çevremdeki her şey, en zorlu mücadeleyi yaşadığımızı söylüyor. Olan biteni detaylı olarak anlayamıyorum ama önemli olan şeyleri takip edip onlarla yaşamaya çalışıyorum.

Independent Arabia - Independent Türkçe



İktidar koridorları ve arzulanan barış

İktidar koridorları ve arzulanan barış
TT

İktidar koridorları ve arzulanan barış

İktidar koridorları ve arzulanan barış

Ahmet Mahir

89 yaşındaki Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, uzun yıllardır yoldaşı olan Hüseyin eş-Şeyh'i halefi olarak seçerek rejimin istikrarını korumaya büyük önem veriyor. Abbas böylece Filistin'deki iç bölünmeleri yönetebilecek, İsrail ile ABD'nin artan dış baskılarına etkili bir şekilde yanıt verebilecek bir liderlik yapısı oluşturmayı amaçlıyor.

Ancak Şeyh'in Filistin Ulusal Otoritesi Başkan Yardımcısı olarak atanmasının, bir gün uzun zamandır arzulanan devleti ve ulusal egemenliği sağlayacak pragmatik Filistin liderliğine doğru gerçek bir geçişin işareti olup olmadığı sorusu hâlâ ortada duruyor.

Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) başkan yardımcılığına da atanan Şeyh'in en önemli önceliklerinden biri, işgal altındaki Batı Şeria'da Hamas'a yönelik her türlü destek ifadesine karşı katı bir sıfır tolerans politikası uygulamak olabilir. Ayrıca, İsrail'in Batı Şeria'daki yerleşim birimlerini genişletmenin yanı sıra, Gazze Şeridi'ni bölgelere ayırma ve bazılarında süresiz kalma konusundaki ısrarının dayattığı önemli meydan okumalara rağmen, İsrail savaşının sona ermesinin ardından Filistin Otoritesi'nin Gazze Şeridi'ne kısmen veya tamamen geri dönmesine yönelik olası bir çerçevenin müzakere edilmesiyle görevlendirileceği de tahmin ediliyor.

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı habere göre 64 yaşındaki ve Fetih hareketinin kıdemli liderlerinden biri olan Şeyh’in karşı karşıya olduğu gerçek sınav sadece İsrail işgaline karşı koymakta değil, aynı zamanda, Filistin Otoritesi'nin popülaritesindeki önemli düşüşün üstesinden gelmekte gizli olabilir. Başarılı olmak için gerçek halk desteğini kazanması ve FKÖ içindeki diğer Filistinli fraksiyonların onayını almanın bir yolunu bulması gerekiyor. Eğer İsrail suikastlarından sağ kurtulurlarsa, Hamas'ın yurtdışındaki lider kadrosu ile müzakere etmek gibi zorlu görevinden ise bahsetmiyoruz bile.

Fetih hareketinin deneyimli liderlerinden Şeyh'in karşı karşıya olduğu gerçek zorluk, yalnızca İsrail işgaline karşı koymakta değil, aynı zamanda Filistin Otoritesi'nin popülaritesindeki önemli düşüşün üstesinden gelmekte gizli olabilir

Şeyh’in ataması, Filistin toplumunun, özellikle de işgal altındaki Batı Şeria'daki bazı kesimleri tarafından, eski güç yapılarına dayanan siyasi çerçeveyi sağlamlaştırma girişimi olarak görülüyor. Bölgeye yaptığım sık ziyaretlerde, bu kesimlere Filistin liderliğinin ihtiyaçlarını karşılayamaması konusunda yaygın bir hoşnutsuzluk ve hayal kırıklığı duygusunun hakim olduğunu bizzat gözlemledim. Kendileri ile yaptığım görüşmelerde Filistin Otoritesi'nin eski üst düzey yetkilileri de bunu doğruladı. Onlara göre eski muhafızlar, Filistin Otoritesi’nin bölgesel ve küresel değişimlere uyum sağlama kapasitesini ciddi şekilde engelliyor, hatta gerçek reformların yapılmasını bile engelliyorlar. Bu muhalif akıma göre, Filistin Otoritesi, İsrail saldırganlığı gerçekliğiyle mücadele etmekten ve Gazze'de devam eden soykırımı durdurmaktan aciz.

Filistin kolektif hafızasının bir parçası

Şeyh, 1948’deki Nekbe sırasında zorla yerlerinden edilen Filistinli bir ailenin çocuğu olarak 1960 yılında Ramallah'ta doğdu. Bu durum, muhaliflerinin onun Filistin davasına olan sadakati konusundaki şüphelerini ortadan kaldırabilir. Zira çocukluğu ve gençliği onu Filistin'in daha geniş kaybetme, yerinden olma ve direnme anlatısına bağlıyor. Böylece Filistin toplumsal hafızasının bir parçası haline geliyor.

Taraftarlarının gözünde Şeyh, Filistin'in hakları ve tanınması için verilen süregelen mücadeleyi temsil ediyor. Hele ki henüz 18 yaşındayken İsrail tarafından hapse atıldığı ve 1978-1988 yılları arasında 10 yılını cezaevinde geçirdiği göz önüne alındığında.

Cezaevindeyken İbraniceyi öğrendi ve bu dili akıcı bir şekilde konuşur hale geldi; bu beceri daha sonra İsrail ile müzakerelerdeki rolünü güçlendirdi.

Bu ortak acı tarih, hayal kırıklıklarının ve iç bölünmelerin damga vurduğu bir ortamda birleştirici bir etken ve siyasi güç kaynağı olabilir.

2007'den bu yana işgal altındaki topraklarda İsrail ile güvenlik konularında baş koordinatör olarak üstlendiği resmi görevi, muhalifleri tarafından onun atanmasında olumsuz bir nokta olarak görülebilir. Ancak siyasi açıdan onun en güçlü silahı ve eşsiz gücü olabilir. Bunun nedeni, Sivil İşler Genel Otoritesi Başkanı olarak İsrail ile müzakerelerde sahip olduğu kapsamlı deneyimin, güvenlik dinamikleri ile doğrudan ve dolaylı müzakere kanalları konusunda derin bilgi sahibi olduğunu göstermesi.

Abbas'ın 2022 yılında onu FKÖ Yürütme Komitesi Genel Sekreteri ve Müzakere Dairesi Başkanı olarak ataması da şaşırtıcı değil. Dolayısıyla İsrail ile güvenlik koordinasyonu ve müzakerelerden sorumlu başlıca isim olması, onun Filistin Devlet Başkanı nezdinde nüfuzunu ve kazandığı güveni artırıyor.

sdfgthy
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve yeni atanan yardımcısı Hüseyin Şeyh, 26 Nisan'da Ramallah'ta düzenlenen FKÖ Yürütme Komitesi toplantısının başlangıcında (AFP)

Şeyh'in karşı karşıya olduğu bir diğer büyük zorluk ise İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun kendisi. Netanyahu birkaç gün önce Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'u, kendi deyimiyle “ülkemizin kalbinde İsrail Devleti'ni yıkmayı amaçlayan bir Filistin devleti kurulması” fikrini destekleyerek “büyük bir hata” yapmakla eleştirmişti. Oysa Netanyahu, Filistin Otoritesi'nin 1993 Oslo Anlaşması'ndan bu yana, İsrail'in 1967'de işgal ettiği topraklarda, BM’nin 1947’deki Taksim Planı’nda yer alan topraklardan daha küçük bir alanda bir Filistin devletinin kurulması yoluyla çatışmaya siyasi ve barışçıl bir çözüm bulunmasını desteklediğini gayet iyi biliyor.

Geçtiğimiz yıl kendisi ile bir röportaj yaptığım ve İsrail ile birlikte bir Filistin devletinin kurulması ve Filistin Otoritesi ile müzakerelere verdiği destekle bilinen selefi Ehud Olmert'in aksine, Netanyahu ve aşırı sağcı ideolojisi, Şeyh’in siyasi güçlenme arayışının önündeki en büyük engel olabilir. Şeyh, İsrail'in en uzun süre görevde kalan ve 17 yılı aşkın iktidarı boyunca Filistin Ulusal Otoritesi Başkanı ile tek bir görüşme bile yapmayan bir Başbakan ile müzakereleri nasıl yeniden başlatabilir?